ASAYİŞ - 05 Ekim 2019 Cumartesi 10:55

Öz çocuğuna işkence iddiasıyla tutuklanan anne hakim karşısına çıktı

A
A
A
Öz çocuğuna işkence iddiasıyla tutuklanan anne hakim karşısına çıktı

Avcılar’da 2 yaşındaki bebeğine işkence yaptığı ve vücuduna iğne ile çamaşır suyu enjekte ettiği iddia edilen anne, hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada karakolda verdiği ifadeleri reddetti. Karakolda verdiği ifadesinde cezaevine girmek için suçlamaları kabul ettiğini aktaran anne Ezgi K., gözyaşları içerisinde yaptığı savunmasında doktorların kendisini suçladığını öne sürdü. Duruşmada ifadesini değiştiren annenin rahat tavırları üzerine mahkeme başkanı sanık anneye ‘çok soğukkanlısın’ dedi.

Avcılar’da polis merkezine giderek öz kızı E.M.K.’ya doğduğundan beri işkence yaptığını söyleyen ve 20 Şubat 2019’da ‘çocuğa eziyet etme’ suçundan tutuklanan anne Ezgi K. hakim karşısına çıktı.
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık anne Ezgi K. ile müşteki baba Eray K. ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da yer aldı. Duruşma kimlik tespitlerinin ardından sanık anne Ezgi K.’nın savunması ile başladı.

“İstanbul’da hastane hastane teşhis için gezdim”

Sanık anne Ezgi K. mahkeme heyetine gözyaşları içinde böyle bir suçla karşınızda olduğum için çok özür diliyorum dedi. Eşi ile 12 yıllık evli olduğunu ve bu evliliğinden 3 tane çocuğu olduğunu söyleyen anne Ezgi K. “Cezaevindeyken eşim ile boşandım. Hamileyleyken yapılan taramalı testlerde kızımın Down Sendromlu ve özürlü olduğunu belirtmelerine rağmen çocuğumu aldırmayı düşünmedim ve doğurdum. Kızım doğduğunda yoğun bakıma aldılar. Yaklaşık 1 ay kadar sadece yoğun bakımda kaldı. Taburcu olup eve geldikten sonra kızımın ara ara kanamaları başladı. İstanbul’da hastane hastane teşhis için gezdim. Tahlillerde çocukta bir rahatsızlık olduğunu ancak tam olarak tanı koyamadıklarını belirliyorlardı. Bunun üzerine Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne götürdüm. Burada yapılan tahlillerde yine tam teşhis koyamadılar” şeklinde savunma yaptı.

“Eşim her halükarda bana inanmıyordu”

Doktorun iddiası üzerine daha önce bir kez gözaltına alındığını ve serbest kaldığını hatırlatan anne Ezgi K. “15-20 gün sonra yine benzer kanamalar başladı. Başıma gelen olaydan korkmadım yine hastane hastane dolaştırdım. Yine Kanuni Hastanesi’ne götürdüm. Kızımı tedavi altına aldı. Doktor Hasan bey eşimi arayarak ‘anneyi hastaneden uzaklaştır’ demiş. Bu nedenle kızımın yanına görümcem ve benim annem geldi. 1 ay kaldılar. Doktorların kanıt olmadan beni suçlamaları ve 12 yıllık eşimin de buna inanması psikolojimi bozdu. Eşim doktorlara inanarak ‘sen yaptın, sen yapıyorsun’ şeklinde sözler söyleyerek üzerime geliyordu. Çocuğuma teşhis konulamaması ve bu olaylar nedeniyle tamamen yıkıma uğradım” diye konuştu.

“Kızıma ben zarar veriyormuş gibi ifadeler vererek cezaevine girmemi sağladım”

Yaşadığı psikolojik yıkımın üzerine kaldığı ortamdan uzaklaşmak adına karakola giderek dava konusu suçlamaları kabul ettiğini öne süren anne Ezgi K, “Ben hiçbir çocuğuma zarar vermedim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Cezaevine girebilmek için öyle ifadeler verdim. Keşke karakola gidip bu şekilde ifadeler vermeseydim. Tahliyemi talep ediyorum. Öyle bir psikolojideydim ki cezaevini kaçış yolu olarak görüp orada kendimi kurtarabileceğimi düşündüm. Çocuğumun hiçbir yerinde kesik izi yoktur. Sadece 1-2 çatlak vardır. Çamaşır suyu enjekte etsem bu ortaya çıkardı. Cezaevine girmek için akla gelecek her şeyi söyledim. O beyanları verdiğim için şu anda çok pişmanım” dedi.

