ASAYİŞ - 10 Temmuz 2020 Cuma 17:38

Oyuncak bebeğin içinden uyuşturucu çıktı

A
A
A
Oyuncak bebeğin içinden uyuşturucu çıktı

Muğla’nın Bodrum ilçesinde, kargoyla gelen oyuncak bebeğin içinden uyuşturucu çıktı. İki ayrı adrese düzenlenen operasyonla 4 kişi gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre, Bodrum Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekiplerinin yaptığı operasyon sonucunda oyuncak bebeğin içine gizlenmiş uyuşturucu madde ele geçirildi. Bir kargo şirketine gönderilen kargoyu almaya gelen M.B.Ç. isimli şahıs gözaltına alındı. Şüphelinin üzerinde ve kargo paketindeki oyuncak bebeğin içinde kokain ele geçirildi. Alınan ifade doğrultusunda 4 ayrı adrese operasyon düzenleyen ekipler 115,25 gram toz esrar, 3,16 gram metamfetamin ve hassas terazi ele geçirdi.
Gözaltına alınan M.G., Y.M., M.B.Ç. ve Y.Ö. isimli şüphelilerin emniyette ki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi

Eren Ayhan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Enkazdan doğan iyilik İzmir depreminde kaybettiği 15 yaşındaki ikizleri Sayra ve Çınar adına vakıf kurarak şimdiye kadar 12 bin çocuğa iyilik elini uzatan anne Tülin Batmaz, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) öğrencileriyle panelde buluştu. Yaşadığı büyük acıya rağmen hayattan kopmayıp ‘enkazdan doğan iyilik ikizim’ hareketini başlatarak; azmi, umudu ve sevgisiyle Türkiye’ye örnek olan Batmaz, “Geleceğe bırakacağım tek miras, yavrularım adına kurduğum bu vakıf” dedi. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), Kampüsİzmir kapsamında paneller düzenlemeye devam ediyor. İzmir depreminde kaybettiği 15 yaşındaki ikizleri Sayra ve Çınar adına vakıf kuran anne Tülin Batmaz da, öğrencilerle bir araya geldi. Şimdiye kadar 12 bin çocuğa iyilik elini uzatarak ‘enkazdan doğan iyilik ikizim’ hareketini başlatan Batmaz, azmi, umudu ve sevgisiyle Türkiye’ye örnek oldu. Gerçekleşen panele; İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, Rektör Danışmanı Dr. Burçin Önder ve çok sayıda öğrenci katıldı. İEÜ Fuaye Alanında düzenlenen panelde anne Tülin Batmaz, vakfın yaptığı çalışmaları ve hedeflediği projeleri anlattı. 1,5 yıla yakın bir süre önce kurulmasına rağmen vakfın kısa sürede hızla büyüdüğünü söyleyen Batmaz, “Vakfımızı kurarken amacımız; çocuklarımız başta olmak üzere ihtiyaç sahibi kişilere ulaşmak, kaza ya da afete maruz kalanlara yardım etmek, tüm bunları yaparken sosyal ve kültürel faaliyetlere de imza atmaktı. Bu konularda da kısa süre içerisinde oldukça hızlı yol aldık. Yarınlarımızı güzelleştirmenin yolunun, eğitimden geçtiğini biliyoruz. Bağışçılarımızın destekleri sayesinde ortaöğretim ve üniversite öğrencilerinin eğitimlerine katkıda bulunuyoruz. Vakfımız, bugüne kadar 12 binden fazla çocuğumuza ulaştı. Şimdiye dek 5 bin fidan dikimi gerçekleştirdik. Kütüphaneler açarak 5 binden fazla çocuğumuzu kitapla buluşturduk. 100’ün üzerinden gencimizle farkındalık atölyeleri düzenledik” dedi. "Bir annenin yaşayabileceği en büyük acıyı yaşadım" Batmaz, Kahramanmaraş depremi nedeniyle bölgeye yardımlar yapıldığını da söyledi. Öğrencilerden gelen, ‘Depremin acısını yaşayan bir kişi olarak Kahramanmaraş depremini duyduğunuzda ne hissettiniz?’ sorusuna yanıt veren Batmaz, “Depremin oluşturduğu; çaresizliği, acıyı, umutsuzluğu sözlerle ifade etmem mümkün değil. Ben; dünyam dediğim, hayattaki her şeyim dediğim iki yavrumu depremde kaybettim. Eğer hayatta olsalardı, şu anda 19 yaşında, sizler gibi üniversitede olacaklardı. Ben, ilk kez bir üniversiteye konuk oldum. Şu anda sizlerle konuşurken de bu duyguları hissediyorum. Ben, bir annenin yaşayabileceği en büyük acıyı yaşadım; ancak çocuklarım için pes etmedim. Kahramanmaraş depremini ilk öğrendiğimde, yıkım görüntülerini gördüğümde, oradaki insanlarımıza bir an önce nasıl ulaşabiliriz, neler yapabiliriz diye düşündüm. Vakıf olarak elimizden gelen ne varsa yapmaya çalıştık. Deprem bölgesinde benimle benzer acıları yaşayan çok kişi var. Onlarla görüşüyor, konuşuyoruz” diye konuştu. Panelin ardından İEÜ Rektörü Prof. Dr. Hakan Abacıoğlu ve Vakıf Başkanı Tülin Batmaz, iş birliği protokolü de imzaladı. Bu kapsamda Sayra&Çınar Vakfı, kampüsün fiziki imkanlarından yararlanabilecek, İEÜ kampüsünün ev sahipliğinde etkinlikler gerçekleştirerek öğrencilere yönelik çalışmalar yapabilecek. İmza töreninde konuşan Prof. Dr. Abacıoğlu da, vakfın çalışmalarına destek olmaktan gurur ve mutluluk duyacaklarını belirtti. İzmir ve Türkiye’nin deprem yönünden riskler taşıdığını ve üniversite olarak bu konuda kendilerine de sorumluluk düştüğünü söyleyen Abacıoğlu, “Afet yönetimi, koordinasyonu ve risk azaltmaya yönelik bir araştırma ve uygulama merkezi kurmak için çalışmalarımız sürüyor. Bilgi ve deneyimimizi bu merkezimize aktarmak istiyoruz. Bu, işin bilimsel tarafı. Bir de işin sosyal tarafı var. Üniversiteler, sosyal sorumluluğu ve toplumsal faydayı temel alan kuruluşlara destek olmalı, manevi yönden yanında olduklarını hissettirmeli. Bu konuda Sayra&Çınar Vakfı ile imzaladığımız bu protokolü çok anlamlı ve önemli görüyorum” dedi.
İstanbul Taksinin ezdiği ‘Pamuk’ isimli ördeği için adalet arıyor Kağıthane’de ‘Pamuk’ isimli ördeğinin bir taksici tarafından ezilerek öldürüldüğünü söyleyen Anahıt Khachatryan, adliyeye gelerek şikayetçi oldu. Gözyaşları içerisinde açıklama yapan Khachatryan, ‘’Maddi, manevi davacıyım. Ördek olsa, kedi olsa, köpek olsa, inek olsa da önemli değil. O bir can, bizim gibi bir can. O gün taksinin içindeki kameraya baksınlar, taksi şoförü o dakika telefon ile konuşuyordu’’ dedi. Kağıthane’de 10 Mart tarihinde, 2 senedir sahiplendiği ‘Pamuk’ isimli Pekin ördeğinin bir taksici tarafından ezilerek öldürüldüğünü söyleyen Anahıt Khachatryan, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek şikayetçi oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunun ardından ifade veren Khachatryan, ‘’10 Mart 2024’de araçları girmesi yasak olan ve buna ilişkin tabela olan sokakta meşhur Pekin ördeğimle birlikte yürüdüğüm sırada ticari taksi ördeğimi ezdi. Şoföre ördeğimi veterinere götürmesini istedim. Bana ‘ne istiyorsan yap, ben hiçbir yere götürmeyeceğim’ diyerek küfürlü şekilde hakaret etti. Ben veterinere gittim, ördeğim ameliyat edildi ancak evde 03.00 sıralarında öldü. Bu şekilde ördeğimi ezerek öldüren araç sürücüsünden davacı ve şikayetçiyim. Şahsın tespit edilmesini talep ederim, bizim mahallede bulunan taksi durağında çalışmaktadır’’ ifadelerini kullandı. ‘’Maddi, manevi davacıyım. O bir can, bizim gibi bir can’’ Konuya ilişkin açıklama yapan Anahıt Khachatryan, Emrenistan uyruklu olduğunu ve 19 seneden beri Türkiye’de yaşadığını belirterek, ‘’Benim bir ördeğim var, ismi Pamuk. 