GÜNDEM - 26 Haziran 2019 Çarşamba 10:39

Otoban bu ilçenin çehresini değiştirecek

A
A
A
Otoban bu ilçenin çehresini değiştirecek

İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan otoyol Bursa’nın Karacabey ilçesine değer katacak.

Yapımı son sürat devam eden İstanbul - İzmir otoyolunun Bursa - Manisa arası tamamlandıktan sonra tamamen bitmiş olacak. Osmangazi Köprüsü - Bursa arası geçtiğimiz yıllarda hizmete girmişti. Otoyol yap-işlet-devret modeliyle hayata geçiriliyor. Özellikle tatillerde trafikte oluşan uzun kuyruklara çözüm olacak otoyolun tamamı Kurban Bayram öncesi açılması planlanıyor. 426 kilometrelik güzergahı kapsayan otoyolun 147 kilometrelik bölümü ile 21 kilometrelik bağlantı yolu işletmeye açılmıştı. İstanbul ile İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan yol aynı zamanda bölgeye de değer katacak. Bursa Karacabey ilçesinin verimli tarım arazilerinde üretilecek ürünler de çok daha kısa sürelerde tüketiciye ulaşacak. Ayrıca otoyola yakın yere yapılan Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde (TEKNOSAB) kurulacak fabrikalar bu yoldan faydalanacak. 

Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, AK Parti hükümetinin Karacabey’e büyük yatırımlar gerçekleştirdiğini belirterek, “Bunlardan bir tanesi Gölecik Barajı’dır. İçme ve zirai sulamayla bölgemize katkı sağlayacak önemli bir projedir. İkincisi de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan himayesinde Karacabey Taşpınar Mahallesi’nde 8 bin dönümlük bir alanda inşaat çalışmaları süren TEKNOSAB projesidir. Üzerinde bulunduğumuz İstanbul - İzmir Otoyolu da gerçekten Karacabey’e değer katacak, marka değerini arttıracak önemli projelerden bir tanesidir” dedi. 

Karacabey’in Bandırma - Çanakkale, Mustafakemalpaşa - Balıkesir- Manisa - İzmir ve Bursa - İstanbul - Ankara yollarının kesişme noktası olduğunu vurgulayan Özkan, “İstanbul - İzmir otoyolu her anlamda bizim büyük Karacabey hedeflerimize ulaşmamızda çok önemli etki sağlayacak devasa projedir. Bu proje çerçevesinde İstanbul’a 1 buçuk saatte, İzmir’e 2 saatte gideceğiz. Türkiye’nin yaklaşık nüfusunun yarısına yakınını bünyesinde barındıran bölgelere komşu kapısı olacak bir mesafedeyiz” diye konuştu.
Karacabey ‘in büyümesi için 3-T vizyonu ile hareket ettiklerini belirten Ali Özkan, “Bu 3-T’nin açılımı tarım, turizm ve teknolojik yatırımlar diyoruz. 3-T vizyonumuza ciddi manada bu otoyol katkı sağlayacaktır. Zaten TEKNOSAB projesinin yakınından da bu yolun giriş ve çıkışları olacak. Oradaki sanayi kuruluşlarının ürünlerinin, çok kısa sürede önemli pazarlara aktarılmasında avantaj sağlayacak. Karacabey tarım ve hayvancılığın başkenti olarak addedilen önemli bir ilçedir. Salçalık domatesin yüzde 40’ı Karacabey’in verimli topraklarında üretiliyor. Bunun gibi birçok tarıma dayalı, süt sektöründe faaliyet gösteren firmalar var. Hem burada yaşayan insanların bu pazarlara kısa mesafede, kısa sürede ulaşmasını sağlayacak hem de burada üretilen tarım ürünlerinin çok avantajlı bir şekilde aktarılmasına vesile olacak. Karacabey tarımına değer katacak. Özetlemek gerekirse İstanbul’un Anadolu Yakası’nda faaliyet gösteren bir manav kardeşimiz İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki Bayrampaşa Hal’ine gideceği zaman dilimi içerisinde, aradan aracıları çıkararak, direkt üreticilere ulaşma imkanını elde edecek. Karacabey’in tarımının gelişmesi, çeşitli alternatif üretmesi konusunda çok ciddi bir katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı. 

“Karacabey Belediyesi olarak ekolojik turizme, kırsal turizme vurgu yapıyoruz. Eski Karaağaç leylek köyümüz bildiğiniz gibi Avrupa’da bizi temsil ediyor. Yaşayan göllerin en önemlilerinden bir tanesi Uluabat Gölü. 83 bin dönümlük Karacabey haramız var” diyerek sözlerini sürdüren, Özkan “Türkiye’de tek olan ayı rehabilitasyon merkezimiz var. Ihlamur, defne, kestane ormanlarımızın yanında, en önemlisi longoz ormanlarımız var. Marmara Denizi’ne kıyı bir sahil beldemiz, tatlı su ile tuzlu suyun birleştiği Dalyan gölümüz var. Yaklaşık 300 çeşit kuş türünü ve endemik bitkileri içerisinde barındıran longoz ormanları şu anda Türkiye’nin gündemine girmiş konumda. Biz tanıtım konusunda gayret gösterdikçe, burayı ziyaret eden turistlerin sayısı her gün artacaktır. Günü birlik turizm, hafta sonu turizm ve kalıcı turizm konusunda Karacabey’e önemli bir hareket getirecek ve o yörede yaşayan vatandaşlarımızın turizm pastasından daha fazla pay almasına katkısı olacaktır” dedi. 