“Eşim cezaevine girdikten sonra çocukta kanamalar ve diğer hastalıklar devam etmedi”

Müşteki baba Eray K. ise beyanında “Sanık Ezgi K. 14 yıllık eşimdi. Bu olaydan sonra boşandık. Benim gözümle gördüğüm bir şey yok. Doktor beni çağırarak uyardı. Bunun üzerine kardeşim ve kayınvalidem geldi. Ben kendisine güveniyordum. Bu olayı onun yaptığını bilsem aynılarını üzerinde uygulardım. Eşime bana bir şey söyle arkanda durayım dedim. Ancak bana herhangi bir şey söylemedi. Daha önce 2 tane çocuk büyüttük. Diğer çocuk ile ilgili böyle bir sorun yaşamadık. Bundan dolayı kendisine toz kondurmadım. İstanbul’da ne kadar hastane varsa hepsine götürdük. Bir yandan vicdanım ile muhasebe yapıyordum. Eşim önce başka bir ifade vermiş şimdi başka bir ifade veriyor. Bu tarz işkencelere çocuğum maruz kalmışsa cezasını çeksin. Ancak yapmadıysa da çocuklar her gün anne diye ağlıyor. Onların yanında olmasını isterim. Kendisi bir öyle söylüyor bir böyle söylüyor. Şu an olayın ortaya çıkmasını istiyorum. Kendimden çok ona güveniyordum. Eşim cezaevine girdikten sonra çocukta kanamalar ve diğer hastalıklar devam etmedi. Şu an çocuğum iyidir ama sağ elini tam oynatamıyor” dedi.

Mahkeme başkanı “Soğukkanlısın”

Söz verilmesi üzerine konuşan sanık kendisi hastanede şüphe uyandırıcı harekette bulunduysa neden kameralı bir odaya alınıp alınmadığını bunun bir çelişki olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı sanığın çok soğukkanlı olduğunu ve bu işkence iddiaları arasında yalnızca kameralı oda konusuna mı takıldığını sordu. Sanık ise kendisine sorulan sorulara cevap verdiğini söyledi.Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı suçun vasıf ve mahiyeti göz önünde bulundurularak sanığın tutukluluk halinin devamı yönünde karar verilmesi talebinde bulundu.

Söz verilen müşteki avukatları sanığın iddianameye konu olan polis merkezi ve savcılık ifadesine değinerek bu denli ayrıntılı bir ifade vermenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu söyledi. Mağdur vekili ayrıca çocuğun sanık refakatinden çıktıktan sonra iyileştiğini söyleyerek şikayetçi olduklarını beyan etti.

Tarafların dinlenilmesinin ardından mahkeme ara kararını açıkladı

Mahkeme mağdur çocuk E.M.K’nın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek rapor aldırılmasına, sanık annenin 3 hafta süre ile gözlem altına alınılmasına ve Adli Tıp Kurumu’nca cezai ehliyeti konusunda rapor aldırılmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca hastane doktorunun tanık olarak dinlenilmesine de karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede 20 Şubat 2019 tarihinde tutuklanan anne Ezgi K.’nın polis merkezinde verdiği ifadesi aktarılmıştı. İddianamede anne Ezgi K’nın çocuğu E.M.K.’ya bir türlü ısınamadığı için ölmesi amacıyla şırınga iğnesini ağzına batırıp kan gelmesini sağladığı ve bu nedenle hastaneye götürdüğü anlatılmıştı. İddianamede anne Ezgi K.’nın çocuğunun burnuna, ağzına, kulağının iç kısmına ve göbek deliğine şırınga iğnesini birçok kez batırarak kan gelmesini sağladığı, vücudunun çeşitli yerlerini sıkarak morluklar oluşturduğu bu nedenle bebeğin hastanede 20 gün yatırıldıktan sonra, teşhis konulamayarak başka bir hastaneye sevk edildiği anlatılıyor.

