SAĞLIK - 04 Mart 2021 Perşembe 11:33

Pandemide artan ağız ve diş sağlığı sorunları

A
A
A
Pandemide artan ağız ve diş sağlığı sorunları

Ağız ve diş sağlığının koronavirüsten korunmada önemli olduğunu aktaran Diş Hekimi Begün Gül, hidrojen peroksit ve povidon iyot gibi bileşikler içeren gargaraların virüs üzerinde etkili olabileceğini söyledi. Pandemi sürecinde artan ağız ve diş sağlığı sorunlarına da değinen Gül, “Düzensiz beslenmenin etkisiyle dişlerde çürük ve diş taşını sık görmeye başladık. Evde kalmanın neden olduğu stres ise diş sıkma şikâyetlerini oldukça arttırdı” dedi.

Koronavirüsün tanısında en erken belirtilerin tat kaybı ve ağız kuruluğu olduğunu söyleyerek, ağız ve diş sağlığının virüs üzerindeki etkilerinden bahseden Doğuş Üniversitesi MYÖ Ağız ve Diş Sağlığı Programı Öğretim Üyesi Dr. Begün Gül, ağız ve diş sağlığını en iyi seviyede tutmanın koronavirüsten korunmada önemli bir nokta olduğunu belirtti. Bu konuda toplumda sirke ve karbonat ile gargara yapmak gibi virüs üzerinde koruyucu olacağı düşünülen yanlış uygulamaların ağızda tahrişi ve ağız yapısında bozulmaları beraberinde getireceğini söyleyen Gül,  “Bu virüs zarflı bir virüs ve bu uygulamaların koronavirüse bir etkisi yok. Bunun yerine hidrojen peroksit ve povidon iyot gibi bileşikler içeren gargaraların kullanımı virüs üzerinde etkili olabilir” dedi.

Karataş, pandemi sürecinde ağız ve diş sağlığı konusunda yoğun bir dönem geçirdiklerini belirterek, bu süreçte en sık rastlanan ağız ve diş sağlığı sorunlarını şöyle sıraladı:

“Evde kalmamız,  düzensiz beslenme, ara öğün sayımızın artması, abur-cubur ve atıştırmalıkların ön plana çıkması çürük oluşumunda ve diş taşı oluşumunda etkili oldu. Bunun yanı sıra hepimizin yaşadığı evde kalmanın neden olduğu stres de diş sıkma şikâyetlerini oldukça arttırdı. Diş sıkma ise beraberinde diş kırıkları, eklem ve kas ağrılarını getiriyor.”

“Ağız sağlığı genel sağlığımızı da etkiliyor”

Koruyucu tedavi adımlarını anlatan Gül, “Öncelikle ağız ve diş sağlığını korumak için düzenli olarak 6 ayda bir diş hekimine görünmek gerekli. Düzenli olarak diş taşı temizliğimizi yaptırmalıyız ve diş ipi kullanmalıyız. Zaman zaman ağız gargaralarından faydalanmalıyız. Eğer ağız ve diş sağlımıza dikkat edersek genel sağlığımız da iyi olacaktır. Bağışıklık sistemimiz güçlü olacaktır. Bu da koronavirüsle baş etmemizde bize yardımcı olacaktır” diye konuştu.

“Maske kullanımı ağız kuruluğuna neden oluyor”

Maske kullanımının ağız ve diş sağlığına etkilerinden bahseden Gül, “Öncelikle maskenin doğru kullanımı çok önemli. Aynı maskeyi gün boyunca kullanmak, arada hiç taze nefes almamak doğru bir uygulama değil. Maskenin ağız ve diş sağlığı üzerindeki en büyük etkilerinden bir tanesi ağız kuruluğuna sebep olmasıdır. Ağız kuruluğu da mantar sebeplerinden biridir. Bu nedenle ağızda mantar oluşumuyla direkt bağlantılı diyemeyiz ama bir etkisi var. Bunun için 4 saatten fazla aynı maskeyi kullanmayarak, maskemizi sıklıkla değiştirerek, bu dönemde bol su tüketerek mantar gibi enfeksiyonların önüne geçebiliriz” şeklinde konuştu.

