SPOR - 17 Eylül 2021 Cuma 08:03

Pereira: "Tribünde bir taraftar olsaydım takımımla gurur duyardım"

A
A
A
Pereira: "Tribünde bir taraftar olsaydım takımımla gurur duyardım"

Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira, E. Frankfurt maçının ardından, "Tribünde bir taraftar olsaydım takımımla gurur duyardım" dedi.

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi D Grubu ilk maçında deplasmanda Almanya'nın Eintracht Frankfurt takımıyla 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Vitor Pereira, ilk olarak karşılaşmayı değerlendirerek, “Maç tabii ki kolay değildi. Böylesine bir atmosferde bugünkü oynadığımız oyunu oynamak kolay değildi. Baskılı oyunumuzu sahada göstermek kolay değildi. Frankfurt gibi bir takıma karşı boşluk bulmanız kolay değildir. Biz şanslar yakaladık, tabii ki rakibimizin de yakaladığı şanslar vardı. Maç sonuna kadar ortadaydı. İzleyenler için çok zevkli bir maç olduğunu düşünüyorum. Maçın sonunda bize maçı bitirme şansı gelmişti ama futbol bu. Böyle şeyler olabilir. Gerçekten iyi bir maçtı. İki takım da kazanmak için oynadı. Çok çekişmeli bir grup. Şimdi beynimizdeki çipi değiştirip lige odaklanmamız gerekiyor. Oyuncularımdan çok mutluyum. Ortaya koymuş oldukları karakter ve kazanma hırsından dolayı çok mutluyum” açıklamasında bulundu.

"Tribünde bir taraftar olsaydım takımımla gurur duyardım"

Ev sahibi ekibin taktiksel ve teknik anlamda beklediği seviyede olduğunu belirten Pereira, “İyi oyuncuları var. Özellikle maçı izleyen taraftarlar için çok iyi bir maç olduğunu düşünüyorum. Tribünde bir taraftar olsaydım muhakkak takımımla gurur duyardım. Maç içinde bazı anlarda kaliteli oyun sergileyebilirsiniz, bunun mümkün olmadığı anlarda savaşmanız, organize olmanız, takım ruhu göstermeniz gerekir. Bugün takımımdan her şeyi gördüm. Belki fantastik bir maç değildi. Takım ruhunu gördüm ve oyuncularımdan en çok istediğim şey bu” diye konuştu.

"Mesut oynadığı süre boyunca çok iyiydi"

Mesut Özil’in performansını ise Pereira, “Bu maç gerçekten çok fazla geçişin olduğu, temposu yoğun bir maçtı. Mesut da kondisyonunu arttırmaya çalışıyor. Bu dönemde onun topa ihtiyacı var çünkü onun çözüm üretme kalitesi var. Başka oyuncuların göremediği şeyleri görüyor sahada. Oyun çok hızlıydı. Bazı anlarda oyunun temposunu biraz düşürüp tekrar ofansif organizasyonlar için çözüm üretecek ritmi yakalayamadık çünkü Mesut oyun stili olarak bunu seviyor. Bugünkü maç çok fazla geçişliydi, onun için çok kolay değildi. Oynadığı süre boyunca çok iyiydi. Sahadaki oyuncuların sadece top geldiğinde oynaması değil topsuz oyunda da defansta her zaman takım ruhunu göstermesi gerekir. Bu benim için çok önemli. Mesut da bunu yaptı. Takım ruhunu sahada sergiledi, takımına yardım etmeye çalıştı maçın her anında. Taraftarları göstermiş olduğu reaksiyon bizim kontrol edebileceğimiz bir şey değil. Bu tarz şeyleri konuşarak vakit harcamamız gerekiyor. Maça odaklanıp yolumuza devam etmeliyiz” sözleriyle değerlendirdi.