İddianamede anne Ezgi K.’nın bebeğinin hastanede tedavi gördüğü sırada da bebeğin koluna takılı damar yolu iğnesine de sıvı sabun enjekte ettiği, durumu fark eden doktorun baba Eray K.’yı uyardığı yer alıyor.
Baba Eray K.’nın bu konuda anneye sorular sorması üzerine anne Ezgi K.’nın polis merkezine giderek suçunu itiraf ettiği belirtiliyor. İddianamede şüpheli Ezgi K.’nın ‘çocuğa karşı tasarlayarak, canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan suç örgütü sanıklarının yargılanmasına devam edildi Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı verilen öğle arası sonrası yargılamanın devam edeceğini söyleme üzerine tutuklu sanıklara söz verdi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Furkan Anıl Bahar, “Bu ülkeye 8-9 yıldır hizmet etmekten başka hiçbir şey yapmadım. Tutuklanınca çalıştığım kurum benim sözleşmemi iptal etti. Sadece ’Albüm’ ve ’Tren’ adlı barlarda çalıştım. Tren adlı mekanda Ayhan isimli garson vardı. Bu ismi sadece burada duydum. Tutukluluk sürem göz önünde bulundurularak beraatimi talep ediyorum” ifadelerine yer verdi. “Telsizlere ‘arkadaş’ diyorduk” Hakkındaki suçlamaların iddia olarak kaldığını söyleyen tutuklu sanık Gökhan Gülümser, “Somut bir durum yoktur. Ben araç tamiri üzerine çalışıyorum. Geçmişte Albüm ve Tren adlı mekanlarda valelik yaptım. Çalıştığım süreçte telsizlere ‘arkadaş’ diyorduk. Polis uygulamaya geldiği zamanlar saklıyorduk. Çünkü memurlar görünce telsizlerimizi kırıyorlardı” diye konuştu. Çukurambar’da bulunan bir mekanda 2019 yılında 2.5 ay vale olarak çalıştığını söyleyen tutuklu sanık Hasan Aslantaş, “Kesinlikle suçlamaları kabul etmiyorum. Vale olarak çalıştığım dönemde bizden sorumlu olan kişiyi Fethi Kara olarak tanıyordum. Bizde telsize ‘arkadaş’ diyorduk. Arkadaş dememizin nedeni emniyetten gelip telsizi gördüklerinde yanlış anlayabiliyorlardı” dedi. Tutuklu sanık beyanlarının ardından duruşma Perşembe günü devam etmek üzere ertelendi.
Mersin Seçer, Mezitli Belediye Başkanı Tuncer ile bir araya geldi Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’i ziyaret ederek ’hayırlı olsun’ dileklerinde bulundu. Ziyaret sırasında, yeni dönemde birlikte yürütülecek projeler ve hizmetler hakkında görüşme gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Mezitli Belediye Başkanı Tuncer’e başarılar dileyerek, işbirliği ve uyum içinde çalışacaklarını vurguladı. Toplantıda, yeni dönemde planlanan projeler ve hizmetlerin yanı sıra, Mezitli’nin ve Mersin’in genel gelişimine katkı sağlayacak stratejiler üzerinde konuşuldu. Başkan Seçer, ortak akılla birlikte yol yürümenin önemini vurgulayarak, "Size ve tüm meclis üyesi arkadaşlarımıza başarılı bir 5 sene temenni ediyorum. Hep birlikte bunu yapacağız. Büyükşehir ve Mezitli Belediyemiz her konuda yan yana olacak. Mezitli halkına daha güzel bir ortam oluşturmak için, güzel bir ilçede yaşamalarını sağlamak için her türlü çalışmayı beraberce yapacağız. Uyumun olduğu yerde sinerji oluyor, uyumun olduğu yerde enerji oluyor. Uyumun olduğu yerde daha güzel hizmetler oluyor" dedi. Başkan Tuncer ise ziyaretlerinden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e teşekkür ederek, "Ben Mezitli’ye yürekten bağlıyım. Sadece ben değil, ekip arkadaşlarım da Mezitli’yi çok seviyor. Yanımızda olan ve bizimle birlikte çalışan yol arkadaşlarımın hepsini Mezitli’ye faydalı olabilecek kişilerden oluşturduk. Bizim kentimize sevgimiz çok büyük. Büyükşehir Belediyesi ve Mezitli Belediyesi olarak, abi kardeş gibi yol yürüyeceğimize inancımız tam. Bu doğrultuda, projelerimiz ve şehrimize yapabileceklerimiz ile hazırız. Görev aşkıyla başladık, önümüzdeki 5 seneyi de görev aşkıyla tamamlayacağız" diye konuştu.