SAĞLIK - 23 Ekim 2020 Cuma 21:12

Sağlık Bakanı Koca, grip aşısının kimlere yapılacağını açıkladı

A
A
A
Sağlık Bakanı Koca, grip aşısının kimlere yapılacağını açıkladı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, grip aşısının kimlere yapılacağına ilişkin, “Riskli gebelere, 26 haftadan sonra olan gebelere, doğumdan sonra ilk iki hafta içinde olanlara, 65 yaş üzerinde bir kronik hastalığı olanlara, 5 yaş altı kronik hastalığı olan çocuklara, 5-65 yaş arası iki kronik hastalığı olan kişilere, özellikle riskli olan sağlık çalışanlarımıza ve ayrıca organ nakli olan kişilere olmak üzere ilk planda bunun dağıtımını hedefleyerek planladık.” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bursa Şehir Hastanesi’nde yaptığı açıklamada, “Grip aşısı çok konuşulan bir konu oldu. Grip aşısıyla ilgili bir yıl sonrasının aşısı erken dönemde, 2021 yılının aşısını şimdiden sipariş etmeye çalışıyoruz. Bu yılki aşının siparişi geçen yıllara dayanır. Her yıl aldığımız aşı 1 milyon 350 bin dozdu. Dünyada grip aşısının arzı toplamda yüzde 20 oranında arttı. Pandemi ile birlikte grip aşısının önemi daha da artmış oldu. Bu dönemde, grip aşısının herkese yapılabilmesi gerektiği kanaati giderek yaygınlık kazanıyor. Biz bu yıl için 1 milyon 350 bin grip aşısını tedarik etmiş olduk. İlk 400 binini eczanelere verdik.” diye konuştu.

“Önümüzdeki 2-3 hafta içinde devamını depolar üzerinden yollayacağız.” diyen Bakan Koca, “Biz grip aşılarını daha da arttırmak için yoğun gayret içindeyiz. Bu sayının 2,4 milyona çıktığını söyleyebilirim. Bunu 3 milyon üzerine çıkarmak noktasında yoğun bir çaba içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Geçen yıla göre en az 2 kat artmış olacak. Özellikle bu durumda, dünyada arzının çok olmadığı ama talebin çok olduğu dönemde grip aşısını özellikle riskli olan kişilere yapmak gerekiyor. Bununla ilgili bilim kurulumuz bir çalışma yaptı. Kimlere öncelikle yapılması gerektiğini belirledi. Bunu belirleyen de saygın Bilim Burulundaki arkadaşlarımız oldu.” şeklinde konuştu.

“Peyderpey gelen aşıyı da bu çerçevede dağıtmış olacağız”

Grip aşısının kimlere yapılacağına ilişkin konuşan Bakan Koca, şunları kaydetti: “Riskli gebelere, 26 haftadan sonra olan gebelere, doğumdan sonra ilk iki hafta içinde olanlara, 65 yaş üzerinde bir kronik hastalığı olanlara, 5 yaş altı kronik hastalığı olan çocuklara, 5-65 yaş arası iki kronik hastalığı olan kişilere, özellikle riskli olan sağlık çalışanlarımıza ve ayrıca organ nakli olan kişilere olmak üzere ilk planda bunun dağıtımını hedefleyerek planladık. Peyderpey gelen aşıyı da bu çerçevede dağıtmış olacağız. Vatandaşımız e-nabız üzerinden riskli olmadığını görerek ben yaptırmayacak mıyım diye düşünmemeli.

Sağlık çalışanlarımıza ise eczane değil halk sağlığı üzerinden yapılıyor olacak. Kasımın ilk 10 günü içinde sağlık çalışanlarına yapmış olacağız. Devamında bizim özellikle aşıyla ilgili elimize geçtikçe kademelendirmeyi genişleteceğiz. Telaşlanmayalım. Bu kademelendirme doğrultusunda aşının gelişiyle birlikte yaygın şekilde uygulamasının yapılacağını özellikle söylemek istiyorum. Riskli görülmeyen kişilerin kademelendirme ile birlikte riskli kişi olabileceklerini ifade etmek istiyorum. Geçen yıla oranla en az 2 kat aşının tedarik ediliyor olduğunu, bunun 3 milyondan fazlaya çıkarılacağını söylüyorum.”

“Alman ve Çin Snovak aşısının faz 3 çalışmaları ülkemizde yapılmakta”

Covid-19 aşılarında geldiğimiz noktaya değinen Bakan Koca, “Alman ve Çin Snovak aşısının faz 3 çalışmaları ülkemizde yapılmakta. Kasım ayı sonunda bu konuyla ilgili bir bilgilenmemiz söz konusu olacak. Bağışıklık durumunun seyrini daha net görebiliriz. Faz 3 çalışmasına izin verirken, daha çok aşıların ülkeden ülkeye bölgesel farklılıklar gösterebileceğini, vatandaşımız üzerindeki etkisini görerek erken dönemde aksiyon alma hedefiyle izin vermiştik. Bu çerçevede sanırım kasım sonrası belli olmuş olur. Aralık’ta eğer beklentimiz doğrultusunda denilen şekliyle dosyada yapılan çalışmalar doğrultusunda bağışık düzeyinin geliştiğine kanaat getirirsek aralıkta bu aşılardan birini inaktif olan aşıyı Türkiye'de uygulamayı düşünüyoruz ve bağlantıları bu çerçevede yaptık. Aralık'ta 5 milyon gibi bir aşılamayı yapabiliriz.

