GÜNDEM - 10 Mart 2021 Çarşamba 21:52

Sağlık Bakanı Koca: 'Ülkemizde mutasyona uğramış korona virüs vakaları sıkı takiple yakalanmaktadır'

A
A
A
Sağlık Bakanı Koca: 'Ülkemizde mutasyona uğramış korona virüs vakaları sıkı takiple yakalanmaktadır'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, “Ülkemizde mutasyona uğramış korona virüs vakaları sıkı takip ile yakalanmaktadır. Alınan tüm tedbirlere rağmen maalesef gün geçtikçe mutant virüsler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artmaktadır'' dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası yazılı bir açıklama yaptı. “Bilelim ki maviye yolculuğumuz virüsten korunarak yaşamayı öğrenmekten geçiyor" diyen Bakan Koca, "Küresel salgının her alanda açtığı tahribatı tarif etmek gerçekten mümkün değil. İnsanın insana temasını kesmesini zorunlu kılan, insani olan her değere ara vermek zorunda bırakan bir yılı geride bıraktık. Hastalığın ülkemizdeki seyri tüm dünyada olduğu gibi yüksek sayıda kişiye virüsün hızla bulaştığı ve tedbirlerle kontrol altına alındığı dalgalar şeklinde kendisini hissettirdi.

Salgını kontrol altına aldıkça daha çok eski günlerin özlemi ile hareket ederken hastalık can yakmaya başlayınca zorunlu olarak tedbirlere sarılmakla geçti günler. Bu nedenle bazı dönemler neden eskiye dönmüyoruz sesleri, bazı dönemlerde ise neden daha çok kapanmıyoruz sesleri yükseldi. Bunun maalesef bilimsel bir tecrübesi ve tek doğrusu yok.

Salgının tüm yönleri ile ele alındığı başta kabinemiz, bakanlıklarımız, bilim insanlarımız hep birlikte vatandaşımız için dönemin en doğru hamlesi ne ise onu yapmaya çalıştık. Bu hepimizi çok yordu” ifadelerine yer verdi.

"Mutant virüsle enfekte olduğu tespit edilen kişileri daha sıkı izolasyon kurallarına tabi tutuyoruz"

Bilim Kurulu üyeleriyle bugün bir kez daha toplanarak, güncel gelişmeleri değerlendirdiklerini belirten Bakanı Koca, “Salgın öncesi ve salgınla mücadele sürecinde aldığımız tüm tedbirlere rağmen, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yayılım hızlı bir seyir izlemektedir. Mutant virüsler yayılım hızını artırmıştır. Her ne kadar bu artış hastanelere yatışları paralel şekilde etkilemese de çok vaka maalesef çok hasta potansiyelini barındırıyor. Hızlı yayılan mutantlar görece daha hafif seyretse de çok bulaştıkları için korumamız gereken bünyelere de daha hızlı ulaşıyor.

Ülkemizde mutasyona uğramış korona virüs vakaları sıkı takiple yakalanmaktadır. Alınan tüm tedbirlere rağmen maalesef gün geçtikçe mutant virüsler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artmaktadır. Mutant virüsle enfekte olduğu tespit edilen kişileri daha sıkı izolasyon kurallarına tabi tutuyoruz. Bugüne kadar 76 ilimizde toplam 41 bin 488 B.1.1.7 (İngiltere) mutantı, 9 ilimizde toplam 61 B.1.351 (Güney Afrika) mutantı, 1 ilimizde 2 B.1.427 (California-NewYork) mutantı ve 1 adet de P.1 (Brezilya) mutantı tespit edilmiştir. Bu hızlı bulaşan varyantlara karşı halen tedbirden ve aşıdan başka silahımız yok. Bu silahlarımızın yetersiz olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor. Ancak her ikisinin de zorlukları var. Aşı için küresel bir tedarik güçlüğü, tedbir için de bir yılın verdiği yorgunluk var. Hep birlikte el ele bunun üstesinden geleceğimize inanıyorum” dedi.

