TEKNOLOJİ - 08 Ekim 2018 Pazartesi 12:24

Savunma sanayiinde 560 milyon dolarlık çığır açacak buluş; ‘Şeffaf Zırh’

A
A
A
Savunma sanayiinde 560 milyon dolarlık çığır açacak buluş; ‘Şeffaf Zırh’

Eti Alüminyum, halihazırda sadece ABD, Çin, Almanya ve Macaristan gibi ülkelerde üretilebilen;'Şeffaf Zırhı' Türkiye’de üretmeye başladı. Türk mühendislerinin imza attığı bu başarı savaş gemileri, uçaklar, zırhlı araçlar ve füzelerde kullanılan ‘özel alümina’ sıkıntısını da giderecek.

Türkiye’yi savunma sanayinde devler ligine sokacak gelişme, Eti Alüminyum’dan geldi. Ekonomi basınının temsilcilerini Seydişehir’de ağırlayan Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, yatırımdan istihdama, Ar-Ge’den savunmaya kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. Eti Alüminyum’un 2005 yılında özelleştirilerek Cengiz Holding bünyesine geçtikten sonra 540 milyon dolar yatırım yaparak bir başarı hikayesi yazdığını anlatan Arkan, Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve 560 milyon dolarlık yatırımın kapısını açan kapasite artırımı ve özel alüminyum hidroksit ve alümina adlı ürünün Türk savunma sanayinde devrim niteliğinde olduğunu söyledi.

‘Özel alümina’yı halihazırda sadece ABD, Almanya, Çin ve Rusya’nın üretebildiğini ifade eden Arkan, “Stratejik ürünlerde kimse teknoloji paylaşmıyor. Bu nedenle her ülke kendisi geliştirmek zorunda. ‘Şeffaf Zırh’ın hammaddesi olan özel alümina çok değerli ve temini zor olduğu için paranız olsa da istediğiniz kadar alamıyorsunuz. Bu ürünün geliştirilmesiyle birlikte yerli tank, yerli uçak, yerli otomobil, savaş gemisi, füze gibi çok önemli savunma sanayi araçlarının yapımında gerekli olan bir maddede sıkıntıyı aşmış olduk. Ayrıca Eti Alüminyum yaptığı Ar-Ge çalışmaları sonucu alevlenme geciktirici (özel ATH) ile kablo kompound ve özel kompozitlerin en önemli girdisini üretmeye başlamasıyla geçen yıl Avrupa bu ürüne zam yapamadı. Bütün dünya Türkiye’nin pazarda ne yapacağını ve fiyatı nerede tutacağını merak ediyor” dedi.

Bin 100 kişiye doğrudan istihdam
Eti Alüminyum özelleştirildikten sonra yapılan 540 milyon dolarlık yatırım ve planlanan 560 milyon dolarlık yatırımla toplam yatırım miktarının 1 milyar 100 milyon dolara ulaşacağını söyleyen Mehmet Arkan, “Tesislerde şu anda 2 binin üzerinde çalışanımız var. Yeni yatırım tamamlandığında 1100 kişi daha istihdam ederek 3100 kişiye ulaşacağız. Dolaylı istihdamla birlikte en az 15 bin kişiye iş imkânı sağlayacağız. Eti Alüminyum 250 milyon dolarlık alüminyum ithalatının önüne geçiyor. Demek ki 10 yılda ortalama 2.5 milyar dolar ithalatı önlemişiz. Yeni yatırımla yılda 550 milyon dolarlık ithalatı önleyeceğiz. Türkiye’nin ithalata fren yaptıracak yatırımlar yapması gerekiyor” diye konuştu.

