EĞİTİM - 04 Temmuz 2015 Cumartesi 13:49

Özel yetenek yerini LYS-2’ye bıraktı

A
A
A
Özel yetenek yerini LYS-2’ye bıraktı

ÖSYM’nin bu yıl verdiği karar ile özel yetenek sınavları kalktı. Öğrenciler, YGS puanı ve özel yetenek sınavı ile alındıkları bu bölümlere bu yıl LYS 2’den bölümün puan türüne göre tercihlerini yapacaklar.

ÖSYM’nin özel yetenek sınavlarını kaldırmasının ardından fakültedeki değişiklikleri İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Tasarımı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Yenğin aktardı. Doç. Dr. Deniz Yenğin, “Sanat Tasarım Fakültesi olarak öğrenci alımlarımız sürüyor. Fakültemizde iletişim sanatları, iletişim tasarımı, iç mimarlık ve çevre tasarımı, sanat yönetimi ve sinema-televizyon olmak üzere 5 bölüm bulunuyor. Daha önce 4 bölümden, 2 bölüm merkezi yerleştirme, 2 bölüm özel yetenek sınavı ile öğrenci alımı gerçekleştirilmekteydi, ancak artık YÖK’ün vermiş olduğu bilgiler doğrultusunda fakültemiz bölümlerinin hepsi artık merkezi yerleştirme ile öğrenci alacak” dedi.


BÖLÜMLER KILAVUZDA YER ALDI
İletişim tasarımı ve iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümlerinin bu yıl kılavuzla öğrenci alacağını söyleyen Doç. Dr. Deniz Yenğin, öğrencilerin merkezi yerleştirme ile tercih yaparken dikkat etmelerini belirtti. Deniz Yenğin, tercihlerle ilgili dikkat edilecek noktaları şu şekilde sıraladı: “YGS’den 140 puan ve üzeri alan öğrenciler, bu puanının herhangi bir alanıyla özel yetenek sınavlarımıza başvurabiliyorlardı. Ancak özel yetenek sınavları kalktığı için ikinci basamaktaki LYS ile öğrenci almaya başladık. Öğrenciler kılavuzla tercih yapacakları için puan türlerine dikkat etmek durumundalar” dedi. Bölümlerin puan türleri ve kontenjanları hakkında da bilgi veren Yenğin, “Sanat yönetimi bölümü TS 2, iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümü TM 1, iletişim tasarımı bölümü TS 1, iletişim sanatları bölümü TS 1,sinema ve televizyon bölümü TS 1 puanıyla öğrenci alacak. İletişim Sanatları 80 öğrenci, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı 55, Sanat Yönetimi 45, İletişim Tasarımı 100 öğrenci, yeni açılan Sinema Televizyon bölümü ise 30 öğrenci alacak” diye konuştu.


ÖĞRENCİLER, UYGULAMALI EĞİTİM ALIYOR
Öğrencilerin okurken sahip olacakları imkanlara da değinen Doç. Dr. Deniz Yenğin, “Zorunlu stajlarını bizim dış paydaşlarımızla yapacakları için sonrasında hiçbir zorluk çekmiyorlar. Ayrıca öğrenciler kulüplerini kurarak bilgisayar, bilişim, yeni medya, reklamcılık, halkla ilişkiler alanlarından istedikleri çalışmaları yapabiliyorlar. Ayrıca, bu yıl açılan sinema televizyon bölümüne gelen 30 öğrenci bizim çekim ekibimizde yer alacak. Burada 365 gün etkinliğimiz oluyor, öğrencilerimiz fiilen bu etkinliklerde yer alıyor ve çalışıyorlar. Burada hem uygulamalı eğitim alıyor, hem de bunları deneyimleyebiliyorlar” ifadelerine yer verdi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.