GÜNDEM - 21 Eylül 2021 Salı 19:11

Son 24 saatte korona virüsten 260 kişi hayatını kaybetti

A
A
A
Son 24 saatte korona virüsten 260 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son 24 saatte 260 kişinin korona virüsten hayatını kaybettiğini, 29 bin 338 yeni vakanın olduğunu açıkladı.

Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye'nin yeni korona virüs tablosu açıklandı. 21 Eylül’de açıklanan 24 saatlik verilere göre 29 bin 338 vaka tespit edildi. Virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 260 oldu. Bir günde toplam 354 bin 854 test yapılırken, iyileşen hasta sayısı 23 bin 361 olarak kaydedildi. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan tabloda, 2 doz aşılama verilerine de yer verildi. En az 2 doz aşı olmuş 18 yaş üzeri nüfusu kapsayan verilere göre Türkiye'de 2. doz aşılama ortalama yüzde 68,53 oldu. 1. doz ortalaması yüzde 85,32 olurken, 1., 2. ve 3. doz aşısını olan vatandaş sayısı toplamda 106 milyon 66 bin 262’ye yükseldi.

2 doz aşılamada ilk sırada Kırklareli var

Verilerde, aşılamada önde giden illere de yer verildi. Bakanlığın tablosuna göre yüzde 76,6 ile Türkiye'de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Kırklareli’yi Muğla, Amasya, Eskişehir, Çanakkale, Edirne, Ordu, Balıkesir, Burdur ve İzmir takip etti.

En düşük aşılama Şanlıurfa’da

Bakanlığın tablosuna göre yüzde 41,9 ile Türkiye'de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Mardin, Bitlis, Batman, Muş, Diyarbakır, Siirt, Şırnak, Ağrı ve Bingöl takip etti.

Sağlık Bakanı Koca, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugünkü vaka sayısı 29bin 338. Yeni can kaybımız 260. Vaka sayılarında 20 bini kritik eşik kabul ederken, şimdi neredeyse 30 bin yaklaşmış durumdayız. Sosyal ortamlarda çok dikkatli olun. Maskenizi kullanın. Yaptırmadığınız aşılarınızı mutlaka yaptırın. Kritik bir dönemdeyiz” dedi.

Hidayet Türkyılmaz

Son 24 saatte korona virüsten 260 kişi hayatını kaybetti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.