POLİTİKA - 15 Mart 2019 Cuma 12:09

Özhaseki: 'Bu kadar kirli bir ilişki yumağı görmedim'

A
A
A
Özhaseki: 'Bu kadar kirli bir ilişki yumağı görmedim'

Cumhur İttifakı'nın AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş hakkındaki iddialara ilişkin, “Yıllardır ticaretin, siyasetin içinde bulundum, hukuk tahsili yaptım, ancak bu kadar kirli bir ilişki yumağı görmedim” dedi.

Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş hakkındaki iddialara ilişkin konuştu. İddialarda adı geçen şahsa Mansur Yavaş’ın gönderdiği mesajları gazetecilere okuyan Özhaseki, ayrıca toplantıya katılan gazetecilere kendi mal beyanını dağıttı.

Bu zamana kadar rakiplerinin özel konularına ilişkin konuşmadığını fakat rakiplerinin projelerinin olmayışını eleştirdiğini belirten Özhaseki, “Biz bir ittifak içindeyiz. Bu ittifak Cumhur İttifakı, niye kurduğumuzu her gittiğimiz yerde anlatıyoruz. Karşı tarafın da dürüst olmasını istiyoruz. Kimlerle ittifak yaptıklarını net bir şekilde söylemelerini istiyoruz. Karşı taraftan tehditkar sözler geliyor ama onlara da kulaklarımızı kapattık. Kayseri’ye adamlar gönderdiler, ‘açığı var mı?’ diyorlar. Gülümsedim geçtim. Bir televizyonda gördüm, CHP’nin adayı, ‘Bırakın projeleri ne bantlar çıkacak ne bantlar’ diyor. Ankara’da siyaset bu arkadaşlar tarafından böyle kirli mi yürütülüyor? Bandı bırak, Ankara’ya ne yapacağını söyle” diye konuştu.

“Mağdur edebiyatı yaptı”

Mansur Yavaş hakkında çıkan iddiaları kendisinin gazetelerden öğrendiğini ve Mansur Yavaş’ın bütün bu iddialara cevap vermesi gerektiğini söyleyen Mehmet Özhaseki, ”Bütün bu sorulara cevap vermesi gereken, olayın muhatabı olan Mansur Yavaş, çıkıp dürüstlükle bunların ne olduğunu, kirli ilişkiler bütününün neler olduğunu izah etmesi gereken oydu. Basının karşısına çıktı, sorulara cevap vermesini bekledik. Hiçbirine cevap vermedi, kısa bir bülten okudu, sessizce bırakıp gitti. Mağdur edebiyatı yaptı. Basını, Ömer Çelik’i ve beni suçladı” şeklinde konuştu.

“Biraz daha devam etse daha çok şeyler çıkacak gibi görünüyor”

İddialarda adı geçen şahıs ile Mansur Yavaş’ın mahkeme dosyalarına giren belgelere göre 10 yılık bir iş ilişkisi olduğunu kaydeden Özhaseki, “Beraber yeniliyor, içiliyor, alınıyor, veriliyor. Fakat şimdi o şahıs hakkında ‘kriminal suçlu, şu suçları var’ gibi durmadan o şahsın suçlarını ortaya döküyorlar. Hazreti Ali efendimizin çok güzel bir sözü var, ‘Bana arkadaşını söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim.’ O suçladığın adam senin arkadaşın. Sen oturup kalkmışsın, iş ilişkisine girmişsin. Demek ki şimdi menfaat çatışmasına girmişsin suçlamaya başladı. Şuana kadar ortaya atılan belgelerden benim anladığım şu, kesinleşmiş mahkeme kararı var. O mahkeme kararı da senet sahte olduğunu, senet üzerindeki imzanın kendisinin suçladığı şahsa ait olmadığı ve bu konuda da yerel mahkeme karar verdiği gibi Yargıtay hükmü kesinleştirdi. Kesin olan bir şey var, ortada suçlanan şahsın imzası değil diyerek bir sahte senet var, buradan da kendisinin yemiş olduğu 500 bin liraya yakın imza inkar tazminatı ve ceza var. Bunun dışında onlarca birbirlerine karşı suçlamalar, davalar, icra takipleri geliyor. Biraz daha devam etse daha çok şeyler çıkacak gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