“Yerinde Karar’ kontrollü ve kademeli normalleşme”

1 Mart itibariyle “yerinde karar” adını verdiğimiz kontrollü ve kademeli normalleşme dönemine geçildiğini belirten Koca, “Salgınla sadece Sağlık Bakanlığı değil, tüm unsurlarıyla devletimiz ve halkımız birlikte mücadele etmektedir. Son hafta verileri, ülke genelinde tedbirli yaşam konusunda daha hassas davranmamız gerektiğine işaret ediyor. Millet olarak umut veya kaygı yüklü mesajlara değil, sorunu tüm gerçekliğiyle anlayıp sosyal hayatımızı doğru adımlar atarak sürdürmeye ihtiyacımız var. Virüs hayatımızdan çıkana kadar onunla mücadele ederek yaşamayı öğrenmek zorundayız. Sosyal hareketliliğimiz içinde virüsü hareketsiz bırakmayı başaramadığımız takdirde daha ağır bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. Virüse yayılma fırsatı vermemeliyiz.
Kontrollü normalleşme süreci, insanımıza hem özlediği hayat dinamizmine yeniden kavuşma, hem de bu dinamizm içinde virüse alan bırakmayacak aktif bir mücadele imkanı sunuyor. Bizim için riskli olanın virüsün kendisi değil, kasten veya ihmalle virüsün yayılmasına neden olan davranışlarımız olduğunu akıldan çıkarmamalıyız. Aksi halde virüsün zaaflarımızı fırsata çevirerek hayatımıza hakim olmasını önleyemeyiz" dedi.

"10 milyonun üzerinde aşılama gerçekleştirmiş durumdayız"

Devletin salgınla mücadelenin gerektirdiği tüm tedbirleri aldığını ve bütün imkanlarını seferber ettiğini belirten Bakan Koca, "Başından bu yana küresel salgının tıbbi, ekonomik ve sosyal etkilerini birlikte ele alan bir mücadele stratejisi izliyoruz. Atılması gereken adımlara bilimin gösterdiği hakikati esas alarak karar veriyoruz. Aşı tedariki ve uygulama performansımız konusunda, küresel koşulların tüm engellerine rağmen aşı üretme kapasitesi erken devreye girmiş ülkelerle rekabet eder durumdayız. 10 milyonun üzerinde aşılama gerçekleştirmiş durumdayız. Aşı tedarikine paralel olarak bu performansımız bazı dönemler yavaşlasa da artarak devam edecektir.

