GÜNDEM - 08 Ekim 2019 Salı 17:02

Oyuncu Deniz Çakır hakim karşısında

A
A
A
Oyuncu Deniz Çakır hakim karşısında

Ünlü oyuncu Deniz Çakır, başörtülü kadın müşterilere hakaret ettiği iddiasıyla, hakkında açılan davada hakim karşısına çıktı. Çakır suçlamaları reddederken, müşteki avukatları oturma düzeni üzerinden reddi hakim talebinde bulundu. Hakim, müşteki avukatlarının talebi üzerine, "‘Sarılın, barışın’ diyecektim" dedi.

Ünlü oyuncu Deniz Çakır hakkında, Beşiktaş'taki bir kafede başörtülü kadın müşterilere hakaret ettiği iddiasıyla "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan açılan davanın görülmesine başlandı.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada 1 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık Deniz Çakır ile müştekiler Ayşegül Yeşil, Emine Feyza Mazı, Vecibe Karadeniz ve Zeynep Yılmaz hazır bulundu.

Salonda yerin yetersiz olması üzerine duruşma hakimi, sanık kürsüsünde oturan Çakır’a avukatının yerine geçebileceğini söyledi. Yine yer yetersizliği nedeniyle ayakta bekleyen müştekilere ise hakim, sanık kürsüsünün arka kısmındaki sandalyelere oturabileceğini söyledi.

Çakır ve müştekilerin hakimin dediği şekilde oturmasının ardından müşteki avukatları duruma itiraz etti. Avukatlar, müştekilerin oturtulduğu yerin genelde sanıkların oturtulduğu kısım olduğunu ve bu nedenle müştekilerin burada oturmasını istemediklerini kaydettiler. Avukatların talebi üzerine müştekiler ayakta duruşmayı takip ederken Çakır ise avukatının yanında oturdu.

“Basit bir tartışma yaşandı”

Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Çakır, “Savcılığa verdiğim ifadenin arkasındayım. Dava konusu olayın yaşandığı gün doğum günüm olması nedeniyle Hande ve Gizem isimli arkadaşlarımla kafeye gittim. O akşam doğum günümü kutlamak için arkadaşlarımla buluştum. Ancak yanımızdaki masaya gelen hanımefendiler beni yargılar tarzda bakıyorlardı. Normalde rahatsız olmam ama bu bakış rahatsız ediciydi. Bunun üzerine ‘ne var’ şeklinde bir mimikte bulundum. Bir süre sonra bizim fotoğrafımızı çekiyorsunuz gibi çıkışlar oldu. Tartışmanın uzaması üzerine arkadaşım telefonunu gösterdi ve fotoğraflarının çekilmedğini kendilerine anlattı. Olayın ardından benim telefonumda da inceleme yapıldı silinen resimlere ilişkin. Bunlar sadece basit bir tartışmadan öteye gitmedi. Bir süre oturduktan sonra kalktık oradan” dedi.

“Burası Atatürk Türkiye’si, Arabistan değil’”

Çakır, duruşma hakiminin sorusu üzerine ise, “Müştekiler benim yaşayışımı, giyim tarzımı, masadaki neşeli kahkahalı halimi yargılar tarzda baktıkları için, ‘Burası Atatürk Türkiye’si. Niye her şeyime karışıyorsunuz burası Arabistan değil’ şeklinde masamda arkadaşlara serzenişte bulundum. Müştekilere karşı böyle bir söz kullanmam mümkün değil” dedi.

Savunmasın ardından Çakır, hükmün açıklanmasını geri bırakılması taleplerinin olmadığını sözlerine ekledi. Çakır’ın, sabıkası olmadığını söylemesi üzerine hakim, başka bir asliye ceza mahkemesinde sabıkasının göründüğünü söyledi. Çakır da o davanın trafikle ilgili olduğunu söyledi.

“Bizden özür dileyerek hesap almadılar”

Duruşmada daha sonra müştekilerin dinlenilmesine geçildi. Söz verilen müşteki Ayşegül Şeker, “Şikayetçiyim. Emniyet ifademi tekrar ediyorum. Kafedekiler bizim mağdur olduğumuzu gördüler, o nedenle bizden özür dileyerek hesap almamıştır. Katılma talebim vardır” dedi.Katılma talebine ilişkin görüşü sorulan Deniz Çakır’ın avukatı Bahri Belen, “Bu suç kişilere karşı değil kamu barışına karşı işlenen suçlar için de düzenlenmiştir. Doğrudan zarar görmeyi aramaktadır. Dolayısıyla katılma isteminin reddini istiyoruz” dedi.