“Benim sorduğum net ve sade sorular var, Mansur Yavaş’ın cevap vermesini istiyorum”

Soracağı sorulara Mansur Yavaş’ın dürüstlükle cevap vermesini istediğini belirten Özhaseki, “Yine topu taca atarak, hiç ilgisi olmayan masum insanlara iftira ederek kurnazca basit polemiklere girip kaçmamasını rica ediyorum. Yıllardır ticaretin, siyasetin içinde bulundum, hukuk tahsili yaptım, ancak bu kadar kirli bir ilişki yumağı görmedim. Herhalde açıldıkça matruşka gibi sıkıntıların geleceğini tahmin ediyorum. Benim sorduğum net ve sade sorular var. Bir, bu senedi kim düzenledi? İki, ‘benim büromda senedi önümde imzaladı’ dediğiniz mahkeme kayıtlarına da yansıdı, nasıl oluyor da o imza ‘önümde imzaladığı’ dediğiniz şahsa jandarma, emniyet ve Adli Tıp raporlarında imza o şahsa ait çıkmıyor. Burada kocaman bir yalan var, bu yalanı kim söylüyor? Üç, bu kadar meblağlı senedi hangi hizmet karşılığında aldınız, ne iş yapıyorsunuz? 600 bin dolar, 3 milyon liradan fazla bir paradan bahsediyoruz, ciddi bir para bu. Hangi hizmeti veriyorsunuz da bu parayı alıyorsunuz? Siz burada avukatlık ücreti olarak alıyorsanız vekaletiniz var mı? Dört, danışmanlık ücreti olarak bunu istiyorsanız sözleşmeniz var mı, bunu ibraz edebilir misiniz? Bu kadar büyük bir parayı hangi maharetiniz ve hizmetiniz karşısında almayı düşünüyorsunuz?

Bu önemli bir maharet olsa gerek. Dışarıda söylenen dedikodular beni ilgilendirmiyor, kendisi buna dürüstlükle cevap vermediği sürece dışarıdaki dedikoduların önünü kesemez. Sözleşme veya vekalet düzenlememe sebebini 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki beyanında Mansur Bey diyor ki, ‘Makbuz kesildiği zaman yaklaşık 300 bin dolar vergiye gidiyordu, bunu da kaç yol sonra alacağımız belli değildi’ gibi bir ifade var. Bu vergi kaçırmaya teşebbüs değil mi? CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak bu izahınızı ahlaki buluyor musunuz, vicdanınıza sığıyor mu, bunu partililerinize nasıl anlatacaksınız? Bir şey daha var, beni en çok ürküten de bu zaten. Karşısındaki muhatabına mesajlar geçiyor, birkaç tanesini okuyayım size, ‘Hukuk fakültesi diplomanı iptal ettiririm, sahtekar, seni yarın üniversiteden arayacaklar, hapistesin. Diploma iptali mi, rapor iptali mi? Tercih senin. Bugün ödemeye yanaşmazsan diploma iptali dilekçesi Çarşamba sabah hem fakülteye hem savcılığa veriliyor, askeri savcılığa da önümüzdeki pazartesi veriliyor.’ Bunlar şantaj değil mi? Bildiğiniz bazı gerçekler var, örtüyorsunuz, adama durmadan bunları gönderiyorsunuz ve tehdit ediyorsunuz.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı ile ilgili geriye doğru baktığınız zaman bir takım kirli ilişkiler, arkasından vergi kaçırmaya teşebbüs, arkasından sahte senet, arkasından tehditler, şantajlar. Bunlar doğru mu? Yüzde 100 doğru. Mahkeme kayıtlarında var. Kendisi de inkar etmiyor zaten. Devam ediyor, ‘Bak Necmettin başlangıç olarak pazartesi baroya raporunu veriyorum, dahası da olacak. Öde borcunu konu kapansın. Emekliliğini iptal ettiririm. Ailen senin bir sapık olduğunu biliyor mu iğrenç adam.

