SAĞLIK - 01 Aralık 2020 Salı 10:09

Prof. Dr. Tankut Akay: 'Akciğer damarına pıhtı attığı zaman erken evredeyse eritebilme imkanı var'

A
A
A
Prof. Dr. Tankut Akay: 'Akciğer damarına pıhtı attığı zaman erken evredeyse eritebilme imkanı var'

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tankut Akay, “Akciğer damarımızda pıhtı attığı zaman bunu 2’ye ayırmak lazım. Erken evrede ve geç evrede. Erken evrede ilaç tedavisinin yanı sıra bu pıhtıyı erkenden eritebilme imkanı var” dedi.

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorlarından Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tankut Akay, birçok kişinin bilmediği, kimi zaman doktorları bile yanıltarak yanlış teşhise neden olan Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon'u (KTEPH) anlattı. Prof. Dr. Tankut Akay, “Akciğer tansiyonu normal tansiyondan farklı bir tansiyon türü. Aslında tansiyonu açıklamak lazım: İçinden kanın geçtiği ve bu kanın damar duvarına yaptığı basınca ‘tansiyon’ diyoruz. Yani içinden kan geçen her damarda bir tansiyon olur. Normalde hipertansiyon dediğimiz durumda da sistemik hipertansiyonu kast eder aslında hekimler. Bu da kola bir tansiyon aleti bağlanarak ölçülen tansiyondur ve bu normalde 120’ye 80 gibi bir basınçtır. Ama akciğer tansiyonu bu kadar kolay ölçülebilen bir tansiyon değil. Çünkü akciğer damarlarının içinden geçen kanın yapmış olduğu bir basınç. Bu basınç yüksek olursa ki bu da 20 ya da 25 mmHg demek daha doğru olur. 25 milimetre civa (mmHg) üzerinde olduğu zaman buna; ‘akciğer tansiyonu’ ismini veriyoruz. Bu tansiyonun değişik tipleri var. Aslında 5 tane tipe ayrılıyor akciğer tansiyonu ve bizim aslında günümüze konu olan hastalıksa pıhtıya bağlı akciğer tansiyonu” şeklinde konuştu.

“Akciğer tansiyonu birkaç yolla ölçülebilir”
Akciğer tansiyonunun özel işlemler ile ölçülebildiğini belirten Prof. Dr. Tankut Akay, “Akciğer tansiyonu birkaç yolla ölçülebilir. Bunlardan bir tanesi ekokardiyografi üzerinden kardiyolog arkadaşlarımızın yaptığı indirekt bir tansiyon ölçümü ama daha kesin ve doğru olan; yine kardiyolog arkadaşlarımızın anjiyo laboratuvarında yaptığı sağ kalp kateterizasyonu adı verilen özel bir işlem. Burada akciğer damarına direkt girerek oradaki basıncı ölçmemiz mümkün olabiliyor” ifadelerini kullandı.

“Hastalarımızın ölümü aslında sağ kalp yetmezliğinden dolayı”
Akciğer damarına pıhtı attığı zaman tedavi sürecinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tankut Akay, “Akciğer damarına pıhtı attığı zaman, bunu 2’ye ayırmak lazım; erken evrede ve geç evrede. Erken evrede, ilaç tedavisinin yanı sıra bu pıhtıyı erkenden eritebilme imkanı var. Bizim konuştuğumuz konudaki akciğer tansiyonu ise bu pıhtıların erimeyip akciğer damarında taşlaşması. Akciğer damarında taşlaştığı zaman yaptığı önemli bir etki; havalanan ama kanlanmayan bir akciğer bölgesi oluyor. Daha önemli nokta da; kalp o tıkalı bölgelere kanı götürebilmek amacıyla haddinden fazla çalışıyor ve kendini yorarak tüketiyor. İşte buna da ‘sağ kalp yetmezliği’ diyoruz. Hastalarımızın ölümü aslında bu sağ kalp yetmezliğinden dolayı” diye konuştu.