Samet Doğru - Uğur Uslubaş - Alper Tüydeş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta parklar yenileniyor Esenyurt’ta parklar ve bahçeler bahara hazırlanıyor. Çocukların eğlenceli vakit geçirdiği oyun gruplarında yenileme ve bakım çalışması yapan belediye ekipleri, kamelya ve oturma alanlarında ise tadilat ile boyama işlemi gerçekleştirerek parkları bakımlı ve temiz bir görünüme kavuşturdu. Esenyurt Belediyesinin ilçe genelinde bulunan parklarda başlattığı tamir ve bakım çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. İlçeye kazandırılan parkların yanı sıra mevcut parklarda da çalışmalarını sürdüren ekipler bu alanları yenilenmiş, temiz ve modern bir görünüme kavuşturuyor. Kamelyalar, oturma alanları ile oyun gruplarında tadilat, onarım ve boyama gibi işlemler yapan belediye ekipleri, spor aletlerinde ise yenileme çalışmaları yaptı. Amaçlarının Esenyurtluların güvenli ve konforlu alanlarda keyifli vakit geçirmelerini sağlamak olduğunu belirten ekipler, çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini söyledi. "Parkların tamamı yenilenecek" Esenyurt Belediyesi bünyesinde peyzaj mimarı olarak görev yapan Deniz Karakoç, parkların konforlu ve yenilenmiş halinin tüm Esenyurtlulara hayırlı olmasını temenni ederek şunları söyledi: “Parklarımızdaki eski ve yıpranmış oyun grupları ile oturma alanlarında yenileme, bakım ve onarım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Amacımız Esenyurtlu çocukların keyifli ve kaliteli vakit geçirmelerini sağlamak. Çalışmalarımız tüm parklar yenilenene kadar devam edecek. Yine bu çalışmalara ek olarak dönem boyunca ahşap tamiratları ve oyun gruplarının bakım ve onarım çalışmalarını sürdüreceğiz.”
Erzurum Prof. Dr. Nimet Yıldırım Cundişapur Sempozyumu’nda Prof. Dr. Nimet Yıldırım, İran’da düzenlenen 4. Uluslararası Cundişapur Sempozyumu’nda ülkemizi temsil etti. Atatürk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nimet Yıldırım bilimsel kurulunda da yer aldığı İran Dezful/Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 4. Uluslararası Cundişapur Sempozyumu’na katıldı. Farsça Dilbilgisi, İslam Öncesi İran Edebiyatı, İslam Sonrası İran Edebiyatı, İran Mitolojisi, Çağdaş İran Edebiyatı ve İran Tarihi konulu yayınlanmış ve yayına hazırlanan çalışmaları bulunan Prof. Dr. Nimet Yıldırım, “Tahran, İran Ferhengistan’ı ile Radyo Tv. 4. KANAL’ın bir dizi Nevruz kültürel etkinlikleri dolayısıyla Fars Dili ve Edebiyatı konulu çalışmalarımın tanıtımı ve takdiri için Tahran’dayım. Ülkem, şehrim ve Atatürk Üniversitem adına.” şeklinde konuştu. Dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul edilen Cundişapur üniversitesinin tanıtımının yapıldığı programa Prof. Dr. Nimet Yıldırım’ın yanı sıra Türkiye’den Ali Polat ve İran’dan ise Eski İran Çivi yazısı son okuyucularından Abdulmecid Arfaî, Şahname araştırmacısı Prof. Dr. Mir Celalüddin Kezzazi, Dr. Abdulmehdi Mustekin’in de katıldığı program tarihi Dezful şehir gezisi ile son buldu. Prof. Dr. Nimet Yıldırım daha önce İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından "Yılın Kitabı Ödülü" , Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından davet edilerek takdirle; İran Bilim Araştırma Ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Firdevsi Nişanı” ve Azerbaycan Kültür Bakanlığı tarafından "Nizami Madalyası" ile ödüllendirilmişti.
Sivas Mesken tuttukları köye bu yıl da geldiler Sivas’ın Hafik ilçesine bağlı Göydün köyü, her yıl olduğu gibi bu yıl da misafirlerini kabul etti. Köye gelen leylekler yuvalarında ve arazide görüldü. Sivas’ın Hafik İlçesine bağlı Göydün köyü, baharın müjdeleyicisi olan leyleklerine kavuştu. Her yıl birçok leyleğin geldiği köy, ‘Leylekli köy’ olarak da anılmaya başlandı. Bu yıl hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle leylekler erkenden köye geldi. Her yıl Nisan ayı içerisinde gelen leylekler, bu yıl Mart ayı içerisinde geldi. Köy sakini olarak anılan kimi leylekler yuvalarında görülürken kimileri ise arazide objektiflere yansıdı. Leylekler erken geldi Leyleklerin gelişinin kendilerini mutlu ettiğini belirten köy sakini Cemal Akalan, “Burası sulak bir arazı olduğu için kuş türleri çok geliyor. Leylekler de her sene bahar aylarında geliyorlar. Bu sene kış biraz hafif geçtiği için bahar erken geldi, leylekler de o yüzden erken geldiler. Yıllık 30-40 arası leylek geliyor. Şu anda 8-10 arası leylek var, yeni yeni gelmeye başladılar” dedi. Göydün köyüne gelen traktör tamircisi Halil Düzardıç ise, “Şu an Hafik’e bağlı Göydün köyündeyiz. Ben 27 senedir sanayideyim. Servis olduğumuz için köy köy gezeriz. Buraya da her sene 20-30 sefer gelirim. Bu leylekler her sene buraya gelir. Yerlerini buraya belirlemişler bu arkadaşlar. Sanırım arazi şartlarından dolayı burayı benimsemişler. Göydün köyü leylekli köy oldu” ifadelerine yer verdi.