SAĞLIK - 06 Mart 2022 Pazar 09:44

Profesörden merdiven altı estetik tepkisi: 'Bile bile de lades denilmez'

A
A
A
Profesörden merdiven altı estetik tepkisi: 'Bile bile de lades denilmez'

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Profesör Dr. Zeliha Kapusuz Gencer, uygunsuz koşullarda gerçekleştirilen estetik operasyonlarına ilişkin, “Para hırsıyla hastalarımıza zarar verilebiliyor. Bile bile de lades denilmez diyelim. Ehli olan insanlara gitmek lazım. Hastalarıma tavsiyem; kesinlikle merdiven altı işletmelere gitmemesi, malzemeler çok pahalı eğer ucuza yapıyorlarsa ne yapıyorlar” dedi.

Son yıllarda artan estetik operasyonlar uygunsuz koşullarda yapıldığında vatandaşların hayatına mal olabiliyor. Yurt dışında yüz estetiği eğitimi alan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde görev yapan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Profesör Dr. Zeliha Kapusuz Gencer de vatandaşları merdiven altı işletmelere gidilmemesi noktasında uyardı.

Gencer, vatandaşları Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenen, yeterli sağlık donanımına sahip noktalarda işlemler yaptırmaları tavsiye etti. Öte yandan korona virüsle mücadelede üst solunum yolu enfeksiyonları ile korona virüsün ayırt edilemediğine dikkat çeken Dr. Gencer, bu durumlarda test yapılmasının gerekliliğine dikkat çekti.

“Üst solunum yolu enfeksiyonu olan herkes korona da olabilir"

Korona virüs belirtileri ile üst solunum yolu enfeksiyonlarının ayırt edilemediğine dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Zeliha Kapusuz Gencer, “Boğazı ağrıyan gıcık öksürüğü olan ya da üst solunum yolu enfeksiyonu olan herkes korona da olabilir. Test olmadan hiçbir şekilde korona mıdır değil midir, bir şey söyleyemeyiz. Koku kaybıyla gelen hastamız çok, korona başladığı dönemde koku kaybı daha fazlaydı, belli bir süre sonra bunlar toparladılar. Şu son dönemde Omicron’dan sonra yine koku kaybıyla gelen hastalarımız var. Bizim kendi yaptığımız bir çalışma var, koku kaybı verilen ilaçlarla düzelmeyen hastalarda olfaktör sinir boyutlarını, buraya bir zarar vermiş mi vermemiş mi onu çalışıyoruz. Üst solunum yolu enfeksiyonu kışın zaten kulak burun boğazın ana konusudur. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonuyla özellikle küçük çocuklarda anaokuluna başlamış çocuklarda çok fazla üst solunum yolu enfeksiyonuyla ortaya çıkan bir adenoit ve tonsil büyümesi büyük bir grup hastamızı oluşturuyor” dedi.

“Yapılan müdahaleler para hırsıyla hastalarımıza zarar verilebiliyor"

Pandemi sürecini değerlendiren ve bu süreçte uzun süre evde kalınmasının ardından vatandaşlarda estetiğe yönelim eğilimi oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Gencer, “Sürekli evde olup bir de ekran karşısında kendini ekranla ifade etme, bilgisayarda toplantılar derken insanlar direkt kendilerine bakar ve kendi vücutlarındaki daha çok yüzlerindeki eksiklikleri görür oldular. Bu anlamda bir tık daha artış var diyebiliriz. Karşımızda bir virüs var, 2-3 yıldır da onunla savaşıyoruz, kesinlikle herkese aşısını olmasını öneriyorum. İlacı ya da bitkiyi de alırken dozajını bilmediğimiz için bunları çok kontrollü tüketmemiz lazım. Belki toksik dozda tüketiyorsunuz o da size zarar verebilir. Görüntümüz bizim için çok önemli, bir botoksun bizi daha genç göstermesi ya da burun estetiğiyle surat şeklimizin değişmesi, bunların hepsi insanlarda çok büyük bir estetiğe açlık yani estetik yaptırma isteği oluşturuyor. Karşı tarafta da para kazanmak isteyen insanlar var ve bu insanlar bazen tam yetkili insanlar değil. Yapılan müdahalelerde bu para hırsıyla hastalarımıza zarar verilebiliyor. Tabi doktor olduğu zaman komplikasyon olmaz mı olur ama ehli olmayan birisi bir iş yaptığı zaman daha çok sıkıntı yaşarsınız” şeklinde konuştu.

