SAĞLIK - 08 Ocak 2022 Cumartesi 10:50

Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi 2021 yılında 378 bin covid hastasına şifa dağıttı

A
A
A
Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi 2021 yılında 378 bin covid hastasına şifa dağıttı

Türkiye’de son günlerde vaka sayıları hızla artmaya devam ediyor. İstanbul'da Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesinde 2021 yılında 378 bin covid hastası şifa buldu. Geçen yılın Covid hasta verilerini açıklayan Başhekim Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, “Geçtiğimiz yıl itibariyle 378 bin hastaya ayaktan, 13 bin hastaya yatırılarak, yaklaşık 3 bin 200 civarında hastamızı da yoğun bakımlarda tetkik ve tedavi amaçlı hizmet ettik” dedi.

Türkiye'nin korona virüsle mücadelesinde son günlerde artan vaka sayıları hastanelerde de yoğunluk yaşanmasına neden oldu. Sancaktepe’de bulunan ve Türkiye’nin önde gelen hastanelerinden Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi 2021 yılında 378 bin covid hastasına şifa dağıttı. Başhekim Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, geçen yıl covid hasta bilançosunu açıklayarak artan covid vakalarının geçen yıla oranla en yüksek seviyelerine ulaştığını ve geçen yıl 378 bin hastaya ayaktan, 13 bin hastaya yatırılarak, 3 bin 200 civarında hastaya da yoğun bakımda tedavi ettiklerini söyledi.

“Hastanemiz geçtiğimiz yıl 378 bin covidli hastaya hizmet verdi”

Başhekim Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu geçen yıl hastanede tedavi edilen covid hastalarının bilançosunu açıkladı. Tanoğlu, “Doktor Feriha Öz Acil Durum Hastanemiz, Türkiye'nin en büyük pandemi merkezlerinden birisidir. Geçtiğimiz yıl itibariyle 378 bin ayaktan hastaya, özellikle covid pozitif hastalardan bahsediyorum, hizmet vermiş bir hastanemizdir. Yaklaşık bu başvuran hastaların 13 bin tanesi yatırılarak tedavi edilmiştir. Toplamda da yaklaşık 3 bin 200 civarında hastamızı yoğun bakımlara tetkik ve tedavi amaçlı yatırılmıştır. Toplamdaysa maalesef bin 900’e yakın hastamız vefat etmiştir. Onun dışında yatırılarak tedavi edilen hastalarımızın tamamına yakını covid açısından şifayla taburcu edilmiş olup covid sonrası ya da daha önceki mevcut bulunan rahatsızlıkları nedeniyle az bir kısmı da çeşitli kliniklere ya da farklı sağlık merkezlerine emanet edilmiştir" dedi.

“Türkiye'de en fazla covid vaka sayısı 16 Nisan'da yaklaşık 63 bin vakayla ortaya konmuştu, ancak 2 gün önce 66 bin vaka sayılarını gördük”

Covid vakalarının geçen yıla oranla en yüksek seviyelerine ulaştığını belirten Başhekim Tanoğlu, “Şimdi omicron varyantının hızlı bulaştığı hepimizce biliniyor. Bizim için merkezdeki en önemli yapılacak olan hamle tedbirlerimizi daha da kuvvetlendirmek. Özellikle maske takılmasına tamamıyla riayet etmeye gerekiyor. Mesafe olsun. Ondan sonra hijyen kuralları olsun, öncelikle merkez olan en büyük hamlemiz bu çünkü omicron varyantı da olsa covidin hızlı bulaşmasını bizim alacağımız tedbirler önleyecektir. Yine çarpıcı olması açısından rakamsal bir örnek daha vermek istiyorum. Şu anki bulaşıcılığın ne kadar ciddi ve çabuk olduğu konusunda. Türkiye'de en fazla vaka sayısı covid açısından konuşuyorum. Geçen yıl 16 Nisan'da yaklaşık 63 bin vakayla ortaya konmuştu. Ancak bildiğiniz gibi 2 gün önce 66 bin vaka sayılarını gördük. Aynı şekilde dün itibariyle 68 bine çıktı. Bu da maalesef hızlı bir bulaş olduğunu, bu bulaşın çok hızlı bir pik yapacağını ve yine üstüne tekrar tekrar hatırlamakla, tekrar tekrar üstüne basa basa vermek istiyorum. Rehavete kapılmamamız gerektiğini alacağımız tedbirlerle bu sıkıntı durumuyla hızlı bir şekilde aşacağımızı inandığımızı belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

“15, 20 gün öncesinde pandemi merkezimize yaklaşık bin 400, bin 500 civarında hasta başvuruyordu, şu an bu rakamlar 3 bin 500 civarını buldu”