Müşteki avukatların reddi hakim talebi

Bu sırada söz alan müşteki avukatları, reddi hakim talebinde bulundular. Müşteki vekilleri, “Sanığın hiçbir talebi ve mazereti olmamasına rağmen mahkemenin söylemiyle sanık kürsüsü yerine avukatının yanına geçirilerek savunmasının alınması kanaatimize göre ihsası rey anlamına gelmektedir. Ayrıca duruşmanın başında müştekilerin avukatların uzağında ve sanıkların genelde bulunduğu bölüme oturttunuz. Daha sonra bizim talebimiz üzerine, bizler müştekiler için ayrılan bölümü müştekilere açınca bu eksiklik giderilmiş oldu. Hala bir kısmımız ayakta. Bu nedenle CMK’ya göre hakimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir sebep ortaya çıkmıştır. Bu nedenle hakimin reddi talebinde bulunuyoruz” dediler.

“Yargıcın taraflı tutumundan ziyade insani bir davranış söz konusu”

Söz alan Deniz Çakır’ın avukatı Bahri Belen ise “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sanığın müdafisinin yanında, her an vekilinin yardımından yararlanacak şekilde bulundurulmamasını ister. Türkiye’de avukatlar savunmanın örgütü barolar yıllardır ceza yargılamasında sanığın müdafisinin yanında bulunması gerektiğini savunmuş ve talep etmiştir. Kanımızca burada yargıcın taraflı bir tutumundan ziyade özellikle müştekilerin koltuklara oturarak duruşmayı sürdürmesi insani bir davranıştır. Meslektaşlarımın bu taleplerinden vazgeçmelerini , mesleki bir gerek olarak istemekteyim” dedi.

Hakim: ‘Sarılın, barışın’ Diyecektim

Müşteki avukatlarının reddi hakim taleplerini tekrarlaması üzerine hakim, “Açıkçası yargılamalarıma bakarsanız sanıkların ve müştekilerin kendilerini rahat bir şekilde ifade etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Diğer duruşmalarımızı da gelip izleyebilirsiniz. O zaman daha iyi anlarsınız demek istediğimi. Açıkçası duruşma sonunda, bir sonraki adımda ‘barışın’ diyecektim” dedi.

Dosya Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi

Mahkeme hakimi kararında, reddi hakim talebini değerlendirmek üzere dosyanın bir üst mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Hakim kararında şu ifadelere yer verdi: "Mahkeme hakiminin CMK'nın 25. maddesi gereği olayla ilgili sanığın talebi olsun olmasın müdafinin veya vekilin yanına alınabildiği, müştekiler bakımından da müştekiler yerine iki koltuk sığdığı, müşteki vekillerine tahsis edildiği, diğer 4 müşteki ayakta kalmasın diye boş olan sanık kürsüsünün arkasındaki koltuklara oturtulduğu, müşteki vekillerinin talebi üzerine vekillerin olduğu bölmeye gittikleri, burada da müştekilerin koltuk sayısı yetersiz olduğundan koltuk getirilip getirilemeyeceğini sordukları, gerek yerin darlığı gerekse getirilecek koltuk olmaması nedeniyle koltuk getirilemedi.

Dolayısıyla müştekilerin ayakta kaldığı, kimilerine vekillerinin yer verdiği, müşteki bölümünde 4 müşteki 2 vekil ancak 2 koltuk olduğu görüldü. Bu hususun mahkeme hakiminin tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir sebep olarak öne sürülüyor ise de şayet müşteki vekilleri mahkeme hakimin başka dosyalarını izleme şanslarını bulurlarsa benzer uygulamaların sıklıkla yapıldığı, insanların mahkeme önünde esas duruşta ayakta beklemesine imkan ölçüsünde engel olunmaya çalışıldığı, bu yönüyle mahkeme hakimin reddi talebinin yerinde olmadığı, dosyanın bu konumda karar verecek olan İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildi."

