GÜNDEM - 20 Şubat 2020 Perşembe 11:07

Prof. Dr. Yavuz Bayram: '28 Şubat sürecinin yanlışları insanları FETÖ’nün kucağına attı'

A
A
A
Prof. Dr. Yavuz Bayram: '28 Şubat sürecinin yanlışları insanları FETÖ’nün kucağına attı'

“28 Şubat postmodern darbesi” mağdurlarından Prof. Dr. Yavuz Bayram, 28 Şubat’ın 15 Temmuz’a giden yolda önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “28 Şubat sürecinin yanlışları insanları FETÖ’nün kucağına attı, onlar da bu durumu çok iyi kullandı” dedi.

1996 yılında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesine (OMÜ) bağlı olan Amasya'daki Eğitim Fakültesinde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlayan Prof. Dr. Yavuz Bayram, 28 Şubat sürecinde çeşitli bahanelerle üniversiteyle ilişiği kesildi. Üniversiteden hukuksuz bir şekilde atıldığı gerekçesiyle mahkemeye başvuran Bayram, bir dönem belediyede mevsimlik işçi kadrosuyla çalıştı, daha sonra Amasya’da bir lisede edebiyat öğretmeni olarak görev yaptı.

"Yaşananlar ders olmalı ve bir kan davasına dönüşmemeli"

Bir süre sonra Hitit Üniversitesine açılan kadrolara başvuran Bayram, burada doçentliğe yükselerek bölüm başkanı oldu. Mahkeme süreci lehine sonuçlanan Bayram, OMÜ’ye başvurarak atıldığı üniversiteye geri dönüş yaptı. Geri döndükten sonra bir dönem OMÜ Eğitim Fakültesinde dekanlık da yapan Bayram, o süreçte üniversitede 70’in üzerinde kişinin haksızlığa uğradığını belirterek bu yaşananların ders olması ve bir kan davasına dönüşmemesi gerektiğini belirtti.

O dönem yaşadıklarını anlatan Yavuz Bayram, “Ben Amasya’da o zaman asistandım. O zaman Amasya Eğitim Fakültesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesine bağlıydı. Biz orada arkadaşlarımızla her birimiz kendi alanımızda çalışıyorduk, doktora sürecindeydik. Bu süreçte Samsun’da bazı arkadaşlarımızdan ilginç haberler almaya başladık. Doktorasını tamamlayanların üniversiteden ilişiklerinin kesileceği şeklinde. Mevzuatı inceleyince baktık ki ilgili YÖK Yasası’nın 33/a kapsamında çalıştığımız için bizim yüksek lisansla doktora ile bir ilişkimiz yoktu. Kadromuz onlara bağlı değildi. Dolayısıyla doktoramızı bitirdiğimiz halde devam edebiliriz diye düşünüyorduk. 50/d maddesi farklıydı. 50/d maddesinde olunca doktora bittiğinde üniversiteyle ilişiğiniz zaten kesiliyor. Nitekim 2004-2005 yıllarına gelindiğinde önce Samsun’dan başladı, sonra bizim Amasya’daki arkadaşlarımızda da bu süreç devam etti. Üniversite 'bizim hizmetimize ihtiyaç olmadığını' iddia ederek ilişiğimizi kesmeye başladı. Bu süreçte her birimiz ilgili bölümlerimizde değişik görevler yapıyorduk. Birçok arkadaşımız bölümündeki tek asistandı, ben de öyleydim. ‘Hizmetime ihtiyaç yok’ denmesi zaten anlamlı değildi” dedi.

“Bahçelerini temizlemeye çalıştılar”

Sözlerine devam eden Prof. Dr. Bayram, “Bizim ilişiğimiz neden kesildi? Bizim anladığımız yorumlarımıza göre o dönemde üniversitelerde seçimle rektörler atanıyordu. Seçim yapılıyordu. Ondan sonra oya göre o zamanki cumhurbaşkanı bir tercihte bulunuyordu. Dolayısıyla oy bir anlam ifade ediyordu. Herkese değişik sebepler buldular ama genel iki önemli sebep olduğunu düşünüyorum. Birincisi onlara oy vermeyecektik. İkincisi onların hayat görüşü ile bizim hayat görüşümüz, yaşama biçimimiz uyuşmuyordu. Bu sebeple onlar bizi üniversiteden uzak tutmaya çalıştılar. Bahçelerini temizlemeye çalıştılar açıkçası” diye konuştu.

