ÇEVRE - 27 Ekim 2020 Salı 09:46

Rengi ve görüntüsüyle cezbeden bu bitkiler zehirliyor

A
A
A
Rengi ve görüntüsüyle cezbeden bu bitkiler zehirliyor

Çukurova Üniversitesi’nde bulunan Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde sergilenen Hintyağı, gelinfeneri, abuzambak, eşek hıyarı gibi oldukça zehirli bitkiler, renk ve görüntüleriyle ilgi çekiyor.

Siyanürden 6 bin kat daha zehirli olduğu iddia edilen ve geçen ay Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’a da gönderilen pakette çıkan ‘Risin’ zehrinin bitkisi olan Hintyağı bitkisi de bu bahçede sergileniyor. Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Halil Çakan, “Bilinçsiz bitki kullanımı ölüme neden olabilir. O nedenle her bulduğumuz şeyi yemeyip, koklamıyoruz” dedi.

Çukurova Üniversitesi’nde 200 dekar alana kurulu olan Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi, yüzlerce bitki çeşidine ev sahipliği yapıyor. Vatandaşların da gezip bilgilenmesine imkan sağlayan bahçede sergilenen bitkilerin birçoğu tıbbi olarak kullanılan şifalı bitkiler olurken bir kısım da zehirli bitkilerden oluşuyor.
Bu bölüme gelen vatandaşlar girişte öncelikle, ‘Zehirli bitkidir. Dokunmayınız, koklamayınız ve yemeyiniz’ uyarısıyla karşılaşıyor. Zehirli bitkilerin yer aldığı kısımda ise geçen ay Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’a da gönderilen pakette çıkan ‘Risin’ zehrinin bitkisi olan Hintyağı dikkat çekiyor. Ayrıca gelinfeneri, abuzambak, eşek hıyarı, tütün, gelincik, haşhaş, kara banotu gibi oldukça zehirli bitkiler de bahçede yer alıyor.

“Bilinçsiz bitki kullanımı ölüme neden olabilir”

ÇÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Halil Çakan yaptığı açıklamada, doğada bulunan bitkilerin aşırı kullanımının zehirlenmelere yol açacağını söyleyerek, “Bunların çok az miktarları tıbbi amaçlarla kullanılıyor. Maalesef halkımız özellikle ilkbaharda yüksek kesimlerde bitki toplayıcılığı yapıyor. Bu bitkileri eğer tanımıyorsanız, iyi bilmiyorsanız zehirlenmelere yol açar. O nedenle bilinçsiz bitki kullanımı ölüme neden olabilir. Biz burada zehirli bitkileri sergileyerek halkımıza bir nevi hangi bitkiler zehirli, ne gibi sorunlara yol açabilir onları göstermiş oluyoruz” diye konuştu.

“Her bulduğumuz şeyi yemeyip, koklamıyoruz”

Hintyağı bitkisinden de bahseden Prof. Dr. Çakan, “Burada gördüğünüz Hintyağı bitkisinin meyvelerinden elde edilen bir zehir vardır. İsmi risin. 1-2 gramının bile bir insanı öldürebildiğini biliyoruz. O nedenle bu bitkinin tohumları zararlı ve öldürücü olabilir. Normal görünüş olarak baktığınızda fasulye veya barbunya gibidir. Siz bunu o şekilde yerseniz ölümle sonuçlanabilir. O nedenle her bulduğumuz şeyi yemeyip, koklamıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Demetle satılan bitkilere dikkat”

Zehirli bitki tüketimi sonucu 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir trajediye de tanık olduğunu anlatan Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Halil Çakan, “Bundan 2 sene önce maalesef Pozantı’dan bir karakol komutanı beni aradı ve bir adli vaka olduğunu söyledi. 3 kişilik bir ailenin bitki yiyip zehirlendiğini belirtti. Bana bitkinin fotoğrafını attı ve baldıran otu olduğu ortaya çıktı. Baldıran otu, ilkbaharda dip yaprakları çıktığında maydanoz ile karıştırılır. Eğer tarla kenarında veya yakın bir yerdeyse halkımız onu maydanoz diye toplayıp tüketebiliyor. Onun da 1-2 yaprağı bile öldürebilir. Özellikle ilkbaharda gerek mantar, gerekse bu doğadan toplanan bitkilerle ilgili zehirlenmelerin yoğun olarak yaşandığını görüyoruz. Özellikle kırsalda yaşayanlar değil, bu tip bitkiler pazarlarda aldığınız maydanozun, ıspanak demetinin içine karışabilir. Demet olarak satılan bitkilerin ayıklanması yapılırken dikkat edilmesi lazım. Hangisi yabancı bitki onu ayırt etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
Gelin feneri bitkisinden de bahseden Prof. Dr. Çakan, “Bu bitkinin yaprakları da, kökü de gövdesi de her şeyi zararlı. O yüzden bu tarz botanik bahçeleri dolaşırken her bitkiyi ağzınıza almayın ve de koklamayın” uyarısında bulundu.

