SAĞLIK - 26 Haziran 2019 Çarşamba 10:21

“Oruç diyeti diyabete sebep olabilir”

A
A
A
“Oruç diyeti diyabete sebep olabilir”

Son günlerde giderek popülerleşen ‘intermitten fasting’ (oruç diyeti) 18, 20 ve 24 saatlik aralıklarla yemek yiyerek kilo verdirmeyi hedefliyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Araştırma Görevlisi Damla Zeynep Bakmaz, oruç diyetinin insan sağlığına olan etkilerini değerlendirdi. Bakmaz’a göre oruç diyeti kilo verdirirken diyabet ve pankreas rahatsızlıklarını tetikleyebiliyor.

Oruç diyeti, bilinen adıyla ‘intermitten fasting’ dünyada ve ülkemizde giderek tercih edilen bir zayıflama yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Twitter CEO’u Jack Dorsey’in önermesiyle giderek daha geniş kitlelere ulaşan oruç diyetinde, 18, 20 veya 24 saatte bir öğün tüketiliyor. Su, şekersiz ve kafeinsiz içeceklerin tüketilebildiği oruç diyeti, kısa süre içerisinde hızlı kilo kaybına neden oluyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Araştırma Görevlisi Damla Zeynep Bakmaz, oruç diyetini ve uzun süre yemek yememenin insan sağlığına vereceği zararları anlattı.

“Diyabet ve pankreas rahatsızlığı riski var”

Araştırma Görevlisi Bakmaz, aralıklı açlığın kilo kaybına yola açacağını ancak hastalıklara da davetiye çıkaracağını belirterek, “Araştırmalar aralıklı açlığın kilo kaybı için etkili bir strateji olabileceğini göstermektedir. Fakat bu etkilerin büyük olasılıkla hafta boyunca düşük enerji alımının bir sonucu olduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca, uygun şekilde yönetilmeyen aralıklı açlık uygulamaları yaşa, sağlığa ve yaşam tarzına bağlı olarak olumsuz yan etkilere yol açabilir. Örneğin, belirli günler yetersiz enerji alımı konsantrasyonda azalmaya, ruh halinin olumsuz etkilenmesine ve yorgunluğa yol açabilir.

Bilim adamlarının konuştuğu bir diğer konu ise açlık diyetlerinin ağırlık kaybına yardımcı olabilmesine rağmen, insülinin (kan şekerini düşüren hormon) etkilerini azaltabildiğini ve diyabet riskinin artmasına neden olabileceğini öne sürmüşlerdir. Araştırmacılar, ağırlık kaybına rağmen, aralıklı açlık diyetlerinin diyabet ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini, normal sağlıklı bireylerde insülin işlevini bozabileceğini ve pankreasa zarar verebileceğini söylemektedirler“ ifadelerini kullandı.

“Açlık yıkıcı bir etki bırakabilir”

Uzun süren açlığın etkilerinden bahseden Bakmaz, “Açlık ilk olarak besinin tamamen emilmesi durumunda yani 3-4 saat ya da en fazla 7-8 saat sonra yiyeceğin türüne ve büyüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkar. Vücut ilk enerji kaynağı olarak glikoz- glikojen olarak adlandırılan karbonhidratları kullanır. Açlığın erken safhasında karaciğerdeki glikojen depoları kullanılmaya başlar ve dolaşıma glikoz salınır. Karaciğer, yaklaşık 100 gram glikojen depolar. Açlık devam ederse bu depolar biter karaciğer glikojen dışında başka kaynaklardan (amino asitler gibi) glikoz üretmeye başlar. Açlık daha da uzun sürerse glikozun kullanımı azalır ve enerji için yağların kullanımı artar. Açlığın en önemli yanıtı yağ dokusundaki ‘trigliserit’ depolarının bozulmasıdır. Böylece plazmada yağ asidi miktarı önemli ölçüde artar ve kaslar enerji olarak yağ asitlerini kullanır. Bu istenilmeyen bir olaydır çünkü yağların enerji olarak kullanılması sonucunda ‘keton cisimcikleri’ olarak adlandırılan istenilmeyen maddeler ortaya çıkar ve bu da vücut dengesini olumsuz yönde etkiler. Aynı zamanda kanda yağ asitlerinin artması sonucunda dolaşıma daha fazla yağ katılır ve bu da Kardiyovasküler (kalp-damar) hastalıklar için bir risk oluşturmaktadır. Sonunda yağ depolarının tamamen boşaldığı ve enerji kaynağının yalnızca proteinlerden sağlandığı bir durum ortaya çıkar. Bu durumda hücresel işlevler sürdürülemez ve kas kayıpları ciddi anlamda başlar” şeklinde konuştu.

