SAĞLIK - 06 Temmuz 2019 Cumartesi 12:25

Ot tüketen hayvanlarda görülen hastalık: Şarbon

A
A
A
Ot tüketen hayvanlarda görülen hastalık: Şarbon

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Kaya Süer, şarbon hastalığını anlattı ve şarbon hastalığının ot tüketen hayvanlarda görüldüğünü, bu hastalığın insanlara hayvanlar tarafından direkt veya dolaylı yoldan bulaşabildiğini belirtti.

Şarbon hastalığı ot tüketen hayvanlarda görülmekte

Bacillus anthracis isimli bakterinin neden olduğu şarbon hastalığının insan ve hayvanlarda bilinen en eski hastalıklardan birisi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kaya Süer, şarbon hastalığının esas olarak ot yiyen hayvanların hastalığı olduğunu belirtti. İnsanlara infekte hayvanlardan bulaşan hastalıklara zoonoz adı verildiğini de söyleyen Doç. Dr. Kaya Süer, bu nedenle şarbon hastalığının da zoonatik bir hastalık olduğunu belirtti. Doç. Dr. Kaya Süer sözlerine şöyle devam etti: “Zoonatik hastalığa bağlı kitlesel ölümler görülebilmektedir. Hastalık tablosu ülkelerin riskli coğrafik alanlarında endemik olarak görülür. Gelişmiş ülkelerde hayvanlardan bulaşan şarbon hastalığına azalma görülmekle beraber, gelişmekte olan ülkelerde halen olgular görülebilmektedir. Hastalığın en fazla görüldüğü coğrafya Asya, Afrika ve Güney Amerika olarak tanımlanabilir. Türkiye’de 2017 yılında 37 kişi şarbon olgusu bildirilmiştir. KKTC’de ise bu hastalığın görülme sıklığı oldukça düşüktür.” 

Hastalık Hayvanlardan İnsanlara Geçmekte

Bu hastalığın insanlara infekte olan hayvanlardan direkt veya dolaylı olarak bulaştığını söyleyen Kaya Süer, bulaşmanın kaynaklarına göre endüstriyel, tarımsal, laboratuar veya biyolojik silah kaynaklı olabileceğini belirtti. Süer konuşmasına şöyle devam etti: “Endüstriyel kökenli şarbon hastalığı hayvansal ürünler olan keçi kılı, yün deri, post ve kemik gibi sanayide işlenmesi esnasında oluşur. Şarbon olguları genellikle tarımsal kökenlidir. Tarımsal şarbonda mikroorganizma infekte hayvanlarla direkt temas yoluyla insana bulaşır. Şarbon bakterisi insan vücuduna deriden, gasrtrointestinal yoldan, solunum yollarından veya damar içine direkt damar içi ilaçla girebilir. Şarbon hastalığı insanlar arasında bulaşma riski yok denecek kadar düşüktür. Bulaşma yolu açısından risk altındaki gruplar hayvancılıkla uğraşanlar, kasap ve veteriner hekimler ve hayvansal ürün hazırlanmasında çalışanlardır. Şarbon hastalığı dört klinik şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Deri şarbonu, sindirim sistemi şarbonu, solunum sistemi (Akciğer) şarbonu ve damar içi ilaç kullananlar da injeksiyon şarbonu olarak karşımıza çıkabilir.”

Tedavi

Şarbon tedavisinde etkili antibiyotiklerin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kaya Süer, tedavide ilk kullanılacak antibiyotiğin ülkemizden izole edilmiş şarbon bakterilerinde etkinliği halen çok yüksek olan penisilinler olduğunu belirtti. Penisilin alerjisi olanlara ise doksisiklin veya siprofloksasin gibi ilaçlarının kullanılabildiğini söyleyen Kaya Süer, “Gastrointestinal ve akciğer şarbonunun tedavisinde antibiyotiklere ek olarak şarbon immünoglobulini veya şarbon toksinlerine karşı hazırlanmış ticari monoklonal antikor preparatları da önerilmektedir. Ülkemizde hem insan hem de hayvan şarbonu bildirimi zorunlu hastalıklardandır. Hastaların bildirilmesi toplum sağlığı ve korunma açısından önemlidir” şeklinde konuştu.

Korunma Yolları

Hastalar için belirli ölçülerle izolasyon önlemleri alınması gerektiğini söyleyen Süer, hastaların sağlam olmayan derisiyle temas edileceği zaman mutlaka eldiven giyilmesi gerektiğini belirtti. Süer aynı zamanda, “Bir katının veya bir sıvının gaz ortamı içerisinde dağılması durumu olan aerosol oluşumu veya sıçrama riski olan durumlarda uygun kişisel koruyucu malzemeler kullanılmalıdır. Bunlar önlük, maske, gözlük ve bunun gibi malzemelerdir. Şarbon dahil çiftlik hayvanlarından bulaşacak tüm infeksiyon hastalıklarından korunmak için alınabilecek kişisel önlemler, başta et ve süt olmak üzere hayvansal gıdaların çiğ olarak tüketiminden kaçınılması, etlerin iyi pişirilmesi, etlerin kesildiği yüzeylerle ve malzemelerle çiğ sebze ve meyvelerin temas ettirilmemesi, hasta hayvanların kesilmemesi, hasta veya ölmüş hayvan etlerinin tüketilmemesi, hayvan kesimlerinin bu konunun uzmanları tarafından ve uygun kişisel koruyucu malzemeler kullanarak yapılması sayılabilir. Şarbonlu olduğundan şüphelenilen hayvanların kesilmesi ve yüzülmesi engellenmeli, imha süreçleri takip edilmeli, infekte hayvanı taşıyan nakil araçları dezenfekte edilmelidir. Çiftlik çalışanlarının kıyafet ve el temizliği konusunda da önerilen kuralları takip etmesi gerekir” dedi.

