SAĞLIK - 03 Haziran 2019 Pazartesi 10:07

Ramazan ayında alınan kilolara dikkat!

A
A
A
Ramazan ayında alınan kilolara dikkat!

Ramazan Ayı boyunca oruç tutan kişilerin iftarda fazla yemesinden dolayı alınan kilolara dikkat çeken ve ramazan sonrası rutin beslenme alışkanlıklarına sağlıklı bir geçiş sürecinin gerekliliği hakkında bilgilendirmelerde bulunan Dr. Muhsin Öztürk “Özellikle ilk günlerde porsiyonlarımızı yarıya indirip bol su tüketmeliyiz” dedi.

Bu sene de Ramazan Ayı’nın yaz dönemine denk gelmesi ile birlikte oruç tutma süresi uzun oldu. Uzun süre aç kalma sonucunda da iftarda orucunu açanlar maalesef fazla yemekten kendini alıkoyamadı. Buna bağlı olarak kilo alımları yaşayan insanlara hem aldığı kiloları verme hem de ramazan sonrası tekrar günlük beslenme programlarının daha sağlıklı olması konusunda tavsiyelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Muhsin Öztürk aynı zamanda daha fazla hareket edilmesi, egzersizin yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

Ramazan ayında alınan kilolara dikkat!

“Asıl sorun bayramda başlıyor”

Bayram ile birlikte aşırı yeme alışkanlıklarına devam edilmemesi ve oruç zamanındaki aç kalma saatlerinde mideye birden yüklenilmemesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Muhsin Öztürk, “Beslenmenin düzenlenmesi, koruyucu sağlık çalışmalarının başında geliyor. Bir ay boyunca oruç tutuldu ve bu oruç sürecinde de düzenli bir beslenme yapıldı. Ancak az yedik diyemiyoruz. Günler uzun olduğu için uzun süre aç kalındı ve bu yüzden de iftarda çok fazla besin alınmasıyla birlikte sindirim sistemine yüklenme söz konusu oldu. Bayram ile birlikte bir ay boyunca aç kaldığımız saatlerde yemeye başlayacağız. Asıl problem de burada başlayacak diye düşünüyoruz. Vücudun kendini ayarladığı ve midenin boş kaldığı, sahurda yenilen yiyecekleri mide yavaş yavaş sindirip rahatladığı ortam artık olmayacak. Dolayısıyla buna vücudun adapte edilmesi, geçiş sürecinin rahatlıkla ve sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamamız lazım. Bunu da her zaman tavsiye ettiğimiz gibi her şeyden önce az ve kontrollü yiyeceğiz. Bayramda önümüze konulan porsiyonların yarısını yemeğe çalışacağız. Bizim kültürümüzde ikramlar çok değerlidir ve bu ikramları reddetmeme gibi bir alışkanlığımız var. Bu kötü bir şey değil fakat fazlaca yiyeceği vücudumuza aldığımızda harcadığımızdan fazla enerji alımından dolayı bu bizim sağlığımızı ciddi derecede tehlikeye sokacaktır. Bu yüzden az yiyip, sıcak bir mevsimde olduğumuz için de sıvı tüketimini ihmal etmemeliyiz” dedi.

Şerbetli yerine sütlü tatlılar…

Bayramda tüketilen tatlı çeşitlerine ve nasıl olması gerektiğine de değinen Muhsin Öztürk, “Bayramlarda tatlı ikram ediliyor. Tatlı demek aynı zamanda karbonhidrat demek. Bu da çok yüksek enerji alımı demek oluyor. Sonrasında vücudumuzda yağ olarak birikmesi, insülin metabolizmamızı zorlaması, karaciğerimizi, midemizi ve bağırsaklarımızı da yorması söz konusu. Bütün bunlara dikkat ederek tatlı alımını sınırlamamız gerekiyor. Tabi ki de tatlılar arasında da tercih yapmamız lazım, yağda kızarmış şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilirse daha sağlıklı olur. Yaz mevsimi olduğu için de dondurmaları da alternatif olarak tüketebilirsiniz. Fakat yine de bunları da az miktarda tüketilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Hareket ve egzersiz şart!