Zor günleri geride bırakmak için ihtiyacımız olan tek şey, millet olarak birlikte mücadelenin tüm gereklerini üstün bir sorumluluk duygusuyla sahiplenmektir. Unutmayalım! İnanç, azim ve kararlılık olduğu sürece kırmızı, maviye en yakın renktir. Yarın bir aksilik olmazsa bir konuşma yapmak üzere huzurlarınızda olacağımı bildirmek isterim. Bu vesileyle bütün vatandaşlarımızın Miraç kandilini tebrik ediyor, salgın hastalıktan arınmış bir dünyanın müjdecisi olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Musa Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Başkan Yalım’ın talimatıyla yabancı uyruklulara ait ruhsatsız işletmelere mühür vuruldu Uşak’ta yabancılara ait ruhsatı olmayan işletmeler, Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın talimatıyla mühürlenerek kapatıldı. Uşak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından kent genelinde yapılan denetimlerde sığınmacılarca açılmış ’iş yeri açma ve çalıştırma’ ruhsatı olmayan işletmeler tespit edildi. Ruhsatsız hizmet verdiği belirlenen 5 dükkân, zabıta ekipleri tarafından mühürlendi. Zabıta Müdürlüğüne bizzat talimat veren ve şehir genelinde ruhsat almadan işletme açan sığınmacı kişileri tespit ettiren Başkan Yalım, halkın huzurunu bozabilecek hiçbir duruma müsaade etmeyeceklerini söyledi. “Hemşehrilerimizin ve esnafımızın huzuru bizim için her şeyden önemli. Bu huzuru bozacak hiçbir duruma izin vermeyeceğiz” diyen Yalım, “Uygunsuz bir şekilde iş yeri açıp haksız kazanç elde eden Suriyeli ve Afgan vatandaşları yakından takip ederek, bu tarz kazançlara fırsat vermeyeceğiz. Seçim vaadimde de söylediğim gibi yeni dönemde sığınmacı vatandaşlara iş yeri ruhsatı vermeyecek, halihazırda bulananlara ise sıkı denetimler gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı. İş yeri ruhsatı olmayan dükkanların mühürlenmesi sırasında çevrede bulunan esnaf ve vatandaşlar da Başkan Yalım’a teşekkür etti. Vatandaşlar, Yalım’ın belediye başkanlığı görevinin hayırlı ve uğurlu olmasını da diledi.
Mersin Kilosu 50 TL’ye kadar düştü: Çilekte açıkta hasat zamanı Çilek üretiminin önemli merkezlerinden Mersin Silifke’de açıkta hasat başlamasıyla birlikte 120 TL’ye ulaşan ürünün fiyatı 50 TL’ye kadar düştü. Türkiye’nin yaş sebze ve meyve üretiminde ilk sıralarda yer alan Mersin’de örtü altında turfanda birçok ürünün kış mevsiminde hasat edilmesinin ardından açıkta hasatlara başlandı. Özellikle 20 bin dönüm arazide yılda yaklaşık 80 bin ton çilek üretiminin gerçekleştirildiği Silifke ilçesinde ise açıkta hasada geçildi. Açıkta hasadın başlamasıyla fiyatlar da düştü. Yaklaşık 1 ay öncesinde kadar market ve pazarlarda 120 TL’ye kadar satılan çileğin fiyatı 50 TL’ye kadar geriledi. Yüzlerce kadına ekmek kapısı olan çilek hasadı, aynı zamanda üretici için iyi bir gelir kapısı oluyor. Üretilen çilekler Türkiye’nin her tarafına gönderilirken, bazı ülkelere de ihraç ediliyor. Geçen yıl Eylül ayında ekimin yapıldığını belirten işçi çavuşlarından Mevlüt Coşkun, "Bu ay itibarıyla da hasadını yapmaktayız. Zaten Silifke’miz çileği ile meşhur herkes bilir. Haziran’ın 15’ine kadar sürekli hasadımız devam edecek. Dönüm başına sezonda 4-5 ton hasat yapılıyor" dedi. İlçelerinde kışın topraksız tarım ve seralarda da çilek üretiminin yapıldığına dikkat çeken Coşkun, ilkbahar ve yazın ise açıkta üretimlerin sürdüğünü kaydetti. Açıkta çilek hasadına başladıklarını belirten üretici Rukiye Kuz, "Bahçemizi Ağustos ayında hazırladık, Eylül ayında diktik. Diktiğimiz günden itibaren de uğraşıyoruz. Şu anda 50-60 TL’den satıyoruz. Bizim yetiştirdiğimiz çilek hem yurt içine hem de yurt dışına