SPOR - 09 Ocak 2018 Salı 16:39

Pepe: 'Her oyuncunun bireysel hedefleri olmalı'

A
A
A
Pepe: 'Her oyuncunun bireysel hedefleri olmalı'

Beşiktaş’ın yıldız futbolcusu Pepe, Samuel Eto’o ve Arouna Kone’yle birlikte Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri’nde konuştu. Üç futbolcu da özellikle Türk futbolcuların daha çok çalışması ve sorumluluk alması konusunda görüş birliğine vardı.

Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri’nde Beşiktaş’ın yıldızı Pepe, Sivasspor’un yıldız ismi Arouna Kone ve Antalyaspor’un yıldızı Samuel Eto’o konuşmacı olarak katıldı ve soruları yanıtladı. Teknik direktörlerle oyuncuların arasında iletişimi çok önemli olduğunu söyleyen üç futbolcu da özellikle Türk oyuncuların daha çok çalışıp sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Beşiktaş’ın yıldızı Pepe 25 kişilik bir oyuncu grubunda iletişimi sağlamanın çok kolay olmadığını belirterek, “Bilgi şu anda çok çabuk yayılan bir şey herkes her şeyden anında haberdar olabiliyor. Teknik Direktör için çok önemli bir durum iletişim. Hiyerarşi çok önemli. Ben de bunun eğitimini aldım Oyuncular var, hoca var, yöneticiler var ve başkan var. Kimin nereye gitmesini gerektiğini bilmesi lazım. Genç bir oyuncu sorununu yukarıya bildirmek istiyorsa bunu kaptanlar vasıtasıyla yapmalı. Kaptanlar da takımdaki herkesin her şeyini bilmesi lazım” dedi.

Pepe: “Türk futbolcular çok yetenekli”

Türkiye’de çok yetenekli oyuncuların olduğunu söyleyen Pepe, “Türk futbolcular çok yetenekli ama bir adım daha atma konusunda zorluk yaşıyorlar. Bence adım atmak yerine ellerindekileri değerlendirip, günlük çalışmalara sıkı sıkıya sarılmaları lazım. Türkiye’de çok yetenekli oyuncular var. Cenk’in önüne böyle bir imkan geldi ve 2, 3 haftalık dalgalanma dönemi yaşadı. Ben de kendimden örnekler vererek anlattım. Dalgalanmanın ardından toparlanma dönemine girdi. Kendilerini öne atacakları adımda ne kadar zorlandığını beraber yaşadık ama sonunda iyi oldu onun için. Cenk’le konuştuk. Haberler çıktığında ben de gördüm. Maçlardan önce kampa gittiğimizde birkaç kez konuşma imkanımız oldu. Ben sadece kendisine bunları düşünme, bugünün tadını çıkar, zaten bir şey olacaksa olacaktır dedi. Ben de Real Madrid’e transfer olurken, Hierro’yla konuştum ve kendisi bana, 'Hiçbir şeyi düşünme ve bugünü değerlendir' dedi. 10 senede büyük başarılar kazandım Real Madrid’de. Ben de Cenk’e aynı şeyleri söyledim” açıklamasında bulundu.

“Her oyuncunun bireysel hedefleri olmalı'

Her futbolcunun bireysel hedeflerinin olması gerektiğini söyleyen Portekizli futbolcu, “Türkiye’ye geldim, burada futbol oynuyorum ve takımın hedefine çok inanıyorum. Takım hedefi gerçekleştiğinde bütün oyuncular kazanmış olacaktır. Türkiye’de oynanan futbol diliyle alakalı konuşmak gerekirse, kısa süredir buradayım ama galiba biraz sabırsızlık var. Bu oyunculara da yansıyor. 70. dakikaya baktığınızda oyuncular beyinleriyle değil, kalpleriyle oynuyor. Bu da bazen pozitif bazen negatif yansıyor” dedi. İleride teknik direktörlük yapıp yapmayacağıyla ilgili konuşan Pepe “Henüz önümde birkaç senem daha var, henüz düşünmüyorum. Tabii ki bir futbolcunun teknik direktör olması sağlıklı bir geçiş olur. Ancak hala bireysel ve takım olarak hedeflerimiz var, bunlara odaklanmış durumdayım” diye konuştu.

“Şenol Güneş’in gerçekçi kişiliğine gıpta ediyorum”

Özellikle futbolculuktan gelen teknik direktörlerde son dönemde Pep Guardiola’nın çok önemli işler yaptığını söyleyen Pepe, “Hem üst düzey oynayıp, hem Şampiyonlar Ligi kazanmış bir teknik adam. Umarım Eto’o da bu başarıları futbolculuğunda kazandığı gibi teknik direktörlük kariyerinde de kazanır. Birbirinden farklı bir adam grubu yetiştiriyorsunuz. Bu çok da kolay bir durum değil” dedi. Son olarak Şenol Güneş’le ilgili olarak konuşan başarılı oyuncu, Güneş’in geçmiş dönemde kalecilik yaptığı görüntüleri hiç izlemediğini söyleyerek, “Hocanın en sevdiği huyu, karakterin ve kişiliğinden dolayı, gerçekçi kişiliğini ortaya koymasından dolayı ona gıpta ediyorum” ifadelerini kullandı.

