SAĞLIK - 30 Temmuz 2020 Perşembe 09:02

Sağlık Federasyonu kurban kesimi ve siyah poşet konusunda uyardı

A
A
A
Sağlık Federasyonu kurban kesimi ve siyah poşet konusunda uyardı

Sağlık Federasyonu Komisyon Genel Başkanı Raşit Dinç ve Sağlık Federasyonu Bilim Komisyonu, kurban kesimi ve dağıtımı sırasında çevre ve insan sağlığı için uyulması gereken kuralları açıkladı.

Sağlık Federasyonu Komisyon Genel Başkanı Dinç ve Sağlık Federasyonu Bilim Komisyonu, ortak basın açıklaması ile Kurban Bayramı’nda kurban kesimi ve dağıtımı sırasında çevre ve insan sağlığı için uyulması gereken kuralları açıkladı. Kurban kesildikten sonra etlerin siyah poşetlere konulmaması gerektiği belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

“Kurban Bayramları, birliğimizi, sevgimizi, dostluğumuzu, paylaştığımız günlerdir. Müslümanlar arasında sevgi ve kardeşlik duygularını güçlendirir. Kurbanla gelen sevinç sosyal dayanışmayı pekiştirir, toplumun huzur ve mutluluğunu artırır. Hepimizin coşkuyla yan yana gelmeyi beklediği bu Kurban Bayramı'nda yaşanabilecek olumsuzlukları engellemek ve Covid-19 bulaş riskine karşı önlem almak amacı ile Komisyonumuz tarafından tespit edilen tedbirlere riayet edilmelidir. Oluşturulan özel kesim alanları kesim öncesi etkin bir şekilde temizlenip dezenfekte edilmelidir. Hayvan kesim işlemlerin tamamlanmasının ardından bu alanlar bir kez daha dezenfekte edilerek her türlü önlemin eksiksiz yerine getirilmesi sağlanmalıdır. Kesimlerin daha düzenli yapılması, zaman kaybının, karmaşanın önlenmesi ve Covid-19 bulaşma riskinin en aza indirilmesi için kesim yerlerinde belirlenen randevu kuralına mutlaka uyulmalıdır. Covid-19 tedbirleri kapsamında hayvan satış ve kesim alanlarında en az 2 metre olacak şekilde fiziki mesafenin korunmasına dikkat edilmelidir. Kurban kesimi esnasında maske, eldiven, koruyucu kıyafetler ve dezenfeksiyon son derece önem arz etmektedir. Su ve sabunun bulunmadığı yerlerde el antiseptiği ve dezenfektan kullanılarak el hijyenine özen gösterilmelidir. El teması ve tokalaşma kesinlikle yapılmamalıdır. Unutmamalıyız ki, ister hasta, ister sağlıklı olsun, virüs taşıyan kişilerin konuşma, öksürme, hapşırma sırasında saçtığı damlacıklar etin üzerine gelirse canlı kalabilir. Bu nedenle koruyucu ekipmanlı uzman kişilerin etle olan temasını en aza indirmeliyiz. Ete bulaşmış olsa bile pişirip yediğinizde ette virüs bulunmaz; fakat et pişirilinceye kadar et üzerinde ve etin taşındığı poşet ve/veya kutularda virüs varlığını devam ettirir. Siyah poşetler genellikle geri dönüştürülmüş malzemeden üretildiklerinden bakteri üremesini arttırabilir. Bu nedenle siyah poşet kullanmamaya mutlaka özen gösterilmelidir. Kullanılan aletler kesim öncesi ve sonrasında mutlaka detaylı bir şekilde dezenfekte edilmeli, hijyenlerinin tam olması sağlanmalıdır. Ete dokunduktan sonra eller, su ve sabunla en az 20-30 saniye yıkanmadan ağız, burun ve göz ile temas ettirilmemelidir. Ayrıca 'Hay Sag' isimli mobil uygulama üzerinden küpe numarasını girerek kurbanlık hayvanın tür, ırk, cinsiyet ve doğum bilgilerini sorgulayabileceğinizi unutmayın."

Sağlık Federasyonu Başkanı Dinç, “Bayramın getirdiği kardeşlik, dayanışma ve kaynaşma ruhu ile huzurlu ve sağlıklı bayramlar dileriz. Önceki bayramlarımızdan farklı olan bu Kurban Bayramı'nda belirttiğimiz tedbirlere uyulması halinde bayram sonrasında vaka sayılarında artış olmadığını görmeyi umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Çiğdem Şirin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi Bilecik Belediyesi’ne bağlı çocuk sosyal tesislerinde eğitimlerini sürdüren çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Belediye Başkan Yardımcıları Yaşar Külhan ve Sabri Çobanoğlu da katılarak, öğrenci ve ailelerin kutlama sevincini paylaştı.Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Subaşı, tüm çocukların bayramını kutladı. Bilecik Belediyesi olarak yarınların mimarları çocukları en güzel şekilde yetiştirmek için çalıştıklarını kaydeden Başkan Subaşı, şunları söyledi: "Bugün elime birkaç veri aldım. Çocuk sosyal tesislerimizdeki sayılarla ilgili. Çok mutlu oldum. Doluluk oranlarımız çok iyi. Bu seviyeyi korumak için belki de bazı mahallelerimizde iki kreşi hizmete açma gereği duyacağız. Bazı kreşlerimizde değişiklik ve düzenlemeler yapacağız. İstiyoruz ki her çocuğumuz kreş bahçelerinde oynayabilsin, yeşille buluşabilsin. Bizim Bilecik Belediyesi kreşlerinin farkı bu olması lazım. Aynı zamanda Atatürk’ün izinde güzel evlatlar yetiştirmek istiyoruz. İlke ve inkılapları en güzel ve doğru şekilde öğreterek, psikolojilerini en iyi ve doğru şekilde anlayıp davranarak, çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz. Çünkü çocuklar bizlerin geleceği. Onları en iyi şekilde yetiştirmek amacındayız. Bu güzel programda da emeği olan tüm öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve aile üyelerine de teşekkür ediyor, bayramlarını kutluyorum’’ ifadelerini kullandı. Sırasıyla sahneye çıkarak gösterilerini sunan öğrencilere, aileleri ayakta alkışladı.Gösterisi Başkan Subaşı, öğretmen ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-