2 senedir ona ben bakıyorum. Çocuğum gibi, onun annesi gibiyim. O gün akşamüzeriydi bir dakikanın içinde taksi ona vurdu ve hayvan yerinden kıpırdamadı. Taksi şoförü zaten bizim binanın yanındaydı ama ters yönden girmiş. Hayvana Vurmuş. Hayvana vurduktan sonra taksiden çıktığında cep telefonu ile konuşmak üzereydi. Telefonu açık elinde taksiden çıktı ve pişkin pişkin ‘ne oldu, ben ne yaptım ki, ben hiçbir şey yapmadım, görmedim’ dedi. Herkese yalvarıyorum, ne olur bana yardımcı olun. Ben ona yalvardım, ‘ne olur bu hayvanı veterinere götürelim’ dedim. Bana ‘yok, ben hiçbir yere gitmeyeceğim, hiçbir şey yapmayacağım, sen ne istiyorsan yap, benden uzak dur benim başıma bela olma’ dedi. O dakika kucağıma aldım ve veterinere koştum. Hayvana ameliyat yaptırdık fakat aynı gece saat 03.30’da hayvan öldü. Maddi, manevi davacıyım. Ördek olsa, kedi olsa, köpek olsa, inek olsa da önemli değil. O bir can, bizim gibi bir can, ne olur yardımcı olun. O gün taksinin içindeki kameraya baksınlar. Yüzde yüz görecekler, taksi şoförü o dakika telefon ile konuşuyordu’’ ifadelerini kullandı.
Antalya Böcek: "Tireyengöl’de yeni turizm adımları atacağız" Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve başkan adayı Muhittin Böcek, Manavgatlı hemşerileri ile iftar yaptı. Manavgat’a yapacakları yeni projelerini anlatan Başkan Böcek, Titreyengöl Yenileme Projesi’yle yeni turizm adımları atacaklarını söyledi. Böcek, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, Manavgat İlçe Başkanı Oykun Başar, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Belediye Başkan Adayı Niyazi Nefi Kara, Milletvekilleri Cavit Arı, Aliye Coşar ve Manavgatlı hemşehrileri ile iftar yaptı. Manavgatlıların Ramazan ayını kutlayan ve bereket dileyen Başkan Böcek, Manavgat’a yeni dönemde yapacakları konusunda da bilgi verdi. "Titreyen Göl’e yeni turizm adımları" Başkan Böcek, Manavgat Titreyengöl Yenileme projesini hayata geçireceklerini belirterek, Titreyengöl’de yeni turizm adımları atacağız. Titreyengöl çevresinde şifalı bitki bahçeleri, çim tepeleri, kuş gözlem kulesi, asma germe gölgelikler, seyir terasları, su gösteri fıskiyeleri, çocuk oyun alanı ve otoparklar kuracağız. Bu bölgeyi hem halkımız hem de turizm sektörümüz için yenileyerek daha canlı hale getireceğiz. Böylece yaşam-kent dengesi prensibimizle halka açık alanların artmasını sağlayacağız” dedi. "Katı yakıt laboratuvarı" Manavgat ve Kumluca’da Katı Yakıt Laboratuvarları kurarak temiz hava için daha çok mücadele edeceklerine dikkat çeken Başkan Böcek, “Kömür, pelet gibi katı yakıtların doğu ve batı bölgelerine girişlerinde denetim ve kontrolü artırmak için Manavgat ve Kumluca Katı Yakıt Laboratuvarları kuracağız. Artıracağımız katı yakıt denetimleriyle kaçak veya niteliksiz kömür kullanımını engelleyerek Antalya’mızın hava kalitesini yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Kayseri protokolü şehit aileleriyle iftar yemeğinde buluştu Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükklılıç, eşi Dr. Necmiye Büyükkılıç ile birlikte şehit ve gazi aileleri ile iftar sofrasında buluştu. Başkan Büyükkılıç, Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Şehit ve Gazi Aileleri İftar Programı’na katıldı. İftar programına Başkan Büyükkılıç ve eşi Dr. Necmiye Büyükkılıç’ın yanı sıra TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı, AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Ayşe Böhüler, Murat Cahid Cıngı, Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Garnizon Komutanı Hava Tuğgeneral Haldun Taşan, ilçe belediye başkanları, AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm, MHP Kayseri İl Başkanı Seyit Demirezen, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kayseri Şube Başkanı Osman Balcı ile şehit ve gazi aileleri katıldı. Büyükkılıç, programda iftar öncesi masaları tek tek dolaşarak şehit ve gazi aileleri ile yakından ilgilendi ve onlarla samimi sohbetler gerçekleştirdi. İftarın ardından Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile devam eden programda konuşan Başkan Büyükkılıç, programa katılımlarından dolayı şehit ve gazi ailelerine teşekkür etti. Büyükkılıç, vatan