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya AŞT’nin ‘Huysuz’ oyununu beğeni topladı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde Antalya Şehir Tiyatroları’nın sahnelediği ‘Huysuz’ oyununu izleyerek, Genel Sanat Yönetmeni ve oyunculara çiçek takdim etti. AŞT’nin 40 yıldır sahnelerde perde açmasının önemine değinen Başkan Böcek, sanata ve sanatçıya sahip çıkmaya devam edeceklerini söyledi. Antalya Şehir Tiyatrosu (AŞT) 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde ‘Huysuz’ oyunu ile izleyiciyle buluştu. Sahnelendiği ilk günden itibaren izleyiciden büyük beğeni toplayan ve kapalı gişe oynayan ‘Huysuz’ yine izleyenleri büyüledi. Oyunu izleyenler arasında yer alan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’te oyun sonrasında sahneye çıkarak, AŞT Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür ve oyunculara çiçek takdim etti. “Tiyatro emekçilerinin günlerini kutladı” “40 yıldır perdesini hiç kapatmayan, yurt içi ve yurt dışında oyunları ile izleyiciyle buluşan tüm AŞT oyuncularının ve Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutluyorum” diyen Başkan Muhittin Böcek, “AŞT bu sahneye 2.5 yıl önce taşındı. Tüm oyuncularının ve çalışanlarının büyük emekleri var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözü ile sanata olan önemini belirtmiştir. Bizde sanata ve sanatçılarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. AŞT Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür başta olmak üzere siz değerli sanatçılarımız iyi ki varlar. Hepsinin bu özel gününü kutluyorum” ifadelerini kullandı. “Perdemiz 40 yıldır açık” Oyun sonrasında ‘Huysuz’ oyuncuları performansları ile uzun süre ayakta alkışlandı. AŞT Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür ise bu sahnede izleyicilerin karşısında kendilerini çok iyi hissettiklerini belirterek, “27 Mart’ta çok güzel şeyler oldu. 3 sahnemizde tarihimizde ilk defa perde açtık. Anadolu’da 40 yılını dolduran ve hiç kesintisiz perde açan tek tiyatro olma unvanını taşıyoruz. Bu muhteşem bir şey. Bizlere her konuda destek olan Muhittin Başkanımıza da çok teşekkür ederiz. 40 yıldır tiyatromuzda emeği olan herkese, 40 yıldır bu sahnelerde alkışlayan tiyatroseverlere minnettarız” diye konuştu. 40. yıl sergisini gezdi Daha sonra ise Başkan Muhittin Böcek, Mehmet Özgür ve tüm oyunculara çiçek takdim etti. Başkan Böcek, oyuncularla 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü anısına öz çekim yaparak, bu anı ölümsüzleştirdi. Başkan Böcek, AŞT fuayesinde açılan, oyunlarının afişleri, oyunlardan fotoğraflar, ödüller ve oyunlarla ilgili gazete kupürlerinin yer aldığı AŞT’nin 40. Yıl Sergisi’ni de ziyaret etti.
Gaziantep Toz taşınımı sağlığı olumsuz etkiliyor Yurdu etkisi altına alan toz taşınımının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, özellikle astım, KOAH gibi nefes darlığı hastalığı olanların gerek olmadıkça dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde yer yer toz taşınımı beklendiğini belirtip yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı dikkatli ve tedbirli olunması çağrısında bulunurken, Gaziantep Özel ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, özellikle KOAH ve astım hastalarını uyardı. Toz fırtınasının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirterek, gerekli olmadığı sürece dışarıya çıkılmaması önerisinde bulundu. Dr. Özsaraç, “Tozlar, bazı hastalıklar için tetikleyici olabiliyor. Özellikle yaşlı ve çocuklar bu durumdan daha çok