Aşılama Yapılmalı

Şarbonun kontrol alına alınması için tüm ülkeyi kapsayan merkezi planlama yapılması ve sıkı denetim sağlanması gerektiğini söyleyen Süer, en önemli konunun ise hayvanların aşılanması ve ithal işleminin sıkı denetimlerle uygun şekilde yapılması gerektiğini belirtti. Ayni zamanda hayvan sağlığını bildirime tabi tutulması gerektiğini de söyleyen Süer sözlerine şöyle devam etti: “Markette veya kasapta parçalanmış haldeki ette şarbon olduğu anlaşılamaz. Ancak şarbonlu hayvan kesim sırasında veya öldüğünde ki muayenesinde kanının pıhtılaşmaması ve siyah renkte kanı olması ile kesen kişi tarafından fark edilebilir. Bu durumda da kesin tanı için örnekler alınarak laboratuvar testleri yapılmalıdır.”

Özel Dezenfeksiyon Yöntemleri Kullanılmalı

Şarbon olduğu kanıtlanmış veya kuvvetle şüphelenilen bir hayvanın kesiminde kullanılan malzemeler için özel dezenfeksiyon yöntemleri kullanılmasının gerektiğini de ifade eden Süer, bu durumda aletlerde yoğun bulaşma durumunun olabileceğini belirtti. Ancak ev ortamında et kesmekte kullanılan bıçak, masat, satır, kesme tahtası gibi malzemelerin özel dezenfeksiyonuna ise ihtiyaç olmadığını söyleyen Süer, bol sabun veya deterjanlı suyla yıkanmasının yeterli olabileceğini belirterek, “Etle temas eden aletlerin ve yüzeylerin bu şekilde yıkanmadan meyve sebze gibi çiğ tüketilen yiyeceklere temas etmemesine dikkat edilmelidir. Çiğ ete dokunduktan sonra ellerin bol sabunlu suyla yıkanması yeterli olur. Ellerinde açık yaraları olan kişilerin çiğ ete temas etmemeleri, edeceklerse eldiven kullanmaları korunma sağlayacaktır. Çiğ ete temas eden kişilerin cilt lezyonu açısından yakın takibi önerilir” sözlerini tamamladı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Tartıştığı müşterileri takip edip girdikleri mekana kurşun yağdırarak 3 kişiyi yaralayan şahıs tutuklandı Burdur’da işlettiği alkollü mekanda taşkınlık çıkaran müşterilerle çıkan tartışmada bir müşterinin kafasına kabza ile vurup, ardından oradan çıkıp başka bir alkollü mekana girdiklerini görünce o mekana rastgele kurşun yağdırarak 3 kişi yaralayan şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay dün gece 23.45 sıralarında Burdur merkez Hatip Hoca Caddesi üzerinde bulunan alkollü mekanda meydana gelmişti. Edinilen bilgilere göre, cadde üzerinde E.C.’ye ait alkollü mekana gelen U.G. (27), M.A. (20), B.G. (21) ve E.K. (30) isimli şahısların burada taşkınlık çıkarması üzerine çıkan tartışmada işletme sahibi E.C. silah kabzası ile U.G.’nin kafasına vurarak hafif şekilde yaralamıştı. Bunun üzerine olay yerinden kaçan şahısları araba ile takip eden E.C., şahısların aynı cadde üzerinde bulunan farklı bir alkollü mekana girdiğini görünce mekana doğru rastgele ateş edip olay yerinden ayrılmıştı Açılan ateş sonrası mekan içerisinde müşteri olarak bulan B.O. bacağından vurulurken, İ.E.M.’de göğüs kısmından merminin sıyırması nedeniyle yaralandı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edilirken olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralılar ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis ekipleri ise yapılan çalışmalar sonucunda mekana kurşun yağdıran E.C.’yi yakalayarak gözaltına almıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından bugün Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan E.C. tutuklanarak Burdur E tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Muğla Kuzugöbeği Mantarı 1500 TL’den satıldı Fethiye’de bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Dastar ve Kuzugöbeği Mantar Festivali renkli görüntülerle başladı. Festivalde Kuzugöbeği mantarının kilosu Bin 500 TL’den satışa sunuldu. Fethiye Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Yeşil Üzümlü Muhtarlığı ve Likya Kadın Girişimi Üretim İşletme ve Kalkınma Kooperatifi iş birliğinde Yeşilüzümlü Mahallesi’nde düzenlenen festivalin açılış töreninde renkli görüntüler oluşurken, katılımcılara kuzugöbeği çorbası ikram edildi. Festivale gelen