EĞİTİM - 10 Şubat 2020 Pazartesi 12:57

Prof. Dr. Birol Akgün: “Eğitim modeli tartışılmalı”

A
A
A
Prof. Dr. Birol Akgün: “Eğitim modeli tartışılmalı”

Aydın Düşünce Platformu’nun Şubat ayı toplantısı Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün’ü ağırladı. “Türk Milli Eğitiminin Temel Meseleleri ve Türkiye Maarif Vakfı” başlığıyla gerçekleştirilen toplantıda Akgün “Ülke olarak ciddi sınamalardan geçtik. Bunun bir parçası da eğitimdir. Eğitim modelimizin tartışılmasını sağlıklı bir şey olarak görüyorum ama bugün eklektik olarak bu yapıyı devam ettirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesindeki düşünce kuruluşlarından Aydın Düşünce Platformu’nun Şubat 2020 toplantısına Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün konuk oldu. Siyaset, akademi ve bürokrasi dünyasından seçkin konukların yer aldığı ve “Türk Milli Eğitiminin Temel Meseleleri ve Türkiye Maarif Vakfı” başlığıyla gerçekleştirilen toplantıda Prof. Dr. Akgün “Ülke olarak ciddi sınamalardan geçtik. Bunun bir parçası da eğitimdir. Eğitim modelimizin tartışılmasını sağlıklı bir şey olarak görüyorum ama bugün eklektik olarak bu yapıyı devam ettirmemiz gerekiyor. Eğitim sistemini şu an başarısız olarak görmüyorum. Türkiye bugün başarılıysa bu, eğitim sayesinde oldu. Biz başarılarımızı çalışkan insanlar sayesinde sağladık. Bugün dünyada ‘ortalama’ denebilecek bir yerdeyiz. Dünyanın 15 – 16’ıncı ekonomisiyiz. Günümüzde Türkiye’nin dünyada hiç olmadığı kadar yüksek bir çekiciliği var” dedi.

“En büyük eşitleyici eğitimdir”

Türkiye’nin insani gelişme indeksindeki yükselişinin eğitim, savunma ve sağlık ile gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Akgün “Türkiye’nin bugünlere taşınması için eğitim, savunma ve sağlık alanlarına önemli yatırımlar yapıldı. İhtiyaç duyulan nitelikli iş gücü sadece eğitimden ibaret değil. Sosyal, ekonomik ve siyasi fonksiyonları da var” diyen Prof. Dr. Akgün, modern anlamda kitlesel eğitimin modern ulus devletle yaşıt olduğunu söyledi ve eğitimin en büyük eşitleyici olduğunu belirtti “Eğitim en büyük eşitleyicidir. Cumhuriyetin temel ilkelerinden biridir. Cumhuriyet dönemi, Tanzimat’ın başlattığı yenileşmeyi radikal bir devrim anlayışıyla sürdürdü. Cumhuriyetin mottosu zaten muasır medeniyetler seviyesine ulaşmaktır” ifadelerini kullandı. 2000’lerde eğitim bütçesinde inanılmaz bir artış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akgün, eğitime erişim imkanlarının ve eğitimde uluslararasılaşmanın öneminden bahsetti. Davos’taki ana 3 – 4 maddeden birinin eğitim olduğunu ve yapay zeka devriminin endüstri devrimi demek olduğunu belirtti.

“Çok hızlı modernleştik ve geliştik; bunun anomalik bir takım etkileri yaşanıyor”

Prof. Dr. Birol Akgün, modern sistemin içindeki yüksek eğitim görmüş insanlarda suç, intihar, boşanma ve uyuşturucu oranlarının artışına yönelik “Modernleşmenin birtakım çıktıları ve patolojileri var. Ortak sosyal hayat, şehirleşme, eğitim ve iletişimin artması gibi pek çok faktör birleştiğinde ABD’de, Avrupa’da 1970’lerde çıkan sorunları biz şimdi yaşamaya başladık. Çok hızlı modernleştik ve geliştik, bugün bunun anomalik bir takım etkileri yaşanıyor. Maalesef diğer ülkelerde bilinçlendirmeyle önlenebilen bazı şeyleri yapamadık. Ortaya bazı sonuçlar çıktıktan sonra bir şeyler yapıyoruz. Burada sosyolog ve psikolog arkadaşlara önemli görevler düşüyor” diye konuştu.