etkileniyor. Havada asılı olan toz partikülleri solunum yolu hassasiyeti bulunanlarda olumsuz etkiler oluşturuyor. Partiküller, akciğerlere gidip ciddi anlamda nefes darlığı, hırıltılı solunuma neden oluyor. Bu hava şartlarında astım, kronik bronşit gibi akciğer hastalığı olanların rahatsızlığı kötüleşirken hastaneye ve acile başvurular artabiliyor. Çoğu bireyde ise bu durumlarda halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle bu hava olaylarının yaşandığı dönemlerde özellikle solunum güçlüğü çeken ve astım hastalığı bulunanlarla yaşlı ve çocuklar mümkün olduğunca evde kalmalı, dışarı çıkılacaksa mutlaka maske kullanılmalıdır. Evde kalındığı sürece ise pencere ve kapılar açılmamalıdır” dedi. Partiküllerin akciğere indiğinde özellikle astım hastaları için ciddi anlamda alerjik reaksiyonlar oluşturup, atağa sebep olup ciddi sonuçlar doğurabildiğine dikkat çeken ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özsaraç, "Bu havalar özellikle astım, KOAH ve kronik bronşiti olan hastalarda ciddi ataklara neden olabilmektedir. Bu süreçlerde dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması koruyucu önlemler arasında yer alıyor. Diğer yandan kronik hastalığı olanlar, astım, KOAH gibi özellikle nefes darlığıyla ilişkili hastalığı olanlar, kalp ve alerjik hastalığı olanların şikayetlerinin artması durumunda, geç kalmadan mutlaka bir uzmana başvurmaları gerek” diye konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta bir vatandaş yangından kaçıp çatı katında kurtarılmayı bekledi Esenyurt’ta 5 katlı bir binada iddiaya göre engelli küçük çocuğun çakmakla oynaması sonucu çıkan yangında apartmanda mahsur kalan 4 kişi kurtarıldı. Dumanlar yükselince çatıya çıkan bir adam ise uzun süre yardım beklerken o anlar dron ile havadan da görüntülendi. Yangın, saat 10.00 sıralarında Esenyurt Necip Fazıl Kısakürek Mahallesi’nde 5 katlı bir apartmanın bodrum katında çıktı. İddiaya göre, bahçe katında oturan engelli küçük yaşta bir çocuk çakmakla oynarken yatak odasındaki eşyaları yaktı. Evden dumanlar çıktığını gören vatandaşlar itfaiye, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Yangının dumanları kısa sürede tüm apartmanı sardı. Binanın üst katlarında dumanlar nedeniyle mahsur kalan 3’ü kadın toplam 4 kişi itfaiye tarafından kurtarıldı. Yangın çıkardığı söylenen çocuğun 3 ay öncede yine benzer şekilde yangın çıkardığı söylenirken çocuğun durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yangından etkilenen 3 vatandaş tedbir amaçlı hastaneye kaldırılırken itfaiyenin müdahalesi ile dumanlar apartmandan tahliye edildi. Yangın sırasında sinir krizi geçiren bir daire sahibine ise yine ambulans ekipleri tarafından ilk yardımda bulunuldu. Çatı kenarında hayata tutunuş Apartmanın en üst katında oturan 36 yaşındaki Kudret Kulaver isimli vatandaş ise uzun süre kurtarılmayı bekledi. İtfaiye ekipleri yangın merdiveni ile çatıdaki Kulaver’i kurtardı. Yaşananları anlatan Kulaver, “Üst kattaydım zaten çatı tarafına çıktım orada nefes almaya başladım yoksa içerde boğulabilirdim dumandan. Bir anda geldi dumanlar. Yakın nasıl çıktı bilmiyorum” dedi. Mahsur kalan adamın kurtarılma anları ise dron ile havadan görüntülendi. Apartman sakinlerinden Hasan Çamyar ise, “Engelli bir çocuk var burada. 3 ay öncede burayı yaktı. Komşular geçerken dumanları görüp haber veriyorlar. Şimdi çocuk yatak odasında yangın çıkardı tüm binayı sarmış her yer is olmuş. Defalarca uyardık ama kadın çocuğu ile ilgilenmiyor” diye konuştu.