için canlarını feda eden kahraman şehitleri rahmetle anarak, “Değerli hocamızın okuduğu ayet-i kerimelerde, ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilmezsiniz, idrak etmezsiniz’ buyurulur. Yine şairimiz diyor ya ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Şehitlerimizin bizler vatan olarak bıraktığı bu cennet vatanımızda huzur içerisinde yaşamaya, birliğin, beraberliğin adeta sembolü olarak hepimizin gayret etmesi gerekir” diye konuştu. Çanakkale Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümünü hatırlatarak Çanakkale ruhu vurgusu yapan Başkan Büyükkılıç, şunları söyledi; “Çanakkale geçilmez derken, şehitlerimiz verilirken, bu vatan bizlere bırakılırken 109’uncu yıl dönümünü kutluyor ve o günlerden adeta ilham alarak yine Çanakkale’yi geçmek isteyen zihniyetin her zaman olacağının anlayışı ve onlara fırsat vermememiz gerektiği yaklaşımı içerisinde de hatırlatmada bulunmak istiyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği cumhuriyeti çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine ulaştırmak sadece bu güzel sözleri söylemekle olmaz. Kalkınmayla olur, teknolojiyle olur, Kaan’lar yapmakla olur, iHA’ları yapmakla, SİHA’ları yapmakla, bu cennet vatana göz diken hainlere de gereken dersi vermekle olur. O açıdan şehitlerimize minnet duyuyoruz. Bu anlayış içerisinde Çanakkale’deki ruhun aynı şekilde birliğimize, beraberliğimize, dayanışmamıza ve kardeşliğimize vesile olmasını temenni ediyorum.” TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar ise birlik ve beraberlik oldukça Türkiye’de aşılmayacak engelin olmadığını ifade ederek; "Ramazan gününde bizleri buraya toplayan ve davet eden valimize, belediye başkanımıza en içten duygularımızla teşekkür ediyoruz. Sağ olun, var olun” dedi. Tarihten ilham alınması ve gençlere tarihin aşılanması gerektiğini vurgulayan Akar, “18 Mart meselesini hepimizin bilmesi lazım. Bir milletin var olabilmesi için en önemli konulardan biri de tarih bilgisinin ve bilincinin olması. Tarihten ilham almadan yaşayan milletler gerçekten sürekli başlarını belada buluyorlar. Onun için bizim tarihimizi çok iyi bilmemiz lazım. Gençlerimize bunu çok iyi öğretmemiz lazım. Bu önemli günde sizlerle olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sizler bizim başımızın tacısınız. Buradaki Mehmetçiğin, ordumuzun yaptığı çalışmalarda ve başarılarda asıl pay şehitlerimize ait. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize sağlık sıhhat diliyoruz. Sizlere de saygılarımızı ve sevgilerimizi sunuyoruz” şeklinde konuştu. Bütün Kayseri’nin tek yürek olarak salonda olduğunu dile getiren Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de 1919’dan beri Çanakkale ruhu içerisinde milletin mücadelesinin devam ettiğinin altını çizerek, “Milletvekillerimiz, siyasilerimiz, bürokratlarımız hepsi bugün iftar soframızda şehit ailelerimizle beraberler. Bundan tam 109 yıl önce milletimiz büyük bir direniş gösterdi. Ülkemizi ve milletimizi parçalamak isteyenlere karşı dimdik durarak düşmanlara geçit vermedi. Çanakkale’yi biz 18 Mart 1916’da bırakmadık. Kalbimizde her an, her gün, her yıl tekrar tekrar yaşadık. O günden itibaren Çanakkale ruhu içerisinde bu millet mücadelesine devam etti. Sizlerin evlatları, aynı Çanakkale’deki kahramanlar gibi ülkemizin bölünmez bütünlüğü için şehit oldular. Bugün burada huzur içerisinde yaşıyorsak onlara çok şey borçluyuz. Dünya döndükçe milletimizin mücadelesi devam edecek” ifadelerini kullandı. Başkan Büyükkılıç, programda şehit ve gazi aileleri ile günün anısına hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedi.