“Bile bile de lades denilmez diyelim”

Vatandaşların düşündüğü işlemleri Sağlık Bakanlığı onaylı merkezlerde yaptırması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Gencer, “Bile bile de lades denilmez diyelim. Ehli olan insanlara gitmek lazım. Ben hastalarıma tavsiyem; kesinlikle merdiven altı işletmemelere gitmemesi daha kontrollü bu konuda yeterli eğitimi almış insanlardan destek alması ki bu şekilde daha az sorunlarla karşılaşacaklarını düşünüyorum. Malzemeler çok pahalı yani bu dolgular, botoks bile yeni fiyatlandırması arttı. Bir flakonu bin 200 lira civarında gerçekten çok pahalı eğer ucuza yapıyorlarsa ne yapıyorlar. Kaçak, kontrolsüz, çok da denenmemiş, onayları alınmamış şeyler. Dolgularda da öyle çok uyduruk olanlar var. Fiyatlar çok uygun, sonrasında yüzünüze enjekte edilen şeyler sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Eğer bir şey çok ucuz oluyorsa ona da dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum, her şeyin de bir hakkı var” ifadelerini kullandı.

Hasibe Karadağ - Alper Suat Tutaşı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik ilk müjdesini Bahar Konseri’nde verdi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Türk Sanat Müziği Korosu’nun Bahar Konseri’nde kente bin kişilik konferans ve tiyatro salonu kazandıracaklarının müjdesini verdi. Nazilli Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu geleneksel Bahar Konseri ile sanatseverlerin kulaklarının pasını sildi. Sanata ve sanatçıya verdiği değeri her fırsatta dile getiren ve sık sık ‘sanat ve kültür şehri kent’ vurgusu yapan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, meclis üyeleri ile birlikte konsere eşlik etti. Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen konser yaklaşık 3 saat sürdü. Sunuculuğunu Yücel Bildiren’in yaptığı ve Şef Murat Sezar’ın yönettiği konserde Türk Sanat Müziği’nin birbirinden eşsiz parçaları seslendirildi. Program sonunda koro üyelerine tek tek teşekkür ederek çiçek takdiminde bulunan Başkan Tetik, “Gittiğim her programda Nazillimiz için dersler çıkarmaya çalışıyorum. Bugün de gördüm ki böyle korolarımız oldukça kentimiz gittikçe güzelleşecek, gittikçe iyileşecek. Korolarımıza daha çok destek olmak istiyoruz. Güçlü bir seyirci kitlemiz var ve bu alan Nazillimize yeterli gelmiyor. Halkım bana ‘biz buraya sığmıyoruz, bize bin kişilik bir salon yap’ diyor. Ben söz veriyorum, Nazillimize bin kişilik bir salon kazandıracağım. Bir şey daha çok hoşuma gitti, ekseriyatını kadınlarımız oluşturuyor. Daha önce de söylemiştim; kadınlarımız bir şeye el attığında her şey harika oluyor. Burada önce koromuzun önünde sonra kıymetli seyircilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Sanat bir memleketin can damarlarından biri. Bugün hepimiz zaman zaman göz yaşımızı sildik, zaman zaman güldük. İşte bunu sağlayan tek şey var; sanat. Seçim dönemi dedim ki, ‘kadınlarımız benimle birlikte o belediyeyi yönetecek’. Bundan sonra da hep böyle olacak. Var olun, sağ olun. Son olarak beni çok uzun yıllardır kendine hayran bırakan sunucumuz