Bilgisayar yarın ilgili savcıya veriliyor. Öde kurtul, vazgeçeyim hırsız.’ Sonra arkasından bizimki çok mağdur edebiyatı yapıyor ya, şunlara bakar mısınız, ’kodese hazırlan, senin düğününü basacağım, seni rezil edeceğim, seni Ankara’da yaşatmayacağım, seni sürüm sürüm süründüreceğim.’ Bütün bunlara bakıldığı zaman burada mağduriyetten ziyade tehditkar, şantajcı bir mağrur adam görünüyor ortada. Burada dikkat ettiğim bir şey daha var, ‘Öde kurtul vazgeçeyim bu işten.’ Benim anladığım kadarıyla ‘bu parayı alırsam, hepsine göz yumacağım, sesimi çıkartmayacağım, gideceğim. Ama ödemezsen sen görürsün gününü.’ Bu nasıl bir ruh halidir. Bütün bu soruların cevabını Ankaralı hemşehrilerimizin bilmek hakkı. Beni suçladığına göre, bana iftira ettiğine göre benimde öğrenmek hakkım” dedi.  

Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Contitech işçilerinden ‘keyfi işten çıkarma’ eylemi Arkadaşlarının iş sözleşmesindeki müeyyideler yerine, keyfi uygulama sonucu işten çıkarıldığını öne süren Alman Continental Grup bünyesinde Türkiye’de faaliyet gösteren Contitech Lastik A.Ş. işçileri, fabrika önünde eylem başlatırken Petrol-İş Bursa Şube Başkanı Ersin Birgül, “Bir kişiye yapılmış haksızlık, herkese yapılmış tehdittir” dedi. Bursa Nilüfer Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Alman Continental Grup bünyesinde Bırsa’da Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Contitech Lastik A.Ş. işçileri bir arkadaşlarının keyfi uygulama sonucu işten çıkarıldığını öne sürerek fabrika önünde eylem başlattı. İddiaya göre süspansiyon sistemleri üretimi yapılan fabrikada işveren temsilcisi ile yaşadığı tartışma sırasında sesini işveren temsilcisinden daha fazla yükselten 17 yıllık bir çalışanın iş sözleşmesindeki cezai müeyyideler yerine haksız biçimde sözleşmesi fesih edildi. Sendika ve işyeri arasındaki görüşmelerden sonuç alınamayınca da işçiler grev hakkını kullanmak üzere fabrika önünde eylem başlattı. Petrol-İş sendikasının fabrikada 10 yıldır örgütlü olduğunu ve yaşananlar karşısında atılması gereken adımların iş sözleşmesinde net ifadelerle yer aldığını belirten Petrol-İş Bursa Şube Başkanı Ersin Birgül, “Biz sendika olarak bu durumun çözümü noktasında adımlar attık. Diyaloglar kurduk. Arkadaşımıza özür de dilettik. Ama özür bile kabul görmedi. Yaklaşımın direkt işten çıkartma değil uygun cezalardan biri olması yönündeki talebimizi de ilettik. Ama bizim yaklaşımımız karşılıksız kaldı. Müsamaha gösterilmeyerek ‘biz iş hakkını sonlandırıyoruz’ gibi bir durum oluştu. 2 günlük süreçte diyaloglarımız karşılıksız kalınca mücadele kararı aldık. Buradan hep birlikte sesimizi duyurarak çözüm noktası arıyoruz. Bu yaşanan hakka hukuka uygun bir şey değil. Arkadaşımız daha önce bu iş yerinde iş yeri işçi temsilciliği de yapmış bir arkadaşımız. 