EKONOMİ - 17 Mayıs 2022 Salı 16:08

Şahin: 'Bilimsel dünya ile aynı kategoriye girmemiz için beşeri sermayeyi güçlendirmemiz gerekiyor'

A
A
A
Şahin: 'Bilimsel dünya ile aynı kategoriye girmemiz için beşeri sermayeyi güçlendirmemiz gerekiyor'

‘Gastromasa’ açılışında konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Bizim soframız Halil İbrahim sofrasıdır. Kültürel belediyecilik yerel kalkınmada, gastronomi diplomasinde olduğu gibi bizim kimliğimizdir. Bilimsel dünya ile aynı kategoriye girmemiz için beşeri sermayeyi güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.

Dünyaca ünlü şefleri ve gastronomi meraklılarını İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde “Tasarım” teması ile buluşturacak olan Gastromasa başladı. Yedi yıldır gastronominin şeflerini Türkiye’de ağırlayan Gastronomi Gastromasa Uluslararası Konferansı, bir kez daha ziyaretçilerini dünya gastronomisi ile bir araya getirdi. Etkinlik kapsamında Dabız Munoz, Antonio Bachour, Oriol Castro, Vladimir Mukhin, Andoni Luis Aduriz, Diego Guerrero, Atsushi Tanaka gibi dünyaca ünlü şefler, gastronomi tutkunlarına deneyimlerini aktardı. Etkinlikte açıklamalarda bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Şehir ekonomileri bizim için yapılması gereken bir alandır. Şehrin ekonomisi ve dünya barışı için Anadolu mutfağının gücüne ihtiyacımız var. 10 yılın sonun da artık San Sebastian, Barcelona ve Paris ile yarışır olduk. Daha yapacak çok işimiz var. Bu işin istihdama, ekonomiye ve gençler için ise geleceğine çok önemli bir katkısı var” dedi.

“Bizim soframız ‘Halil İbrahim’ sofrasıdır”

Gaziantep olarak UNESCO’ya gastronomi adında ilk defa girdiklerini ifade eden Şahin, “Böylelikle tüm şehirlerimiz kendi alanında bunun için çalışma başlattı. Artık şunu biliyoruz. Alt yapı belediyeciliği bitmiştir. Artık insana dokunan sosyal belediyecilik ‘İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın’ anlayışında ki sosyal belediyecilik en büyük gücümüzdür. Kültürel belediyecilik bizim yerel kalkınmada, gastronomi diplomasinde olduğu gibi bizim kimliğimizdir. En önemlisi ise şehir ekonomileri bizim için yapılması gereken bir alandır. Şehrin ekonomisi ve dünya barışı için Anadolu mutfağının gücüne ihtiyacımız olduğunu gördük. Bizim soframız Halil İbrahim sofrasıdır. Bunların hepsini uluslararası dile çevirmek bizim en büyük görevimizdir” şeklinde konuştu.

Şahin: 'Bilimsel dünya ile aynı kategoriye girmemiz için beşeri sermayeyi güçlendirmemiz gerekiyor'

“10 yılın sonun da artık San Sebastian, Barcelona ve Paris ile yarışır olduk”

UNESCO’ya girdikten sonra üç ayrı taahhüt de bulunduklarını vurgulayan Şahin, “Engellikler içinde mutfağı çalışmamız ve onların içinde gerekli alt yapıyı yapmamız gerekiyordu. Down sendromlu çocuklarımız için ‘mutlu kafeler’ açtık. Zihinsel engelli çocuklar için korumalı iş yerleri ile birlikte çölyak hastaları içinde bir başka kafe açtık. Halkı bu sürece dahil ettik. 10 yılın sonun da artık San Sebastian, Barcelona ve Paris ile yarışır olduk. Daha yapacak çok işimiz var. Bu işin istihdama, ekonomiye ve gençler için ise geleceğine çok önemli bir katkısı var. Milli Eğitim Bakanlığı’yla Gaziantep mutfağını sertifikalı akademik alt yapısını oluşturduk. Bilimsel dünya ile aynı kategoriye girmemiz ve beşeri sermayeyi güçlendirmemiz gerekiyor. Her şeyin başı yetişmiş insan gücüdür” ifadelerini kullandı.