Tanoğlu, “Bundan 15, 20 gün öncesinde pandemi merkezimize yaklaşık bin 400, bin 500 civarında hasta başvuruyordu. Şu an bu rakamlar 3 bin 500 civarını bulmuş durumda. PCR testlerimiz 15, 20 gün öncesi günlük yaklaşık bin 700, bin 800 civarındaydı. Şu an için yine aynı şekilde 3 bin 500 yüz, 3 bin 600 rakamlarına günlük bulmuş durumdayız. Turkovac bizim gururumuz olacak. Çok güzel yüz güldürücü de sonuçları var" diye konuştu

Enes Şamil Gönenç - Sevgi Canpolat
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kırıkkale’de ortaya çıktı: Kızıl tuygun çiftçilerin dostu oldu Kırıkkale’de, nesli tükenme tehlikesi altında olan saz delicesi olarak bilinen yırtıcı kuş "kızıl tuygun", dron ile görüntülendi. Saz delicesinin görüldüğü bölgede çiftçilik yapan Emre Doğan, "Bize keyifli çalışma ortamı sunuyorlar, bize arkadaşlık ediyorlar. Bize burada moral motivasyon sağlıyorlar. Fareleri avlıyorlar. O yüzden bizim en büyük dostumuz" dedi. Kırıkkale’de ’saz delicesi’ olarak da bilinen yırtıcı kuş kızıl tuygun, Kızılırmak nehrinin beslediği Kapulukaya Barajı kıyısındaki tarım arazileri üzerinde dron ile görüntülendi. Nesli tükenme tehlikesi altında olan saz delicesi, genellikle sazlık ve sulak alanlarda görülüyor. Saz delicesi, tarım arazilerindeki sürüngen, böcek, fare ve küçük memeliler ve kuşlar dahil olmak diğer birçok etçil hayvan gibi leşle de beslenebiliyor. Tarım arazilerinde bulunan ve mahsullere zarar veren farelerle de beslenen saz delicesi, çiftçilerin dostu durumuna geldi. Karakeçili ilçesinde çiftçilik yapan Emre Doğan (30), İHA muhabirine yaptığı açıklamada, tarım arazisinde çalışırken kendilerine moral ve motivasyon sağladığını belirterek, keyifli çalışma ortamı oluşturduklarını söyledi. Doğan, "Burası onların evi bizim de ekmek kapımız. Burada avlanıyorlar, besleniyorlar. Biz de burada çalışıyoruz, çalışırken de arkadaşlık ediyorlar. Biz de kendileri hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz. Bize keyifli çalışma ortamı sunuyorlar, bize arkadaşlık ediyorlar. Bize burada moral motivasyon sağlıyorlar. Fareleri avlıyorlar. O yüzden bizim en büyük dostumuz. Fareler mahsullerimize zarar veriyor, onlarda bize yardımcı oluyor. Doğanın dengesi gereği" dedi. Kırıkkale Valiliğinin teklifi ve Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün oluruyla, sulak alanların korunması yönetmeliği çerçevesinde 30 Ocak 2024 tarihinde mahalli öneme haiz Çeşnigir sulak alan olarak ilan edildiği bildirildi. Bin 213 hektar büyüklüğünde olan Çeşnigir sulak alanı, göçmen su kuşlarına da ev sahipliği yapıyor.
Muş Malazgirtli vatandaşlar şifalı bitkileri satarak geçimlerini sağlıyor Muş’un Malazgirt ilçesinde yaşayan vatandaşlar, dağlardan topladıkları şifalı bitkileri satarak geçimlerini sağlıyor. Baharın gelişiyle birlikte dağlarda yeşeren şifalı bitkileri toplayarak tezgahlarda satan vatandaşlar, ailelerinin geçimini sağlamaya çalışıyor. Dağların yüksek kesimlerinde yetişen mantar, uçkun, çiriş, kenger, sirmo, soryaz, cağ, kaniberg gibi bitkileri toplayarak çarşı merkezinde kurdukları tezgahlarda satışa sunan vatandaşlar, müşterilerinin ilgisinden oldukça memnun. Topladıkları şifalı bitkileri satarak ailesini geçimini sağladığını ifade eden Serhat Karataş, “Memleketimizde yapacak başka bir iş yok. Bu işi yaparak ekmeğimizi kazanıyoruz. Bahar aylarında şifalı bitkiler, kış aylarında ise balık, sebze ve meyve satarak aile bütçeme katkı sağlamaya çalışıyorum” dedi. Doğal yetişme alanı bulunan şifalı bitkilerin ömrünün az olduğunu dile getiren Ramazan Yıldırım ise “Karların erimesi ile birlikte dağlarda şifalı bitkiler çıkmaya başlar. Bizler de bu bitkileri toplayarak şehirde satıyoruz. Uçkunun destesini 50 TL, mantar 350 TL, çirişin 3 kilosu 100 TL, kengerin kilogramını 20 TL’den satıyoruz. Bitki satışı bizim için oldukça güzel bir iş. Ama zaman kısa olduğu için kötü. Tüm işimiz bir ay içerisinde bitiyor. Bir ay içerisinde ne kadar çok çalışırsak, o kadar fazla kazanıyoruz. Genelde guruplar halinde çalışıyoruz. Bir ayda olsa iş bulup çalışmak güzel” ifadelerini kullandı.
Kayseri Uzmanından ‘excimer lazer’ tavsiyesi: “Kendi gözlerinizle görmeniz hiç de uzak değil” Kayseri Doktoröz Göz ve Cerrahi Lazer Merkezi Başhekimi ve Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Özkırış, excimer lazer tedavisinin hipermetrop, miyop ve astigmat tedavisinde kullanılan en yaygın tedavi olduğunu ve özellikle asker, polis adaylarının bu tedaviden yararlanarak meslek sahibi olabileceklerini söyledi. 18 yaşından büyük, son 6 ayda gözlük numaraları 0.50 dioptriden fazla değişmemiş, -9.0 dioptriye kadar miyop ve 6 numaraya kadar hipermetrop ya da astigmatı olan bireylere excimer lazer tedavisinin uygulanabileceğini dile getiren Kayseri Doktoröz Göz ve Cerrahi Lazer Merkezi Başhekimi ve Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Özkırış, “Hastaların yapılan ölçümleri sonucunda yeterli kornea kalınlığı olmalı, şeker romatizma gibi sistemik hastalığı bulunmamalı ve gözlerinde başka herhangi bir hastalık olmamalıdır. Keratokonus, katarakt, göz tansiyonu, göziçi iltihabı ve ciddi göz kuruluğu olan hastalara uygulanmaz. Excimer lazer tedavisinde önemli olan ameliyat öncesi muayenede gözün ameliyata uygun olup olmadığına karar vermektir. Bu yüzden ameliyat öncesi yapılan muayene ve tetkikler önemlidir. Muayenede hastanın göz numaraları belirlenir, kornea kalınlıkları ölçülür, kornea haritası çıkartılır ve kapsamlı bir göz muayenesi yapılır. Göz tansiyonu ölçülür, gözyaşı testi yapılır göz bebeği genişletilerek, biyomikroskobik muayene ile ön segment ve retina tabakası kontrol edilir. Bu muayeneler sonucunda herhangi bir patolojik bulguya rastlanılmaz ise ameliyat kararı alınır” ifadelerini kullandı. “İğnesiz ve dikişsiz tedavi” Excimer lazerin damla anestezi ile yapıldığını ve ağrısız olduğunu dile getiren Özkırış, “Doğru göze, doğru zamanda ve doğru yöntemle laser yapılmış ise tekrarlama imkanı çok düşüktür. Nadiren de olsa tekrarlayan vakalarda göze uygunsa 2. kez lazer yapılabilir. Lasik yöntemi en sık uygulanan yöntemdir. Bu yöntemde korneanın üst yüzeyinde ince bir tabaka kesilir, kapak şeklinde kaldırılır ve altta kalan kornea yüzeyine excimer lazer uygulanarak, gözdeki kırma kusuru düzeltilir. Bu yöntem damla anestezisi ile yapılır ve ağrılı değildir. Bu ameliyatta iğne yapılmaz ve dikiş atılmaz. Lasik yöntemi dışında PRK ve LASEK yöntemleri de vardır. Laser tedavisi herhangi bir göz rahatsızlığını tedavisine engel değildir. Kornea kalınlığınıza bağlı olarak 4-6 D’ye kadar astigmatizma laser ile düzelebilir. Laser sonrası gözler açık kalıyor ve görerek gidiyorsunuz. Ancak 2-3 saat yanma batma ve sulanma ve ağrı olabiliyor. Laser göz ile ilgili herhangi bir ameliyatın yapılmasına engel değildir. Laserden 3 gün sonra yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Ancak deniz, havuz ve kaplıca gibi genel kullanıma açık sulara ise 20-30 gün girmemeniz gereklidir” dedi. Özkırış son olarak, gözü uygun olan hastaların excimer lazer konusunda uzman kişilere ameliyat olduklarında kendi gözleri ile görmenin hiç de uzak bir hayal olmadığının altını çizdi.