RAMAZAN - 03 Eylül 2008 Çarşamba 16:00

Oruç tutarken ağız kokusuna dikkat

A
A
A
Oruç tutarken ağız kokusuna dikkat

İftarda ve sahurda yenilen ağır, yağlı, baharatlı yiyecekler ve mide rahatsızlıklarına bağlı olan ağız kokularına da neden olabiliyor.

Etiler Memorial Polikliniği İç Hastalıkları Bölümü'nden Uzman Dr. Murat Görgülü, Ramazan'da ağız kokusunu önlemenin yolları hakkında bilgi verdi.

Ağız kokusunun Ramazan'da oruç tutarken ya da normal zamanda kişinin kendisini ve çevresindekileri rahatsız eden bir durum olduğunu belirten Görgülü, "Ağızdaki kötü koku, insanın sosyal yaşam ve aktivitesini de olumsuz olarak etkilemektedir.

Bazı nedenlerden dolayı ağız kokusu oruç tutarken daha fazla olabilir, bunların nedenini bilip önlem almak önemlidir.

Başlıca ağız kokusu nedenleri arasında dişte çürük ve diş kökünde enfeksiyon varlığı, ağız içi enfeksiyonlar, aftlar, sinüs enfeksiyonları, gastrit, reflü ve diğer mide hastalıkları, midede hpylori mikrop varlığı, açlığa bağlı yağların yakılması ile oluşmuş keton cisimciklerinin (aseton gibi) varlığı, dil kökü enfeksiyonları, yenilen gıdalar ve içecekler (sarımsak, sirkeli), sigara kullanımı yer alır.

Ramazan ayında oruç tutmakla birlikte uzun süre açlığa bağlı yağların yakılması ile oluşan keton cisimcikleri, ağız ve diş bakımındaki aksaklıklar, iftarda ve sahurda yenilen ağır, yağlı, baharatlı yiyecekler ve mide rahatsızlıklarına bağlı olan ağız kokuları sık görülür.

Başlıca önlem de asıl nedenin tespit edilip ona göre tedavi uygulanmasıdır" dedi.

İnsan organizmasının uzun süren açlıkta yağ dokusunu enerji olarak kullanmak üzere yaktığını ifade eden Görgülü, "Yağ dokusunun yanması ile birlikte hem toksik etkisi olan hem de bir an önce atılması gereken keton cisimcikleri oluşur.

Bu keton cisimciklerinin vücuttan bir atılma yolu da nefes yoludur. Dolayısıyla nefeste sürekli bir aseton kokusu oluşur.

İftar ve sahur yemekleri saatinde ve düzenli yenilerek, sahurda bol sıvılı ve hafif öğünler alınarak, özellikle basit şekerli ve rafine olanlar yerine
kepekli,kabuklu ve kan şekeri üzerine yavaş etkili karbonhidrat tüketilerek bu nedene bağlı ağız kokuları azaltılabilir.

Öğünlerden sonra ağız ve diş bakımının da düzenli yapılması bu tip ağız kokusunun önlenmesine yardımcıdır" diye konuştu.

Ağız içi temizliği, dişlerin düzenli fırçalanması ve diş eti bakımının da ağız kokusu için önemli olduğunu söyleyen Görgülü, "Ayrıca dil kökünün kontrol edilmesi ve temizlenmesi de göz ardı edilmemelidir.

İftar ve sahur öğünlerinde az baharatlı, az yağlı, ekşiliği olmayan besinler seçmek, besinleri iyice çiğnemek hem besinlere hem de mide rahatsızlıklarına bağlı kokuların azalmasını sağlayabilir. Bilinen bir mide ve sindirim sorunu varsa oruç tutmadan önce kesinlikle bir doktora danışmak ve tedavi olmak önemlidir.

