SAĞLIK - 20 Ocak 2021 Çarşamba 17:30

Sarılmanın insan üzerindeki psikolojik etkisi

A
A
A
Sarılmanın insan üzerindeki psikolojik etkisi

21 Dünya Sarılma Günü vesilesiyle Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, ‘sarılmanın’ insan üzerindeki psikolojik etkisini değerlendirdi.

21 Ocak günü her yıl Dünya Sarılma Günü olarak kutlanıyor. Bu özel güne ilişkin sarılmanın önemine değinen Medicana Çamlıca Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Ülkemizde bu günün anlamı çok bilinmese de, dünyada insanların birbirine dokunarak sevgilerini gösterdikleri, dokunmanın önemini vurguladıkları bir gün. Peki dokunmak, kişinin, sevdiği birinden gelen fiziksel temasını hissetmek neden önemli? Bu sorunun cevabı sinir sistemimizde yer alıyor. Sevdiğimiz bir bireyden gelen fiziksel temas sonrası vücudumuz oksitosin adı verilen bir hormon salgılıyor. Biyolojik işlevinden ötürü bağlanma, sarılma, aşk hormonu olarak da adlandırılıyor oksitosin çünkü sarılma, dokunma sonrası karşımızdaki bireye olan bağlılığımız, duygularımız bu hormon sayesinde kuvvetleniyor. Bu yüzden sevdiğimiz bir insan bize sarıldığında psikolojik olarak bir rahatlama, gevşeme hissediyoruz. Stres seviyemiz düşüyor, kan basıncımız dengeleniyor. Oksitosin hormonu stres seviyesini düşürerek bağışıklığımızın da kuvvetlenmesini sağlıyor. Yani sevdiğimiz insanlara bol bol sarılarak onları ve kendimizi hastalıklara karşı korumuş oluyoruz aslında.
Oksitosin üzerinde yapılan birçok çalışma, sadece fiziksel temasla bile fiziki acılara karşı toleransımızın yükseldiğini gösteriyor. Virginia ve Wisconsin Üniversitelerinde yapılan bir çalışmada, deneye katılanlara elektrik şoku verilerek stres hormonu ölçülüyor. Katılanların bir kısmının kolu sevdiği insan tarafından tutuluyor. Çalışmanın sonunda fiziksel teması hisseden katılımcıların elektrik şokunun verdiği acıyı daha düşük hissettikleri, stres hormonunun da diğer katılımcılara göre daha düşük ölçüldüğü raporlanıyor” dedi.
Sarılmanın insan üzerindeki psikolojik etkisi nedir?

Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt şunları söyledi:

“Psikolojik olarak da değerlendirdiğimizde, cenaze gibi derin üzüntüler hissettiğimiz günlerde, sevdiğimiz insanların yanımızda olması, bizi sarılarak teselli etmeleri acımızı hafifletiyor. Üzüntümüz büyük olsa da fiziksel temasla acılarımızın üstesinden daha kolay gelebiliyoruz. Bu yüzden cenaze veya ayrılık sonrası yaşanan yas sürecinde, sosyal çevremizden aldığımız fiziksel ve psikolojik destek, yas günlerini daha kolay atlatmamızı sağlar.

Sarılmanın başka nasıl etkileri vardır?

Oksitosinin anne adayları üzerinde de bağlanmayı sağlayan etkisi vardır. Bazı anne adayları, doğum sonrası bebeklerini sevememekten, onlara bakamamaktan korkar. Bunun nedeni genelde gebelikte yaşanan hormonal değişimlerdir veya anne adayının bebek sorumluluğu almaya yönelik hissettiği tedirginliği de olabilir. Ama doğum sonrası, anneler bebeklerini kucaklarına aldıkları ilk andan itibaren, vücutlarında oksitosin hormonu salınımı artar, bu da bebeklerine koşulsuz ve kuvvetli bir bağla bağlanmalarını sağlar. Kadınlarda oksitosin hormonunun erkeklere göre daha fazla işlevi var. Özellikle bebekle birebir temasta, emzirme sırasında daha fazla salgılanır. Bu da 'annelik içgüdüsü' nün biyolojik açıklaması olarak görülebilir.

