GÜNDEM - 06 Mayıs 2019 Pazartesi 13:17

SAR timleri komando gibi kamp yaptı

A
A
A
SAR timleri komando gibi kamp yaptı

Açlığa, uykusuzluğa ve soğuk havaya karşı 72 saat boyunca mücadele veren Genç Denizciler ve Dayanışma Derneği (GEDDAD) tarafından verilen Türk Arama ve Kurtarma (SAR) eğitimlerine katılan gönüllü kursiyerlerin mezuniyet kampı komandolarının eğitimlerini aratmadı. Şile’de gerçekleştirilen zorlu eğitimler havadan görüntüleriyle nefes kesti.

Arama ve kurtarma faaliyetlerindeki başarılı çalışmalarıyla adını sıkça duyuran Genç Denizciler ve Dayanışma Derneği’nin (GEDDAD) oluşumuyla, Türk Arama ve Kurtarma (SAR) çalışmalarında faaliyet gösteren gönüllü denizciler Şile’de mezuniyet kampına girdi. 6 ay boyunca eğitim alan kursiyerlere arama kurtarma faaliyetleri hakkında teorik bilgiler verildi. Eğitim gören kursiyerler, SAR timinde görev yapabilmek için mezuniyet kampına katılmaya hak kazandı. Kursiyerler, kampta, 3 gün boyunca çadırda kalarak soğuk havaya, açlığa, susuzluğa ve uykusuzluğa karşı mücadele verdi. 72 saat boyunca süren zorlu mücadelede kursiyerlere gece gündüz demeden spor yaptırılıp sahilde oluşturulan parkurda sürünerek ilerlemeleri istendi. Uykudan uyandırılıp deniz kıyısında koşup ardından şınav çeken kursiyerlerin birçoğu dayanamayarak kampı yarıda bıraktı.

SAR timleri komando gibi kamp yaptı

Nefes kesen eğitim havadan çekilen görüntüler ile komando eğitimlerini aratmadı
Sahilde nefes kesen eğitim havadan çekilen görüntüler ile adeta komando eğitimlerini aratmadı.Çekilen görüntülerde onlarca kursiyerin deniz kıyısına dizili bir halde şınav çekip ardından koşmaya başlıyor. Uykudan uyandırılan kursiyerlerin buz gibi denize girerek soğuğa karşı koymaları hedefleniyor. Mezuniyet kampını başarı ile bitiren kursiyerlere Deniz Arama Kurtarma Birliği Harekat Başkanı Kaptan Umur Zamanoğlu tarafından mezuniyet apoleti verildi. Mezun olanlar (GEDDAD) bünyesinde Türk Arama ve Kurtarma (SAR) faaliyetlerine yer alacaklar.

SAR timleri komando gibi kamp yaptı

“Kaza durumunda 72 saat hayatta kalınması hedeflenir”
72 saat süren zorlu bir eğitimin yapıldığını vurgulayan Deniz Arama Kurtarma Birliği Harekat Başkanı Kaptan Umur Zamanoğlu, “Deniz Arama Kurtarma Birliği’ne başvurunuzun ardından 6 aylık bir eğitim alırsınız. Bu 6 aylık eğitimde sertifikasyon, belgelendirme ve lisans işlemleriniz tamamlanır. Akademik faaliyetlerin en sonunda zihinsel ve fiziksel yeterliliğinizi ispat ettiğiniz 72 saat süren bu kampa katılmanız gerekir. Bu kamptan başarılı bir şekilde mezun alanlar deniz ve hava araçlarında göreve başlarlar. Burada personelden aşırı sıcağa, susuzluğu, açlığa ve susuzluğa tahammül ederek 72 saat boyunca aralıksız olarak vücudunda enerji sarf etmesi, spor yapması sağlanır. Böylece olası bir kaza durumunda 72 saat hayatta kalınması hedeflenir. Burada eğitim verenlerin tamamı ve baş eğitmenlik yapanlar silahlı kuvvetlerde bu şekilde kamplarda insanları hazırlamış ve yönetmiş kişilerin bilgi ve tecrübelerinden oluşmaktadır” ifadelerini kullandı.