“İşlerin farklı boyutlara evrildiğini artık hepimiz görüyoruz”

Yemeğin artık çok daha derin anlamlar içerdiğini ifade eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, “Bir yemeği veya şef tabağını günümüz şartlarında internet veya sosyal medya üzerinden gören bir insan o deneyimi yaşamak adına binlerce kilometre yol kat etmeyi göze alabiliyor. İşlerin farklı boyutlara evrildiğini artık hepimiz görüyoruz. Bakanlığımız ve TGA tarafından Cumhurbaşkanlığımız himayesinde hazırlanan Türk Mutfağı Kitabı çıktı. Hem mutfağımızı yansıtması hem de uluslararası platformda bilinirliğinin artırılması için hazırlanan bu özel tasarım prestij kitap, özgün ve örnek bir gastrodiplomasi aracıdır. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) vasıtasıyla dünya çapında ses getiren çalışmalar yapıyoruz” dedi.

Son olarak veriye dayalı ve hedef odaklı çalıştıklarını açıklayan Yazuz, “Bu çalışmaların meyvelerini de pandemiye rağmen topladık. Geçen yılı 16 milyon turist, 12 milyar dolar gelirle kapatmıştık. Bu sezona girerken hedefimiz 25 milyon turist, 20 milyar dolar gelirdi ama onu da 28 milyon turist, 22 milyar dolar gelir revize ettik. Dünyadaki rakiplerimizin şu anda oldukça ilerisindeyiz. Güvenli Turizm gibi tedbir ve uygulamalarımızla, Bakanımızın ülke bazında yürüttüğü stratejilerle bugün, pandemi gibi gelişen olumsuz şarta rağmen bu noktadayız. Önümüzdeki yıl çok çok daha iyi olacağımıza da inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Uğur Çetin  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hutbede yapılan duaya tepki gösteren genç, Atatürk’e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı Gayrettepe’de cuma namazı sırasında Atatürk’e dua edilmesine tepki gösterip Atatürk’e ve imama hakaret eden şahıs, 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Gayrettepe’de bulunan bir camide 10 Kasım 2023 günü Mustafa Kemal Atatürk’e ve Atatürk için dua eden imama hakaret eden A.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. "Puşt kelimesini güvenilmez manasında kullandım" Duruşmada esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen A.B., “Attığım bir kaç tweet ekran görüntüsü alınmış ama bunların atıldığına dair bir kanıt yok. Hakkımda atmadığım bir çok tweet var. ’Sinkaf ederim’ tweeti atmadığımı belirtmek istiyorum. Puşt kelimesini hakaret etmek amacıyla değil, güvenilmez manasında kullanmıştım. Ceza alacağım bir husus görmüyorum. Video çektim. İslamiyet’e göre inançsız ölen bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerekir. Beraatımı talep ediyorum” dedi. “Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum” Son sözü sorulan şahıs, “2 ay cezaevinde tek başıma kaldım. Bu eylemim için yeterince ceza aldığımı düşünmekteyim. Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, A.B.’yi "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı.
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kamuya personel alımlarında mülakat yapılmasına ilişkin, “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” dedi. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kaldırılacağı açıklanan ancak uygulanmaya devam edilen sözlü sınavların (mülakat) devlet memuru olacaklar ile mevcut kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında can yakmaya, emekleri zayi etmeye devam ettiğini söyledi. Yazgan, bir an önce mülakatların kaldırılarak, adayların girdikleri yazılı sınav sonucuna göre atamalarının yapılması gerektiğini dile getirdi. Mülakatın emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğunu ifade eden Yazgan, “Ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adayları ile mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan görevde yükselme sınavından örnek veren Yazgan, 62 kişinin yazılı sınavda 85 ve üzeri puan almasına karşın mülakatta düşük puan alarak atanamadığını belirtti. Yusuf Yazgan, “Yazılı sınavda 98.72 puan alan adaylar, mülakatta 64, 65, 55 puan verilerek eleniyor ve atanması gerçekleşmiyor. İki sınav arasında bu kadar farkın olması, liyakat beklentisi içindeki insanlarda hayal kırıklığına yol açıyor. Demek ki bu iki sınavdan birisinde sorun var. Bu sorunu, bu şaibeyi kaldırmak için yapılması gereken tek şey mülakatı kaldırmak, bilgiye dayalı yazılı sınav sonucuna göre atamaları gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.