Pandemi günlerinde sosyal mesafeye dikkat ederek fiziksel ihtiyaçlarımızı nasıl karşılayacağız?

NYTimes gazetesinin bu konuda birkaç önerisi var. Hava yoluyla bulaşan virüsler konusunda uzman doktorların görüşlerine göre, kısa süreli sarılmayla enfekte olma ihtimalimiz düşük. Ancak pandemi sürecinde maske, mesafe ve hijyen vazgeçilmez korunma ve koruma yolumuz olduğu için sarılmak için bir süre daha sabredeceğiz.

Öksüren ya da diğer fiziksel semptomları gösteren hastalara karşı sosyal mesafemizi korumalıyız. Ama diğer sevdiğimiz insanlara, kuralları uygulayarak, sarılıp dokunabiliriz. Yüzümüzü ve maskemizi karşı tarafın kıyafetlerine sürmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Sarılırken yüz yüze olacak şekilde değil, yüzlerimiz ters istikamete bakacak şekilde sarılmalıyız. Sarılırken konuşmamalıyız, çünkü biz fark etmesek de konuşurken ağzımızdan ufak damlacıklar çıkıyor. Çocuklarınıza, torunlarınıza sarılmak, öpmek istiyorsanız, başlarının arkasından onları öpebilirsiniz. Maske takmak, kısa süreli sarılmak, sarılırken konuşmamak, hatta mümkünse 10 saniyeliğine nefesinizi tutmak, konuşmaya başlamadan önce araya mesafe koymak, sarılma sonrası elleri yıkamak, sarılmanın verdiği psikolojik gevşemeyi azaltıyor gibi gözükebilir. Rahatlıkla, sevgimizi göstermek için yaptığımız bu eylemi, kurallara uyarak yapmak çok katı, soğuk bir duygu gösterimi gibi gelebilir. Yine de fiziksel temasın stimüle ettiği hormon akışıyla aynı psikolojik rahatlığı hissedebiliriz. Oksitosin salınımı ruh sağlığımız için çok önemli. Sevdiğimiz insanların yakınlığını daha çok aradığımız şu günlerde kısa süreli de olsa sarılmak bizi rahatlatacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehirli kuryeler, Kurye Dostu Belediye Protokolü’ne imza atmayan Ayşe Ünlüce’ye tepki gösterdi Eskişehir Kuryeler Birliği mensupları, pek çok adayın imza attığı ‘Kurye Dostu Belediye Protokolü’ne imza atmayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayşe Ünlüce’ye tepki göstererek, “Bizler için kuryelerin hayatı pazarlık konusu değildir” dedi. Eskişehir Kuryeler Birliği mensupları saat 15:00’te yerel seçimlerle alakalı tutum ve görüşlerini açıklamak üzere bir araya geldi. Birlik Başkanı Gökay Başar tarafından yapılan açıklamada, siyasi partilerle ve adaylarla kuryelerin talep ve sorunlarının görüşüldüğü belirtildi. Başar, seçim sürecindeki çalışmalar çerçevesinde diğer illerdeki kuryelerle birlikte Türkiye genelinde gerçekleştirilen bir çalışma sonucu ‘Kurye Dostu Belediye Protokolü’ hazırlandığını dile getirdi. Pek çok siyasi ismin imza attığı protokole Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayşe Ünlüce’nin imza atmadığını açıklayan Başkan Başar, kuryelerin hayatının bir pazarlık konusu olmadığını vurgulayarak protokolde imzası olan siyasi isimlere birlik adına seçimlerde başarı diledi. “Yurt çapında kuryeler ile yaptığımız çalışmalar sonucu Kurye Dostu Belediye Protokolü hazırladık” Eskişehir Kuryeler Birliği Başkanı Gökay Başar, yapmış olduğu basın açıklamasında, “Eskişehir Kuryeler Birliği olarak dernekleşme sürecimizi seçim öncesi duyurarak siyasi partilere ve adaylara kuryelerin problemlerini ve taleplerini dinleme, kuryelerle hemhal olma çağrısı yapmıştık. Çağrımız üzere siyasi partiler ve belediye başkan adayları ile görüştük. Taleplerimizi