Eto’o: “Her teknik adamı birbirinden ayrı kılan özellikleri var”

Teknik direktörlerin birbirlerinden farklı özellikleri olduğunu söyleyen Antalyaspor’un yıldız ismi Samuel Eto’o, “Futbol anlayışı neredeyse birçoğunda aynıdır. Ama onları farklı kılan karakterleri ve kişiliğidir. Futbol bir tiyatro oyunu gibidir. Bunun iyi bir benzetme olduğunu söyleyebilirim. Teknik Direktör aile yönetir. Aile içinde ne kadar zorluk çekiyorsa, kendi futbol vizyonunu aktarabilmek için saatleri günlere değil aylara ihtiyaçları olabilir. Bir teknik direktörü aile reisine de benzetebiliriz, yönetmene de benzetebiliriz. Kolay değil yaptıkları işler” dedi. Futbolcunun teknik direktörle ilişkisinin çok önemli olduğunu söyleyen Eto’o, “Ne kadar bilgi paylaşılırsa o kadar oyuncunun yararına olur ve hocanın taktiğine o kadar uyum sağlayabiliriz. Guardiola bizimle çok iletişim halindeydi ve çok fazla bilgi paylaşıyordu. O dönemde çok önemli başarılar elde ettik” diye konuştu.

“Rıza Çalımbay mükemmel bir teknik direktör”

Trabzonspor’u çalıştıran Rıza Çalımbay’ın mükemmel bir teknik direktör olduğunu söyleyen Samuel Eto’o, “Hoca değişikliğini devre arasında daha önceleri de yaşamıştım. Önemli olan oyuncu grubunun uyum sağlayıp adapte olmasıdır. Rıza hoca geldi Antalyaspor’a, mükemmel bir teknik direktör. Vizyonunu anlattı bize ve disiplini sağladı. Kaptanlar aracılığıyla iletişimi de sağladı. Bazı durumlarda yöneticilerin işlere karışmasını istemiyoruz, hocaya bırakmasını istiyoruz. Takım içindeki yönlendirmeleri aynı Rıza Çalımbay gibi Hamza Hamzaoğlu da yaparsa başarılı olacaktır diye düşünüyorum” dedi. Türkiye’nin mükemmel bir ülke olduğunu da sözlerine ekleyen Eto’o, “Gerçekten mükemmel bir ülkeye ve kulüplere sahipsiniz. Türkiye’ye futbol anlamında bir şey gerekmiyor. Para var, mükemmel tesisler var ve iyi oyuncular var. Mükemmel teknik direktörler de var. Daha ne isteyelim. Bunlar pozitif noktalar. Ama bunu bir kritik olarak algılamayın ama negatif olan kısım Türk oyuncularla ilgili. Türk oyuncular, kulüplerine ve kendilerine bireysel olarak daha çok sahip çıkmalı. Türkiye’de her şey var ama bunun sorumluluğu Türk oyunculara düşüyor. Ne ben, ne Kone ne de Pepe Türkiye Milli Takımı’nda oynayamayız. Bu nedenle yerli oyuncuların daha çok sorumluluk alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Benden genç oyuncular koşarken 800 metre arkamda kalıyor”

Türk futbolunun herhangi bir ekole benzemediğini söyleyen Samuel Eto’o, “Yerli oyuncuların bireysel hedefleri olmalı. Kişisel istek çok önemli. Şunu unutmaları gerekiyor, rahatlıklarını biraz terk etmeleri gerekiyor. 3 senedir Antalyaspor’da oynuyorum. Hala hedeflerim var. Ben 36 yaşındayım ve tek şey düşünüyorum, minimum 20 gol atmak. Antrenmanlarda düz koşu yapıyoruz ve benden daha genç olan Türk oyuncular, benden 800 metre arkamda kalıyor. Aslında Türk futbolunu hiçbir lige benzetmeyelim. Türk futbolu kendi öz kimliğini oluşturmak zorunda. Beşiktaş bunu çok iyi başarıyor. Avrupa’da Türk futbolunu satıyor. Ne kadar yabancı oyuncu olursa olsun, yurt dışında Türk takımı olarak görülüyor, kendi öz kimliğiyle hareket ediyor. Ben İtalya’dayken takım arkadaşlarımla sohbet ediyorduk. Yıllar önce İtalyan futbolu böyle değildi, Türkiye’den bahsediyorduk. İnanılmaz bir ülkesiniz, Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde Türk futbolunu inanılmaz güzel şekilde pazarlıyor. Şampiyonlar Ligi’nin en başarılı takımlarından birisi olarak bunu yapıyor” diye konuştu.

