ASAYİŞ - 27 Haziran 2019 Perşembe 11:49

Pompalı tüfekle arkadaşını öldüren çocuğa 20 yıl hapis cezası

A
A
A
Pompalı tüfekle arkadaşını öldüren çocuğa 20 yıl hapis cezası

Bahçelievler’de 14 yaşındaki Mert Emre Karagöz’ü pompalı tüfekle öldüren 15 yaşındaki Muhammet K. hakkında mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme Muhammet K.’nin 20 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Mert Emre Karagöz’ün annesi kararı duymasının ardından gözyaşlarına boğularak “Masumumun kanı yerde” dedi.

Bahçelievler’de 7 Kasım 2018’de lise öğrencisi Muhammed K.’nin, aynı okulda okuduğu Mert Emre Karagöz’ü pompalı tüfekle öldürmesine ilişkin dava karara bağlandı. 

Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu suça sürüklenen çocuk (SSÇ) Muhammet K. Maltepe Cezaevi’nden getirildi. Duruşmaya taraf avukatları ile hayatını kaybeden Mert Emre Karagöz’ün babası Nihat Karagöz de katıldı. 

“Olay tesadüfen gerçekleşmiştir”
Muhammet K.’nin avukatı Ersin Kocatürk savunmasında, eylemin kasten öldürmeye yönelik olmadığını ve tasarlanarak gerçekleştirilmediğini söyledi. Olay günü maktul ile tesadüfen bir karşılaşma olduğunu söyleyen Kocatürk, olayın da tesadüfen gerçekleştiğini ifade etti. Avukat Kocatürk, “Müvekkilimin gerçek niyeti maktulü öldürmek değildir. Yalnızca korkutmak amacıyla kendisine karşı işlenmiş haksız eylemler nedeniyle haksız tahrik altında eylemi gerçekleştirdiğini düşünüyoruz. Eylem anlık bir öfke ile olmuştur” dedi. 

“Ben onu evde beklerken morgda gördüm”
Maktul Mert Emre Karagöz’ün babası Nihat Karagöz ise karşı tarafın beyanlarına katılmadığını söyleyerek “Her şey ortadadır. Planlı ve kasten bir eylem olduğu, okulun önüne gidip beklediği, silahı soğukkanlılıkla sanki eğitim almış gibi kullandığı ortadadır. Daha sonra silahı sakladığı da bir gerçektir. Çocuğum ilim yolunda şehit oldu. Ben onu evde beklerken morgda gördüm ” dedi. Baba Karagöz duruşma salonunda benim çocuğum neden öldü şeklinde bağırdı. 

Müşteki avukatları da olayın planlı bir şekilde işlendiğini belirterek haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasını talep etti. 

“Sinirlendim korkutmak istedim”
Müşteki avukatlarının ardından son sözü sorulan Muhammet K. ise pompalı tüfeği silahlara olan ilgisi nedeniyle ve asker uğurlamalarında kullanmak üzere aldığını söyleyerek “Ben bu silahla ne Mert Emre Karagöz’ü ne de başkasını öldürmeyi düşünmedim. Suç işlemek istemedim. Olay günü tesadüfen Mert Emre Karagöz’ü görünce arkadaşları ile yaptıkları aklıma geldi. Sinirlendim ve onu korkutmak istedim. Bu gaye ile ateş ettim. Çok pişmanım bir anlık düşüncesizce hareketimle hayatımı kararttım. Adaletinize sığınıyorum” dedi. 

20 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmedildi
Muhammet K.’nin savunmasının ardından mahkeme kararını açıklamak için ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti, Muhammet K.’nin ‘kasten öldürme’ suçundan 20 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca ‘tasarlama’ unsurunun oluşmadığını da kararında belirterek cezada iyi hal indirimi uygulamadı. 

“Masumumun kanı yerde”
Duruşmanın bitmesinin ardından Muhammet K’nin 20 yıl hapisle cezalandırıldığını duyan Mert Emre Karagöz’ün annesi Nurgüzel Karagöz, ceza verirken çocuk da silahı alırken çocuk muydu diyerek “Adalet bu değil. Benim masumumun kanı yerde, bu 20 yıl değil. Bir suçu olsaydı derdim suçu var. O bir kişiyi öldürmedi 5 kişiyi birden öldürdü. O beni öldürdü, abisini öldürdü ablasını öldürdü babasını öldürdü hepsini öldürdü bu adalet değil. Ben pırlanta gibi 3 tane evlat yetiştirdim” sözleriyle karara isyan etti. 

İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, olay tarihinde 15 yaşında olan Muhammet K.’nin 7 Kasım 2018’de pompalı tüfek ile aynı okulda okuduğu Mert Emre Karagöz’ü ateş ederek öldürdüğü ve pompalı tüfeğe ulaşılamadığı aktarıldı. İddianamede Muhammet K.’nin ‘çocuğu tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi ancak 18 yaşından küçük olduğu için 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Muhammet K. olaya ilişkin ilk ifadesinde okulda maktul ve arkadaşları tarafından darp edildiğini ve sosyal medyadan ulaştığı birinden 600 TL’ye pompalı tüfek aldığını anlatmıştı.  

