GÜNDEM - 01 Aralık 2020 Salı 15:16

Pandeminin gazeteciliğe etkileri tartışıldı

A
A
A
Pandeminin gazeteciliğe etkileri tartışıldı

Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nün düzenlediği “Pandemi Döneminde Gazetecilik: Kuzey Kıbrıs, Türkiye ve Dünya Pratikleri” konulu çevrimiçi panelde, akademisyenler ve deneyimli gazeteciler, pandeminin medyaya etkisini tartıştı.

Yakın Doğu Üniversitesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ayça Demet Atay’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Doğuş Üniversitesi’nden Prof. Dr. Barış Çoban “Pandemi Öncesinde ve Sonrasında Gazetecilik, Gözetim ve Karşı-Gözetim”, Yakın Doğu Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. İbrahim Özejder “Kuzey Kıbrıs’ta Pandemi Döneminde Sosyal Medya Aktivizmi ve Siyasal Kararlar Üzerindeki Etkisi”, Dr. Derya Yüksek “Alternatif Medya ve Pandemi Sonrasında Dünya Tasarımları”, gazeteci Ali Baturay “Pandemi Döneminde Kıbrıs Türk Medyasındaki Değişim” ve Canan Onurer “Pandemi Döneminde Gazetecilik Sorumluluğunu Yeniden Keşfetmek” konularında sunumlar yaptı.

“Dijital medya yükselişte”

Pandemi sürecinin Kıbrıs basını üzerindeki etkilerini değerlendiren Haber Kıbrıs Genel Yayın Koordinatörü Ali Baturay, bu süreçten en çok yazılı basının etkilendiğini söyledi.

Pandemiden önce Kuzey Kıbrıs’ta 19 gazete yayınlandığını hatırlatan Ali Baturay, “Pandemi döneminde basılı gazete sayısı beşe kadar düştü. İki ay sonra ise 15’e çıktı. 100, 60 hatta 40 satan gazeteler var” dedi.

Pandemi döneminde dijital medyanın yükselişine, geleneksel medyanınsa düşüşüne tanık olunduğunu ifade eden Baturay, insanların bir gün sonra bayiden aldıkları gazetelerdeki haberlerin “tüketilmiş haberler” olduğu tespitinde bulundu. Dijital medyayla başa çıkabilmek için geleneksel medyanın ilginç içerik üretmesi gerektiğini söyleyen Baturay, dijital medyada yaşanan sorunlara da değindi. “Dijital medyada geleneksel medya yaklaşımıyla haber yapılıyor” diyen Ali Baturay, reklam kaygısıyla zaman zaman haber yapılmadığını ve siyasi partilerin sözcülüğüne soyunan haber sitelerinin de var olduğunu söyledi.

“En Önemli mesele teyit meselesi”

Gazeteci Canan Onurer de, pandemiye hazırlıksız yakalandıkları söyleyerek, “Dijital medya geleneksel düşünce yapısı dolayısıyla bu duruma hazırlıklı değildi” dedi.“Yeni normalde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyen Onurer, pandemi sürecinin gazeteciliğin etik sorumluluğunu yeniden hatırlattığını söyledi. Canan Onurer, şunları kaydetti: “Bir salgın var, halkta büyük bir panik var. İlk sorular ‘kim’ ve ‘nerede’. Habercilik kurallarının bu en temel sorularını sormamamız gerektiği noktasına eriştik. Bir yandan doğru haber, hızlı haber, haber atlatma dürtüsü, diğer yanda toplum sağlığı, hasta hakları, kişilik hakları ve etik kaygılarımız. İlk kaybettiğimiz şey hız oldu. Hızda geriye düşmek zorunda kaldık. Teyit en önemli mesele haline geldi. Kimden teyit edeceğimiz kısmında ise büyük bir sıkıntı yaşadık.”

“Alternatif medya beşinci güç”

Alternatif medya, toplumsal hareketler ve yurttaş gazeteciliği üzerine çalışmalarıyla tanınan Doğuş Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Barış Çoban ise, pandemi öncesinde ve sonrasında gözetim ve karşı-gözetim ilişkilerini değerlendirdi.

Prof. Dr. Çoban, insanların güvenlik toplumu içerisinde yaşadıklarını ve gözetimi, gönüllü olarak kabullendiklerini ifade etti. Geleneksel medyanın ticari ilişkiler içerisinde sisteme eklemlendiğini söyleyen Çoban, çağımızda alternatif medyanın beşinci güç işlevi gördüğü saptamasında bulundu. Pandemi sürecinde yurttaş gazeteciliğinin öneminin ortaya çıktığını da belirten Prof. Dr. Çoban, cep telefonlarındaki uygulamalarla herkesin yurttaş gazeteciliği yapabilir hale geldiğini ifade etti.

“Yeni normal sorgulanıyor”

Panelde, “Alternatif Medya ve Pandemi Sonrasında Dünya Tasarımları” başlıklı sunumu yapan Dr. Derya Yüksek de, yaşanan krizin insanları yeni yollar aramaya sevk ettiğini ifade etti. Alternatif medyanın sadece içerik açısından değil, ilişkiler açısından da farklılığının altını çizen Yüksek, eşitsizliği sorgulayan katılımcı medya süreçlerine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Yüksek, “Yalan haberle mücadele, ötekileştirmeye karşı duruş, dezavantajlılara yönelik kampanyalar ve sosyal dayanışmayla alternatif medya yolumuza ışık tutuyor” diye konuştu.

“Sosyal medyada oluşan kamuoyu hükümeti yönlendirdi”

Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Özejder de, Kuzey Kıbrıs’ta pandemi döneminde sosyal medyada oluşan kamuoyunun hükümet kararlarını yönlendirdiğini söyledi. Bilgisizlik ve belirsizlik ortamında, halkın bilgilenme ihtiyacının sosyal medya üzerinden karşılandığını ifade eden Özejder, sağlık meslek kuruluşlarının, COVID-19’la ilgili sosyal medya gruplarının ve bazı doktor kanaat önderlerinin süreçte önemli rol oynadığını vurguladı. Özejder, sosyal medya üzerinden oluşan kamuoyunun, hükümetin doğru kararlar almasını ve pandemi sürecinin az hasarla atlatılmasını sağladığını söyledi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.