Mersin Mersinli balıkçılar ’balon balığı avcılığına yönelik teşvik’ten memnun Mersinli balıkçılar, denizlerdeki biyolojik çeşitliliğe ve balıkçıların av araçlarına zarar veren balon balığı ekosistemini azaltmak için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sağlanan teşviklerden memnun olduğunu bildirdi. İstilacı türün popülasyonunun azaltılmasına yönelik uygulanan teşvikler kapsamında balon balığını avlayan balıkçılara tane başına 25 TL’lik destek veriliyor. İstilacı bir balık türü olan ve diğer balık türleri ile birlikte deniz ekosistemine zarara veren balon balığının avlanmasına yönelik teşvik sağlanması kararı, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. Balon balığı avcılığının desteklenmesi hakkındaki karara göre, balon balığını avlayan balıkçılara tane başı 25 TL, diğer istilacı türleri avlayanlara ise 10 TL tutarında destek ödemesi gerçekleştiriliyor. 2024, 2025 ve 2026 yıllarını kapsayan karar çerçevesinde destek ödemeleri için gerekli finansman Tarım ve Orman Bakanlığının tarımsal destekleme bütçesinden karşılanıyor. Uygulama kapsamında avlanan balon balıklarının kuyruk kesiminin ise insan, hayvan ve çevre sağlığına risk oluşturmayacak şartlar altında yapılması gerekiyor. Balıkçılar teşvikten memnun Mersin’de 35 yıldır balıkçılık yaptığını belirten Zeynel Mihadioğlu, ağlarına takılan balon balıklarının kuyruklarını kesip teslim ederek, devletin sağladığı teşvikten yararlandıklarını söyledi. Böylelikle bir yandan istilacı türden denizi korumaya çalıştıklarını aktaran Mihadioğlu, diğer yandan da teşvik sayesinde az da olsa bir gelir elde etiklerini kaydetti. Balon balıklarının çok tehlikeli, zehirli ve istilacı bir tür olduğunu hatırlatan Mihadioğlu, “Balon balıkları denizlerimizi istila etti. Bunun sonucunda da balıklarımız kendi yuvalarından göç etmek zorunda kalıyor. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün talebine göre kuyruk başına 25 TL’lik destek sağlanıyor. Kuyruklarını kesip biriktiriyor ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yetkililerine teslim ediyoruz” dedi. “Deniz ekosistemine olan zararları nedeniyle avlamak zorunda kalıyoruz” Ağlarına takılan balon balıklarını deniz ekosistemine olan zararları nedeniyle avlamak zorunda kaldıklarını ifade eden Mihadioğlu, “Biz dahil olmak üzere bütün balıkçılar bu tür balıkları ağlarına takılmasına rağmen öldürmek istemiyoruz ama mecburiyetten dolayı, denizlerimize zarar verdiği için öldürmek zorunda kalıyoruz. Bir iki sene öncesine göre hafif bir azalma oldu. Ama şimdilerde günlük ortalama 15 tane, 20 tane, 50 tane çıktığı günler oluyor” ifadelerini kullandı. Benekli balon balığında destekleme fiyatı yüzde 100 artırılmıştı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, daha büyük tehlike arz eden ve daha sık rastlanan benekli balon balığında destekleme fiyatının yüzde 100 artırılarak 12,5 TL’den 25 TL’ye, diğer balon balığı türlerinde de yüzde 400 artırılarak 2,5 TL’den 10 TL’ye çıkarıldığını açıklamıştı.