17 yıldır burada çalışıyor, alın teri döküyor. Buraya girdiğinde gencecik, sapasağlam bir arkadaşımızken şu anda belinde 2, boynunda 3 fıtık var. Kolu yarıdan yukarıya kaldıramıyor. Bu fabrikada bu hale gelmiş bir arkadaşımızın iş akdi, fabrikaya daha dün yönetici olarak gelmiş bir işveren temsilcisiyle sade bir diyaloğunda ‘Sadece sesini onun ses tonundan daha yüksek kullandığı’ gerekçesiyle acımasız bir şekilde sonlandırılmaya çalışılıyor. Toplu sözleşmemizde zaten böyle bir durumun karşılığı net bir şekilde belirtilmiş. Uyarı, yazılı uyarı, yevmiye cezası gibi tekrar durumlarında yaşanacaklar açık ve net. Arkadaşımızla ilgili sorun giderilene kadar buradayız. Çözüm yolu arayalım dedik. Bir araya gelelim dedik. İlk başlarda bir yaklaşımları vardı ama sonradan ondan da uzaklaştılar. Biz adım adım attıkça onlar geri çekildiler. Bir kişiye yapılmış haksızlık, herkese yapılmış tehdittir. Ben bunu savunuyorum. Bu minvalde yol alıyoruz. Çünkü bugün bu yapılana sessiz kalındığında yarın benzerlerinin ve bunun çoklarının yaşanacağını biliyoruz. Uyuşmazlık oluşturan birkaç konu daha oldu aramızda. Oralarda da hep yapıcı yaklaşımlar gösterdik, sergilemeye çalıştık. Onlara da karşılık görmedik” dedi. Bu arada işyerinde üretim devam ederken işçiler vardiya değişimlerinde işten çıkarılan arkadaşlarına destek vermek için sendika öncülüğünde protesto eylemlerine katılıyor.
Yalova Organlarını başlayarak 4 hayata umut olan Melek, son yolculuğuna uğurlandı Yalova’da 12 nisan tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrasında 5 günlük yaşam savaşını kaybeden 22 yaşındaki Melek Karakaş, organlarını bağışlayarak 4 cana umut olmuştu. Organları Ankara, Bursa ve Çanakkale’de hastalara ulaştırılan Melek, sevenlerinin gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. Yalova - Bursa kara yolunda 12 Nisan tarihinde motosikletin otomobile arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada, motor sürücüsü Ziya Ö. (20) ve arkadaşı Melek Karakaş yaralı olarak Yalova Eğim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede 5 gün süren yaşam savaşını kaybeden Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Melek’in kazadan 3 gün önce organlarını bağışladığı ortaya çıkmıştı. Kalbi, karaciğeri ve böbrekleri 4 cana umut olan Melek, Yalova Merkez Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Yalova Şehir Mezarlığı’nda bulunan babasının yanına defnedildi. Cenaze töreninde acılı anne Viorica Cristina Karakaş, ablaları Adile Karakaş, Sibel Kaya ve eniştesi Furkan Kaya taziyeleri kabul etti. Melek’i genç yaşta yitiren ailesi ve sevenleri cenazede gözyaşı döktü. Melek’in cenaze namazını Yalova İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk kıydı. Yılmaztürk, cenazede Melek’in organ bağışıyla 4 hastaya hayat olduğunu, insanlara faydalı olmaktan daha çok da sevap olmadığını ifade etti. Cenaze törenine, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel de katılarak taziyelerini iletti.