Yerli aşıda 16 çalışma devam ediyor. Bu çalışmalar sadece bir tip aşı çalışması değil. Birden çok tipin çalışıldığını biliyoruz. Bu çerçevede de gelecek hafta sonunda inaktif olan bir aşımızın sterilizasyon süreleri bitmiş oluyor. Gelecek haftadan sonra 10 günden sonra bu arada seçilmiş olan kişileri ve onların tetkikleriyle 5 günlük karantina dönemi olacak. İlk insana uygulamayı, faz 1 çalışmasını başlatmış olacağız. Mart-Nisan ayında faz 3 çalışması bir noktaya gelir. Aralık ocak şubat döneminde yurtdışından uygun gördüğümüz güvenilir aşıyı vatandaşımız için uygulayabiliriz. Devamında kendi yerli aşımızın devreye girebileceğini söylemek istiyorum.” açıklamasında bulundu.

“Okullarla ciddi bir salgına sebep olacak arttırabilecek durumun olmadığını söyleyebilirim”

Okullarda korona virüs salgınının durumu hakkında da konuşan Bakan Koca, “Okullarla ilgili şu ana kadar ciddi bir salgına sebep olacak arttırabilecek durumun olmadığını söyleyebilirim. Okula gitmeyen çocukların yaş grubu ile okula devam eden çocukların yaş grubunu kıyasladığımızda okula giden çocukların yaş grubunu, gitmeyenlerin yaş grubuna göre yüzde 3 yüzde 4 oranında düşük olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki haftalar benzer şekilde devam edecek mi bilmiyoruz. Bunu kademelendirerek geçiş planlandı.

2 Kasım’dan itibaren 5 ve 9. sınıflar da başlamış olacak. Eğer aynı şekilde devam eder, belirgin artış görmezsek, o durumda diğer kademeli olarak sınıflara geçilebilir. Son 2 hafta artışı görüyoruz. Bazı illerde belirgin olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki 2 hafta elde edeceğimiz sonuçlarla bir değerlendirme durumumuz söz konusu olur. Şu an salgını arttırabilecek bu anlamda ciddi bir durum olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu özellikle okula devam eden çocukların tedbirler noktasında daha fazla hassasiyet göstermesinden kaynaklanıyor olabilir.” ifadelerini kullandı.

“Özellikle sokağa çıkma yasağı gibi bir durumu düşünmüyoruz.”

Sokağa çıkma yasağı gibi bir durum düşünmediklerini belirten Bakan Koca, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle sokağa çıkma yasağı gibi bir durumu düşünmüyoruz. Hareketin artmasıyla salgının arttığını iyi biliyoruz. O nedenle tedbirlere hassasiyetle uymanın önemli olduğunu. Maske mesafe ve temizliğin son derece önemli olduğunu, kalabalık ortamlara girmekten kaçınılması gerektiğini, evlerde de ev içi bulaşın arttığını görüyoruz. Evlere de dışarıdan misafir alınmamasını bu dönemde özellikle önemsiyoruz. Bunun dışında ulaşımın önemli bir kaynak olduğunu, bu çerçevede esnek mesai hem kamuda, hem özel sektörde ciddi anlamda devreye giriyor olmalı. Yani günün özellikle pik yapan iki saati var.

Bu zaman dilimlerini azaltmak gerekiyor. Azaltmanın yolu da esnek mesaiden geçer. Bunu hem özel hem kamu uyguluyor olmalı. İl Hıfzısıhha Kurulları yetkili. Her il ulaşım açısından riski minimize etmek için üzerine düşeni yapıyor olmalı. Bu dönemde maskenin daha çok sadece koronaya karşı değil, önümüzdeki dönem viral enfeksiyonları, üst solunum yolu enfeksiyonlarının yoğun dönemine giriyoruz. Maskenin bütün hastalıklar için yüzde 90'a kadar önleyici olduğunu biliyoruz. Aşının yüzde 60 koruyuculuğu olduğunu biliyoruz.”