SAR timleri komando gibi kamp yaptı

“Açlıkla mücadele etmeyi öğreniyorsun”
Eğitmenler dahil olmak üzere kampta bulunan herkesin gönüllü olduğunu belirten Deniz Arama Kurtarma Birliği Kıdemli Eğitmen Anıl Onur Demir, “Kampa katılanlar 72 saati fiziksel ve psikolojik zorluklarla geçiriyorlar. Asıl amaç denizde ve karada hayatta kalmayı, zorluklarla baş çıkarak onlarla mücadele etmeyi öğretmek. Özellikle kendinizi sınamak bir yerlere gelebilmek için katılımcıları aramızda görmek isteriz. Hayata bakış açın değişiyor açlıkla mücadele etmeyi öğreniyorsun. Ailenden ayrı kalmayı öğreniyorsunuz. En güzel yanlarından birisi de insan hayatına dokunmayı öğreniyorsun” şeklinde konuştu.

SAR timleri komando gibi kamp yaptı

“Çok zorlu eğitimleri alıyoruz”
İki yıldır Deniz Arama Kurtarma Birliği’nde görev yapan Kader Pehlivan, “ Kondisyon, hayatta kalma gibi bir çok zorlu eğitimleri alıyoruz. Bu kamp sayesinde iğrenme duygunuz değişiyor. Bedeni zorlayıcı kondisyon hareketlerine alışıyorsunuz. Bir yaralını nasıl hissettiğini anlıyorsunuz. Çok zor bir mücadele gelmek isteyenlere her zaman kapımız açıktır. Bir hayata dokunmak ve bir hayatı kurtarmak isteyenler her zaman birliğimize katılabilirler” dedi.  

