Türkiye’nin farklı illerindeki hastanelerde, farklı sağlık kurumlarında farklı branşlarda görev yapan ve toplantı için Ankara’ya davet edilen 58 hekim, kendilerinin ve meslektaşlarının sıkıntıları sebebiyle daha önce Bakan Koca ile iletişim kuran hekimler arasından seçildi. Toplantı, dört bölümden oluştu. İlk bölümde Bakan Koca, hekimler için tamamlanan ve devam eden çalışmaları anlatarak, bunların sonucunu hekimliğin icrası açısından “yeni bir realite” olarak adlandırdı.
Sağlık Bakanı Koca, toplantının ikinci bölümünde sağlık çalışanlarının belli başlı sorunlarına getirilen çözümleri detaylı bir sunumla anlattı. Üçüncü bölüm, 58 katılımcının sorularıyla devam etti. Sağlıkta şiddete karşı çıkarılan yeni yasa, tıbbi uygulama hataları sebebiyle açılan davalarda kamu kurumlarında çalışan sağlık çalışanlarının konumunu değiştiren yeni yasa, sağlık çalışanlarının mevcut ekonomik şartlarıyla hekimlerin emekliliklerindeki durumu değiştiren yeni yasa başta olmak üzere pek çok konu bu bölümde soru cevap şeklinde ele alındı. Bu bölüm kanun ve yönetmeliklerin kendine özgü dili sebebiyle sağlık çalışanlarının içeriğine yeterince hakim olamadıkları gelişmelerin açıklığa kavuştuğu bölüm oldu.
"Sağlık kurumlarının kapısından içeri adım atan her hasta benim hastamdır"
Bakan Koca, toplantının son bölümünü şartlarının iyileşmesi için gerekli adımlar atılan sağlıkçılardan yeni dönemde neler beklendiği konusuna ayırdı. Bakan Koca, kendisinin 2 buçuk yıl kadar süren salgın dönemindeki prensibinin devam edeceğini belirterek, "Sağlık kurumlarının kapısından içeri adım atan her hasta benim hastamdır" dedi. Bakan Koca’nın hekimlerden istekleri arasında sağlık sistemindeki sorunlara karşı kararlı birer çözüm ortağı olunması, ülkemizdeki doktor açığından doğan zorlukların gerekleriyle kabul edilmesi, sağlık meslek grupları arasında ihtiyaç duyulan birlik ve uyuma çok önem verilmesi, hastayla daha sonra hiç karşılaşılmayacağı düşünülse bile hastada iyi bir duygu bırakılmasına dikkat edilmesi gibi noktalar yer aldı. Bakan Koca, ayrıca devlete ait sağlık kurumlarından karşılıksız hizmet alındığı fikrinin yanlış olduğunu, vatandaşın sağlık hizmeti için her ay düzenli olarak SGK primi ödediğini hatırlattı. Koca, yaşlılara, çocuklara, özürlülere ise sağlık hizmetinde özel ilgi istedi.
Sağlık Bakanlığı Covid-19 salgını sonrasında çalışanları için neler yaptı
Öte yandan toplantının ana gündem maddeleri arasında da yer alan ve Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçtikten kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanarak yürürlüğe giren üç yeni yasa da Türkiye’de hekimliğin yeni bir döneme girmesi bakımından yürütülen çalışmaların çoğuna temel teşkil ediyor. Toplantıda da ele alınan bu yasalar ile ilgili detaylı açıklama yapıldı. Söz konusu açıklamaya göre, 12 Mayıs'ta çıkan sağlık çalışanlarını şiddetten koruma amacına yönelik yasayla sağlıkta şiddet suçlarının cezası artırıldı. İyi hal indirimi kaldırıldı.
Darp suçu kasten adam öldürme gibi en ağır suçları içeren katalog suçları çerçevesine alındı. Bu suçu işleyenler, artık tutuklu yargılanıyor. 12 Mayıs’ta çıkan yeni yasaya göre tıbbi uygulama hataları için açılan davalarda davacı taraf haklı bulunması durumunda, mahkemenin belirlediği tazminatı sağlık çalışanı yerine devletten alacak. Hapis cezası gerektiren “kasten zarar verme” hali kanunda tamamen ayrı tutuldu. 16 Haziran'da çıkan yasa ve onu takip edecek gelişmelerle hekimlerin hayat standartlarının yükseltilmesi hedefleniyor. Farklı hastanelerde ama aynı işi yapan hekimlerin maaşlarının dengeli hale getirilmesi amaçlanıyor. Sabit maaş dışında kalan gelirde artışın da önü açılıyor. Sözleşmeli kadro ile yeni imkânlar sağlanarak, uzman hekim açığı olan hastanelerde görev alma özendiriliyor.
"Hekimlerin kavuştuğu imkânlar uzun zamandır hak edilmişti"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kamuoyuna yönelik açıklamasında ise, "Hekimlerin kavuştuğu imkânlar uzun zamandır hak edilmişti. Sağlık çalışanlarımız için yapılanlar, aynı zamanda 85 milyon insanımız için yapılmıştır. Yapılanların aynı zamanda salgınla mücadelenin bu kahramanlarına milletimizin teşekkürü anlamı içerdiği de düşünülmeli" ifadeleri yer aldı.
Utku Şimşek