Gastrit, reflü gibi rahatsızlıkların tedavisi ile birçok kez ağız kokusu sanılan mide asidi ve mide içeriğinden gelen kokunun önlenmesi olasıdır" açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir için rüzgar ve toz taşınımı uyarısı Eskişehir’de rüzgar ve toz taşınımı beklenmesi nedeniyle yetkililer tarafından, meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiği konusunda uyarı yapıldı. Meteoroloji 3. Bölge Müdürlüğü tarafından yayınlanan hava tahmin raporuna göre, bölge genelinin parçalı ve çok bulutlu olacağı, öğle saatlerinde Eskişehir ve Bilecik illeri geneli ile Bursa ve Kütahya’nın doğu kesimlerinin yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği, ayrıca bölge genelinde toz taşınımı görüleceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığının 1 ila 3 derece azalması bekleniyor. Rüzgarın ise güney ve güneybatı (Lodos) yönlerden saatte 40 ila 60 kilometre hızla orta ve kuvvetli, bu akşam ilk saatler ve yarın öğle saatlerinde Eskişehir ve Kütahya çevrelerinde ise saatte 60 ila 80 kilometre hızla kısa süreli fırtına şeklinde eseceği öngörülüyor. Rüzgar ve toz taşınımı uyarısı Yetkililer tarafından, rüzgârın Eskişehir ve Kütahya çevrelerinde güney ve güneybatı yönlerinden kuvvetli rüzgâr, zaman zaman saatte 40 ila 80 kilometre hızla kısa süreli fırtına şeklinde esmesi beklendiğinden ağaç ve direk devrilmesi, baca gazı zehirlenmesi, çatı uçması, iç kesimlerde toz savrulması ve ulaşımda aksamalar, bölge genelinde toz taşınımı beklendiğinden; görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve çamur şeklinde yağış gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiği konusunda uyarı yapıldı. Öte yandan Eskişehir’de en yüksek hava sıcaklığının 33 derece ile Sarıcakaya ve Mihalgazi İlçelerinde olacağı değerlendiriliyor.
Elazığ ’Yalancı veba’ martıları vurdu: Binlercesi telef oldu, bir o kadarı da ölmek üzere Elazığ’ın Ağın ilçesinde Keban Baraj Gölü kıyısında binlerce martı telef oldu. Hayvan ölümlerinin nedeninin yalancı veba hastalığı olduğu belirtilirken, bölge halkı hastalığın diğer hayvanlara bulaşmasından endişeli. Hurşit Kuş Ormanı kıyısı ve bölgedeki martı kuşlarının üreme alanı olan adacıkta binlerce martı telef oldu. Çevredeki vatandaşlar tarafından paniğe neden olan ölümlerin nedeninin halk arasında yalancı veba olarak bilinen Newcastle hastalığı virüsü (NDV) olduğu belirlendi. "Martı adası ölüm adası olmuş" Bölge sakinlerinden Salih Genç, "Göl kenarında sahil şeridinde martıların öldüğünü söylediler. Biz de aşağı indik. Böyle bir şeyi bu yaşımıza kadar duymamıştık. Arkamızda duran martı adası var, bu saatlerde martıların şölen yaptığı bir yer olur. Ama şu anda martı adası bomboş ve ölüm adası olmuş durumda. Yaklaşık 15 gün önce yavruları doğdu. Sahil şeridi şu anda kötü bir durumda. Sahil şeridi ölü hayvanlarla dolu" dedi. Oktay Kılıç ise, "Bütün çocukluğumda bu kıyıda, bu baraj bölgesinde yaşadım, bunun gibi bir şey görmedim, görenlere de şahit olmadım. Biz burada su içtik, çay demledik fakat ne balıklarda ne de herhangi bir canlıda ölüm vakası yaşanmamıştı. Üst üste devam eden göçlerden dolayı özellikle balıklarda ve canlıların sayısında azalmalar meydana geldi. Özellikle kuş türünde. Martılarda böyle toplu ölümleri görünce endişelenmeye başladık" diye konuştu. İlk değerlendirme ’Yalancı veba’ üzerine Öte yandan, Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri tarafından 10 farklı noktadan ölü veya ölmeye yakın martılardan numuneler alınarak incelendi. Enstitülerce yapılan ilk değerlendirme neticesinde kuşlarda NDV olduğu tespit edilirken, ileri