EKONOMİ - 11 Eylül 2019 Çarşamba 11:02

Prof. Dr. Artık: 'Güvenli gıda tüketmenin yolu, etiketten geçiyor'

A
A
A
Prof. Dr. Artık: 'Güvenli gıda tüketmenin yolu, etiketten geçiyor'

Gıda kaynaklı risklere karşı insan sağlığının tesadüflere bırakılmayacak kadar değerli olduğunu belirten Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, güvenli gıda tüketiminde etiketlerin vazgeçilmez olduğunu söyledi.

Sağlıklı beslenme konusundaki farkındalığın artmasına paralel olarak, tüketicinin güvenli gıda tüketimi konusundaki hassasiyetinin artması, dünyada olduğu gibi ülkemizde de gıda etiketlerinin önemini öne çıkarıyor.

Gıdaların nerede, nasıl, kim tarafından üretildiği, içeriğinde neler olduğu ve son tüketim tarihi ya da tavsiye edilen tüketim tarihinin yer aldığı gıda ambalajlarındaki etiketin, güvenli gıda tüketiminin ön koşulu olduğunu dile getiren Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, "İnsan sağlığı, tesadüflere bırakılmayacak kadar değerlidir. Gıda kaynaklı sağlık sorunlarından korunabilmenin yolu ise gıdaların güvenli bir şekilde tüketilmesinden geçiyor. Günümüzde tüketici, tüketmek için satın aldığı gıdanın içeriğinde neler olduğunu, hangi tarihe kadar güvenle tüketebileceğini, nerede, hangi koşullarda üretildiğini bilmek istiyor. Bu tüketicinin en doğal hakkı olduğu gibi, gıdaları güvenle tüketebilmenin de tek yoludur" dedi.

Tüketicilerin bir gıdanın içeriğinin ne olduğunu, hangi koşullarda, nerede üretildiğini ve ne zamana kadar güvenle tüketebileceğine ilişkin bilgilere ambalajın üzerindeki etiket sayesinde kolayca ulaşabilmeleri gerektiğin kaydeden Prof. Dr. Artık, "O yüzden yıllardır tüketicilere, etiketinde gerekli bilgilerin yer aldığı ambalajlı gıdaları tüketmelerini, bu gereklilikleri karşılamayan ambalajsız gıdalardan uzak durmalarını tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"Tüketici için etiketteki bilgiler, adeta o gıdanın güvenle tüketilebileceğini gösteren garanti belgesidir"
Tüketici sağlığının korunması bakımından büyük önem taşıyan gıda etiketlemeye, sektörde faaliyet gösteren firmaların da büyük özen göstermesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Artık, "Tüketici, bir firmanın sunduğu gıdayı satın alırken, ambalajın üzerindeki etikette ihtiyaç duyduğu bilgilerin olup, olmadığına bakar. Çünkü tüketici için etiketteki bilgiler, adeta o gıdanın güvenle tüketilebileceğini gösteren garanti belgesidir. Bu bilgileri mevzuata uygun bir şekilde, tam ve doğru olarak sunma sorumluluğu ise firmalardadır" şeklinde konuştu.

Gıda sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin mevzuata uyumlu etiketleme ve bilgilendirme yapması gerektiğinin altını çizen Artık, yasal düzenlemelerin öngördüğü geçiş sürelerine tabi işletmelerin ise 2019 yılı sonuna kadar gıda etiketlerini ve tüketiciyi bilgilendirme usullerini mevzuata uygun hale getirmeleri gerektiğini kaydetti.

Gıda etiketleme mevzuatındaki değişiklikler Ankara'da anlatılacak
Prof. Dr. Nevzat Artık, gıda etiketleme mevzuatı ile mevzuattaki son değişiklikleri, 4 Ekim’de Ankara’da Karma Grup'un düzenlediği eğitim programında anlatacak. “Mevzuattaki Değişiklikler ve Gıda Etiketleme Mevzuatı Eğitimi-Türk Gıda Kodeksi” başlığıyla gerçekleştirilecek programda, etiketleme kuralları, gıda etiketleme mevzuatında yapılan değişiklikler, ikincil mevzuat (yönetmelik, tebliğ vb.) düzenlemeler açıklanacak.