Ahmet Faruk Sarıkoç

SAR timleri komando gibi kamp yaptı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Çocuklar, bayramlarını Burhaniye’de doyasıya kutlayacak Burhaniye Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşku ile kutlanması için çeşitli etkinlikler planlandı. 23 Nisan Salı günü ilçede üç farklı noktada “Çocuk Şenliği” düzenlenecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği ve demokrasimizin sembolü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. Yılı Burhaniye’de çocuklara özel etkinliklerle kutlanacak. 20-21 Nisan Satranç Turnuvası ile başlayacak etkinliklerde Burhaniye’de çocuklar; satrançtan tiyatroya, uçurtma şenliğinden çeşitli gösterilere kadar birçok aktivite ile bayramlarını dolu dolu yaşayacak. Etkinlikler dahilinde 20-21 Nisan tarihlerinde Ahmet Akın Kültür Merkezi’nde 8 ve 14 yaş arası çocuklar için satranç turnuvası düzenlenecek. 23 Nisan günü ise saat 11.00’de 8 Eylül Stadyumu’nda resmi kutlama ile başlayacak program; 13.30’da İskele Demokrasi Parkı’nda devam edecek. Burhaniye Belediyesi tarafından tüm etkinliklerin ücretsiz olarak düzenleneceği Çocuk Şenliği dahilinde İskele Mahallesi Demokrasi Parkı’nda çocuklar eğlenceye doyacak. Şişme oyun parkuru, belediye kreşleri ve gençlik merkezi öğrencilerinin gösterileri, pandomim ve jonglör gösterisi, baloncuk gösterisi, tahta bacak ile mini disco, yüz boyama ve sosis balon gibi eğlencelerin yanı sıra; resim, satranç ve kreş çocukları atölyeleri ile gün boyunca çocuklar açık alanda ücretsiz olarak eğlenebilecekler. 23 Nisan günü 16.00’da Öğretmenler Mahallesi Özgürlük Parkı’nda yapılacak uçurtma şenliğinde gökyüzü renklenirken çocuklar aileleriyle birlikte bayramı yaşayacaklar. Zoran Drvenkar’ın Çocuk Edebiyatı Ödülüne layık görülen eseri “Soğuktan Korkmayan Tek Kuş” eserinin sahneye uyarlanan kukla tiyatrosu, 23 Nisan akşamı saat 20.00’de Reha Yurdakul Salonu’nda çocuklar ile buluşacak.
Ankara Gök vatanın gücüne güç katan hava platformlarının sayısı artacak İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni çerçevesinde Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Millî Muharip Uçak KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY hava platformlarına dair yeni sözleşmeler imzalandı. Sözleşme kapsamında Gök vatanın gücüne güç katan hava platformlarının sayısı artacak. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gerçekleşen İnsanlı Hava Platformları imza töreni; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Başkanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Türk Silahlı Kuvvetleri ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Savunma Sanayii Başkanlığı’nın Nuri Demirağ Salonunda gerçekleşti. İmzalanan anlaşma çerçevesinde yerli ve milli imkanlarla üretilen Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Millî Muharip Uçak KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY hava platformlarına dair yeni sözleşmeler imzalandı. “Tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmezdir” İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni’nden konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Etrafı adeta ateşten bir çemberle örülmüş olan ülkemiz, bu coğrafyada var olmak için kendi harp silah ve sistemlerini üretmeye, yerli ve millî savunma sanayii ürünleriyle donatılmış etkin ve güçlü ordu ve güvenlik kuvvetlerine sahip olmaya mecburdur. Bu nitelikleri bir ordu için de kendi kendine yeten, tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmez bir husustur” ifadelerini kullandı. “Stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı” Savunma sanayii alanında güçlü ve bağımsız olamayan ülkelerin uluslararası alanda etkin roller üstlenebilmeleri ve geleceklerine güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını dile getiren Bakan Güler, “Sadece yakın tarihimize baktığımızda, savunma sanayinde dışa bağımlılığın sıkıntılarını, maalesef birçok defa yaşamak zorunda kaldık. Yıllarca birçok önemli savunma sanayii ürününü, kendi imkânlarımızla üretemediğimiz için hep dışarıdan bekledik. En ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda müttefik, hatta stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı” diye konuştu. Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti: “Şüphesiz ki bunlar, asla bizi yıldırmadı, aksine daha çok motive etti. Cumhurbaşkanımızın liderliği ve teşvikleriyle başlatılan yerli ve millî teknoloji hamlesi ile ülkemiz, son 20 yılda savunma sanayii alanında birbirinden değerli projeleri hayata geçirdi. Bu kapsamda her geçen gün geliştirdiğimiz yerli, millî ve modern teknolojiyi haiz savunma sanayii ürünleri ile ordumuzun imkân ve kabiliyetleri, geçmiş yıllara kıyasla muazzam seviyede gelişim kaydetti, kaydetmeye devam ediyor. Ordumuzun ve ülkemizin gücüne güç katan bu silah sistemlerimiz, aynı zamanda çok sayıda kardeş, dost ve müttefik ülkeye de ihraç edildi ediliyor.” Türk savunma sanayii tarafından üretilen milli ürünlere dikkati çeken Bakan Güler, “Şu ana kadar üretilen ve büyük bir başarıyla hizmet veren silahlı/silahsız insansız hava araçlarımız ve mühimmatlarımızın yanı sıra yeni nesil gelişmiş temel eğitim ve hafif taarruz uçağımız ‘HÜRKUŞ’, geniş görev yelpazesini üstün bir performansla yerine getirebilen jet eğitim uçağımız ‘HÜRJET’, en zorlu şartlarda, çok yönlü vazifeleri icra etme yeteneğine sahip olan genel maksat helikopterimiz ‘GÖKBEY’ ile, savunma sanayimizin ulaştığı üstün seviyeyi ortaya koyan 5’inci nesil, ilk yerli-millî savaş uçağımız KAAN, ülkemizin hava platformlarındaki büyük atılımlarının en somut nişaneleridir. Tüm bunlarla birlikte Türkiye, artık kendi savaş uçağını, eğitim ve jet uçaklarını, helikopterlerini üretebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu” açıklamasında bulundu. “Bugün ise yüzde 80’ni aşan yerli ve mili savunma sanayimiz var” Programda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise “Atılan bu kararlı ve cesur adımlarla artık kara, deniz ve hava araçlarımızın kahır ekseriyetini kendimiz karşılıyoruz. 22 yıl önce savunma sanayimiz yüzde 80 oranında dışarıya bağlıydı. Bugün ise yüzde 80’ni aşan yerli ve mili savunma sanayimiz var. Geliştirilen milli projeler, ülkemizin dışa bağımlığını her geçen gün azaltırken, teknoloji ihraç eden ülkeler sınıfına giriyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Yerlikaya konuşmasına şöyle devam etti: “80 binden fazla çalışanıyla savunma sanayimiz, yoluna devam ediyor, daha güçlü bir şekilde de devam edecek. 2023 yılında terörle mücadelede İnsansız Hava Araçlarımız, Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız ve İnsanlı Keşif Uçaklarımız 51 bin 876 saat uçuş gerçekleştirdi. 2016 yılında ülkemiz genelinde 2 bin 322 terör olayı yaşanmışken, hava unsurlarımızın desteği sayesinde 2023’te bu sayı 88’e düşmüştür. Aklımıza gelen bir fikirle ilgili artık ‘Bunun için gerekenleri nereden temin ederiz’ sorusunu düşünmüyoruz. Onun yerine ‘Savunma sanayimiz ile konuştuk, yapabiliriz, hiç merak etmeyin’ sözü yer alıyor. Bu güç bizi her alanda, her noktada kendi kendine yetkin, dostuna güven, düşmanına da tasa ve endişe verecek bir hale getirdi.” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise savunma sanayiinin sahip olduğu birikime dikkati çekerek, “Savunma sanayiimiz sahip olduğu yetenek ve birikim ile günümüzde; muharip ve eğitim uçağı tasarım, üretim, kalifikasyon ve sertifikasyonunu, sistem ve alt sistem tasarım, geliştirme ve üretim faaliyetlerini, millî mühimmat ve pod geliştirme ve üretimini, yapısal parça tasarım ve üretim faaliyetlerini ve farklı sınıflarda helikopter üretim, tasarım ve testlerini başarıyla yürütmektedir” ifadelerini kullandı. “40 adet Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz” Görgün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın gelişen ihtiyaçları doğrultusunda uçuş eğitim faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütülebilmesi için 40 adet daha Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz. Bu sözleşme ile toplamda 55 adet Hürkuş-B uçağının envantere katılması imza altına alınmış olacak. 55’inci uçağın Haziran 2027’de Hava Kuvvetlerimize teslim edileceğini planladığımızı ifade etmek isterim.” Milli Muharip Uçak KAAN’ın projesine dair açıklamalarda bulunan Görgün, “İmzası bugün gerçekleşecek bir diğer önemli projemiz olan Millî Muharip Uçak KAAN kapsamında; Başkanlığımız ve TUSAŞ arasında 2016 yılında imzalanan Millî Muharip Uçak Geliştirilmesi Projesi Dönem-I, Aşama-I Sözleşmesi’ni, Aşama-II faaliyetlerini başlatmak üzere genişletiyoruz” şeklinde konuştu. Görgün konuşmasına şöyle devam etti: “İmzasını gerçekleştireceğimiz HÜRJET Projesi, 4 adet Blok-0 uçağa ilave olarak, 12 adet Blok-1 uçağı kapsama dahil ediyoruz. İmzasını gerçekleştireceğimiz Hafif Genel Maksat Helikopter Tedariki (GÖKBEY) kapsamında, ilk etapta 20 adet GÖKBEY helikopterinin tedariğini gerçekleştireceğiz.” Program hatıra fotoğrafı çekimi ve maket takdimi ile son buldu.