tetkiklerin devam ettiği bildirildi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “Elazığ ili Ağın ilçesi Hurşit Kuş Ormanı kıyısı ve bölgedeki martı kuşlarının üreme alanı olan adacıkta martı ölümleri görüldüğü ihbarı alınmıştır. İhbar üzerine aynı gün Ağın İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde görevli veteriner hekimler tarafından gerekli tespitler yapılmış, ihbar yapılan bölgedeki 10 farklı lokasyondan ölü veya ölmeye yakın martı numuneleri alınarak soğuk zincir içerisinde Elazığ Veteriner Kontrol Enstitü Müdürlüğüne teslim edilmiştir. Enstitü Müdürlüğü tarafından aynı gün içerisinde numunelerin analizlerine başlanılmıştır. Elazığ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunda il müdürlüğünden teknik personel martı ölümleri ihbarı yapılan bölgeye görevlendirilmiş ve teknik ekiplerce anılan bölgede tarama ve bilgilendirme çalışması yapılmıştır. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri tarafından bölge içerisinde filyasyon ekipleri vasıtası ile bölgedeki ölü martılar toplanılmış, yönetmelik çerçevesinde tüm tedbirler alınarak riskler bertaraf edilmiştir. Numune sonuçlarının ilgili enstitülerce yapılan ilk değerlendirme neticesinde Newcastle hastalığı (NDV) olduğu tespit edilmiş olup, ileri tetkikler devam etmektedir. Süreç titizlikle takip edilmektedir’’ denildi. İnsanlara bulaşma riski de var Türkiye’de yalancı veba hastalığı olarak bilinen hastalık, kanatlı hayvanların vücudunda solunum sorunları ve en önemlisi sinir sistemini hedef alıyor. Nefes darlığı, depresyon ve halsizlik, yumurtlama performansının düşmesi, hızlı solunum, kanatlarının sallanması belirtileri arasında yer alıyor. Hastalığın en önemli belirtisi ise hayvanın kafasının geriye dönük olması ya da sallanması olarak ortaya çıkıyor. Yalancı veba hastalığı insanlarda tedavi edilebilir durumda ve kanatlı hayvanlar kadar etkili değilken belirtileri ise uykusuzluk, gözlerin kızarması ve sulanması ve baş dönmesi olarak gösteriliyor. Bu hastalık insanlara hasta tavuk eti, yumurtası ve hasta tavuğun karkasına temas etme yolu ile bulaşabiliyor.
Düzce Eksik ve yapılabilirlikten uzak projeler elenir Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanlığı tarafından düzenlenen “4000 Kodlu TÜBİTAK Çağrıları” başlıklı seminer gerçekleştirildi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda ki programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, milli gelirden projelere aktarılan kaynakların sınırlı olması nedeniyle projelerin sık dokunup elenerek kabul oranlarının düşük kaldığına işaret etti. Proje yapılmadan bilimsel çalışmaların ilerlemesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Öztürk, bilgilerini ve tecrübelerini aktaracak olan Yusuf Akemoğlu’na teşekkür etti. Doç. Dr. Yusuf Akemoğlu, seminerde; Bilim ve Toplum Başkanlığı’nın bilim ve toplum destek programları, 4000 kodlu çağrılar, çağrı alanları, başvuru şartları, desteklenecek etkinlik türleri, bilim fuarları ve bilim şenlikleri gibi konularda önemli bilgiler verdi. Gerekli tüm belgeleri eksiksiz olan projelerin değerlendirme sürecine alındığını belirten Akemoğlu, eksik ve yapılabilirlikten uzak olanların ya da kuruma malzeme alınması için yazılan projelerin elendiğini sözlerine ekledi. Yürütücü kurumlar tarafından karşılanabilecek mal ve hizmet alımları, güvenlik, temizlik, yazılım, ısıtma ve aydınlatma gibi konuların destek dahilinde alınmayacağını dile getiren Akemoğlu, katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı. Program, Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanı Prof. Dr. Emine Tekin tarafından Doç. Dr. Yusuf Akemoğlu’na teşekkür belgesi takdim edilmesiyle son buldu.
