DİĞER SPORLAR - 13 Eylül 2019 Cuma 10:21

Şampiyon tekvandocu kızların hedefi dünya şampiyonluğu

A
A
A
Şampiyon tekvandocu kızların hedefi dünya şampiyonluğu

Son yapılan Ümitler Avrupa Şampiyonası’nda şampiyon olan Huri Korkut ile balkan ve Türkiye şampiyonlukları bulunan Özge Özbey, hedef büyüttü. 2 milli sporcu önümüzdeki yıl yapılacak olan dünya şampiyonasında şampiyonluk hedeflerken, 2024 olimpiyatlarına da katılmak istiyorlar.

Bu ayın başında İsveç’te düzenlenen Ümitler Avrupa Şampiyonası’nda 73 kilogramda yarışan milli sporcu Huri Korkut, şampiyon oldu. Şampiyonluk dönüşü ara vermeyen milli sporcu, önündeki şampiyonalara hazırlanıyor. Daha önce balkan ve Türkiye şampiyonlukları ile Avrupa ikinciliği bulunan 15 yaşındaki milli sporcu Özge Özbey de önümüzdeki ay yapılacak olan Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyor. Günde çift idman yapan Korkut ve Özbey, önümüzdeki yıl yapılacak olan dünya şampiyonasında şampiyon olmak istiyor.

Korkut: "3 kardeş aynı anda spora başladık"
Elde ettiği başarılar ve çalışmalarla ilgili İHA muhabirine konuşan Hüri Korkut, tekvando sporuna 5 yaşında başladığını ve 12 yıldır bu sporu yaptığını söyledi. Annesinin de tekvandocu olduğunu kaydeden Korkut, “Bende dövüş sporlarını sevdiğim ve ilgim olduğu için tekvandoyu seçtim. Biz zaten 3 kardeş bu spora başlamıştık. 2’si şu anda antrenörlük yapıyor ben dövüşmeye devam ediyorum. Ablalarımın da Türkiye, Balkan ve Avrupa şampiyonlukları var. Bende en son İsveç’te yapılan Avrupa Şampiyonasında şampiyon oldum. 2015 yılında dünya ikincisi oldum. Avrupa Kulüpler ile Türkiye şampiyonluklarım var” diye konuştu.

Şampiyon tekvandocu kızların hedefi dünya şampiyonluğu

"Şimdiki hedefim dünya şampiyonluğu"
Hedeflerinden de bahseden Korkut, “Şimdiki hedefim dünya şampiyonluğu. 2024 yılında yapılacak olimpiyatlara katılmak istiyorum. Her genç sporcunun hayali olduğu gibi benimde gönlüm olimpiyatlarda yarışmak. Olimpiyatlarda yarışıp, bayrağımızı göndere çekip, İstiklal Marşımızı okutmak istiyorum. Bizim ailemizi görenlerden güzel tepkiler alıyoruz. Annem ve ablalarım da geçmiş yıllarda iyi sporcularmış. Şu an onlar bıraktı, ben onların boş bıraktığı yerde devam ediyorum. Güzel başarılar elde edeceğime inanıyorum. Hocam arkamda olduğu sürece güzel işlere imza atacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

Özbey: “İlk hedefim Avrupa, ardından dünya şampiyonasında birincilik"
Milli sporcu Özge Özbey ise 10 yaşında bu spora başladığını ve 5 yıldır yaptığını söyledi. Özgecan Aslan’ın ölümüyle bu spora başladığını kaydeden Özbey, “Özgecan’ın ölümünden dolayı kendimizi korumamız için babam benimle beraber 3 kardeşi tekvandoya gönderdi. Bizde geldik. Bugüne kadar Balkan, Türkiye şampiyonluklarım var. Geçen yıl Avrupa 3’üncüsü olduk. Şimdi Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyorum. Hedefim ilk olarak Avrupa şampiyonluğu, daha sonra seneye yapılacak olan dünya şampiyonasında birinci olmak istiyorum. Tabi 2024 olimpiyatlarına da katılmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Şampiyon tekvandocu kızların hedefi dünya şampiyonluğu