ve sorunlarımızı konuştuk. Siyasi partilerden Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Sol Parti ve Demokratik Parti (DEM) ile görüştük. Görüşmelerimiz devam ederken diğer illerdeki dostlarımızla yurt çapında kuryeler arasında yaptığımız çalışmalar sonucu bir ‘Kurye Dostu Belediye Protokolü’ hazırladık. Bu protokolü imzalamaları için adaylara tekrardan çağrıda bulunduk. DEM Parti Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayları Gamze Toprak ve İzzettin Altun, EMEP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Öge ve Tepebaşı Belediye Başkan Adayı Berivan Özkara, Bağımsız Türkiye Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fahri Gürgenburan ve AK Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Özkan Alp protokolümüzü imzaladılar. Bu saydığımız adaylar kurye dostu belediye başkanı olacaklarına dair bir taahhüt olan protokolümüzü şartsız imzalayan adaylar” dedi. “CHP Adayı Ayşe Ünlüce, Kurye Dostu Belediye Protokolü’nü imzalamamıştır” Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayşe Ünlüce’nin ise protokol üzerine yapılan tüm görüşmelere rağmen imza atmadığını ifade eden Başar, “CHP adayı maddeyi revize edersek imzalanacağını ifade etmiştir. Kuryelerin taleplerinden taviz vermeden yaptığımız revize sonrası da çeşitli maddelere dair revize önerileri gelmiştir. Biz bu protokole dair kimse ile pazarlığa girmiyoruz. Bizler için kuryelerin hayatı pazarlık konusu değildir. Görüşmelerimiz sonucunda CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayşe Ünlüce, Kurye dostu belediye Protokolü’nü imzalamamıştır. Eskişehir Kuryeler Birliği olarak seçimler öncesinde kuryelerin sorunlarını ve taleplerini konuşulmayan masalarda konuşturmanın, muhatap bulamayan kuryelerin Eskişehir siyasetinin gündemini işgal etmesinin yollarını aradık ve kuryelerin gündemini bir şekilde siyasi partilere dayattık. Bizleri tanıyan ve protokolümüzü imzalayan adaylara başarılar dileriz. Seçimleri kazananlar umarız protokolümüzde imzası olan adaylardan olur. Biz kuryeler, kurye dostu belediyeleri de mücadelemizle kazanabileceğimizi biliyoruz. Seçimden sonra da verilen sözlerin, taahhütlerin ve vaatlerin peşini bırakmayacağımızı, hesap soran tarzda kuryelerin mücadelesini yükselteceğimizi ilan ediyoruz” şeklinde konuştu.
Aydın Tuğba Kuruyemiş, 116. şubesini İzmir Güzelbahçe’de açtı Merkezi Aydın’da bulunan ve her geçen gün ülke genelindeki şube sayısını arttıran Tuğba Kuruyemiş, son yıllarda en fazla büyüyen firmalar arasında yerini korudu. Bir yandan üretimi arttırırken diğer yandan da her ay yeni istihdam oluşturan firma İzmir Güzelbahçe’de 116. Şubesini törenle açtı. Yoğun ilgi gören açılışta, vatandaşlar açılışa özel indirimli ürünlerin tadını çıkardı. Aydın’da 1980 yılında kurulan Tuğba Kuruyemiş, 116. şubesini İzmir Güzelbahçe’de açtı. Açılış nedeniyle yapılan kampanya ve fırsatlar Ramazan ayı ile birleşince Güzelbahçe’de yaşayan binlerce kişi açılışı fırsata çevirdi. Tuğba Kuruyemiş olarak üretime ve istihdama büyük önem verdiklerini belirten Bölge Müdürü Yılmaz Bozdağ, “Tuğba Kuruyemiş olarak her yıl üretim, istihdam ve mağaza sayısını yüzde 10’un üzerinde artış sağlanıyor. Burada bir yandan kaliteli üretime odaklanırken diğer yandan da istihdama büyük önem veriyoruz. Her mağaza yaklaşık 10 yeni istihdam demek. Sıcak sıcak taptaze sloganı ile Güzelbahçe’deki yen şubemizle hizmetlerimiz devam edecek” dedi. Tuğba Kuruyemiş Mağazaları’nda müşteriye sunulan tüm ürünlerin kendi imalatları olduğunu belirten Bozdağ, “Ürünlerimizi gıda mühendislerimizin denetiminde tecrübeli ekibimizle özenle hazırlıyoruz. Pek çok ürünümüz üstün lezzet ödülüne sahip. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da büyümeye devam ediyoruz” diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Tuğba Kuruyemiş Güzelbahçe Şubesi, firmanın İç Mimarı Müberra Perk, Bölge Müdürü Secan Şahin ve Mağaza Yöneticilerinden Melek Özdemir tarafından hizmete açıldı.
Çankırı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Çankırı’da ziyaretlerde bulundu Çankırı il merkezinde ziyaretlerde buluna İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Eldivan ilçesinde de düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Mitingde konuşan Akşener, atanamayan öğretmenler ve emeklilerin oyuna talip olduğunu söyledi. İYİ Parti Genel Başkanı Maral Akşener, seçim çalışmaları çerçevesinde Çankırı’da ziyaretlerde bulundu. İl merkezinde işyerlerini gezen Akşener, esnaflardan İYİ Parti belediye başkanı adaylarına oy vermeleri için destek istedi. Akşener, daha sonra Çankırı’nın Eldivan ilçesini ziyaret etti. Eldivan ilçesinde partisi tarafından düzenlenen mitinge katılan Akşener, vatandaşlara seslendi. Akşener, ilçedeki tatlı seçim rekabetinin tüm Türkiye’ye örnek olması gerektiğini söyledi. “Ben bütün öğretmen kardeşlerimin, meslektaşlarımın oylarına da talibim” Emekli ve öğretmenlerin oyuna talip olduğunu belirten Akşener, “10 bin lira emekli maaşıyla Eldivan’da da emekliler aç, Hakkari’de de aç, Ankara’da da aç, Edirne’de de aç. Şimdi evi kiralık değil, kendinin olsa bile 10 bin liraya geçinmek mümkün değil. Ben bir buçuk aydır Sayın Erdoğan’a seslendim. Dedim ki emeklilerin maaşına 11 bin lira seyyanen zam yap, en düşük emekli maaşını asgari ücret kadar yap, sonra bayram ikramiyesini 7 bin lira yap, emeklilerin oyununa talip ol. Bunu yapmıyorsan bütün emeklilerin oyuna ben talibim. Ve o emeklilere söz veriyorum, şu elimi uzattım, tutun, güç verin, mübarek Ramazan gününde, cuma gününde Allah şahidimdir söke söke alacağım. Karşımda polis memurlarını gördüm. Ilk defa 3600’ü söyleyen benim. Zor zahmet getirdik. Yani şunu söylemek istiyorum. Bakın 3600 eksik ama çıktı. EYT eksik ama çıktı. Şimdi muhalefetin görevi Sizin sesiniz olmaktır, sizin avukatınız olmaktır, sizin adınıza sizin sesinizi duyurup rekabet etmektir. İktidarın görevi ise hizmet etmektir. O sesi duyup gereğini yapmaktır. Yapmıyorsa eğer iktidar o işin gereğini sizin talebinizi, gelen yapmıyorsa o zaman sizin tarafınızdan cezalandırılmaları gerekir. O ceza nedir, oylarınızı vermemektir. Şimdi ikinci konumuz 100 bin öğretmen tayini. Yahu arkadaşlar 2023 seçimlerine giderken hepimiz Cumhuriyetin yüzüncü yılında 100 bin öğretmen tayin edeceğiz dedik. İktidar oldunuz., yapacaksınız. O 100 bin öğretmeni tayin edeceksiniz. Etmezseniz, ben bütün öğretmen kardeşlerimin, meslektaşlarımın oylarına da talibim”dedi.