Son olarak da sadece beslenmenin düzene girmesi değil aynı zamanda daha fazla hareket edilmesi ve egzersiz yapılması gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Beslenmemin yanında kesinlikle hareket ve egzersizi de öneriyoruz. Bilimsel çalışmalar sadece hareketsiz yaşam sürdüklerinden dolayı insanların öldüğünü söylüyor. Günlük hayatta doğal olarak iş amaçlı yaptığımız hareketler egzersiz olarak sayılmıyor. Özel olarak ritmik yürüyüşler, spor salonunda veya açık havada yapılan hareketler, evimizde basit bir şekilde onar dakika yaptığımız kültür fizik hareketlerini hiç olmazsa düzenli olarak yapmalıyız ki gerçekleştirdiğimiz doğru beslenme düzeni bir anlam taşısın” diyerek sözlerini tamamladı.
  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Hava sıcaklığı artarken çıkan haşerelere karşı uzmanı uyardı Havaların ısınması ile birlikte kış uykusundan uyanacak canlılar ve haşereler konusunda bilgiler veren Veteriner Hekim Serkan Eroğlu, “Sıcak havalarda müstakil bağ evlerine göçecek vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapması gerekiyor” dedi. Isınan havalarda evlerin etrafındaki su birikintileri ve otların temizlenmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Havaların ısınması ile birlikte kış uykusuna yatan yılan, akrep, sarıkız, kene ve sivrisinek gibi canlılar uyanmaya başladılar. Bununla birlikte insan sağlığı için de tehlikeli durumlar oluşmaya başladı. Özellikle keneler ve sivrisinekler olsun. Bundan sonraki dönemde tabi ki havaların ısınması ile birlikte insanlarımız yağışların da gelmesiyle birlikte bağlara doğru göçecek. Artık evlerimizden, müstakil bağ evlerimize doğru göçeceğiz. Tabi ki kış dönemi boyunca oradaki karların altında kalmış olan ağaçların yapraklarının dökülmesi ile o yaprakların altında kış uykusuna yatan akrep olabilir, çıyan olabilir veya sarıkız dediğimiz canlılar aktif hale geliyorlar. Şimdi bağlarına göçecek olan vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Bu bodrumda olsun veya bahçeli yerlerdeki bu birikintileri ya da atık otları düzenli bir şekilde temizleyecekler hatta bir takım ilaçlamalarla da evlerinin etrafını ilaçlayacaklar. Çünkü bu canlıların ısırmaları veya sokmalarına maruz kalmamak için dikkatli olmaları gerekiyor. Mesire alanında bir yeşillikte veya bir su kenarında piknik yapacak vatandaşlarımız ise çizme gibi şeyler giymeliler. Özellikle buralarda dolaşırken, çünkü otların arasındaki yılan olsun veya başka canlıları tam olarak göremedikleri için bu şekilde önlem alabilirler. Sonuç olarak bu bölgeler o canlıların yaşam alanı ve biz onların yaşam alanlarına girmiş oluyoruz” dedi. Özellikle mesire alanlarında keneye karşı vatandaşların çok dikkatli olması gerektiğini belirten Serkan Eroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Tabi havaların ısınmış olması ile birlikte keneler birçok hastalığı nakleden canlılardır. En başta kırım kongo kanamalı ateşi hastalığını. Vatandaşlarımızın özellikle mesire alanlarına gittiklerinde, bu hayvanların mera dediğimiz yayılım alanlarından uzak yerlerde piknik yapmaları vatandaşlarımız için daha sağlıklı olur. Bu keneleri uzaklaştırıcı veya kovucu spreyler ya da onun dışında ilaçlarda kullanabilirler. Piknik yapacaklar ise çimenlerin yanına oturmadan ziyade ayaklarına kalın bir çizme ve ya poşet gibi koruyucu galoşlardan giyebilirler. Açık renkli kıyafetler giymeleri daha uygun olur. Çünkü siyah renkli, yassı bir yapıda oldukları için açık renkli kıyafetlerde bu hayvanları görmemiz daha rahat olur. Eğer ki vatandaşlarımız kene ısırmasına maruz kalmışlar ise öncelikle en yakın bir sağlık ocağına gitmeleri, kendilerinin çıkarmamaları gerekiyor. Doktor kontrolünde kenelerin çıkarılması gerekiyor. Piknik alanlarını gayet iyi seçmeliler. Havaların ısınması ile birlikte keneler artık aktif duruma geçecek kan emmek için canlılar arayacaklardır. Buna istinaden de aktif olan keneler insanların üzerine ya da koyun, keçi veya büyükbaş gibi hayvanlara, sokak hayvanlarına, evcil hayvanlarımızın üzerine de yapışabilirler. Bu durumda da dikkatli olmamız gerekiyor. Mera alanlarından veya piknik alanlarından döndükten sonra sürekli kontrollerimizi yapmamız gerekiyor.”