ASAYİŞ - 20 Ekim 2018 Cumartesi 00:27

Polis akü hırsızlarına savaş açtı

A
A
A
Polis akü hırsızlarına savaş açtı

Tekirdağ’da polis ekipleri hurdacılarla koordineli çalışınca akü hırsızları yakayı ele verdi. Çok sayıda akü ele geçirilirken 20 yıl 61 ay ve 5 yıl 21 ay kesinleşmiş cezası bulunan 2 kişi yakalandı.

Tekirdağ genelinde son günlerde artan akü hırsızlığı nedeniyle polis ekiplerince kentte faaliyet gösteren hurdacıları bilgilendirme faaliyetleri yapılarak olumsuzluklara karşı irtibat numaraları bırakıldı. Hurdacılarla kurulan koordine sonucunda akü hırsızlığına karışan ve polis ekiplerince aranan 59 ZY 449 plaka aracın geldiği bilgisi üzerine polis ekipleri harekete geçti. Bahse konu araç polis ekiplerini görünce kaçmaya başladı. Polisin ‘Dur’ ihtarlarına uymayarak kaçan araç kovalamaca sonucunda eski bölge trafik kavşağında sıkıştırılarak durduruldu. Aracın içinden S.S. ve T.O. isimli iki şahıs yakalandı. 

Araç içerisinde bulunan S.S.’nin yapılan GBT sorgulamasında 8 farklı suçtan arandığı ve 20 yıl 61 ay kesilmiş cezasının olduğu, T.O.’nun yapılan GBT sorgulamasında ise 8 farklı suçtan arandığı ve 5 yıl 21 ay kesilmiş cezasının olduğu tespit edildi. 

Ayrıca yakalandıkları arabada yapılan aramada suç işlerken kullandıkları pense, kurbağacık gibi malzemelerin yanında çalmış oldukları 2 adet kamyon, 2 adet kamyonet ve 6 adet otomobile ait akü ele geçirildi. Şahıslar gözaltına alınarak gerekli soruşturmalar başlatıldı.  

Halil Dağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.