Gıda sektöründe çalışan kalite yöneticileri ve çalışanları, araştırma-geliştirme yöneticileri, mühendisler, yasal mevzuattan sorumlu yöneticilere yönelik düzenlenen eğitimin konu başlıkları şöyle sıralandı:

"Mevzuat Nedir?, Gıda Mevzuatı, Gıda Etiketleme Mevzuatı, Etiketleme ve İşaretleme Kuralları, Doğru Bilgilendirmeye İlişkin Kurallar, Gıda Hakkında Zorunlu Bilgilendirmenin Kullanılabilirliği ve Yerleşimi, Zorunlu Bilgilerin Bildirim Şekli, Dil Gereklilikleri, Sorumluluklar, Mesafeli Satış, Zorunlu Etiket Bilgileri, Alerjenler, Reklamlara yönelik zorunluluklar, İstisnalar, İlave Zorunlu Bilgiler, Beslenme ve Sağlık Beyanları, Etikette Bulunması Gereken Sembol ve İşaretler”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van Gölü’ne dökülen Karasu Çayı eski günlerine kavuştu Van Gölü’ne dökülen Karasu Çayı, bu yıl yağışların bol olması nedeniyle eski günlerine döndü. Van Gölü’nü besleyen 102 derenin arasında bulunan Karasu Çayı, bu yıl yağışların bol olması nedeniyle eskisi gibi akmaya başladı. Birçok yabani kuşa ev sahipliği yapan çay, inci kefali göçünde önemli bir yere sahip. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan küresel ısınma sonucu kuruyan Karasu Çayı’nın bu yıl bol yağış almasıyla eski günlerine dönmesi uzmanları sevindirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan an YYÜ Su ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Ülkemizde özellikle 2020 yılından sonra yağışların azalmasına bağlı olarak çok ciddi kuraklık yaşadıklarını söyledi. Bu noktada Van Gölü havzasının kırılgan bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Van Gölü havzası kapalı bir havza. Dışarıdan hiçbir su girdisi yok. Son 4 yıldır yaz mevsimlerine geldiğimiz zamana kadar su debilerinde ciddi bir oranda üşüş yaşanıyordu. Bazı akarsular Van Gölü’ne ulaşmakta zorluk çekiyordu. Şuanda Karasu Sulak alanındayız. Bu havzasın suyla doluluğunu yıllardır hiç görmemiştik. Son kar yağışı ve yağmurla beraber akarsuyun taşması neticesinde tekrar burası suyla buluştu. Özellikle Karasu Çayı’nın debisinin düşük olması nedeniyle hemen etrafında birçok tarla oluştu. Fakat akarsu tekrardan taştı buraları geri aldı. Bizler akarsulara yakın yerlerde ne yaparsak yapalım akarsu bir gün kendisine ait olan yeri geri alacak. Şu anda bunu bariz bir şekilde görüyoruz. Akarsu yatakları suyla dolduğu zaman güzel. Hem balıklar için hem de etrafımızdaki birçok canlı için. Umut ediyoruz ki bu sene geçen yıllara göre suyun bolluğu bereketi devam eder" dedi.
Adıyaman Belediye başkanı sular gelene kadar musluk başında bekledi Deprem bölgesi Adıyaman’da, konteyner kentte yaşanılan su sorununu dile getirmek isteyen vatandaşların yaptığı eylem yerine gelen Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, sular gelene kadar muslukların başında bekledi. 