sayın Yücel Bildiren’e, Koro Şefimiz Murat Sezar’a ve koro üyelerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul Kağıt yırtmak Down sendromlu genç kızın terapisi oldu Maltepe’de yaşayan down sendromlu genç kızın terapisi kağıt yırtmak oldu. Kağıt yırtarak stresini atan Zeynep’in el becerileri de bu sayede gelişiyor. Maltepe’de yaşayan down sendromlu 17 yaşındaki Zeynep Ilgın, 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi ve babasıyla birlikte yaşayan genç kız, okul değişikliği sürecinde stres altına girdi. Ailesi ilk başta kitapların kenarlarını yırtan Zeynep’in stresinin azaldığını fark etti. Zeynep’e çevredekiler müsvedde kağıtlar getirerek yardımcı oldu. Kağıt yırtma sesinden hoşlanan Zeynep, küçük kağıtlarla oyunlar oymaya başladı. Yaklaşık 4 yıldır kağıtları yırtan down sendromlu Zeynep’in bu sayede el becerilerinin geliştiği öğrenildi. “Canı sıkıldığında, stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor” Down sendromlu Zeynep Ilgın’ın annesi Seda Ilgın Gürbey, “Zeynep’in bir dönem okul değiştirme süreci oldu. Bu süreçte okul ve arkadaşlarından ayrıldığı için stres altına girerek kağıt yırtmaya başladığını fark ettik. İlk başta kitapları yırtmaya başladı. Biz de durumu fark edince ona kağıtlar almaya başladık. Canı sıkıldığında stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor. Zeynep tırnaklarıyla çok oynardı. Kağıt yırtmaya başlamasıyla o alışkanlığını da bıraktı. Diğer yandan el becerileri gelişti. Parmak kasları geliştiği için önceden yapamadığı birçok aktiviteyi yapabiliyor. Piyano çalabiliyor, kaşık tutabiliyor, bir şeyler yoğurabiliyor” diye konuştu.
Düzce Tarım ilaçları deredeki balıkları telef etti Tarım sezonunun açılması ile yapılan bilinçsiz ilaçlamalar, çevreye rastgele atılan tarım ilaçlarının ambalajları Düzce’de derelerdeki balıkların ölümüne sebep oldu. Tarım sezonunun açılması ile birlikte yapılan bilinçsiz tarım uygulamaları doğaya zarar veriyor. Özellikle ilaçlama döneminin başladığı Düzce’de kullanılan ilaçlama makinelerinin derelerde yıkanması, boş ilaç kutularının çevreye atılması derelerdeki popülasyonu olumsuz etkiliyor. Düzce’nin Ozanlar Mahallesi’nden geçen dere içinde yıkanan ilaçlama makineleri ve boş ilaç kutularının dereye atılması sebebiyle binlerce balık telef oldu. Ozanlar Mahallesi Muhtarı Bülent Keser ise deredeki balık ölümlerinden dolayı şaşırdıklarını ve üzgün olduklarını dile getirerek, “Ölümlerin görüldüğü günden beri hayretler içinde ve üzgünüz. Yüzlerce, binlerce balığın telef olduğunu gördük. Çok uzun süredir böyle bir sıkıntı yaşamamıştık. Dünden beri derenin üzeri ve dibi olduğu gibi balık ölüleriyle doluydu. Uzun bir mesafede balık ölüleri görülüyor. Çok üzgünüz. Mahallemizin gençleri, çocukları bu derenin kenarında balık tutarak zaman geçiriyor. Çünkü bu dere balık olan bir dere. Balık ölümlerini haber alır almaz Düzce Belediyesi, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile irtibata geçtik. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri sağolsunlar hemen harekete geçtiler. Dere kenarlarındaki ve derenin içindeki balıkları topladılar. Numuneler aldılar. Bu derenin yanında herhangi bir fabrika olmadığı tespit edildi ancak tarımın yeni yeni başladığı ekim, dikim ile fındık ilaçlamasının yeni başladığı tarla ilaçlamaları, ağaç ilaçlamaları başladı. Yetkililerin ilk kanaati de tarım ilaçları sebebiyle ölümlerin gerçekleştiği yönünde. Bu sıkıntı sadece Düzce’nin değil bütün ülkenin sorunu. Ben vatandaşlarımızdan ve çiftçilerimizden duyarlı olmalarını, yapılan ilaçlamaların dere kenarlarından uzak tutulmasını çok rica ediyorum. Çünkü çok ciddi ölümlerle karşı karşıyayız ve çok üzgünüz” dedi. “İlaçlama makinelerinin derede yıkanması ölümleri artırdı” Balıkların tarım ilaçlarını ile nasıl zehirlendiğini de anlatan Bülent Keser; “Bu ilaçlama işini yapan firmalar ve ilaçlamanın yapıldığı büyük motorlar var. Bazı vatandaşlar dereye girerek motorlarını yıkamış olabilirler. Bazı çiftçiler ise ilaçların konulduğu plastik kutuları var. Nasıl olsa işim bitti diyerek o kutuları dereye atıyorlar. Ya da bu ilaçların çuval gibi olanları da var. Bu kutuları, ambalajları en kolay imha yöntemi ise dereye atma. Bunları dereye atan insan olamaz. Çevreci, çiftçi arkadaşlarımızı daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Zaten bu yapan fotoğraflardan nasıl bir çevre faciasına neden olduğunu görecektir” diye konuştu
İstanbul TAV’ın beş havalimanına Frankfurt’da ödül TAV Havalimanları tarafından işletilen Almatı, Batum, Medine, Milas-Bodrum ve Tiflis havalimanları Skytrax tarafından düzenlenen ve yolcu oylarıyla belirlenen Dünya Havalimanı Ödülleri 2024’te en iyiler arasında yer aldı. Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları’nın işlettiği beş havalimanı Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri’nde en iyiler arasında gösterildi. Ödüller Frankfurt’da düzenlenen ve 120’den fazla ülkeden iki binden fazla sektör temsilcisini buluşturan Passenger Terminal Expo’da (PTE) açıklandı. Medine Havalimanı, geçen seneki konumunu iki sıra yükselterek dünyanın en iyi 50 havalimanı içerisinde yer aldı. Orta Doğu’nun en iyi bölgesel havalimanı da seçilen Medine, aynı zamanda 5-10 milyon yolcuya hizmet veren havalimanları, Orta Doğu’da en iyi havalimanı personeli ve Orta Doğu’da en iyi havalimanları kategorilerinde ilk 10’a girdi. Almatı, Orta Asya’nın en iyi ikinci bölgesel havalimanı olarak gösterilirken Orta Asya’da en iyi havalimanları ve Orta Asya’da en iyi havalimanı personeli kategorilerinde ilk beşte yer aldı. Tiflis ve Batum havalimanları ise Doğu Avrupa bölgesinde en iyi ilk 10 içinde yer buldu.Tiflis Havalimanı ayrıca yolcu sayısına göre kendi kategorisinde en iyiler arasında sıralandı. Milas-Bodrum Havalimanı ise “En Çok Gelişim Gösteren” ilk 10 havalimanından biri oldu. Skytrax Dünya Havalimanı Ödülleri, dünya genelinde gerçekleştirilen havalimanı müşteri memnuniyeti anketiyle belirleniyor. 570’den fazla havalimanındaki müşteri hizmetleri ve tesislerini değerlendiren ödüller, dünya çapındaki havalimanları için mükemmellik standardı olarak kabul ediliyor.