Sağlıklı diyet nasıl olmalı?

Sağlıklı diyetin ‘ulaşılabilir, uygulanabilir ve sürdürülebilir’ olması gerektiğinin altını çizen Bakmaz, “Her beslenme programı bireye özgüdür ve kişinin yaşına, hastalık duruma, yaşam tarzına, sosyo-ekonomik durumuna gibi etkenlerle farklılıklar gösterir. Bu nedenle tek bir beslenme tarzını en sağlıklı olarak değerlendirmemiz yanlış olacaktır. Şunu söyleyebilirim ki en sağlıklı beslenme şekli kişinin bir diyetisyenle birlikte belirlediği program olacaktır. Herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan, sağlıklı bir birey için sağlık beslenme; öğün atlamamak, doymuş yağ içeriği yüksek besinler tüketmemek, sebze ve meyve tüketimini günlük 4-5 porsiyon olacak şekilde tüketmek, rafine şeker olarak adlandırılan basit karbonhidratlardan uzak durarak, karmaşık karbonhidrat gurubu dediğimiz tam buğday, çavdar, yulaf, kepek tüketimine daha fazla yer vermek ki bu günlük lif alımımız için de oldukça önemli, süt yoğurt grubunda 2-3 porsiyon ve et grubundan da derisiz, yağsız olacak şekilde günlük 1-2 porsiyon şeklinde tüketmek yeterli ve dengeli bir beslenme şeklinde olmalıdır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Agora Fintech Fuarı, global finans ve teknoloji temsilcilerini İstanbul’da bir araya getirdi Agora Fintech etkinliği Türkiye’yi fintek sektöründe öncü bir ülke olarak konumlandırma hedefini güçlendirmek için uluslararası fintek derneklerini, sektör profesyonellerini ve finans uzmanlarını bir araya getirdi. Mobilefest İletişim Teknolojileri Fuarı ve Konferansı, ’’Dünyaya Bağlan’’ mottosuyla İstanbul Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. Fuarın bu yılki yeniliği Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB) iş birliği ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin ana desteğiyle hayata geçirdiği Agora Fintech finansal teknolojiler etkinliği oldu. Agora Fintech etkinliği ile Türkiye’nin yenilikçi fintek ekosistemi uluslararası sahneye taşındı. Türkiye’nin fintek alanındaki liderliğini pekiştirmek amacıyla TÖDEB tarafından Mobilefest iş birliğiyle düzenlenen fuar, 3 gün boyunca ziyaretçilerini ağırlıyor olacak. Etkinlik, sektörün yerel ve global temsilcilerini bir araya getirerek, Türkiye’nin fintek sektöründeki son yenilikleri, girişimleri ve iş birliği fırsatlarını vitrine çıkarıyor. Fuar, Türkiye’yi fintek sektöründe öncü bir ülke olarak konumlandırma hedefini güçlendirmek için uluslararası fintek derneklerini, sektör profesyonellerini ve finans uzmanlarını bir araya getiriyor. Ulusal ve uluslararası finteklerin yanı sıra bankaların ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, Bankalararası Kart Merkezi, Kredi Kayıt Bürosu’nun da yer alacağı TÖDEB Agora Fintech’te 19 panel ve sunumda tüm dünyadan 45 sektör temsilcisi ülkelerin regülasyonlarından, açık bankacılığa; AB’de ödeme düzenlemelerinin geleceğinden, dijital çağda siber güvenlik ve risk yönetimine kadar geniş bir yelpazede deneyimlerini paylaşacak. Fuarın açılış konuşmaları Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, Bank Pozitif Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Kork ve TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin tarafından yapıldı. Konuşmacılar, Türkiye’nin fintek alanındaki yükselişini, dijitalleşen global ekonomideki rolünü ve sektördeki inovatif gelişmeleri vurgulayarak, etkinliğin önemini katılımcılara aktardılar. Açılış konuşmaları sonrasında katılımcılar, fuar alanını ziyaret ederek çeşitli fintek firmalarının stantlarını ve ürünlerini yakından inceleme fırsatı buldu. ‘‘Dünyada yer almak için kamu ve özel sektör birlikte çalışmalı’’ Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, “Finans Ofisi’nin kuruluşundan başlamak üzere en önemli konularımızdan biri fintek konusu oldu. Fintek konusu uluslararası rekabete açık bir alan. Uluslararası rekabete açık alanlarda kamu ve özel sektörün daha stratejik davranması gerekir. Fintek, geleceği şekillendiren birkaç alandan bir tanesi ve Türkiye’nin bu alanda dünya haritasında önemli bir yeri olabilmesi için kamunun ve özel sektörün çok sıkı bir şekilde bir arada çalışması gerekir. Asıl aktörler sizlersiniz, bizler de destek olup büyütmeye çalışacağız” şeklinde konuştu. “Uluslararası markalar çıkarmalıyız” BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, “Bizleri bir araya getiren fuarlar, etkinlikler çok değerli. Milli değerler, milli birlik olmak çok önemli. Ülkemizi önümüzdeki yıllarda en az beş uluslararası marka çıkartacak birlikteliği oluşturalım. Bu bir ekip işidir’’ dedi. Finansal teknolojiler alanında yapılan yatırımlar ile ilgili de konuşan Kork, ‘‘BankPozitif Türkiye’deki ilk dijitalleşmeyi başlatan bankadır. 15 yıl önce internet üzerinden ilk bireysel krediyi veren bankayız. Türkiye’ye fintek alanında 2024 yılında Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi verilerine göre 40-50 milyon dolar civarında yatırım yapıldı. Türkiye’nin fintek alanına en çok yatırım yapan ülkeler arasında olmasını umut ediyoruz’’ ifadelerini kullandı. “Oyuna katılan değil, oyun kuran Türkiye” TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin de “Bugün TÖDEB olarak, gururla bir ilke daha imza atmanın sevincini yaşıyoruz. Yaptığımız açılışla birlikte TÖDEB için yepyeni bir sayfayı hep birlikte doldurmaya başlıyoruz. TÖDEB olarak şimdiye kadar ulusal ve uluslararası arenada ülkemizi temsil etmek, iş birliklerimizi güçlendirmek adına birçok fuara katıldık. Bugün ise heyecanımız bambaşka. Kendi fuarımız ‘Agora Fintech’ ile uluslararası fintek ekosistemine ev sahipliği yapıyoruz. Birbirinden değerli uzmanları, sektör temsilcilerini, uluslararası derneklerin yöneticilerini ağırlıyoruz. 2024 takvimimize baktığımızda üyelerimizle birlikte iki ayda bir uluslararası bir etkinliğin ya düzenleyicisi ya da katılımcısı olduğumuzu görüyoruz. Amacımız fintek üssü olan bir Türkiye’de ziyaret eden değil, ağırlayan; sadece oyuna katılan değil, oyun kuran olmak’’ şeklinde konuştu. “2024 takvimimize baktığımızda üyelerimizle birlikte iki ayda bir uluslararası bir etkinliğin ya düzenleyicisi ya da katılımcısı olduğumuzu görüyoruz” diyen Bilgetekin, amaçlarının ziyaret eden değil, ağırlayan; sadece oyuna katılan değil, oyun kuran ve bunu fintek üssü olan bir Türkiye’de yapan Birlik olmak olduğunu ifade etti.