Ahmet Gündüz: "Artık olimpiyat hedeflerimize emin adımlarla gittiğimize inanıyorum"
Milli Takım Antrenörü Ahmet Gündüz de her 2 sporcunun da başarılı sporcular olduğunu dile getirdi. Yeri geliyor 2, yeri geliyor günde 3 antrenman yaptıklarının altını çizen Gündüz, “Şampiyonalara yaklaşınca tek antrenmana düşürüyoruz. Bu bir fedekarlık istiyor. Herkes evinde yatarken biz sabahın erken saatlerinde kalkıp koşulara gidiyoruz, öğlen ağırlık basıyoruz, akşam normal antrenmanlarımızı yapıyoruz. Bu işi severek yapıyoruz. Çocuklar da istiyor. Çocuklarımızın birçok şampiyonlukları var. Şampiyon oldukça ‘yeni başladık’ diyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor. Artık olimpiyat hedeflerimize emin adımlarla gittiğimize inanıyorum. Çünkü artık Avrupa şampiyonluğu, dünya ikinciliği kesmiyor. Olimpiyatlara doğru gideceğiz, dünya şampiyonu olacağız diyorlar. Buda bizi çok sevindiriyor” dedi.

İki sporcusuna da gönülden inandığına vurgu yapan Gündüz, “Bu işi başarabilecekler. Daha 5 yıl var olimpiyatlara ama bugünden hazırlanmaya başladık. Bu süreçte çocuklarımıza inanıyorum onlarda zaten kendilerine inanıyorlar. Çalışmalarımızı hedeflerimize göre sürdürüyoruz” diye konuştu.

Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ mağaraları turizme kazandırılmayı bekleniyor Bingöl’de 2019-2022 yılları arasında yüzey araştırmaları çerçevesinde incelenen 5 katlı Zağ Mağaları’nın binlerce yıllık tarihi olduğu tespit edildi. MS 100 ve 200’lü yıllarda ilk Hristiyanlar tarafından inşa edildiği ileri sürülen mağaraları daha sonra Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullandı. Tarihi alanın çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor. Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebi Butasım, Bingöl merkeze bağlı Kuşburnu köyü kırsalında bulunan 5 katlı Zağ Mağaraları hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Binlerce yıllık tarihi olan mağaralarının ilk Hristiyanlık döneminde kayalar arasına oyma yapılarak inşa edildiğini aktaran Doç. Dr. Butasım, MS 100 ve 200’lü yıllarda Roma İmparatorluğunun zulmünden kaçan Hristiyanların burada ibadet ettiklerini söyledi. 2019-2022 yüzey araştırmaları çerçevesinde mağaraların incelendiğini belirten Doç. Dr. Butasım, ’’Sanat tarihi alanında yaklaşık 20 yıldır Bingöl üzerinden çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız ekseninde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığının izni ve Bingöl Üniversitesinin destek ve katkılarıyla Bingöl merkeze bağlı bulunan Zağ mağaraları üzerinde yüzey araştırmaları yaptık. 3 yıl boyunca yaptığımız araştırmalar neticesinde Zağ mağarasının yek pare bir kayaya oyma yaşam alanı ve manastır kilisesi şeklinde, mini bir şapel halinde yapılan bir kompleks olduğunu tespit ettik. Zağ Mağaralarıyla ilgili tarihî olarak çok net bilgilere sahip olmasak da içindeki şapel ve yapının genel özelliklerinden MS 2’nci yüzyılda yani 100 ve 200’lü yıllar arasında ilk inşa edildiğini, tek tanrıya inanan Hristiyanlar tarafından inşa edildiğini ileri sürüyoruz. O dönemde özellikle tek tanrıya inanan Hristiyanların Roma devleti tarafından kabul edilmediğini biliyoruz. İşte bu tek tanrıya inanan Hristiyanlar Roma imparatorluğundan kaçmak için bu tür yapılar inşa etmişler. Zağ mağarası da bunlardan biri” dedi. ’’Turizme kazandırılmalı’’ 2003 yılında Bingöl’de meydana gelen depremden dolayı ön cephesinin yıkıldığını aktaran Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası 5 katlı sistem üzerine inşa edilmiş, girişi gizli bir geçitle sağlanmıştır. 2003 Bingöl depreminde ön cephesi tamamen yıkıldığı için ön cephe şuan da açık görünüyor. Şapel dediğimiz alanında büyük kısmı maalesef tahrip oldu. Bu giriş yukarıdan yine kayaya oyulmuş bir asansör gibi düşünelim, bir baca şeklinde kayadan aşağıya doğru iniliyor. Birinci katta odalar mevcut, ikinci katta ise yine odalar sağlı sollu ve su sarnıcı olarak tespit ettiğimiz yerler var. Yine üst katlarda çapraz geçişlerle birbirine bağlantıları sağlayan odalar mevcut. Zağ Mağaraları doğal ve beşeri unsurlardan dolayı tahrip olmaya yüz yüze kalmış bir yapı. Buranın ivedilikle hem yollarının yapılması hem güçlendirilmelerinin yapılması, çevre temizliği gibi çeşitli restorasyonlarının da yapılması önemlidir. Bölgenin ve şehrin turizmine önemli katkılar sağlayacak bir değerdir’’ diye konuştu. ’’600’lü yıllarda Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullanmış’’ 634’lü yıllarda Müslümanların ilim merkezi olarak söz konusu alanı kullandığını dile getiren Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası tabi ilk dönemlerde Hristiyanlar tarafından kullanıldıktan sonra 634’lü yıllardan sonra Diyarbakır’ın fethi ile Bingöl’de İslam akınlarıyla İslam beldesi olmaya başlamış. İşte bu dönemlerden sonra özellikle Osmanlı döneminde Zağ mağaraları yapısına hiç karışılmadan Müslümanlar tarafından kullanılmış. Özellikle bölgede ilmin merkezi haline gelen bir medrese okul olarak hizmet vermiştir” şeklinde konuştu. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Zağ mağaralarının restorasyonu için proje hazırlandığı ve turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
Gaziantep "Gazi’m Antep” konseri izleyicileri büyüledi Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan "GAZİ’M ANTEP" adlı Türk Halk Müziği Konserini katılımcılar beğeniyle izledi. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan ve Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünde yapılması planlan ancak 12 askerin şehit olması nedeniyle iptal edilen "GAZİ’M ANTEP" adlı Türk Halk Müziği Konseri gerçekleştirdi. Konserde, Gaziantep savunmasıyla özdeşlemiş kahramanlık türkülerin söylenmesinin yanı sıra Şehitkamil’in şehit edilişi, Gaziantep savunmasındaki yerel halkın Fransız askerleri karşısındaki direnişi gibi birçok olay yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubu tarafından canlandırıldı. GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Zinnur, GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mensubu olmasından dolayı gurur duyduğunu ifade ederek, konserde emeği geçenlere teşekkür etti. Konserin Sanat Yönetmeni Öğretim Görevlisi Hakan Tayüz ise konserin ciddi emekler sonrası gerçekleştirdiğini belirterek, katkıda bulunanlara teşekkür etti. Konser sonunda Müzik ve Genel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden, GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Zinnur’a, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul da Konserin Sanat Yönetmeni Öğretim Görevlisi Hakan Tayüz’e çiçek takdim etti.
Antalya Korkuteli’ne 60 öğrenci kapasiteli yeni kreş Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatlarıyla 19 ilçeye yayılan Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevlerine bir yenisi daha eklendi. Büyükşehir Belediyesi’nin Korkuteli’de açtığı Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi ilçenin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. 4-6 yaş aralığındaki çocukları okul öncesi eğitime hazırlayan Korkuteli Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi’nde çocuklar hafta içi günlerde öğretmenler eşliğinde hem öğreniyor hem de oyunlar oynayarak eğlencenin tadını çıkarıyor. Çeşitli etkinliklerle çocukların oyun becerileri gelişiyor, sosyalleşmeleri sağlanıyor. 60 öğrenci kapasiteli kreş, Korkuteli’nin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. Korkuteliler, güvenilir kreş hizmetine uygun fiyata ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Çocuklar için hazırlanan günlük program ve faaliyetler ile ilgili bilgi veren okul öncesi öğretmeni ve kreş sorumlusu Burcu Kızıloğlu, “Kreşimiz sabah 08.30’da başlayıp akşam 17.30 saatleri arasında hizmet veriyor. Kayıtlarımız devam ediyor. Çocuklarımız çeşitli etkinlikler ve oyun saatleri ile güne başlıyorlar. Çocuklarımızın gelişimine katkı sunacak besleyici öğün programlarımızı uyguluyoruz” dedi. Kreşte çocuklar için özenle hazırlanan programlarla onların sıkılmadan eğlenerek keyifli vakit geçirmeleri sağlanıyor. Lego, çeşitli oyuncaklar, drama ritim çalışmaları, bahçe etkinlikleri, oyunlar şarkılar ve danslarla hem zihin dünyalarını besleyecek hem de fizyolojik gelişimlerini sağlayacak aktiviteler gerçekleştiriliyor. Çocuklara farklı çocuklarla arkadaşlıklar kurarak paylaşmaları ve birlikte yaşamaları da öğretiliyor. Gün içerisindeki uyku saatleri ile çocuklar dinlendiriliyor.