"Son dakikada gol atabilirdik"

Taraftarların yüksek tempoda geçen maçtan keyif aldıklarını düşündüğünü belirten Pereira, “Son dakikada gol atabilirdik. Önemli olan bu maçı izleyen taraftarların hepsi son dakikaya kadar kimin kazanacağını bilemedi. Ortada bir maçtı. Biz de atabilirdik ama onların da şansı vardı. Dolayısıyla 1 puan 1 puandır. Önümüzdeki maçta 3 puan için daha iyisini yapmaya çalışacağız. İlk dakikada atabilirdik ama son dakikada onlar da atabilirdi. Buraya gelirken oyuncularıma ‘Biz buraya kendi oyunumuzu sergilemeye mi geldik yoksa rakibin oynayacağı oyuna reaksiyon göstermeye mi geldik’ dedim. Benim için içeride oynadığımız maçlar da dışarıda oynadığımız maçlar da aynıdır. Önemli olan sahadaki davranışlarımızın aynı olması. Baskılı bir oyun, oyunun yönünü değiştirerek boşluklar arayan, gol pozisyonlar üreten ve yoğun bir şekilde baskı yapan bir oyun görmek istiyorum takımımdan. Ben temponun yoğun olduğu maçları seviyorum ama kaliteli bir şekilde bunu yapmayı seviyorum. İçeride veya dışarıda oynuyor oluşumuzun benim için bir önemi yok. Her maça bu mantaliteyle çıkmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.

"Herkesin Pelkas'a destek olduğunu gördüm"