“28 Şubat süreci özellikle kadınlar için çok daha zordu”

Eşinin başörtülü olmasının problem edildiğinden bahseden Bayram, “Bunun yanında maalesef o dönemde ideolojik yaklaşımlar da vardı. Türkiye’de 28 Şubat özellikle üniversiteler üzerinde biraz daha uzun sürdü. O sürecin etkileri oldu. Bizim zaman zaman eşlerimizin kıyafetleriyle bu konunun ilişkilendirildiği oldu. Bunu bizzat kendim de yaşadım. Eşim benin başörtülüydü. Onun başörtülü olduğu bir ortamda kadro alamayacağım bana iletildi. 28 Şubat süreci bizim için de zordu ama özellikle kadınlar için çok daha zordu. Onlar çok daha ağır süreçler yaşadı. Öğrenimlerini bırakmak zorunda kalanlar veya görevlerinden ayrılmak zorunda olanlar oldu. Benim eşim de o zaman öğrenciydi. Biz evlendikten sonra üniversiteye başlamıştı, okumak istemişti. O da üniversiteden ayrılmıştı. Onun ayrılmasını da benim için önemli bir engel olarak gördüler yani başını açmadı üniversiteye devam etmedi” şeklinde konuştu.

“28 Şubat’ta yapılan yanlışlar 15 Temmuz darbe girişimine giden yolda etkili oldu”

28 Şubat’ta yapılan yanlışların 15 Temmuz darbe girişimine giden yolda etkili olduğuna dikkat çeken Yavuz Bayram, “28 Şubat 15 Temmuz’a giden yolda önemli bir dönüm noktasıdır. 15 Temmuz’u besleyen bir kanal olmuştur ne yazık ki. 28 Şubat’ın sonuçlarından bir tanesi de budur. 28 Şubat’ta birilerine gerçekten çok ciddi haksızlıklar yapıldı. Yaşama biçimleri üzerinden özellikle kadınlarımıza çok haksızlık yapıldı. Üniversitedeki hocalara olsun, memurlara olsun bir takım baskılar yapıldı. Bu 15 Temmuz’a giden süreçte Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bunları çok iyi kullandı. Onların basın organlarına bakarsanız 28 Şubat’tan çok etkilenmedikleri, kendileri çok zarar görmedikleri halde zarar gören insanlar üzerinden bir takım mesajlar vermeye çalıştığını görürsünüz. Üniversiteden ayrılan insanlar belki onlara sığınmıştır. Ben milli eğitime tekrar döndüm. Ama dönmeyenler onlardan belki bir imkan bulup da onlara sığınan insanlar da olmuştur. 28 Şubat sürecinin yanlışları insanları onların kucağına attı bir anlamda. Kamuoyunda onların destek görmesinin altında yatan sebeplerden birisi de bu oldu” ifadelerini kullandı.

