RAMAZAN - 08 Eylül 2008 Pazartesi 12:10

Ramazan'da cinsel terapi eğitimi olur mu?

A
A
A
Ramazan'da cinsel terapi eğitimi olur mu?

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği'nin (CİSED) 13-14 Eylül tarihleri arasında Ankara'da yapacağı Cinsel Terapi Eğitimi hekimleri ikiye böldü.

Bazı hekimler eğitimin Ramazan'da yapılmasını doğru bulmadıklarını söylerken, karşı görüşteki hekimler ise bilimsel bir eğitim için zamanın önemli olmadığını düşünüyor.
CİSED tarafından gerçekleştirilen yoğunlaştırılmış kısa süreli cinsel terapi eğitimi, cinsel tedavilerle ilgilenen ruh sağlığı profesyonelleri için bir taban oluşturmak amacıyla düzenleniyor. Evlilik ve çift terapisi, kişilik terapisi tekniklerinin cinsel terapide birlikte nasıl uygulandığının gösterildiği eğitimlerde davranışsal, bilişsel, dinamik ve varoluşsal terapi teknikerinin cinsel işlev bozukluklarında nasıl kullanıldığı vaka örnekleriyle gösterilecek.
CİSED'in Ankara'daki merkezinde yapılacak eğitimin Ramazan ayına denk gelmesi bazı tartışmaları da beraberinde getirdi.

Eğitime katılmak isteyen hekimlerin bazıları Ramazan ayında cinsel terapi eğitimi verilmesini doğru bulmazken, diğer gruptaki hekimler bu görüşe katılmıyor.

'Ramazan'da cinsel terapi eğitimi olur mu?' tartışması psikolog ve cinsel terapistlerin üye olduğu mail grubuna da yansıdı. 'Ruh Sağlığı Profesyonelleri' isimli mail grubunu yöneticisi psikolog Bahar Evliyagil, meslektaşlarından bu yönde gelen eleştiri mahiyetteki değerlendirmeler üzerine bir yazı kaleme aldı.

Cinselliğin Türkiye'de hala bir tabu olduğunu, cinsellikte topluma hakim olan abartılmış ayıp, yasak ve günah kavramlarının, kişinin nikahlı eşiyle yaşadığı normal cinsel ilişkileri bile gölge altına alabildiğini savunan Evliyagil, "Bunun en güzel örneklerinden biri Ramazan ayında yaşanan cinsellik ve cinsel terapi eğitimi verilmesi tartışmalarıdır.

Ramazan ayında cinsellik çok yanlış bir şekilde, sanki bir suç, bir günah ya da çok kötü bir eylemmiş gibi algılanabiliyor.

Hangi ayda olursa olsun, bir insan yanlış yapıp sonuçlarına katlanıp, acı çekerse; eşiyle sağlıklı bir şekilde cinsel ilişkiye girdiğinde de o kadar rahatlar ve keyif alır.

Ayrıca her zaman bir ruh sağlığı profesyoneli her konuda eğitim alabilir, cinsel terapi eğitimi de alabilir" diye konuştu.

Cinsel dengenin bozulmasıyla sadece cinsel hayatın değil, toplumsal yapımızı bir arada tutan saygı, güven ve en önemlisi sevgi kavramının da etkilendiğini ifade eden Evliyagil, iyi dengelenmiş bir ilişkinin, hiç kimsenin ruhsal, düşünsel, duygusal veya cinsel olarak diğerine hükmetmediği bir ilişki olduğunun altını çizdi.

Psikolog Bahar Evliyagil, şöyle devam etti:

"Ancak, günümüzde herhangi bir çift için cinselliği dengeli bir şekilde ifade etmek ve yaşamak çok zordur. Bu durum sevgisiz, saygısız ve birbirine güvenmeyen bir toplum haline gelmemizin de bir sonucudur.

Ruh sağlığı profesyoneli olarak ilişkilerimizin sevme ve denge durumundayken, cinselliğimizin sevgi dolu ve dengeli olacağına inanıyoruz. Ramazan ayının sevgiyle, huzurla, güvenle, yardımlaşmayla ve şefkatle Türk insanını ihtiyaç duyduğu bu alanlarda desteklemesini ve cinsel hayatlarında dengeli bir alana taşımasını bekliyoruz.

Birlik ve dayanışmanın pekiştiği, insanlarımızı birbirine daha çok yakınlaştıran, günlük kaygı ve sıkıntılardan uzaklaştıran, yardımlaşmaların arttığı, barış, kardeşlik ve hoşgörünün yaşanmasına vesile olan Ramazan ayı; geleceğe olan güvenimizi tazeleyen çok özel günlerdir.

Ramazan ayı cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırmak için bir fırsat olabilir. Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması gereken  Ramazan ayında cinselliği yasaklamak yerine, cinsel eğitim almakla ilgili tartışmalara girmek yerine, gönüller ve beyinler arındırılarak huzurlu ve dengeli bir ruh hali yaratılmaya çalışılmalıdır."

CİNSEL TERAPİ NEDİR?

Cinsel işlev bozukluklarından dolayı bozulan ruhsal dengeyi sağlamak, yeniden cinsel eğitim vermek, düşünce ve duygu alış-verişi kurmak, çiftlerin veya bireylerin kendilerini tanımalarını sağlamak, cinsel çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere "cinsel terapi" deniliyor.

Danışan ve terapist arasında karşılıklı ilişki ve iletişimi kullanan bir takım uygulamaları içeren cinsel terapide dolaylı olarak cinsellikte iyilik sağlamaya çalışılır ve çiftlerin yatakta performans seyircisi değil oyuncu olmaları sağlanır.

Cinsel terapi programı, cinsellik alanında kendini geliştirmiş, eğitim almış ve vaka tecrübesi olan sağlık profesyonelleri tarafından uygulanabilir. Cinsel terapide öncelikle cinsel işlev bozukluklarının intrapsişik bir çatışmadan mı kaynaklandığı, yoksa kişiler arasındaki bir çatışmanın etkisiyle mi oluştuğu araştırılır.

Çünkü cinsel işlev bozuklukları sosyo-kültürel baskılar, cinsellikle ilgili bilgi eksikliği, önemli bir psikiyatrik hastalığın bir sonucu, çarpıtılmış ve olumsuz düşüncelerimiz veya basit bir stres durumundan kaynaklanabilir.

Cinsel terapi süreci danışanların cinsel sorunlarını ve bunların temelinde yatan kişisel deneyleri anlamalarını, kendi sorunlarının kaynağına inmelerini ve bu şekilde kendi kendilerine yardımcı olmalarını sağlar.

Cinsel terapiye ihtiyacı olanlar genellikle çocukluk döneminde kişilik gelişiminde aksaklıklar yaşayan ve erişkin dönemde de içlerinde bu izleri taşıyan kişilerdir.

Cinsel terapiye baş vuran çiftlerde davranışçı ve bilişsel psikoterapi, çift terapisi ya da evlilik terapisi teknikleri birlikte kullanılmalıdır. Bu sayede en yüksek başarıya ulaşılır.

Cinsel terapiye başlamadan önce danışanlara çok yönlü multidisipliner bir muayene, tetkik ve değerlendirme yapılmalıdır. Cinsel soruna yol açan faktörler tespit edildikten sonra çifte cinsel terapi uygulanabiliyor, nefes ve gevşeme egzersizleri öğretiliyor.

Kadın ya da erkeğin iç dünyasında bastırılmış olan ruhsal çatışmalar ön planda ise tıbbi tedaviyle birlikte yoğun bireysel psikoterapi öneriliyor.

YUSUF ZİYA ERARSLAN - ANKARA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.