Olayın geçmişi

Ünlü oyuncu Deniz Çakır, Beşiktaş'taki bir kafede başörtülü kadınlara hakaretlerde bulunduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Çakır hakkında "mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret" suçu kapsamında kaldığı gerekçesiyle "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama" suçlarından takipsizlik kararı verilmişti. Takipsizlik kararına yapılan itirazın ardından başsavcılıkça derinleştirilen soruşturma kapsamında Çakır hakkında, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı.

İrem Demir - Mehmet Yusuf Melikoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aliağa’da CHP Grup Sözcüsünden şok eden gaf Aliağa Belediyesi CHP’li Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, meclis toplantısında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ismine “Cemil Bayık” dedi. Doğangül, binlerce kişinin istihdam edildiği Gemi Söküm sektörüne “uyuşturucu trafiğinin durağı” iddiasında bulundu. 31 Mart’ta yapılan seçimlerde Aliağa’da MHP’li Serkan Acar’ın üçüncü kez Belediye Başkanı seçilmesinin ardından Belediye Meclisinin 2. oturumu yapıldı. Hararetli geçen Belediye Meclis toplantısına CHP Meclis Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül’ün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’dan bölücü terör örgütünün elebaşlarından “Cemil Bayık” olarak söz etmesi damgasını vurdu. Cemil Tugay’dan “Cemil Bayık” olarak bahsetti, herkes şok oldu CHP Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, belediyenin faaliyet raporunun görüşüldüğü oturumun sonunda dilek ve temennileri olduğunu belirterek söz istedi. Doğangül sözlerine, “Dün veya evvelsi gün Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Bayık’ın” diyerek söze bölücü terör örgütünün eli kanlı elebaşlarından birinin adıyla başladı. CHP’li meclis üyesinin bölücü örgütün eli kanlı isimlerinden birinden bahsetmesi bir anda salonda şaşkınlığa sebep oldu. O sırada büyük bir gafa imza atan CHP’li meclis üyesine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının adının Cemil Tugay olduğunu hatırlatan isim ise MHP Grup sözcüsü Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar oldu. MHP Grup sözcüsü Avukat Hilal Sadıkoğlu Akar “Tugay, soy ismi” dedi. Bunun üzerine büyük bir şaşkınlık yaşayan CHP’li üye, sözlerini düzeltti ancak sözlerinin devamında bir gafa daha imza atarak hem belediye meclis üyelerinin hem de salondaki vatandaşların tepkisini çekti. CHP Grup Sözcüsü Doğangül’den Gemi Söküm sektörüne uyuşturucu iddiası Aliağa Belediye Meclisi toplantısında birbiri ardına gaflarına devam eden CHP Grup Sözcüsü İbrahim Doğangül, bu kez binlerce işçinin çalıştığı gemi söküm sektörüne uyuşturucu iddiasında bulundu. Aliağa’da binlerce ailenin istihdam edilerek geçimini sağladığı gemi sökümden “uyuşturucu trafiğinin duraklarından” olarak söz eden Doğangül’ün iddiaları tepki çekti. Meclis toplantısını izleyen bir vatandaş, CHP’li meclis üyesine yüksek sesle, "Öyle bir iddia size yakışmıyor. Uyuşturucu trafiği yok" diyerek sert tepki gösterdi.
İstanbul Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA test uçuşlarına hız kesmeden devam ediyor. Hafta boyunca süren testlerde iki prototipi de test uçuşları gerçekleştiren Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) test uçuşlarını ara vermeden sürdürüyor. Hafta boyunca gerçekleştirilen testlerde iki prototipi de uçuş icra eden milli SİHA’nın toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. İki Bayraktar TB3 havada Cumhuriyet’in 100. yılını taçlandırmak amacıyla 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak gökyüzü ile buluşan Bayraktar TB3 SİHA’nın iki prototipi de test uçuşlarını Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürüyor. Bayraktar TB3 PT-1 ve PT-2, geçtiğimiz hafta boyunca orta irtifada icra edilen sistem ve dayanım performanslarının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla tamamladı. Toplam uçuş 272 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 272 saat 47 dakika havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG ANADOLU’dan ilk uçuş 2024’te Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. Öte yandan Baykar 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.