Ağızda koku oluşumunu engellemenin yolları

Maske kullanımıyla birlikte aynı havanın solunması sebebiyle ağız kokusu şikâyetlerinin arttığını belirten Gül,  “İlk olarak ağız kokusunun sebebini bulmak gerekli. Sebebi bulduktan sonra diş ipi, ağız gargarası gibi yan ürünler kullanmak ve maskeyi sıklıkla değiştirmek çok önemli. Ağız kuruluğu ağız kokusuna sebep olan etkenlerden bir tanesidir. Tükürük ile ağzın ıslak tutulması bu sorunun çözümünde yardımcı olabilir ”ifadelerinde bulundu.

“Beslenme ağız sağlığında direkt etkili”

Beslenmenin ağız ve diş sağlığı üzerindeki etkilerinden bahseden Gül, “Beslenme ağız ve diş sağlığında çok önemli bir faktör. Bunun için öncelikle karbonhidrattan uzak durmak gerekiyor. Karbonhidrat dediğimiz basit şekerler özellikle ağız pH’ını çok hızlı düşürerek, çok çabuk çürük oluşumuna neden oluyor. Bu nedenle beyaz ekmek, turunçgiller, jelibon, lokum gibi dişe hem yapışan hem de şeker oranı çok yüksek olan besinlerden mümkün olduğunca uzak durulmalı. Bunun yanı sıra asitli içecekler de diş sağlığı üzerinde oldukça etkili. Limon gibi dişlerde yıpranmaya neden olabilecek asit oranı yüksek besinleri fazla tüketmemek gerekiyor. Bunun yanında koruyucu olan besinler de var. Bunlar taze meyve ve sebzeler, bol su tüketimi ve yeşil çay.  Yeşil çayın ağız içindeki bakteri sayısında oldukça etkili olduğu bilinmekte. Bu nedenle taze meyve ve sebzeler tüketmek, asitli bir içecek içildiğinde üzerine bir bardak su içmek önemli” yorumlarında bulundu.  

“Vücut bir bütün olarak korunmalı”

Son olarak bazı hastalıkların ağız ve diş sağlığını, ağız ve diş sağlığının ise genel sağlığı etkilediğini kaydeden Gül, vücudun bir bütün olarak korumanın önemli olduğunu ifade ederek, “Klinik ortamda en çok karşılaştığımız ve zorlandığımız hastalıklardan biri diyabettir. Diyabet özellikle diş etleri üzerinde çok etkili bir hastalıktır. Ayrıca diş eti kanamalarında, yara iyileşmesinde meydana gelen bir takım sorunlara ve ağız kokusuna sebep olabiliyor. Bunun dışında kardio vasküler hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar, diş etlerinin büyümesine neden oluyor. Baş ve boyun bölgesine uygulanan kemoterapi ve radyoterapi tükürük bezlerine ve ağız kuruluğuna etki ediyor. Ağız ve diş sağlığı sorunları ise kardio vasküler sistem hastalıklarına neden oluyor. Yeterli beslenememe, doğru çiğneyememe sebebiyle de ülser, reflü gibi sindirim sistemi hastalıklarını tetikleyebiliyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

 

 

 