“Avrupa’daki Türk asıllı çocuklarımızın yükseköğretime ulaşımlarına engel konuluyor”

Yurt dışındaki okullarda eğitim gören Türk kökenli öğrencilerle ilgili talepleri olduğunu belirten İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın “Almanya, Fransa ve Hollanda gibi bazı Avrupa ülkelerinde kast sistemi etkin kullanılmakta. Her ne kadar takviyelerle oradaki Türk kökenli öğrencilerimizin Gymnasium ve devamındaki üniversiteleri okumaları sağlıyorlarsa da bu eğitimi alan öğrenciler yok denecek düzeyde. Kişinin kökeni Türk olduğu için uluslararası öğrenci statüsünde değerlendirmiyorlar. Bu anlaşılır gibi değil. Kökenleri Türk olduğu için Türk öğrencilerle aynı statüye sahipler. Mezun olduklarında Türkiye’de bir iş yeri açabilirler fakat oradan buraya gelip eğitimini tamamlayan Türk öğrencilerin kaçı burada kalır? Madem öyle o zaman mezun olurken uluslararası öğrencilerin sahip oldukları statüye sahip olsunlar” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ümraniye’de Başkan Yıldırım kentsel dönüşüm alanında örnek daireleri hak sahiplerine tanıttı Ümraniye Hekimbaşı Mahallesi’nde 2 bin 500 kişinin yaşayacağı konutlarda çalışmaların yarısı tamamlandı. Yapımı tamamlanan daireleri ve örnek daireyi hak sahipleri Başkan Yıldırım ile yerinde inceledi. Ümraniye Belediyesi destekleriyle yapımına başlanan Hekimbaşı kentsel dönüşüm alanında süren çalışmalar devam ediyor. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım ve hak sahipleri, proje alanını ziyaret ederek örnek daireyi yerinde inceledi. Kentsel dönüşüm öncesi evlerinin kötü durumda olduğunu belirten hak sahipleri, yeni daireleri beğendiklerini ve projeden memnun olduklarını ifade ettiler. 40 bin metrekare alana kuruldu Hekimbaşı Mahallesi’nde gerçekleştirilen proje, 40 bin 271 metrekare alanda 2 bin 500 kişinin yaşayacağı 597 konut, 28 dükkân, kapalı otoparklar, 3 ayrı bölgede park ve yeşil alan, koşu parkurları, spor ve çocuk oyun alanları, yaklaşık 68 derslik kapasiteli lise bulunuyor. “Son teknolojiyle yapılmış binalar” Alanda hak sahipleri ile örnek daireyi ziyaret eden Başkan İsmet Yıldırım, “Kentsel dönüşüm alanı içerisindeyiz. Bundan evvel temelini attığımız Murat Kurum Bey o zaman Bakandı. İnşaatları beraber geziyoruz. Şu andaki kaba inşaat süresi devam ediyor. Bir taraftan da inceler yapılıyor. Biliyorsunuz burada 597 konut, 28 tane de yeni dükkan yapılacak. Tabii burası 46 bin küsur metrekare bir arazi üzerinde yapılıyor. Hak sahiplerine inşallah önümüzdeki yıl içerisinde teslim edilecek. Burada bir okul alanımız var. Donatılar var. Bunun yanında otopark yapılıyor. Kapalı otoparklar yapılıyor. Yeşil alanlar olacak. Yani gecekondu alanını dönüşümle depreme dayanıklı, sağlam zemine bulunmuş ve de son teknolojiyle yapışmış binalarımızda inşallah Hekimbaşında kardeşlerimiz oturmaya başlamış olacaklar” sözlerini kullandı. “Deprem korkusu olmadan evlerimizde otururuz” Hak sahibi Aysel Toprak, “Evlerimiz çürük olduğu için bir sene önce Başkanımıza, Cumhurbaşkanımıza ve Şehircilik Bakanlığımıza güvenerek yerlerimizi verdik. Evlerimiz çok güzel olmuş, rahat rahat deprem korkusu olmadan evlerimizde otururuz” dedi.