“Türkiye çok güzel bir ülke”

Çalıştığı bütün teknik direktörlerden tecrübe edindiğini ve bunu sonrasında teknik direktörlük yaparak kullanabileceğini söyleyen başarılı futbolcu, “Aslında çalıştığım bütün dönemlerde teknik direktörlerden, futbolculardan çok büyük bir tecrübe edindim. Bunu görev olarak görüp, kariyerimden sonra bunu aktarmak istiyorum. Bildiklerimi ve tecrübemi aktarmaya devam edeceğim. Türkiye çok güzel bir ülke. Burada çalışmak isterim kariyerimden sonra. Eğer olursa, neden olmasın. Aslında futbol geçmişi olan bir teknik direktör ya da olmayan teknik direktörün belli başlı bir ekolden geçmeli. Futbol belli bir anlayışa sahip. Belli bir ekolden geçmeden kimse antrenör olamaz bence. Pepe ve Kone’ye bu konudaki düşüncelerinde katılıyorum” açıklamalarında bulundu.

Arouna Kone: “Samet hoca baba gibi”

İletişimin futbolcu teknik direktör ilişkisinde çok önemli bir unsur olduğunun altını çizen Sivasspor’un yıldız oyuncusu Arouna Kone, “Teknik direktör bir grupla başarılı olmak istiyorsa, oyuncularla iletişim halinde olmalı. Bu unsurla birlikte takım olarak çok başarılı olacağımızı düşünüyorum. Samet hoca benim için gerçek bir baba. 6 aydır Sivasspor’dayım. İlk başta hocamızla çok iletişimde bulunduk. Ben bu sene ilk gelen yabancılardandım, Sonrasında 10 yabancı oyuncu katıldı. Sonrasında hocamızla sürekli, nasıl bir iletişim kuracağımızı düşünüyordum. Hocamız da bana sabırlı olmamı söyledi. Şimdi 6 ay geçti ve inanın aile gibi olduk, hocanın dediği oldu. Beklemeye değermiş. Takım içinde hocanın vermiş olduğu konuşmaların bizimle olan iletişimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunu sezon başında yapmaya başladı hocamız ve sürekli devam ediyor iletişime. Başarı elde etmek için kesinlikle iletişim olmalıdır” dedi.

“Türkiye’nin Şampiyonlar Ligi’ne tek takımla gitmesini anlamıyorum”

Samuel Eto’o’nun birçok şeyi özetlediğini sözlerine ekleyen Kone, “Türk oyuncular daha çok sorumluluk almalı. Milli takımdan örnek verirsek, Türkiye büyük bir ülke ve her şey var. Tesis, kulüp, para, oyuncu her şey var. Yerli oyucular daha çok sorumluluk sahibi olup, daha çok çalışıp, ülkelerini yurt dışında temsil etmeleri gerekiyor. Türkiye’de oynayan, ligde oynayan, Avrupa hedefleri olan oyuncular kendilerini geliştirmeli. Türkiye’de kendimi çok iyi hissediyorum. Ben bir Müslüman’ım. Türkiye laik bir ülke ve bir Müslüman olarak kendimi vatanımda gibi hissediyorum. Afrikalı oyuncular için yemek kültürü çok önemlidir. Türkiye’de kendimi o kadar özgür hissediyorum ki, kendi öz vatanımda gibi, Fildişi’nde gibi hissediyorum kendimi. Türkiye çok büyük bir ülke. Şampiyonlar Ligi’ne neden tek takım gidip, ikinci takım play-off oynuyor bunu anlamış değilim. Bu kadar büyük taraftarları olan, bu kadar büyük futbol değerleri olan bir ülkenin tek takımla Şampiyonlar Ligi’nde olmasını anlamıyorum” ifadelerini kullandı.

“Futboldan sonra futbolun içinde kalacağım”

Kariyerinin bitiminden sonra teknik direktörlüğü düşündüğünü söyleyen Kone, “Bu olmazsa, futbol içinde olmak istiyorum. Afrika’daki ülkelerin buna ihtiyacı var. Avrupa’da oynayan futbolcular, ondan sonra hayatını futbola adıyor. Futbol kariyerimi bitirdikten sonra futbol sektöründe devam edeceğim. Ülkeme dönüp büyük bir katkıda bulunmak istiyorum. Bu illa teknik direktör olmak değil” dedi. İletişimin önemini tekrarlayan Kone, “Aslında biraz önce söylediğim gibi, iletişim çok önemli. Bazı antrenörlerimiz büyük bir futbol kariyerinden gelmese de başarılı olabiliyor. İletişim taktik anlamda da oyun vizyonu anlamında da temeldir. Teknik direktörlük kolay bir meslek değil. 20-30 oyuncu yönetiyorsunuz. Her biri farklı karakterde. İletişimle birlikte sağlam temeller kurmak ve başarı elde etmek çok kolay değil. Bazı büyük kariyerli futbolcular, teknik adam olunca başarısız olabiliyorlar. Burada iletişim sorununun devreye girdiğini söyleyebilirim” açıklamasını yaptı. Konuşmaların ardından 3 futbolcuya Türk Milli Takımı forması ve ödüller hediye edildi.
 

Bozhan Memiş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.