Van Özalp’ta minik öğrenciler sinema ile buluştu Van’ın Özalp ilçesi 3 Nisan İlkokulu birinci sınıfta eğitim-öğretim gören 120 minik öğrenci sinema ile buluştu. Özalp Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Sadık Er’in öğrencileri ile birlikte yürüttüğü “Gönüllülük Çalışmaları” kapsamında yapılan etkinliklerde, 23 Nisan Ulusan Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 120 minik öğrenci sinema ile buluştu. Özalp MYO öğrencilerinden Esra Karakaş, Songül Akman ve Fethullah Kutlu ile yürüttükleri gönüllülük projeleri kapsamında 3 Nisan İlkokulu birinci sınıfta eğitim-öğretim gören 120 minik öğrenci Özalp Gençlik Merkezi Sinema Salonunda ilk defa sinema ile buluştu. Öğrencilere mısır ikramıyla keyifli bir film izleme sunuldu. Heyecan ve mutluluklarını başta Özalp Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Özlem Orunç Kılınç ve emeği geçenler ile paylaşan çocuklar, bu özel gün için kendilerine unutulmaz bir deneyim yaşatan yetkililere teşekkür etti. Projeyi yürüten Özalp Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Sadık Er, 23 Nisan’ın sadece bir bayram değil, aynı zamanda milli egemenliğin ve çocuklara armağan edilmiş bir bayram olduğunu vurgulayarak, “Türkiye, dünyada çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülkedir. Bizler de çocuklarımızın bu anlamlı günlerine biraz daha neşe ve mutluluk katmak adına onlara bu keyfi yaşatmak istedik. Bu vesileyle tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlar, onlara sağlıklı, mutlu ve başarılı bir hayat dilerim” dedi. Konuşmasının sonunda başta proje yürütücüsü öğrencilerine, öğrencilerin taşınması için otobüs tahsis eden belediye yetkililerine, Gençlik Merkezi müdür ve yetkililerine ve 3 Nisan İlkokulu müdür ve sınıf öğretmenlerine teşekkür ederek bu tür etkinliklerin devam edeceğini belirtti.
Balıkesir Kadavra köpekleri ormanda Korhan Berzeg’e ait iz arıyor Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi’nde kayıp Ekonomist Korhan Berzeg’e ait olduğu iddia edilen kemiklerin bulunmasının ardından yürütülen çalışmalar bugün de sürüyor. Kadavra köpekleri ormanda Berzeg’e ait başka izler ararken, ünlü ekonomiste ait olduğu düşünülen dere yatağında bulunan kemikler ise ileri teşhis için İstanbul Adli Tıb Kurumu’na gönderildi. Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı kırsal Armutlu Mahallesi’ndeki dere yatağında bulunan kemik parçalarının Ekonomist Korhan Berzeg’e (83) ait olma ihtimali üzerinde yoğunlaşan ekipler, bölgede Berzeg’e ait başka izler bulabilmek için arama çalışmalarına devam ediyor. Armutlu Mahallesi Fındıklıderesi mevkii ile Turplu ve Gelgeç Mahallesi’nde arama çalışmalarını sürdüren ekipler tarafından iz bulma ve kadavra köpekleri ile ormanlık alan didik didik aranıyor. Çalışmalarda son olarak Korhan Berzeg’e ait olduğu değerlendirilen kıyafet parçaları bulundu. Detaylı inceleme için bulunan kemik parçaları ve diğer materyaller, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne, oradan da ileri teşhis için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Kızının DNA’sı olayı çözecek Dere yatağında bulunan kemiklerden alınan DNA örnekleri, ünlü Ekonomist Korhan Berzeg’in İngiltere’de yaşadığı öğrenilen kızı Nisa Berzeg’ten alınacak DNA örnekleri ile karşılaştırılacak. Dün öğle saatlerinde Türkiye’ye gelen Nisa Berzeg, DNA eşleşmesi için kan örnekleri verdi. Öte yandan Berzeg’in diğer kızı Sibel Berzeg’in de Amerika’da yaşadığı ve haberi alır almaz Türkiye’ye gelmek için yola çıktığı öğrenildi.