“Sadece korona değil, diğer enfeksiyonlara karşı maskenin önleyiciliğinin önemli olduğunu biliyoruz”

Dünyada salgının önlemesi için aşının yüzde 60 oranında yapılması gerektiğini aktaran Bakan Koca, “Aşı bütün dünyada yaygın. Bütün dünyada yüzde 60 yapılmadıkça salgını önlemek mümkün olmaz. 2 yıldan önce mümkün görünmüyor. Biz ülke olarak erken dönemde başlatmak istiyoruz. Önümüzdeki 4-5 ay çok önemli. Sadece korona değil, diğer enfeksiyonlara karşı maskenin önleyiciliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Maskeyi bu dönemde kullanmanın önemli olduğunu biliyoruz. Bu dönemde mevsim olarak çocuk yaş grubunda viral enfeksiyonları çok görürdük. Şu an çocuk polikliniklerinde sayının artmadığını görüyoruz. Sayının arttığı poliklinik dahiliye servisi, daha çok Covid hastalarının geldiği poliklinikler. Çocukluk döneminde influanzayı görmemek tedbirlerden geçiyor. Ne kadar koruduğunu biz görüyoruz. Onun için aşı noktasında da çok hassasiyet gösteriyoruz. Eğer bunlar uygulanır, 83 milyon tedbirlere uyma noktasında gayret gösterilirse, katı tedbirler almak söz konusu olmaz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Dünyada görülen Covid-19 vakasının yarısı yüzde 50'si Avrupa'da”

Koca, açıklamasına şöyle devam etti: “Önümüzdeki dönem bir başka risk, önümüzdeki dönem Avrupa'da bu salgın giderek artmış olacak. Dünyada görülen Covid-19 vakasının yarısı yüzde 50'si Avrupa'da. Avrupa şu an pandeminin merkezi olmuş durumda. Önümüzdeki haftalar artmış olacak. Biz de bundan etkilenmiş olacağız. Etkilenmemenin yolu, tedbirlere sıkı sıkıya uymaktan geçer. Vatandaşımız özellikle maskenin, mesafenin, hijyenin kalabalık ortamlardan kaçınmanın ve evlerine de misafir gelmesini önleminin yaklaşımı içinde olmalılar.”

Abdullah Çibir - Uğur Uslubaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Meyve bahçelerinde artık bungalov yetişiyor, ne denetim var ne estetik Para kazanma hırsı, belediyenin denetim yapmaması, eskiden tarımla anılan Sapanca’yı adeta mahvetti. Meyvesi ile ünlü ilçede artık tarlalardan bungalov yetişiyor. Ağaçların yok edildiği Sapanca beton yığınına dönmüş durumda. Geçmişte doğası ile Türkiye’nin en güzel bölgelerinden olan Sapanca, eski güzelliğini mumla arıyor. Sosyal medyanın da gelişmesiyle daha da bilinir hale gelen Sapanca bir zamanlar meyvesi ile Türkiye’nin en önemli ilçeleri arasındaydı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlere yakınlığıyla her yıl çok sayıda yerli ve yabancı tatilciyi ağırlayan Sapanca beton yığınına dönmüş durumda. Denetim yok, para kazanma hırsı var Zamanın meyve bahçeleriyle ünlenen ilçede şimdilerde ise bilinçsizce yapılan bungalovlar, bazı sıkıntıları da beraberinde getirdi. Ağaçların yok edilerek bungalova dönüştüğü ve bungalov dolandırıcılığının da arttığı ilçede, bölge halkı Sapanca Belediyesi’nin bu duruma bir an evvel önlem almasını istiyor. Para kazanma hırsı, Sapanca Belediyesi’nin hiç bir önlem almaması doğası ile dikkat çeken ilçeyi adeta bungalov mezarlığına çevirdi. "Eskiden buradan 12 kamyon meyve yüklenirdi" İlçede yaşayıp arsası, tarlası olan, şehir dışında yaşayıp Sapanca’dan arsa alan çok sayıda kişi para kazanma hırsı uğruna adeta ilçenin güzelliğine kurşun sıkıyor. Ağaçlar tek tek kesilirken, ormanların içine bile bungalovlar yapılıyor. Bungalovların hemen hemen her yerde yapıldığını anlatan 67 yaşındaki ilçe sakini Ahmet Memi, “Eskiden Sapanca’nın nüfusu azdı. Her taraf ağaçlarla dolu ve Sapanca, şehrin meyve merkeziydi. Eskiden buradan 12 kamyon meyve yüklenirdi hatta bir kamyon 600 kasa meyve alırdı" dedi. "Ne ormanın güzelliği ne de ilçenin güzelliği kaldı" O halden bu hale geldiklerini ifade eden Memi, "Bundan sonra istikbali hiç yok, imar falan verilmemesi lazım. Bungalovlarda herkesin bir geliri var ama bunlarda kontrol kaçtı. Yabancılara satıldı, kiraya verildi bu şekilde olmamalıydı. Sapanca’nın kendi insanı faydalansaydı kabulümdü ama geliyor adam 20 tane yapıyor, tel örgüsünü çekiyor. Geliri var, para kazanıyor ama görüntüyü de bozmaması lazım bakıyoruz her taraf doldu, geceleri ışıl ışıl oluyor. Ne ormanın güzelliği ne de ilçenin güzelliği kaldı. Tamam yapacaksan da çeki düzen vereceksin böyle olmaması lazım” diye konuştu.