gidiyor" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Bayram ve İran-İsrail gerginliğinden sonra tavan yapan altın piyasası hakkında çiftlere uzman uyarısı Eskişehir Kuyumculuk Mağaza Müdürü Emre Öztürk, bayram süresince kapalı olan piyasalarda altının hareketliliğinin devam ettiğini belirtirken düğün yapacak çiftlere ise “Düğün yapacaklara tavsiyemiz altınları şimdiden alarak, kenara koymaları yönünde olacaktır çünkü fiyatlar yükselmeye devam edecektir. Şuanda 1 gramlık altınların özellikle 22 ayarda satış ve üretimleri durdu” diyerek tavsiyelerde bulundu. Ramazan Bayramı tatilinin ardından yaz aylarının gelmesiyle birlikte çiftler düğün hazırlıklarını yapmaya başladı. Çiftlerin düğün hazırlıklarında en önemli masraflarından biri takı ve altın alışverişi oluyor. Düğün hazırlığı yapan çiftlere tavsiyelerde bulunan Eskişehir Kuyumculuk Mağaza Müdürü Emre Öztürk, altın piyasası hakkında da bilgi verdi. 9 günlük bir Ramazan Bayramı tatili sırasında piyasalar kapalıyken altıdaki hareketliliğin devam ettiğini belirten Öztürk, bu hareketliliğe İsrail ile İran arasındaki krizinde tuz, biber olduğunun altını çizdi. Altın fiyatlarının yükselim eğiliminde olduğunu hatırlatan Emre Öztürk, çiftlere şimdiden takı alışverişini yapmaları yönünde tavsiyede bulundu. “Bayram arifesinde gram altın fiyatları 2 bin 700 lira seviyelerine kadar yükseldi” 9 günlük bir Ramazan Bayramı tatili sırasında kapalı olan piyasaların hareketliliğini sürdürdüğünü aktaran Eskişehir Kuyumculuk Mağaza Müdürü Emre Öztürk, “9 günlük bir Ramazan Bayramı tatili geçirdik. Piyasalar kapalıyken hareketlilik devam etti ve altın fiyatları tavan yaptı diyebiliriz. Buna ek olarak İran ile İsrail hattındaki gerilim bu duruma birazcık daha tuz biber oldu diyebiliriz. Piyasalar bayram arifesinde kapalıyken gram altın fiyatları hızlı bir şekilde 2 bin 700 lira seviyelerine kadar yükseldi. Savaşın devam etmemesi ve tarafların geri çekilmesiyle beraber altın fiyatları küçük de olsa bir düşüş gösterdi ama piyasalardaki işçilik fiyatlarındaki yükseklikler hala devam etmektedir. Bu durum da piyasa hareketliliğini bozmamaktadır, o yüzden altın fiyatları hala yüksek seviyelerde seyretmekte. Özellikle yatırım yapacak müşterilerimize önümüzdeki günlerde bu seyrin devam edeceği yönünde bir bilgi verebiliriz” dedi. “Tavsiyemiz altınları şimdiden alarak, kenara koymaları yönünde” Düğün sezonunun açıldığını söyleyen Müdür Emre Öztürk, gelin ve damat adayların tavsiyelerini şöyle iletti; “Onun haricinde düğün sezonumuz şuanda açıldı. Altın fiyatlarının yükselmesinden kaynaklı olarak düğün hareketliliği önceki sezonlara göre biraz düşük başladı. Bu sebeple altın fiyatlarındaki yükselişle beraber gelin ve damatlarımız yatırıma daha çok imkan sağlayan altınlara yöneldiler. Mesela bilezik yerine çeyrek altın, takı seti yerine ise bilezik tercih ettiler. Takıların alış şekilleri değişti diyebiliriz. Piyasadaki hareketlilik çok hızlı bir şekilde tepki veriyor ve altın fiyatları yükseliyor, bu durumda gelin ve damat adayları altın fiyatının daha da yükseleceği için korkuyor. Düğün yapacaklara tavsiyemiz altınları şimdiden alarak, kenara koymaları yönünde olacaktır çünkü fiyatlar yükselmeye devam edecektir. Şu anda 1 gramlık altınların özellikle 22 ayarda satış ve üretimleri durdu. Piyasada alım satımları devam ediyor ama bunun yerine 24 ayar 1 gramlık altınlar tercih ediliyor. Çeyrek altın yerine yine 1 gram 24 ayar altınlar tercih ediliyor, onun haricinde takılık ürünlerin yerine daha hafif ürünler; büyük setlerin yerine ise minimal ürünler tercih ediliyor. Tabi ki fiyatların yükselmesi bu durumda etkili oluyor.”