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta anjiyo ünitesi hizmete açıldı Bayburt Devlet Hastanesi’nde kemoterapi ünitesinin faaliyete geçmesinin ardından koroner anjiyografi ünitesi de bugün törenle hizmete açıldı. Açılış töreninde konuşan Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, bu hizmetlerin önemli yatırımlar olduğunu söyleyerek, "Bu hizmetler Bayburt için önemli yatırımlardır. Bayburt Devlet Hastanemizin güçlenmesi demek, dışarıya daha az hastanın gitmesi demek. Aynı zamanda uzman kadromuz, hekim kadromuz, yardımcı sağlık hizmetleri kadromuz güçlenmiş durumda. Bayburt hem eğitim, hem sağlık, hem de diğer alanlarda devletin yatırımlarını çok güzel almış bir il olma yolunda hızla ilerliyor. Anjiyo ünitesinin de bu konuda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kıymetli bir hizmet, herkesten Allah razı olsun" sözlerini kullandı. Anjiyo ünitesinin hizmete girmesiyle birlikte 3 hastanın anjiyo ameliyatı geçirdiği bilgisini veren İl Sağlık Müdürü Dr. İlker Hancı, "Bugün 3 hastamıza anjiyo yaptık. Yağlanmaları vardı. Bir hastamıza hem balon yapıldı, hem de ilaçlı stent takıldı. Hastalarımızın genel durumları iyi. İki hastamız yoğun bakımda, bir hastamız serviste takip ediliyor. Burada koldan da anjiyo hizmeti veriliyor. Son model cihazlarımız geldi, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından anjiyografi ünitesinin açılışı yapıldı. Açılış sonrası il protokol üyeleri anjiyografi ünitesini gezerek, son model cihazlar hakkında doktorlardan bilgi aldılar. Ünitenin gezilmesi ardından anjiyo olan hastaya Vali Eldivan geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Bir süre hastayla sohbet eden Vali Eldivan, geçmiş olsun dileklerini ileterek hastanın sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Programa Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, İl Sağlık Müdürü Dr. İlker Hancı, Bayburt Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Murat Canpolat, kurum müdürleri, siyasi partilerin il temsilcileri, hastane yönetimi, sağlık çalışanları ve vatandaşlar katıldı.
Samsun Vali Tavlı: “Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz” SAMSUN (İHA) – Samsun Valisi Orhan Tavlı, şehit ailelerinin ve gazilerin her zaman yanlarında olmayı ve rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak gördüklerini söyledi. Vali Orhan Tavlı ve Eşi Ayşe Tavlı, AK Parti Samsun Milletvekili Orhan Kırcalı, Samsun Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç ve protokol üyeleriyle birlikte 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen iftar yemeğinde şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. “Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz” Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salonda yapılan iftar programında konuşan Samsun Valisi Orhan Tavlı, "Şehitlik ve gazilik mertebeleri bizim inancımızda ve kültürümüzde çok önemli olduğu gibi aynı şekilde şehit yakını olmak da büyük bir gurur ve iftihar vesilesidir. Dolayısıyla bizler de şehitlerimizin emaneti olan siz kıymetli şehit ailelerimizin ve gazilerimizin her zaman yanlarında olmayı ve rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyor, sizleri kalbimizin en müstesna köşesinde misafir etmeyi şeref biliyoruz. Şehitlerimize ve gazilerimize olan şükran borcumuzu ödemenin en güzel yolunun buradan geçtiğine inanıyor ve bunun için gayret gösteriyoruz” dedi. “Sizlere ve milletimizin huzuru, devletimizin bekası, geleceğimizin güvencesi için vazife yürüten kahraman askerlerimize ve tüm güvenlik güçlerimize de şükran borçlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye Vali Tavlı, konuşmasının devamında ise şunları söyledi: “Rabbim tüm kahramanlarımızı korusun, ayaklarına taş değiştirmesin. Sizlere sağlıklı, huzurlu ve hayırlı uzun ömürler versin. Çanakkale’de, Kıbrıs’ta, Kore’de, 15 Temmuz gecesinde ve vatan toprağımızın her karışında, bayrağımıza, vatanımıza, aziz milletimize ve kutsal değerlerimize sahip çıkan isimsiz kahramanları ve kahramanlık destanı yazarken hiç düşünmeden canlarını feda eden tüm şehitlerimizi, aziz vatan evlatlarını rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bu vesileyle vatanımız, bayrağımız ve ezanımız için can veren Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş Gazilerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyor, hayatta olan Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhunu şad, mekânlarını cennet, makamlarını âli eylesin."