İstanbul İSPARK otoparkında silahla bacağından vurdular, 100 bin dolarını çaldılar Fatih’te bulunan İSPARK’a motosikletle gelen 2 şüpheli, bir şahsı bacağından silahla vurarak 110 bin dolarını çaldı. Dehşete düşüren hırsızlık anları güvenlik kamerasına yansırken, şüphelilerin yakalanmasına yönelik polis ekiplerinin düzenlediği operasyonda 5 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Olay, 16 Mart’ta saat 14.30 sıralarında Fatih İSPARK otoparkında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.A.Y. (47) isimli şahıs, aracının bagajında bulunan çantayı aldığı esnada 2 şüpheli tarafından silahlı saldırıya uğradı. Şüpheliler, bacağından vurdukları şahıs yere düşünce elindeki çantayı alarak hızla olay yerinden uzaklaştı. Çantanın içindeki 110 bin lirayı çalarak kaçan şüphelilerin yakalanmasına yönelik polis ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda, olay yerinde 1 adet 9 milimetre kovan bulundu. Ekipler, güvenlik kameralarını da incelemeye aldı. Güvenlik kameralarını inceleyen ekipler, şüphelilerin otoparka geldikleri motosikletin, 27 Aralık 2023 tarihinde Eyüpsultan’da çalınan motosiklet olduğunu tespit etti. Şüphelilerin kimliklerini belirleyen ekipler operasyon için düğmeye bastı. 26 Mart’ta İstanbul ve Sakarya’da eşzamanlı operasyon düzenleyen ekipler, Zeynel A.’yı (22), Orhan B.’yi (33), olayda çantayı çalan Fuat T.’yi (23), şahsı ilahla vuran Yunus E.T.’yi (22) ve Merve T.’yi (22) yakalayarak gözaltına aldı. Yakalanan şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda ise, 1 adet üzerinde ibare bulunmayan 9 milimetre çapında ruhsatsız tabanca ve 10 adet 9 milimetre çapında fişek ele geçirildi. Şüpheliler, emniyetteki tamamlanan işlemlerin ardından adli makamlara sevk edildi. Öte yandan, şüphelilerin hırsızlık anları güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, mağdur şahsın bacağından silahla vurulduğu, yere düştüğü esnada elindeki çantayı alarak kaçtıkları görülüyor.
İstanbul Bakan Kacır: "Türkiye’nin astronotuyla gurur duymuyorlar” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ‘astronotu seçim malzemesi olarak kullanıyorlar’ şeklindeki eleştiriler üzerine, "Türkiye’nin astronotuyla gurur duymuyorlar. Bizim bu gururu gençlerimizle paylaşmamızı da zannediyorum kıskanıyorlar" dedi. Bakan Kacır ayrıca, “8 Temmuz’da Türkiye, TÜRKSAT-6A’yı ilk milli haberleşme uydumuzu uzaya gönderecek” diye konuştu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Üniversitesi’nin düzenlediği Gençlik Buluşmasına katıldı. Ord. Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda Bakan Kacır’a Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı eşlik etti. Öğrencilerle gerçekleştirilen söyleşi programının ardından Bakan Kacır, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Türkiye, haberleşme uydularını, kendi imkanlarıyla geliştirebilen 11 ülkeden 1’i olacak” Konuşmasına sunum ile başlayan Bakan Kacır, “8 Temmuz 2024 haftası Türkiye, TÜRKSAT - 6A’yı ilk milli haberleşme uydumuzu uzaya gönderecek. Böylelikle haberleşme uydularını, kendi imkanlarıyla geliştirebilen 11 ülkeden 1’i olacak. Şüphesiz Türkiye için muazzam teknolojik birikim ve kazanım haline getiriyor. Her bir proje bizi bir sonraki proje için deneyimlendiriyor ve cesaretlendiriyor” dedi. “Şimdi Türkiye’nin astronotuyla gurur duymuyorlar” İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı ile yapılan programların ‘Astronotu seçim malzemesi olarak kullanıyorlar’ şeklinde eleştirilere yanıt veren Bakan Kacır, “Şimdi bu iddiaları tabii ben de üzüntüyle görüyorum. Bu