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bitlis Eren ve Batman Üniversitelerinden yeni kelebek türü keşfedildi Batman üniversitesi ve Bitlis Eren Üniversitesinde görevli akademisyenlerin Elazığ’ın Maden ilçesinde yaptığı çalışma sonucunda iki yeni güve türü tespit edildi. Yeni türler, Pyraloidea üst familyasına ait olup, bilimsel yayın dergisi Zootaxa’da yayımlandı. Yaklaşık 17 yıldır kelebekler üzerine araştırmalar yürüten Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Seven ile Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kesran Akın yeni bir kelebek türü keşfetti. Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seven, “Hyperlais cinsi dünyada 18, Türkiye’de 6 tür ile biliniyordu. Elazığ’ın Maden ilçesinden toplanan tek bir örnek üzerindeki detaylı incelemeler sonucunda, türün mevcut bilinenlerden çok farklı ve bilim dünyası için yeni bir tür olduğu belirlendi. Yeni türe, 2017 yılında yüksek lisans çalışmaları sırasında örneği toplayan öğrenci ‘Abdullah Çakır’ ismine ithafen Hyperlais cakiri adı verildi ve bilimsel açıdan prestijli bir dergide yayımlandıktan sonra dünya literatürüne kazandırıldı” dedi. Popülasyonu çok az ve nadir olan yeni türün, sonraki yıllarda aynı lokasyonda yürütülen araştırmalara rağmen henüz ikinci bir örneğinin bulunamadığını ifade eden Doç. Dr. Seven, “Şu an dünyada sadece Maden ilçesinden bilinen tür hakkında çok az veri bulunmaktadır. Türün yaşam alanı, sonraki araştırmalar için ve biyolojik çeşitlilik açısından büyük öneme sahip olduğundan korunmalıdır” diye konuştu.
İstanbul Tanzanya Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan: “Bütün kalbimle Türkleri Tanzanya’ya davet ediyorum” Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, “Bütün kalbimle Türkleri Tanzanya’ya yatırım yapmaya davet ediyorum. Tanzanya’nın ekonomik değişim macerasında dünya desteğine ihtiyacı vardır. Türk dostlarımdan ricam bu maceraya birlikte atılmamızdır” dedi. Tanzanya’dan 14 yıl sonra Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyareti yapan Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan bugün İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Tanzanya İş Forumu’na katıldı. Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nun açılış konuşmasını yapan Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, iki ülkenin ticaret potansiyelinin ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti. Hassan, Tanzanya’nın Türkiye gibi coğrafi açıdan çok güzel bir konumda olduğunun altını çizerek, Tanzanya’da yatırım yapmanın başka bölgelere de ulaşmayı kolaylaştıracağını söyledi. Cumhurbaşkanı Hassan konuşmasına şöyle devam etti: “Tanzanya alt yapısı ile 8 komşu ülkeye bağlanmıştır. Demir yollarını da geliştirerek daha da hızlı ağır yük taşımacılığı olacaktır. Taşıma maliyetleri de azalacaktır. Türkiye merkezli inşaat şirketi demir yolu projesini yapmaktadır. Türkiye Tanzanya’nın gelişmesine yardımcı olmaktadır. Tanzanya’nın nüfusu dinamik ve gençtir 30 yaş altı yaklaşık 65 milyonluk nüfusuyla yeniliklere ve girişimlere her zaman açığız. Bizim çok uygun politikalarımız var ve siyasi istikrar mevcut. Tanzanya hükümeti de yatırımcılara teşvik sunmaktadır. Tanzanya’nın kültürel ve doğal kaynakları dünyada çok önemli yerlerden biridir. Ülkemize gelen turist sayısını artırmayı hedefliyoruz” “Türkiye güvenilir bir partnerdir” Türkiye ile yakın ekonomik ilişkiler kuracaklarını belirten Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Türkiye, Tanzanya’nın güvenilir bir partneridir” dedi. Cumhurbaşkanı Hassan, “bütün kalbimle sizi Tanzanya’ya davet ediyorum. Haziran ayında Darusselam’da düzenlenecek fuara hepinizi bekliyoruz. Tanzanya’nın ekonomik değişim macerasının dünya desteğine ihtiyacı vardır. Türk dostlarımdan ricam bu maceraya birlikte atılmamızdır” dedi.
Kayseri Melikgazi AB fonu ile elektrikli çöp toplama aracı satın aldı İlçede AB hibesiyle daha sürdürülebilir bir şekilde çöp toplama hizmeti sağlamak amacıyla elektrikli çöp kamyonunu alan Melikgazi Belediyesi, daha temiz ve sağlıklı bir hizmet sunuyor. Yüzde 100 elektrikli ve yüzde 100 yerli üretim Melikgazi ilçesine yönelik hizmetlerin ve çalışmaların aksamaması ve daha hızlı hizmet etmek için araç filosunu artırdıklarını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, "Belediyemiz tarafından uygulanan ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen “The Solar City Project” isimli projenin uygulama çalışmaları devam ediyor. İklim değişikliğine sebep olan faktörlerin başında fosil yakıt tüketen araçlar gelmektedir. Proje kapsamında pilot çalışma olarak planlanan ve hizmet araçlarının elektrikli araçlara dönüştürülmesine öncülük edecek bir elektrikli atık toplama aracı satın alındı. AB Fonu ile satın alınan araç Melikgazi’mizde büyük araç girişi için dar ve zor olan yerlerde hizmet verecek. %100 elektrikli ve %100 yeril üretim olan araç ile Melikgazi Belediyesi iklim değişikliği ile mücadele konusunda önemli bir adım daha atmış oldu. İklim değişikliği ile mücadelede önemli adımlar atan Melikgazi Belediyesi, çalışmalarına hız kesmeden devam edecek ve iklim dostu bir belediye yolunda önemli mesafeler kat edecektir. Elektrikli çöp toplama kamyoneti ile hedefimiz en çevreci ve en sessiz bir şekilde Melikgazi’mizi temizlemek” dedi.