Son olarak Pelkas ve kaçan penaltıyla ilgiliyse Vitor Pereira, “Maçtan önce bir planımız oluyor. İki penaltıcımız vardı ama ikisi de o an oyundan çıkmıştı. Pelkas penaltıyı yaptırıp bir de topu alınca, o sorumluluk gösteren karakteri ortaya koyduktan sonra benim için o karar orada verilmiştir. Futbol böyledir. Bazen fantastik bir gol atarsınız ama bazen de dünyanın en iyi futbolcuları bile penaltı kaçırabiliyorlar. Soyunma odasında gördüğüm şeyden çok mutluyum. Penaltıyı kaçırdık ama böyle şeyler bazen takım ruhunu arttırır. Soyunma odasında gördüğüm herkesin bir aile gibi olduğuydu, herkesin Pelkas’a destek olduğunu gördüm. Benim de hoca olarak istediğim şey bu. Bazen teknik ve taktikten daha önemli şey doğru bir takım ruhu oluşturmak” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye’de yapay zeka lisesi kurulma yolunda ilk adım atıldı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Teknopark İstanbul iş birliğiyle “Yapay Zeka Lisesi kurulum ve içerik geliştirme çalıştayı” gerçekleştirdi. Teknopark İstanbul’da Türkiye’nin geleceğine yön verecek önemli bir adım olan ilk “yapay zeka lisesinin oluşum sürecini şekillendireceği ifade edilen “Yapay Zekâ Lisesi Kurulum ve İçerik Geliştirme Çalıştayı” gerçekleştirildi. Programda konuşan İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin aydın, yapay zekâ, çağın en hızlı gelişen ve dönüşen alanlarından biri olarak, eğitim ve genç nesiller için kritik bir öneme sahip, bu bağlamda, Yapay Zekâ Lisesi kurma hedefimiz, genç beyinlerin bu alanda nitelikli bir eğitim almasını sağlayarak, Türkiye’nin küresel arenada rekabet gücünü artırmayı amaçladıklarını belirtti. Teknolojinin hızla ilerlediği bir çağda, yapay zeka bilgi ve becerisi, sadece bireylerin değil, aynı zamanda ulusların ve toplumların geleceğini şekillendirdiğini ifade eden Aydın, Yapay Zeka Lisesi, genç yeteneklere bu alanda eğitim sağlayarak, onları geleceğin liderleri, yenilikçileri ve girişimcileri olarak yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Çalıştayda yapay zeka eğitim ve öğretim konularında uzman isimler bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunacağı ve stratejik adımların belirleneceği bir ortam oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti. Teknopark İstanbul’da düzenlenen programa, İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin Aydın, Teknopark İstanbul yönetim kurulu üyesi Mehmet Akif Özyurt, akademisyenler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. “Yapay Zeka Lisesi ile geleceğin bilimsel ve teknolojik gelişmelerine gençlerimizi şimdiden hazırlıyoruz” İstanbul Milli Eğitim Müdür yardımcısı Hüseyin Aydın, “Günlük hayatımızın birçok alanında kullanılmaya başlanan yapay zekanın etki alanının her geçen gün arttığına şahit oluyoruz. Bilişimden medyaya, sanayi ve ticaretten eğitime kadar çeşitli alanlarda kullanılmaya başlanan yapay zekanın geleceğin en önemli alanlarından biri olduğunun farkındayız. Yapay Zeka Lisesi ile geleceğin bilimsel ve teknolojik gelişmelerine şimdiden hazırladığımız gençlerimiz için bu alanda nitelikli ve eğitim temelli adım atmayı sağlayarak ülkemizin küresel ölçekte diğer ülkelerle teknoloji ve bilimsel rekabette güçlü bir konuma gelmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın, ilan ettiği Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Dönüşüm vizyonuyla, bakanlığımız eğitim, bilim ve teknolojiyi ulusal hedeflerimize entegre ederek Türkiye’nin eğitimdeki dönüşümüne öncülük etmektir. Bu iki yaklaşım; yani geleneksel değerlerle yenilikçi teknolojilerin benimsenmesi ülkemizin eğitimde kapsamlı bir dönüşüm yaşamasını sağlayacak stratejik bir birlikteliği temsil etmektedir.” dedi. (AZ-
Aydın Aydın inciri için zorlu mesai başladı Dünyanın en kaliteli incirinin yetiştiği ve fiyatı altınla yarışan Aydın’ın sarılop incirinin üretimi için çiftçilerin zorlu mesaisi başladı. Küresel iklim krizi nedeniyle toprağın tavının kaçmaması için adeta zamanla yarışan Aydınlı çiftçileri, aydın dağlarını ilmek ilmek işliyor. Traktör işlemediği için atlarla sürülen arazilerde eli kolu tutan herkes toprağı en iyi şekilde işlemek için çalışıyor. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’ın incir üretimi yapılan sarp arazilerinde motorlu taşıtlar iş görmediği için halen toprak karasabanla işleniyor. Her türlü teknolojik imkana ve ekonomik güce sahip olmasına rağmen köylüler yamaç olan arazilerini sadece atlarla sürüp işleyebilirken, bir çift at ile çalışanlar aylık 75 bin TL ile 90 bin TL arasında kazanıyor. Çalışan herkese adeta mühendis maaşından fazla ücret ödenen Aydın dağlarında çalışan da çalıştıran da durumdan memnun iken çiftçilerin en büyük sorunu dolgun ücrete rağmen çalışacak kişi bulunmaması. Büyük Menderes Nehri’nin Kuzey ve Güney yamacında bulundan verimli Aydın dağlarında motorlu araçların iş görmemesi nedeniyle halen atlarla toprağı işlemek zorunda olduklarını belirten çiftçi Hayati Kuruş, bu işe hevesli olan kardeşi ile mesai yaptıklarını belirtti. Küresel iklim krizi nedeniyle son yıllarda mevsimlerin değişerek iklim şartlarının kıştan direk yaz mevsimine döndüğü için toprağı işleme süresinin azaldığını belirterek adeta zamanla yarıştıklarını söyledi. Boyundan büyük sabanla toprağı işliyor Son yıllarda incir ve zeytinyağı fiyatlarının adeta altınla yarışması nedeniyle tarım sektöründe çalışmanın daha cazip hale geldiğini belirten ve küçük yaşına rağmen mahareti ile görenleri şaşırtan 14 yaşındaki Tunahan Kuruş, boyundan büyük işi başarıyor. Çocukluğundan beri tarla bahçe işlerinin içinde olduğunu belirten Küçük Tunahan, babasının kendisine hediye ettiği atlarla boyundan büyük sabanı atlara koşup çift sürüyor. Aylık 75-90 Bin TL arasında para kazandığını ve halinden memnun olduğunu belirten Tunahan, görenlerin şaşırdığını söyledi. Kendisinin çift süreceğine inanmadığı için çalışırken izlemeye gelenlerin bile olduğunu belirten Tunahan Kuruş, çalışıp kazanmanın mutluluk verici olduğunu söyledi. Kardeşi ile birlikte dağlarda çift süren 24 yaşındaki Hayati Kuruş ise, mesleği babasından öğrendiğini çok meraklı ve istekli olduğu için kardeşine de öğrettiğini belirterek “Aydın dağlarında üretim yapmak arazi yapısı nedeniyle zor. Yamaç olduğu için traktörün işlemediği bu incir bahçelerini atlarla sürüyoruz. Kardeşim Tunahan, bu işe çok meraklı ve oldukça da becerikli. Israrla kendisine at alınmasını istedi. Bizler gibi O da atlarla çift sürüyor” diye konuştu. (İK-