Ünsal Karka
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Feyyaz Uçar: “Teknik direktör arayışımızı 1-2 hafta içerisinde başlatacağız” Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, Serdar Topraktepe’nin seneye de teknik ekipte yer alacağını vurgulayarak, “Teknik direktör arayışımızı 1-2 hafta içerisinde başlatacağız” dedi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankragücü’nü 2-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, "Bugün uzun süredir beklediğimiz, özlenen bir galibiyet aldık. İnşallah Beşiktaş’ımız olarak bu performansa devam ederek galibiyet serileri yakalamak istiyoruz. Tabii hala eksikliklerimiz var. Tempomuz, karar verme, pas organizasyonu gibi durumları daha iyi hale getireceğiz. Oyuncularımızın çabası bizi çok mutlu etti. Bu galibiyeti de onlar adına taraftarlarımıza hediye ediyoruz” diye konuştu. “Serdar Topraktepe, seneye de teknik ekipte yer alacak” Serdar Topraktepe’nin bu süreçte tecrübe kazandığını dile getiren Uçar, “Fernando Santos Hocamıza da tekrar teşekkür ediyoruz. Geldiği gibi beyefendi bir şekilde ayrıldık kendisiyle. Serdar Hocamız da onunla birlikte çalışma fırsatı yakaladı bu süreçte. Mutlaka öğrendiği bir şeyler vardır. Fernando Santos’un en azından Serdar Topraktepe’nin kariyerinde pozitif bir etkisi olacaktır. Bir haftada takımı çok fazla değiştiremezsiniz. Biz takımın teknik ekibe bakış açısını daha güvenli hala getirmek istiyoruz. Yeni sezonda neler olacağını bilemeyiz. Hocamızla sezona devam edeceğiz. Bu işler belli de olmaz. Beşiktaş’tan başarı ölçüsünde her şey beklenir. Yeni sezonda Serdar Topraktepe en azından teknik ekibin içerisinde olacağını biliyor, belki birinci belki de ikinci adam olarak. Biz tesislerde bunları sağlamaya çalıştık. Oyuncular arasındaki ilişkiler üzerine çabalarımız oldu. Birbirlerine sarılmaları gerektiğini söyledik. Bireysel görüşmeler yaptık. Hem Samet Hoca hem de ben ortamı toparlamaya çalıştık. Onun da etkili olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Teknik direktör arayışımızı 1-2 hafta içerisinde başlatacağız” Yeni teknik direktör arayışlarıyla ilgili de konuşan Feyyaz Uçar, “Başkanımızın lafının üzerine laf olmaz. Yüzde 50’ye 50 devam ediyoruz. Tabii arayışlarımız olacak ama şu anda önceliğimiz kupa da çıkacağımız maçlarımız olacak. Hoca arayışlarımız olduğu dönemde aynı sorunlarla karşılaştık. Sezon arası olması, elimizdeki kadronun yetersizliği ve takıma sezon başında başlamak isteyen hocalardan dolayı beklenen cevapları alamadık. Sağ olsun Santos Hocamız bu çağrıya cevap vermişti. Aynı arayasımızı 1-2 hafta içerisinde başkanımız nezdinde yeniden başlatacağız. Teknik adamlar, iyi niyetli olarak göreve geldiklerinde gelecek sezon planlamasını yaparlar. Ama skorlar kötü gittiğinde durum farklı oluyor. Biz de önümüzdeki sezona yeni bir hocayla başlayacağız. Amacımız Beşiktaş’ın teknik taktik anlayışına uygun, rakip sahada baskılı oynayan, yeteri kadar gol pozisyonu yakalayan, enerjik, tempolu, dinamik ve mücadeleci bir takım için hoca arayacağız. Birçok hocanın adı geçiyor. Resmi olarak bir görüşmemiz olmadı. Ama görüşmeler kısa süre içerisinde başlayacak” açıklamalarında bulundu. “Ankaragücü, kupada hak ettiği yerde” Türkiye Kupası’nda çekişmeli bir yarı final eşleşmesinin olacağını söyleyen Feyyaz Uçar, “Ankaragücü takımına saygı duyuyoruz. Değerli bir ekip. Yıllardır rekabet içerisindeyiz. Türkiye Kupası’nda hak ettikleri yerdeler. Bizim hedefimiz kupayı alabilmek. Her iki maç da zor olacak. Çünkü özellikle iç sahada oldukça agresif, son derece istekli ve arzulu oynayan bir Ankaragücü var. İki ayaklı eşlemenin ilk maçını deplasmanda oynayacağımız için oradan gol yemeden dönmeyi amaçlayacağız. Ama kesinlikle kolay olmayacak. Bugün 2-0 yenik olmasına rağmen kendi oyununu oynamaya çalışan bir ekip vardı karşımızda. Güzel bir yarı final eşleşmesi olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Sakat oyuncuların durumu hakkında Takımdaki sakat oyuncular hakkında bilgi veren Uçar, “Semih Kılıçsoy, Mert Günok, Omar Colley ve Arthur Masuaku’nun sakatlıkları, yarınki rejenerasyon idmanı sonrası netlik kazanacak. Doktorlarımızın tavsiyesi üzerine belli olacak ama hepsinin de kupa maçlarında oynamasını istiyoruz. Bugün alt yapımızdan bir oyuncu daha aldık. Fahri de kadrodaydı. Mustafa’yı da biraz oynattık. Beşiktaş, altyapıya çok önem veren bir camiadır. Biz oralardan geldik. Bu formayı uzun yıllar terlettik. İnşallah birçok gencimiz de bu şansı yakalayacak” dedi. Maç kadrosundan çıkartılan Umut Meraş hakkında da konuşan Feyyaz Uçar, “Umut kardeşimiz aslında bugün 11’de başlayacaktı. Hanımı hamile, doğum sancıları başlamış. Yavru kartal hala gelmedi. Hayırlı bir haber bekliyoruz. Normal bir doğum olacak. O yüzden bizden ayrı kaldı. Emrecan Terzi’ye de bugün ufak bir sakatlığı olmasına rağmen sahada yerini alıp takımdaşlığını gösterdiği için teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.