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan iller arasında bulunan Adıyaman’da K-2 Konteyner Kentte birkaç gündür yaşanan su kesintilerinden dolayı vatandaşlar eylem yaptı. Konteyner kentin giriş ve çıkışlarının vatandaşlar tarafından kapatılması üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerinin ısrarlarına rağmen giriş ve çıkışlara izin verilmedi. Vatandaşların su sorunu yaşadığını ve bundan dolayı eylem yapıldığını duyan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, ilgili birim amirleri ve müdürleriyle birlikte konteyner kentte geldi. Konteyner kentin giriş ve çıkışlarının açılmasını sağlayan Başkan Tutdere, “Yaşadığınız sorundan dolayı hepinizden özür diliyoruz. Özel bir firmanın yaptığı kazı çalışmalarından dolayı şebeke hattına zarar verilmiş ama bizler bu hattı hemen onardık. Sular gelene kadar sizinle beraber bekleyeceğim” sözlerini kullandı. Vatandaşlarla birlikte bekleyen ve vatandaşların aynı zamanda taleplerini dinleyen Başkan Tutdere, daha sonra bir konteynere geçerek buraya misafir oldu. Başkan Tutdere, konteyner içerisinde musluk başında bekleyerek suları kontrol etti. Suların musluktan akmasıyla birlikte her sorunu vatandaşların yanında çözüm sağlanana kadar bekleyeceklerini her sorunu çözmek için uğraştıklarını dile getiren Başkan Tutdere, “Su hattında sorunlar yaşanıyordu. Ekiplerimizin de hızlı müdahalesiyle sorun giderildi şuan konteyner kentteyiz ve sularımızda akmaya başladı. Ne kadar istediğimiz bir tablo olmasa da vatandaşlarımız mağdur oldular ve bundan dolayı bütün halkımdan özür diliyorum. Bizler vatandaşlarımızın mağdur olmasını asla istemeyiz. Ama dediğimiz gibi belediyemizin dışındaki bir müteahhit firmanın yaptığı alt yapı kazıları nedeniyle bu patlaklar ve arızalar meydana gelmiştir. Bizler belediye olarak gerekli çalışmaları yaptık ve sularımız akmaya başladı. Adıyaman halkıyla beraber nerede sorun varsa sorunlar çözülene kadar takipçisi olmaya onların yanında olmaya devam edeceğim” diye konuştu.
Bingöl Bingöl’de Hesarek Kayak Merkezi "Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" ilan edildi Bingöl’de kış turizminin gözde tesislerinden biri olan Hesarek Kayak Merkezi, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi (KTKGB) ilan edildi. Bingöl’de her yıl kış aylarında binlerce misafiri ağırlayan ve bölgenin gözde kayak tesisleri arasında yer alan Hesarek Kayak Merkezi ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. 12 Mart 2024 tarih ve 32487 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi (KTKGB) ilan edilen Hesarek Kayak Merkezi, Türkiye’de 28’inci kış temalı KTKGB arasında yer aldı. Söz konusu gelişmenin Bingöl ve Hesarek Kayak Merkezi için önemli olduğunu belirten Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, ’’Cumhurbaşkanımızın imzasıyla yayımlanan kararla Hesarek Kayak Merkezimiz Kültürel Gelişim ve Kalkınma Merkezi olarak ilan edildi. Bu Türkiye’deki değişik temalardaki 236’ncı merkez ve kış turizmi olarak 28’inci merkez olarak kabul edildi. Bunun bize sağladığı fayda ne; bildiğiniz gibi şu anki Hesarek alanına yatırım yapamıyoruz mera alanı olduğu için. Yatırım yapmanın maliyetleri var. Dolayısıyla biz burayı Kültür ve Turizm Bakanlığınca merkez ilan ettiğimiz zaman bununla ilgili altyapının planlanması veya hazırlanması tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığının ukdesinde olduğu için bütün çalışmalar yapıldıktan sonra yatırım kanalları da yine Bakanlık tarafından açıldığı için ulusal ve uluslararası düzeyde açılacak yatırım taleplerinde Bingöl bir cazibe merkezi haline gelecek. Yurt içinden veya yurt dışından yatırımcıları kabul edecektir diye düşünüyoruz” dedi.