“KTEPH hastalığının tedavisi cerrahi”
KTEPH hastalığının tedavi yönteminin cerrahi müdahale olduğunu belirten Prof. Dr. Akay, “Kronik dönemde oluşan pıhtıların meydana getirdiği ‘Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon’ yani KTEPH hastalığının tedavisi cerrahi. Cerrahi bir açık kalp ameliyatı ve bu açık kalp ameliyatındaki buradaki taşlaşmış pıhtıları kalp damar cerrahları olarak temizliyoruz. Bunu yapamadığımız durumlarda da ilaç tedavisi yardıma yetişiyor. İlaç tedavisi zaten ülkemizde ve dünyada kullanılan tek bir ilaç var ve sağlık sistemimiz tarafından da geri ödemesi sağlanıyor. Son zamanlarda devreye giren ‘balon pulmoner anjiyoplasti’ dediğimiz; eğer akciğer damarlarındaki pıhtı çok küçük damarlardaysa, oradaki damarlara balon işlemi yapılarak hasta tedavi edilmeye çalışılıyor” açıklamalarında bulundu.

“Ameliyatlar tecrübeye sahip merkezlerde güvenle yapılabilmektedir”
KTEPH hastalığının tedavisi için yapılan cerrahi işlem konusunda çok tecrübeli olunduğunu belirten Prof. Dr. Akay, “Her açık kalp ameliyatının belirli bir riski vardır. Bu ameliyatlar açık kalp ameliyatı yapmaya hazır ve bir total sirkulatuar arrest dediğimiz, dolaşımın tamamen durdurulduğu ve vücut ısısının 20 dereceye kadar soğutulduğu ameliyatları başarıyla yapabilen ve bu ameliyat konusunda da tecrübeye sahip merkezlerde güvenle yapılabilmektedir, ülkemizde de dünyada da” dedi.

“Kullandıkları ilaçları da kullanmaya devam etmeleri lazım”
Covid-19 sürecinde akciğer tansiyonu olan bireylerin, hastalıktan korunmaya dikkat etmesi gerektiğini ve ilaçlarını aksatmadan kullanmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Akay, “Beş grup hastalık var demiştik. Bu beş grup hastalık içerisinde ortak konuşmak gerekirse, bu hastalıklar Covid’e yakalanma açısından risk altında değiller. Ancak Covid’e yakalandıkları zaman bu hastalığın daha gürültülü geçeceğini söyleyebiliriz. Çünkü zaten bir akciğer problemi var hali hazırda. Covid de direkt akciğerlere hücum ettiği için bununla alakalı daha kesin verileri bekliyoruz ama yakalanmamaları için tüm önlemleri almaları lazım. Kullandıkları ilaçları da kullanmaya devam etmeleri lazım. Yine Allah’tan rapor süreleri uzatılabildiği için bu hastalarımız ilaçlara sorunsuz ulaşabilmekte” diye konuştu.

“Kasım ayının 3’üncü haftasında ‘KTEPH Farkındalık Haftası’ yapıyoruz”
Akciğer tansiyonu yani KTEPH konusunda farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Tankut Akay, “Kasım ayının 3’üncü haftasında ‘KTEPH Farkındalık Haftası’ yapıyoruz. Bu hastalık için aslında normalde ülkemizde 800-900 kişinin olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak bu hastaların çok küçük bir bölümü, 150-200 kişisi tedavi görebiliyor. Bu farkındalık gününü yapmamızdaki amaç; tedaviye ulaşamayan hastaların tedaviye ulaşabilmesi. ‘KTEPH aklımda’ sloganıyla bir farkındalık haftası düzenlemeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kalp damar cerrahisi birçok bölümle işbirliği kurarak hastalarına hizmeti sunan bir bölüm”
Kalp damar cerrahisinin ameliyatlarını çok branşlı bir şekilde gerçekleştirdiğini hatırlatan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tankut Akay, “Kalp damar cerrahisi birçok bölümle işbirliği kurarak hastalarına hizmeti sunan bir bölüm. Bu hastalıkta gerçekten, multidisipliner dediğimiz çok branşlı bir yaklaşım yapmak gerekiyor. Göğüs hastalıkları, kardiyoloji, kalp ve damar cerrahisi, nükleer tıp, radyoloji, anestezi ve yoğun bakım, romatoloji gibi branşların bir araya gelerek bir hastanın hayatına dokunmaya çalıştığı bir işlem. Bu açıdan da diğer tedavi ettiğimiz hasta gruplarından biraz ayrılmakta” ifadelerini kullandı.

Utku Şimşek - Bayram Türüdü - Mustafa Cenik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.