Gaziantep OSB çalışanları için konut müjdesi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı arasında imzalanan protokolle sanayide çalışan işçilerin konut ihtiyacını karşılamak için ucuza kira öder gibi ev sahibi olacakları konutlar yapılacak. Şehrin işleyen çarklarının başında gelen Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) çalışanlarının konut ihtiyaçlarının karşılanması, iş yerlerine hızlı ve daha kolay ulaşımın sağlanması, sosyal konut projeleriyle uygun bedel ve ödeme şartlarıyla vatandaşların ev sahibi olması amacıyla Büyükşehir Belediyesi ile OSB ortak çalışma başlattı. "Proje, konut ihtiyacı ve ulaşım sorununun çözümüne destek olacak" İmzalan protokolle birlikte başlayacak proje, sanayi alanlarına yakın bölgelerde işçiler için Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan Gazi Konut, OSB ve sanayicilerin inşa edeceği konutlarla ihtiyaç giderilecek, yetişmiş insan gücü OSB bünyesinde kalarak verimlilik artacak, işte iç huzur güçlenmiş olacak. Proje kapsamında ayrıca günlük ulaşım için servis trafiği şehir merkezinden kaldırılarak ulaşım rahatlayacak. İnşa yapılacak arazilerin altyapı, su, yol ve ulaşım çalışmaları Gaziantep Büyükşehir ve OSB ortaklığında yapılacak. İşçilerin iş yerlerine yakın olacak konutların inşa edileceği arsaların kentsel tasarımları tamamlandı, mimari projeleri üretildi, imar çalışmalarında teknik aşamalarda sona gelindi. "Amacımız işçilerimizin kendi imkan ve fırsatlarıyla kira öder gibi konut sahibi olmalarını sağlamak" Protokol imza töreninde konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bugün imzalanacak protokolün heyecanlandırdığını aktararak, “Burada iş verimliliğini arttırmamız gerekiyor. Yeni dünyada OSB’yi yeşil ve akıllı yapma gibi hedeflerimiz var. Bunun için iş dünyasının güven ve istikrar ortamında büyüme kapasitelerini arttırması gerekiyor. Özellikle iş yerindeki huzurun, barışın verimliliğinin artması için işçilerimizin bizden en büyük meselesini çözmek için bir araya geldik. Şehir göç alıyor ve konut açığı ortaya çıkıyor. Konut açığının olduğu yerde kira fiyatlarının yükselmesini ev sahiplerinin inisiyatifine bırakamayız. Yapacağımız şey arz ve talebi dengelemek. Amacımız işçilerimizin kendi imkan ve fırsatlarıyla kira öder gibi konut sahibi olmalarını sağlamak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da bu konuda destek vereceğini belirtti. OSB içinde daha çok verim için kariyer sahibi, mühendisleri, ustaları daha iyi yetişmiş işçilerimizi bünyemizde tutmamız ve verimliliği arttırmamız gerekiyor. Burada en çok talep edilen şey ise konut oldu. Tek başına TOKİ’den beklemiyoruz. Gazi Konut olarak önce Kuzeyşehir ve Güneyşehir’de ihtiyacı gidermeye çalıştık” dedi. “Burada istihdam üreten şehir kazanıyor” Konuşmasının devamında Başkan Fatma Şahin, arsa üretiminde ve planlamada büyük destek verdiklerini aktararak, “İhtiyaç o kadar büyük ki özellikle OSB’nin konut ihtiyacı konusunda bu protokol çok önemli. Bizde kendi bünyemizde kendi çalışmamızı yaptık. OSB etrafında konutları arttırdığımızda bu hem işçimizin konut sahibi olmasını, kendi kendine yetmesini, aile ekonomisini güçlendirmesini, iş yerinde verimliliğin arttıracak ve bizim açımızdan OSB’de huzur ve mutluluk çok önemli. Aynı zaman da konutlarla beraber bir diğer sıkıntı da ulaşım konusunda da rahatlama olacak. Çok fazla işçi servisimiz var ve çok fazla şehirde dolaşıyor. Bu çalışmayla da otomatik olarak önleyici tedbiri almış olacağız. Burada bunun sonunda istihdam üreten şehir kazanıyor. Böyle olduğu zaman Gaziantep Modeli Türkiye ve dünyada örnek oluyor. Bu protokolle yeni dönemde konut açığımızı gidereceğiz, arz talebi dengeleyeceğiz ve tamamladığımızda yeşil ve akıllı OSB hedefine çok daha hızlı ulaşacağız çünkü beşeri sermayemizi mutlu edip elimizde tutacağız. Bu protokolle bunu vermiş olacağız. Yeni modelimizle Türkiye’de ki bütün OSB’lere örnek olacağız. Yeni dönemde en temel iki sorunu çözecek bir imza olacak bu” ifadelerini kullandı. “Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği destekle hayal bile edemediğimiz birçok projeyi geliştirdik” Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek ise imzalar öncesi konuşmasında Büyükşehir Belediyesi ile yürütülen ortak projelere değinerek, “Biz bugün burada Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği destekle hayal bile edemediğimiz birçok projeyi OSB olarak geliştirdik. Geçen yıl yaptığımız protokolde de Fırat Nehri’nden su getirme projesi ile ilgili bir çalışmaya imza atmıştık. Yaklaşık 300 bin işçinin konut sorununu çözmek için Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin’de çok büyük destek vererek sanayicilerimizin ve çalışma arkadaşlarımızın çalışma ortamının iyileşmesi ve gelişmesi için büyük bir projedir. Bu proje hayata geçirildiğinde birçok çalışanımız kısa sürede iş yerlerine gelecekler, uygun şartlarda ev sahibi olacaklar” şeklinde konuştu. “Hızlı bir şekilde konut ihtiyacını çözeceğiz” Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan’da törende proje hakkında teknik detaylar vererek, “Bugün burada OSB’de çalışan kardeşlerimiz için onlara uygun, hesaplı bir konut vermeyle alakalı uzun zamandan beri OSB ile birlikte çalışmamız vardı. Organizede sanayicilerimizle toplantılar yaptık. Bunun sonucunda uzun süredir devam eden çalışmamızın planlama yapılmasıyla ilgili konular sonuçlandı. Arazilerin her türlü altyapısını Büyükşehir Belediyesi ve OSB birlikte yapacak. Yolu, suyu, kanalı, ulaşımı. Her şeyden önemlisi konut yapacağımız alanlar OSB’ye yakın olacak. OSB’de çalışan kardeşlerimizin işyerlerine ulaşmasını sağlayacak mesafede olacak evler. Hem OSB, hem belediye hem de OSB’de iş yeri olan sanayicilerimizin kendi çalışanlarına konut yapabileceği hızlı bir şekilde konut ihtiyacını çözeceğiz” diye konuştu.
Denizli Honaz Belediyesi su tasarruf aparatı dağıttı Dünya Su Günü etkinliği kapsamında suların daha verimli kullanımına dikkat çekmek için çalışmalar yürüten Honaz Belediyesi, su tasarruf aparatı dağıtımı yaptı. Musluk başlığına takılan ve kullanıldığında tonlarca su israfını önleyen su tasarruf aparatı, Honaz Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü yetkilileri tarafından kapalı pazaryerlerinde vatandaşlara dağıtıldı. Dünya ve Türkiye için kaynakların verimli, temiz ve tasarruflu kullanılmasının büyük önem taşıdığını belirten Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, “22 Mart Dünya Su Günü. Suyun ne kadar önemli olduğunu her geçen gün sadece biz değil, sadece Türkiye değil, bütün dünya farkına varmaya başladı. Yıllardır sağlıklı bir çevreden söz ediyor ve bu düşüncelerimizi paylaşıyorduk. Küresel ısınmadan, su tasarrufundan bahsediyorduk. Şimdi bunlar başımıza gelince herkes bu konuda duyarlılık göstermeye başladı. Zaten su tasarrufu konusuna dikkat çekmek için de 22 Mart Dünya Su Günü olarak ilan edilmişti. Bizde Honaz Belediyesi olarak bu hassasiyete dikkat çekmek ve halkımızı su tasarrufu konusunda bilinçlendirmek amaçlı su tasarruf aparatı dağıtımını gerçekleştirdik. Amacımız tasarruflu bir şekilde sularımızı kullanmak. Ayrıca özellikle son aylarda artan maliyetlerden kaynaklı su faturaları da yükselmeye başladı. Bu noktada da vatandaşımıza kısmi de olsa bir destek olmak adına da bu dağıtımı gerçekleştirdik” dedi.