Ankara CHP lideri Özgür Özel, CHP TBMM Grup Müdürü Levent Bayraktar’ın cenaze namazına katıldı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Müdürü Levent Bayraktar’ın cenaze namazına katıldı. CHP’de 2010 yılından bu yana TBMM Grup Müdürlüğü yapan ve uzun bir süredir akciğer tedavisi gören Levent Bayraktar, 59 yaşında dün hayatını kaybetti. Bayraktar için bugün öğle namazının ardından Kocatepe Camii’nde cenaze namazı kılındı. Levent Bayraktar’ın eşi Eser Bayraktar, kızı Sezin Bayraktar cenaze namazında taziyeleri kabul ederken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekilleri ve CHP’li yöneticilerde cenaze namazına katıldı. Namaza DEM Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partilerinden de katılım sağlayanlar oldu. Özel ve Kılıçdaroğlu, cenaze namazı öncesi Bayraktar’ın ailesine ve yakınlarına başsağlığı diledi. Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel yan yana saf tuttu. Cenaze namazını kıldıracak hocanın gelmesini bekleyen Kılıçdaroğlu ve Özel’in uzun süre aralarında sohbet ettiği görüntülendi. Cenaze namazının kılınmasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel tabutu en önde beraber taşıdı. Daha sonra Özgür Özel defnedilmek üzere Karşıya Mezarlığına götürülen Bayraktar’ın naaşının koyulduğu cenaze arabasına binerek Karşıyaka Mezarlığına gitti.
Antalya Akdeniz Üniversitesi, Antalyalıların gıda ihtiyaçlarını karşılayacak Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı, üniversite kampüsünün içine Antalya’da yaşayan tüm vatandaşların alışveriş yapabileceği Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri’ni hizmete açtı. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, yıl sonuna kadar kırmızı et ürünlerinin de alıcılarla buluşacağını açıkladı. Akdeniz Üniversitesi kampüsü içinde tüm vatandaşların temel gıda ihtiyaçlarını karşılayabileceği "Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri"nin yeni tesisi, 17 Nisan çarşamba günü hizmete açıldı. Açıldığı günden itibaren yoğun ilginin yaşandığı tesis hakkında bilgi veren Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, "Üniversitelerin, 3 temel amacı vardır; eğitim, araştırma ve toplumsal katkı amacı. Biz buna binaen, Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri’nde sağlıklı ve güvenli gıdalar üreterek, Akdeniz Üniversitesi personeline ve Antalya’daki tüketicilere güvenli gıdalar sunmayı amaçlıyoruz. 12 aylık süreç içerisinde 90 farklı kalemde ürün üretiyoruz. Bunların büyük çoğunluğu araştırma sonuçlarından elde ettiğimiz ürünler, hem bunların denemelerini yapıyoruz, hem de deneme fazlası ürünlerimizin de satışlarını gerçekleştiriyoruz. Süt ürünlerimiz 12 ay boyunca yıl boyu satışa sunuluyor" dedi. "Kırmızı et ve dondurma da satışa sunulacak" Prof. Dr. Mustafa Erkan, kampüs içinde yer alan büyük baş hayvan çiftliğinde ve seralarda, vatandaşların tüm gıda ihtiyaçlarını karşılayabilecek ürünler yetiştiğine dikkat çekti. Erkan, "Hemen hemen tüm süt ürünlerimiz var, çiğ sütten yoğurda, peynire ve kaşara kadar hepsi mevcut. Seralarımızda yetiştirdiğimiz sebzelerimiz var, tüketicilerin ihtiyacı olan tüm ürünleri buradan temin etmeleri için çalışıyoruz. Buraya gelen müşterimiz, dışarıya gitmeden, buradan tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Şu an da eksik olan birkaç temel ürünümüz var, bunların başında et ürünlerimiz geliyor. Bu yılın sonuna kadar, kampüsümüzde bulunan et üretim tesisini de faaliyete geçirerek, yıl sonunda kırmızı et ürünlerimizi de satışa sunmaya çalışacağız. Eksik olan