SAĞLIK - 22 Haziran 2021 Salı 10:02

Prof. Dr. Erdem Yeşilada: 'Covid-19 hücrelerini yok ediyor'

A
A
A
Prof. Dr. Erdem Yeşilada: 'Covid-19 hücrelerini yok ediyor'

Dünyanın ilk 100 bilim insanı arasında yer alan Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada'nın Türkiye'de laboratuvar ortamında araştırmasını yaptığı ürün, Hindistan'da da hastalar üzerinde destek tedavi olarak denendi. Yeşilada, “Yapılan antiviral testlerle etkinliğini ortaya koyan ve tamamen bitkisel olan bu ürün, vücut hücrelerine zararı dokunmadan Covid-19 hücrelerini yok ediyor” dedi.

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada'nın Covid- 19 hastalığının tedavisine yönelik laboratuvar ortamında araştırmalarını yürüttüğü ürün, yapılan antiviral testleriyle de etkinliğini ortaya koydu.

Bitkisel ürünlerin Covid-19 üzerindeki etkinliğinin kanıtlandığından da bahseden Yeşilada, Hindistan’da Covid-19 hastaları üzerinde destek tedavi olarak denenen ürünün etkinliğine dair verilerden bahsederken tamamen doğal olan bu pastilin vücut hücrelerine zarar vermeden Covid-19 hücrelerini yok ettiğini de belirtti. Bu bakımdan ürünün Covid-19 aşısıyla birlikte koruyucu olarak ve aşının etkisini artırmak üzere bir destek tedavisi olarak kullanılmasını önerdi.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada: 'Covid-19 hücrelerini yok ediyor'

“Pozitif hastalarda öksürük ve ateş gibi şikayetleri hafifletiyor

Covid-19 hastalığına karşı laboratuvar ortamında araştırmalarını yürüttüğü ürün hakkında konuşan Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Covid-19 yaklaşık 16 aydır bütün dünyayı etkileyen bir durum. Nar kabuğu ekstresi taşıyan bu ürün İtalya’da yapılan klinik çalışmalarda yüzde 91 başarı elde etti. Ama bu süreçte virüsün yeni varyantları çıkmaya devam etti.

Bütün dünyadaki tehdit şu an Hint varyantı. Bu ürünle ilgili bir çalışma da Hindistan’da yapıldı. Covid-19 pozitif 100 hasta, evde tedavi gören ve hastanede tedavi gören hastalar olarak 2 gruba ayrıldı. Bir gruba normal tedavi uygulanırken hastanede yatan diğer gruba azitromisin antibiyotiği ve bu nar kabuğu pastili verildi.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada: 'Covid-19 hücrelerini yok ediyor'

Hastanede yatan hastalarda günde 3 defa olmak üzere 10 günlük bir kullanımın ardından Covid-19 pozitif olanların iyileşme oranlarına bakıldığında yüzde 40 oranında hastanın Covid-19 negatif hale geldiği belirleniyor. Ayrıca öksürük ve ateş gibi semptomu olan hastalarda bu şikayetleri büyük oranda azaltıyor. Bunlar önemli bulgular.

Yapılan antiviral testlerle de tamamen bitkisel olan bu ürünün normal vücut hücrelerine hiç zarar vermeden Covid-19 hücrelerini yok ettiği ortaya kondu. Bu bakımdan bu pastilin koruyucu olarak, aşıdan sonra da aşının etkisini artırmak üzere kullanılmasını öneriyoruz” diye konuştu.

“Korona virüste bitkisel ürünlerin etkinliği kanıtlanmıştır”

Bitkisel ürünlerin Covid-19 tedavi protokolünde bulunmasına yönelik de konuşan Prof. Dr. Yeşilada, “Covid-19’la mücadelede korunma çok önemli. Maske, mesafe gibi önlemlerin yanı sıra aşı önemli. Çünkü aşı olanların Covid-19’a yakalansalar bile daha hafif geçirdiği biliniyor. Bir de bu ürün kullanıldığında çok daha iyi koruma sağlayacağını tahmin etmek zor değil. Bitkisel ürünlerin etkinliği kanıtlanmıştır. Başka çalışmalarımda da bazı bitki ekstrelerini verdiğimizde Covid-19'un tamamıyla yok olabildiğini gördük" dedi.

“Virüsün giriş kapılarını kapatmamız önemli”

Covid-19 hastalığı hakkında araştırmalarını belirtmeye devam eden Prof. Dr. Yeşilada, “Virüsün giriş kapısı olan ağız ve burunu kapatmaya çalışıyoruz. Boğazda ACE2 adında virüsün bağlandığı bir nokta var. Biz virüsün bu noktaya bağlanmasını engellemeye çalışıyoruz. Burunda da bazı uçucu yağların etkili olduğunu görüyoruz. Bitkisel ürünler bağışıklık sistemini destekleyici rol alıyor. Bu da önemli bir bulgu" diye konuştu.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada: 'Covid-19 hücrelerini yok ediyor'

“Aşı önemli”

Covid-19 aşısına da değinen Prof. Dr. Yeşilada, “Aşılananların da Covid-19’a yakalanabildiğini görüyoruz. Özellikle delta varyantı aşı olanlara bile etkisini gösteriyor. Ama genel olarak bakıldığında aşı olanların normal bir grip gibi hastalığı atlattığını görüyoruz. Bu yüzden aşı önemli. Ama aşının yanında diğer önlemleri almaya devam etmek gerekiyor. Maskeler belki de uzun bir zaman hayatımızın bir parçası olacak. Covid-19 tedavisinde çok ciddi yan etkileri olan maddeler kullanılıyor. Bu nedenle aşı olarak korunmaya çalışmak çok önemli" dedi.

“Çözüm doğadan gelen tıpta”

Normalleşme sürecine de değinen Prof. Dr. Yeşilada, “Yeni yeni aşılar bulunuyor. Aşı olarak korunacağız. Henüz ilaçla ilgili bir ümit yok. Mesleğimdeki 49 yıllık tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki bütün dertlerin çaresi bitkilerde var. Bilimsel olarak etkinliğinin ispatlandığı durumlarda bitkiler kullanılabilir. Bu yüzden bu tip araştırmalar büyük önem taşıyor” diye konuştu.  

Prof. Dr. Erdem Yeşilada: 'Covid-19 hücrelerini yok ediyor'

Beyza Cömert - Abdul Samet Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.