vatandaşlar davul, zurna ve delbek eşliğinde karşılanırken, dastar ve hediyelik eşya stantları kuruldu. Festival alanında, kadınların dokuma tezgahlarında dokuduğu “Dastar bezi”, yöresel el sanatları ve yiyecekler satışa sunuldu. Mahalle sakinleri ormandan topladıkları taze kuzugöbeği mantarı ise kilosu Bin 500-2000 TL, kurutulmuşu ise 8 bin ila 10 bin TL arasında satıldı. Her gün dolu dolu geçmesi beklenen festival kapsamında davul zurna ve delbek şovları, bando gösterisi, Yeşilüzümlü İlkokulu halk oyunları gösterileri, Sirtaki ve Ege dansları gösterisi, çeşitli yarışmalar, fotoğraf sergileri yer alacak. Etkinlikler; çocuk oyunları ve dans yarışmalarıyla devam edecek. Sakiler ve Saykolar sahne alacak Festivalin ikinci gününde sabah antik kent Kadianda’ya yürüyüş, öğleden sonra ise yemek yarışması yapılacak. Cumartesi günü etkinlikler çocuk oyunları, dans yarışmaları ile devam edecek. Cumartesi akşamı saat: 21.00’de Sakiler Grubu sahne alacak. Festivalin son günü çocuk oyunları ile dans yarışmalarının yapılacağı festivalde Dağların Sultanları, Beşkaza’nın Sultanları, Sirtaki ve Ege Dans grubu, Kırgızistan Darikan dans grubu performans gerçekleştirecekler. Festival, Pazar akşamı saat: 21.00’de Sakiler ve Saykolar Grubu’nun sahne alacağı konserle sona erecek.
Yalova Yalova’ya 2024’ün ilk 3 ayında 233.8 milyon liralık yatırım Yalova Dr. Hülya Kaya başkanlığında gerçekleştirilen İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda bir önceki dönemde kentte yapılan yatırımlar değerlendirildi. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Kaya, başkanlığında İl Özel İdaresi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, toplantının açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Toplantıda İLYAS (İl Yatırım Takip Sistemi) üzerinden 2024 yılı 1. dönem yatırım uygulamaları değerlendirildi. Sorun, darboğaz ve çözüm önerilerinin görüşülmesinin ardından İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı tamamlandı. Açılış konuşması öncesinde yerel seçimler sonrasında göreve yeni seçilen belediye başkanları kendilerini tanıttı. Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, yatırımlarla ilgili, “İlimizde 2024 yılı 1. dönem sonu itibariyle; 13 adet yatırımcı kuruluşun faaliyet gösterdiği 8 ana sektörde, 11 adet biten, 59 adet devam eden, 5 adet başlanmamış ve 20 adet ihale aşamasında olmak üzere toplam 95 adet proje bulunmaktadır. Yatırımların toplam proje bedeli 12,5 milyar TL’dir. Mevcut projeler için 2024 yılından önceki yıllarda yapılan harcama ise 7,4 milyar TL’dir. 2024 yılında projelere toplam olarak 806,6 milyon TL ödenek ayrılmıştır. 2024 yılında 1. dönem sonuna kadar yapılan toplam harcama ise 233,8 milyon TL olup, yıl içinde yapılan harcamanın yıl ödeneğine göre %29,0 oranında; projelere yapılan toplam harcamanın toplam proje bedeline göre ise %61,2 oranında nakdi gerçekleşme sağlanmıştır. Kamu yatırımlarının, yerel ve merkezi düzeyde aktif olarak izlenmesi, analiz edilmesi ve geleceğe yönelik olarak projeksiyon yapılabilmesi maksadıyla, il Yatırım Takip Sistemi Projesi (İLYAS) geliştirilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından da illerdeki yatırımlar İLYAS üzerinden takip edilmektedir. Bu nedenle yatırımcı kurum ve kuruluşlarımızın sisteme gereken özen ve hassasiyeti göstermeleri, veri girişlerini eksiksiz ve zamanında yapmaları son derece önem arz etmektedir. Özellikle ilçe belediyelerimizin de konuya hassasiyeti kamu yatırımlarının takibi açısından çok önemlidir. Yatırımcı kuruluşlarımızın ve yerel yönetimlerimizin her dönemde olduğu gibi bundan sonraki dönemlerde de üzerinde çalıştıkları projelerde titiz davranmaları, sorunların çözümünde gerekli hassasiyeti göstermeleri, ilimizin yatırım hizmetlerinin verimliliği açısından çok önemlidir. İl Koordinasyon Kurulunun 2024 yılı 2. toplantısının ilimiz açısından verimli bir platform oluşturmasını, ilimiz ve ülkemiz açısından hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi.