SAĞLIK - 03 Haziran 2020 Çarşamba 12:56

Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nde hasta kabulüne başlandı

A
A
A
Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nde hasta kabulüne başlandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla geçtiğimiz Pazar günü açılışı gerçekleştirilen Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi hasta kabulüne başladı. Korona virüs hastalarının kabulüne ilişkin konuşan Başhekim Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, "Şu an 22 kişi civarında hasta yatıyor. Bugün 30'a yakın hasta daha gelecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 6 Nisan tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamanın ardından temelleri atılan ve yapımı 45 günde tamamlanan Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi hasta kabulüne başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla geçtiğimiz Pazar günü açılan hastanede, Bakırköy Prof.Dr.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden nakledilen 22 hastanın korona virüs tedavisi yapılıyor.

Toplam 125 bin metrekare alana 75 bin metrekare ise kapalı alana sahip olan hastanede, 432'si yoğun bakım olmak üzere 1008 yatak bulunuyor. 16 ameliyathanenin yer aldığı hastanede, 36 acil müşahade yatağı yer alıyor. Hastanede bunun yanı sıra 8 triaj, 2 CRP, 4 tomografi, 4 MR ve 2 x-ray odası bulunuyor.
Prof. Dr. Murat Dilmener'in kişisel eşyalarının sergilendiği bir alanın da yer aldığı hastanede, pandemi süreci ve sonrasının nasıl ilerleyeceğini hastane Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş anlattı.

Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nde hasta kabulüne başlandı

“1008 yatak kapasitesinden 432 tanesi yoğun bakım yatağıdır”

Hastane Başhekimi Prof.Dr. Gökhan Tolga Adaş konuşmasında, Hastanenin 1008 yatak kapasitesi bulunduğunu ve bunlardan 432'sinin yoğun bakım yatağı olduğunu söyleyen Adaş, "Övünerek söylüyorum. Bu yoğun bakımlar en zor şartlara dayanıklı olacak şekilde, en kötü hastaları kabullenecek şekilde planlanmış. Hem negatif basınçlı odalara sahip hem de her türlü alt ve üst yapıya sahip. Bunları destekleyen, hastanemizin ana kalbi dediğimiz ortasındaki yapı da ameliyathanelerdir. Laboratuvarlar, laboratuvarlardan mikrobiyoloji, biyokimya, patoloji, ayrıca çok iyi bir radyoloji merkezi, sterilizasyon ve bunu destekleyen diğer destek birimleri mevcut” dedi.

“340 yataklı gelen hasta yakınları için bir misafirhane mevcut”

Hastanenin fiziki yapısıyla ilgili detaylar veren Adaş,“Birbirlerine paralel seyreden tek katlı çelik konstrüksiyon yapılar mevcut. Bu yapılarla ana çekirdek dediğimiz merkezi yapı birbirine bağlantılı. Bunun sebebi standartları, şu an dünyadaki en uygun standartlara uygun olarak yapılmış. Sebebi, en kısa zamanda hastayı en hayati yerlerde hemen işlemini yapıp yoğun bakım, gerekirse servise almak şeklinde planlanmış. Ayrıca 340 yataklı gelen hasta yakınları ve bazen sağlıkçılar için bir misafirhane mevcut. Yapım planımızda her şey planlanmış. En küçük ayrıntılar düşünülmüş” diye konuştu.

Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nde hasta kabulüne başlandı

“30’a yakın hasta daha çekeceğiz”

Hastane açılış töreninin ardından hasta kabulüne başlandığını dile getiren Adaş, “Cumhurbaşkanımız tarafından ayın 31’inde hastanemizin açılış töreni oldu. Hemen akabinde, ertesi gün hasta kabulüne başladık. Tabi başlarken öncelikle kendi hastanemizdeki Covid-19 pandemisi dolayısıyla yatan hastalarımız peyderpey çekmeye başladık. Peyderpey çekmemizin nedenlerinden biri kontrollü gitmek. Çünkü hastaneler açıldıktan sonra her türlü kontrolün yapılması bir süreç alıyor. Bu süreçte bir sorun yaşamamak için hiçbir hastamızın herhangi bir zararı olmaması için peyderpey, yavaş yavaş çekerek başlıyoruz. 22 kişi civarında hastan yatıyor. Bugün 30’a yakın hasta daha çekeceğiz. Böylece yavaş yavaş kapasitemizi arttıracağız” şeklinde konuştu.

“Merkezdeki bazı hastaneleri temiz plana geçirmek istiyoruz”

İstanbul Bakırköy Prof.Dr.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ardından diğer hastanelerden de hasta kabul edilmeye başlanacağını söyleyen Adaş, “Kendi hastanemizdeki hastaları kapasiteye göre aldıktan sonra diğer hastanelerden de hastaları kabul etmeye başlayacağız. İlk etapta pandemi hastalarını alıyoruz. Biz hem İl Sağlık Müdürlüğü ile hem de Sağlık Bakanlığı ile yapılan toplantılarda şu sonuç çıktı. Merkezdeki bazı hastaneleri temiz plana geçirmek istiyoruz. Çünkü pandemi nedeniyle evlerinde kalıp hastaneye gitmeyen, ameliyat bekleyen, kronik hastalığı olup tedavi bekleyen bir çok hastamız var. Bunlar yavaş yavaş gelmeye başlıyor. Bizim buradaki vazifemiz enfeksiyonu olmayan hasta ile enfeksiyonu olan hastayı birbirinden ayırmak. Çünkü birbirine bulaşmasını önlemek. İkincisi de hasta yakınlarını birbirinden ayırmak. Üçüncüsü bu hastaları belli merkeze toplayarak sağlık çalışanlarını da korumak” ifadelerini kullandı.

“Şu an yaklaşık 100 kadar doktor geldi”

Hekim tayinlerinin devam ettiğini belirten Adaş, “Doktorlar gelmesi de bir süreç. İstanbul içinden de geliyor. İstanbul dışından da geliyor. Şu an yaklaşık 100 kadar doktor geldi. Gelişler de hızla devam ediyor. Onun yanında hemşire de geldi. Teknisyen, veri giriş, güvenlik geldi. Sağlık Bakanlığı’nın yeni aldığı elemanlar var. Onlar gönderiliyor. Hepsi geliyor. Tabi geldikten sonra bir eğitimden geçiriyoruz. Biz eğitim birilerimiz de gece gündüz çalışıyor” dedi.

Pandeminin ardından hastanenin nasıl kullanılacağıyla ilgili bilgi veren Adaş, “Multi disipliner, her hastaya yönelik ve her türlü girişimi yapabilecek şekilde kullanmanız lazım. Burası Yeşilköy Havaalanı bölgesi. Uçak pisti var. Helikopter pisti var. Demek ki bunu ulusal ve uluslar arası hasta trasportuna yönelik şekilde planlamamız lazım. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda çalışmaları da var” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yıllık işletme cetvellerinde son tarih 30 Nisan Samsun Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, sanayi işletmelerinin ‘yıllık işletme cetvelleri’ni 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlatarak, verilmemesi durumunda işletmelere 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağının altını çizdi. Müdür Selahattin Altunsoy, sanayi sicil belgesi sahibi işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlattı. Altunsoy, “Sanayi sicil belgesi alan işletmeler aynı kanunun 5. maddesine göre her yıl vermek zorunda oldukları bir yıllık faaliyetlerini gösteren yıllık işletme cetvellerini takvim yılı sonundan itibaren en geç dört ay içinde (30 Nisan tarihine kadar) bağlı bulundukları İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar. Bu çerçevede sanayi siciline kayıt olan işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yayımlanan SGM 2014/11 no’lu Tebliğin 11’nci maddesi uyarınca e-Devlet kapısı veya Bakanlık web sayfası Sanayi Sicil Bilgi Sistemi üzerinden (http://sanayisicil.sanayi.gov.tr) elektronik ortamda vermeleri gerekmektedir. Yoğunluk yaşanmaması için girişler son güne bırakılmamalıdır. Sistem 7 gün 24 saat açık olduğundan mesai saatleri dışında ve hafta sonları da girişler yapılabilir. Söz konusu zorunluluğu yerine getirmeyen işletmelere aynı kanunun ilgili maddeleri uyarınca 2024 yılı için belirlenen 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağından, ilgililerin cezai müeyyideye maruz kalmamaları açısından 30 Nisan 2024 tarihine kadar 2023 yılı yıllık işletme cetvellerini sistem üzerinden vermeleri önem arz etmektedir. Sanayi işletmeleri tereddüt edilen hususlarda bizzat İl Müdürlüğümüz Sanayi Sicil Birimine müracaat edebileceği gibi kurum telefondan da bilgi ve yardım alabileceklerdir” dedi.
Ordu Topraksız tarım sistemiyle çilek üretimine başladılar: Yıllık kazanç hedefleri 5 milyon TL Ordu’da, aldıkları hibe desteği ile 6 dönümlük serada topraksız tarım uygulaması ile çilek üretimine başlayan çift, yıllık yaklaşık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. Fatsa ilçesinde yaşayan Özge Arslan ve eşi Uğur Arslan, topraksız tarım ile çilek üretimi yapmaya karar verdi. 2021 yılında aldıkları hibe desteği ile seralarını kuran çift, yaklaşık 10 dönümlük arsa üzerine 6 dönüm çilek serası kurdu. Burada 110 bin fideden yıllık 80-100 ton arası üretim yapan çift, yıllık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. “Öğretmenliğe hiç başlamadan çilek üreticisi oldum, 6 dönüm alanda 30 dönümlük üretim yapıyoruz” Üniversitenin çocuk gelişimi bölümünden mezun olan yaşındaki Özge Arslan, topraksız tarım uygulaması ile verimin 5 katı arttığını belirterek, “Öğretmenliğe hiç başlamadan ticarete başladım, öncesinde farklı sektörlerde de çalıştık, şuanda çilek üretimi yapıyoruz. Topraksız tarım olduğu için herkes su kültürüyle üretim yaptığımızı zannediyor ancak Hindistan cevizi kabuğu içerisinde yetiştiriyoruz. Toprakta olmayan bütün değerlerin tamamını biz veriyoruz ancak kesinlikle hormon ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) yok. Toprağa göre daha hijyenik ve verim olarak 3-5 kat arası daha verimli. Burası 6 dönümlük sera ancak 30 dönüm toprak üretimine tekabül ediyor” diye konuştu. “2 yılda kendini amorti etti, yıllık 5 milyon TL getirisi bekliyoruz” Serada bulunan 110 bin fidede yıllık 80-100 ton ürün ile yıllık 5 milyon TL getiri beklediklerini söyleyen Özge Arslan, “Getirisinden memnunuz, 2 yıl önce 7 milyon liraya kuruldu, şu an maliyetler arttı ancak bu süre zarfından kendini amorti etti. Zaten kırsal kalkınma projesinden de destek almıştık. İl Tarım ve Orman Müdürümüz Kemal Yılmaz’ın da bizlere çok desteği oldu. İlk yıl 3 milyon TL gibi bir getirisi oldu, bu yıl 5 milyon kadar bir gelir bekliyoruz. Sektör açık, bu kalitede çilek Antalya’da ihracata gidiyor, biz burada iç piyasada satıyoruz. İlerleyen günlerden Karadeniz Bölgesi’nin tamamına yaymayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Uğur Arslan ise eşinin fikri ile topraksız tarım sistemiyle çilek üretimi yapmaya başladıklarını ve başarılı olduklarını dile getirerek, bu tür hibe desteklerinin insanları teşvik ettiğini ve üretime katkı sağladığını söyledi.