ikinci ana ürünümüz ise; Antalya’nın yaz aylarında çok sıcak olmasının da etkisiyle, yaz mevsiminde kampüsümüzde dondurma üreterek, hem öğrencilerimize hem de Antalyalı tüketicilerimize dondurma satışı gerçekleştirmek istiyoruz" diye konuştu. Satış yeri, hafta içi hizmete açık Prof. Dr. Mustafa Erkan, yeni açtıkları ürün satış yeri öncesinde de kampüs içinde küçük bir satış ünitesi yer aldığını fakat talepleri karşılamadığı için yeni bir girişimde bulunduklarını belirtti. Erkan, şöyle devam etti: "Daha önce küçük bir satış ünitemiz vardı, orada kapasitemiz son derece küçüktü ve daha dar bir alandaydı. Günlük 500 ila bin arasında müşterimiz oluyor. Özellikle pazartesi ve cuma günleri en yoğun günler. Bu iki günde bin müşteri sayısına ulaşıyoruz, onun dışında 500 alıcının altına hiç inmedik. Günlük üretim yapıyoruz, sabah 7’de sağım yapılan sütün, 9’dan itibaren satışı başlıyor. Bizim ikinci güne ürünümüz kalmıyor. Çoğu zaman sabah saatlerinde satışa başlayan tesisimizde, talebe bağlı olarak saat 11.00’de ürünlerimiz tükeniyor. Bunun için de çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz, üretim artışı planlarımız var. Hedefimiz daha fazla sayıda müşteriye ulaşabilmek, aynı zamanda ülkemizin tarımsal üretimine de kısmen de olsa katkıda bulunmak istiyoruz. Hafta içi sabah 08.30-17.00 saatleri arasında açığız." Meyve, sebze ve süt ürünleri tüketiciyle buluşuyor Prof. Dr. Mustafa Erkan, ürün satış yerinde yaklaşık 60 ürün olduğuna vurgu yaparak konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Şu anda satış yerimizde yaklaşık 60 ürünümüz var, meyve, sebze ve süt ürünleri ağırlıklı olmak üzere aynı zamanda tıbbi aromatik ürünleri olan zerdeçal, zencefil ve zeytinyağı da ürün çeşitlerimiz arasında yer alıyor. Kampüsümüzde büyükbaş hayvanlarımız da var, erkek danalarımızı ete işlemeyi düşünüyoruz. Bununla ilgili tesis çalışmalarımız devam ediyor, bunu tamamladığımız an da yıl sonunda et üretimine katkı sunmaya başlayacağız. Türkiye’de et fiyatları sürekli yükseliyor, bunun nedeni üretimin yetersiz olması, üretim artışıyla bu sorunların önüne geçebiliriz, biz de buna Ziraat Fakültesi olarak kısmi de olsa katkı sunmayı amaçlıyoruz." "Fiyatları uygun" Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri’nde alışveriş yapan Öğretmen Sedat Zengin, tesisin eski yerinden itibaren takipçisi olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi: "Her zaman geliyorum. Süt, yoğurt, biber, domates ne bulursam alıyorum. Bugün süt ve yoğurt alacağım. Çok yeri denedim ama en güzeli burası. Fiyatları dışarıya göre daha uygun. Her zaman tavsiye ederim." Akdeniz Üniversitesi kampüsü içinde işletmeci olan Tolga Kağan ise yeni tesiste ürün çeşitliliğinin artmasından memnuniyetini dile getirdi. Kağan, "Sık sık geliyoruz, sütümü peynirimi yoğurdumu her şeyi buradan alıyorum. Doğal ürünler, fiyatlar da makul, herkes alışveriş yapabilir. Ürün çeşitliliği de arttı, sebzeleri görünce mutlu olduk" dedi. Akdeniz Üniversitesi içinde yeni binaya taşınan Ziraat Fakültesi Ürün Satış Yeri, hafta içi 08.30-17.00 saatleri arasında hizmet veriyor.