iddiaları dile getirenler maalesef Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolculuğunda, Milli Uzay Programı’ndaki kazanımlarında bizimle birlikte mutluluğu paylaşmayanlar. TOGG’u yaptık, TOGG’la mutlu olamadılar. TCG Anadolu’yu küçümsediler, Teknofestleri hiçbir zaman sahiplenmediler, KAAN’ın uçuşuyla iftihar etmediler. Şimdi Türkiye’nin astronotuyla gurur duymuyorlar. Bizim bu gururu gençlerimizle paylaşmamızı da zannediyorum kıskanıyorlar. Dünyanın her yerinde astronotlar bu misyonları tamamladıktan sonra o ülkedeki gençlerle, öğrencilerle, çocuklarla buluşmalar gerçekleştirirler. Biz de bu misyonun başlangıcında Türk gençliğine ve Türk çocuklarına bir söz vermiştik. Alper Gezeravcı, yeniden dünyaya döndüğünde 81 şehrimizde sizlerle buluşacak, bu deneyimi sizinle paylaşacak demiştik. Şimdiye dek de Dünya’ya dönüşü sonrasında 12 ilde 25’i üniversitelerimizde olmak üzere 29 program yaptık” şeklinde konuştu. “25 üniversitemizde bu buluşmaları gerçekleştirdik” 25 üniversitede Alper Gezeravcı’nın gençlerle buluştuğunu ifade eden Bakan Kacır, “Bu programlardan, ben öğrenci kardeşlerimizle Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolculuğunu, havacılık ve uzay alanında bugüne kadar neleri nasıl başardığımızı ve bundan sonraki hedeflerimizi paylaşıyorum. Alper Gezeravcı Bey de Türkiye’nin insanlı ilk uzay bilim misyonu kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu’nda gerçekleştirdiği bilimsel araştırmaları, deneyleri ve bunların bilim literatürüne ve Türkiye’ye getireceği kazanımları anlatıyor. Bundan kimsenin gocunmaması gerekir. Bu milli projelere, bu milli işlere sahip çıksalar bunlardan rahatsız olmazlar diye düşünüyorum. Ama bunlara vaktiyle sahip çıkmadıkları için biz bu işleri yaptığımızda da tabii olarak rahatsızlık duyuyorlar. Biz bu işleri yapmaya da, yaptığımız işleri, bilimsel çalışmaları, milli teknoloji hamlesinin kazanımlarını toplumumuzda özellikle gençlerimizle buluşturmaya da devam edeceğiz. Önümüzdeki aylarda da yine bu buluşmalar devam edecek. Hali hazırda 25 üniversitemizde bu buluşmaları gerçekleştirdik” ifadeleri kullandı. “Ortaokullarla, ilkokullarla, hatta okul öncesi çocuklarımızla; biz bu hayali Türkiye’nin bu yolculuğunu paylaşmaya devam edeceğiz” Alper Gezeravcı’nın tüm öğrencilerle bir araya geleceğini ifade eden Bakan Kacır, “Hedefimiz inşallah 208 üniversitemizin tamamında üniversite öğrencileriyle Alper Gezer Avcı’yı Milli Teknoloji hamlesini, Milli Uzay programını buluşturmak. Sonrasında liselerle benzer buluşmaları yapacağız. Ortaokullarla, ilkokullarla, hatta okul öncesi çocuklarımızla; biz bu hayali Türkiye’nin bu yolculuğunu paylaşmaya devam edeceğiz. Kimse merak etmesin. Biz daha önce Teknofestleri düzenlerken ‘Seçimden önce Teknofest yaptılar’ dediler bize. Biz seçimden sonra 2 Teknofest daha yaptık. Şimdi bu yıl inşallah sonbaharda Adana’da bir Teknofest daha yapacağız. TOGG’u yollara çıkardık. ‘Seçimden önce TOGG çıktı’ dediler. TCG Anadolu Denizleri indi. ‘Seçimden önce TCG Anadolu denizlere indi’ dediler. Şimdi zannediyorum 25 bine yakın TOGG yollarda. TCG Anadolu Silahlı Kuvvetlerimizde, KAAN gökyüzünde, Türkiye’nin bu yolculuğu Allah’ın izniyle ilelebet devam edecek” diye konuştu. Program ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın sunumuyla sona erdi.