KÜLTÜR SANAT - 08 Temmuz 2019 Pazartesi 21:41

Oscar Ödülleri Başkanı Bailey: 'Nuri Bilge Ceylan’ın hayranıyım'

A
A
A
Oscar Ödülleri Başkanı Bailey: 'Nuri Bilge Ceylan’ın hayranıyım'

Oscar Ödülleri'ni veren Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisinin Başkanı John Bailey ve akademi üyesi eşi Carol Littleton, Kapadokya'nın tarihi ve turistik yerlerini ziyaret etti.

Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi Başkanı John Bailey ve eşi Carol Littleton, Nevşehir’in Avanos ilçesinde bulunan dünyanın tek yeraltı müzesi olan Güray Müze’yi ziyaret ederek alışveriş yaptı. Burada gazetecilere açıklamada bulunan Oscar Ödülleri’ni veren John Bailey az sayıda Türk filmlerini izlediğini Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerinin hayranı olduğunu söyledi. Bailey, “Aslında biraz az Türk filmi izledim. Bunların çoğu Oscar Ödülleri için Türkiye’den aday olan filmlerdi. Çünkü Türk yapımlarıyla Los Angeles’takiler arasında küçük bir bölünmüşlük var. Daha fazla izlemiş olmayı dilerdim. Ara sıra film festivallerinde izliyorum Nuri Bilge Ceylan filmlerinin hayranıyım. Özellikle burada Kapadokya’da olmak çok güzel, Anadolu’da Bir Zamanlar ve Kış Uykusunu burada çekmişti. Sanki Ceylan’ın filmlerinin içinde yürüyor gibiyiz, sanki filmler hayat bulmuş gibi hissediyoruz. Burada Türk filmleri hakkında daha fazlasını öğrenmek için sabırsızlanıyoruz, Türk yönetmenler hakkında birkaç kitap aldık” dedi.

“Türk filmlerinin Los Angeles’te tanıtımı yapılmalı” 

Oscar Ödülleri’ni veren Sinema Sanatları ve Bilim Akademisi Başkanı John Bailey Türk filmleri ile ilgili ABD televizyonlarında çok konuştuklarını ifade ederken Türk filmlerinin Los Angelas’ta tanıtılması için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Bailey, “Türk filmlerinin, Netflix gibi ABD televizyonlarına uygunluğu hakkında çok konuştuk. Evet, Netflix çok güzel ama onlara zorluktan bahsettim, Netflix gibi büyük platformlarda çok fazla içerik var. İçeriğin bir fikri var, sürekli yeni içerikler geliyor. Türk film fikrinizin ayakta durabilmesi için yollar bulmalısınız. Los Angeles’ta geniş tabanlı tanıtım yapılmalı; halkla ilişkiler, ayrımcılık toplantıları ve film gösterimleri gibi. Her yıl tekrarlanan Türk filmlerinin gösterildiği festivaller düzenlenebilir. Birkaç ülke yapıyor, Fransızlar ve Almanlar bunu yapıyor. Bunun gibi bir etkinlik çok faydalı olur” diye konuştu.

Oscar Ödülleri Başkanı Bailey: 'Nuri Bilge Ceylan’ın hayranıyım'

“Kapadokya’ya hayran kaldım” 

Eşiyle birlikte Kapadokya bölgesinin tarihi ve turistik yerlerini ziyaret eden Bailey, Kapadokya bölgesine hayran kaldığını söyledi. Bailey, “Geçtiğimiz yıllarda izlediğimiz Türk filmlerinde belirli duygular vardı, İstanbul’da Ceylan’ın çektiği Uzak filmi, birlikte yaşayan iki arkadaşın hikâyesini anlatıyordu. Çok duygusal bir filmdi ve biz bunu gördük. Orhan Pamuk’un İstanbul: Hatıralar ve Şehir kitabını okudum, fotoğraflarla anlattığı çocukluğundaki İstanbul’u gördük ve zaten şehri biliyormuş gibi hissettik. Şehre geldiğimde otelimin penceresinden Boğaz’a baktığımda hayatımda yaşadığım muazzam duygusal bağı hissettim. Kapadokya’da da aynı duyguları hissettik, açıkça Kış Uykusu filmiyle de bağlantılı bir yer. Ama bizi heyecanlandıran şey, volkanik kayaların biçimleri bize tanıdık olduğumuz ABD’nin Güney Batısını hatırlatmasıydı. Navajo, Arizona ve Utah. Önümüzdeki ay Monument Vadisine gideceğiz ve orası da muazzam yer şekillerine sahip ve bana Kapadokya’yı hatırlattı” şeklinde konuştu. 

Oscar Ödülleri’ni veren Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisinin Başkanı John Bailey’in eşi akademi üyesi "E.T." filminin kurgucusu eşi Carol Littleton ise yaptığı açıklamada, “Türk filmleri ve Türk televizyonları hakkında şuanda çok ayrıntılı bir bilgim yok ama sıra dışı filmlerin yapımı, yönetmenliği ve senaryolarında Rönesans gibi bir dönemin içinde olduğunu biliyorum” dedi. 

Carol Littleton , “Kısa bir zaman içinde Türk kültürünün ne kadar zengin ve tarihi olduğu hakkında bir aydınlanma oldu. Türk filmlerinin geldiği sıra dışı hikâye anlatıcılığı kültürü var. Türk filmleri, hikâye anlatıcılığı geleneğinin daha uzun ve yeni biçimlerle sunulmuş hali. Hikâyeler kendine özgü, Türk sinemasının geçmişini biliyorum ve bu girdiği yeni yol beni heyecanlandırıyor, Türk sinemasında yeni tarzda film yapımcılığı var. Bu Türkiye’ye ilk gelişim. Kesinlikle İstanbul’a ve Boğaza abayı yaktım, olağanüstü derecede güzeldi. Henüz Kapadokya’daki ilk saatlerimiz, doğal güzelliklerin ve farklı bir sanat anlayışının arasında buldum kendimi. Gördüğümüz yapılar çok antik, binlerce yıl önce oluşan doğa şekillerinin içine akıllıca toprağın içine yapılmış yerler var. Sanat ve şiir hassasiyeti olan bir kültürün ögeleri temel coğrafi yapılarla canlandırılmış, biraz inanılmaz bir tecrübeydi” dedi. 

Oscar Ödülleri'ni veren Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisinin Başkanı John Bailey ve akademi üyesi "E.T." filminin kurgucusu eşi Carol Littleton, Kapadokya'nın tarihi ve turistik bölgelerini yarında gezerek bölgeden ayrılacağı öğrenildi.

Coşkun Sağlamdin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.