“Yangından ölümler azalacak”
Eti Alüminyum Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen ve ATH adı verilen yanmayı geciktirici ürün ise hem sanayide hem savunmada taşları yerinden oynatacak. Arkan, “Özellikle 20’nci yüzyılın ikinci yarısında dünya ekonomisine önemli ölçekte pazar payı ile giren polimer ve kompozit ürünler binalarda kullanıldıkça yangınlar da arttı. 1975 yılında 17 dakika olan yangından kaçış süreci günümüzde 3 dakikaya kadar indi. Eti Alüminyum tarafından geliştirilen ATH, elektrik kablo izolasyonunda, mutfak tezgahlarında, banyo malzemelerinde, cephe kaplamada alüminyum kompozit panellerinde, izolasyon malzemesi olarak yanmaz akustik süngerlerde ve doğalgaz borularının izolasyonunda, dekoratif bina iç mimarisinde, çatı kaplama membranlarında, zemin kaplama ve laminantlarda kullanılacak ve alevlenme süresini 3 kat azaltacak. Böylece 3 dakikaya inen yangından kaçış süresi de yaklaşık 3 kata çıkmış olacak” şeklinde konuştu.

Türk askerine yanmayan elbise
ATH’nin EtiFine markasıyla otomotiv, uçak ve tren sektöründe iç döşemelerin yanı sıra yanmaz halı üretiminde de kullanılacağını ifade eden Arkan, “ATH yanmaz askeri elbise üretiminde de kullanılabilecek. Olayı kaynağında çözmek için binalarda kullanılan malzemelerin yanmaz olması ya da bileşiminde yanmayı geciktirici sistemlerin kullanılması gerekmektedir. Alev geciktirici ATH kullanılması yangın sırasında çıkan ısının emilmesini sağlayarak yangından kaçış süresini uzatmakta, aynı zamanda açığa çıkardığı su buharı ile yangın sırasında açığa çıkan zehirli ve boğucu gazların bastırılmasını sağlamaktadır. İnsan sağlığı ve çevreye duyarlı ATH, herhangi bir toksik ve zararlı madde içermemektedir. Bu kapsamda çıkarılacak yönetmelik ve mevzuatlarla gerek halkın, gerekse de özellikle inşaat sektörüne malzeme sağlayan sektörlerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir” açıklamasını yaptı.

EtiAlu markalı ürünlerin ise sıcaklığa ve aşınmaya dayanıklı çimento üretiminde, mutfak ve yemek takımlarında, zırhlı askeri araçlarda, kurşun geçirmez camlar gibi sanayinin değişik alanlarında kullanılacağını sözlerine ekleyen Arkan, “Televizyon ve telefon ekranlarında, ampullerde, fren balatalarında ve güneş enerjisi panellerinde de bu ürün kullanılacak. Ampuller daha dayanıklı olacak, televizyon ekranı yüksek ısıdan zarar görmeyecek” dedi.

İhtiyacın iki katı üretim yapılacak
Türk mühendisleri tarafından geliştirilen iki stratejik ürünün Türkiye’nin ihtiyacından iki kat fazla üretileceğini de anlatan Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, üretimin geri kalanının ise ihraç edileceğini söyledi.

Eti Alüminyum’da neler yapıldı?

Atık gazda AB’ye fark attı
Seydişehir Entegre Tesisleri’nin gaz salınımı için özelleştirme sonrasında 15 milyon dolarlık yatırım yapıldı. Bu yatırım sonrasında AB normları gaz salınım değerlerinin altında bir seviyeye ulaşıldı.

140 bin ağaç dikildi
Özelleştikten sonra neredeyse baştan yapılan Eti Alüminyum Seydişehir Tesisleri, sadece teknik olarak değil, çevresel olarak da yenilendi. Tesisin 2.5 milyon metrekarelik alanına bu zamana kadar özellikle sera gazlarını azaltıcı ceviz ağacı, kavak ağacı, karaçam ve akasya olmak üzere toplam 140 bin adetten fazla ağaç dikildi ve 400 bin adet daha ağaçlandırma çalışmaları devam etmekte.

İki saatlik korkuya 221 milyon dolar
Tesisin özelleştirildiği 2005 yılında acil yapılması gerekenler gözden geçirildiğinde, tesislere yenileme yatırımı yapılmaması nedeniyle tesisin her an durabileceği tespit edildi. Özellikle elektrolizhanelerdeki hücrelerin 2 saatlik durmasıyla elektroliz hücreleri donacağı için sistem 4 yıllık kapanma süreciyle karşı karşıya kalacaktı. Bu nedenle sadece elektrolizhane için 221 milyon dolarlık yatırım yapıldı.

Metal kalitesinde minimum yüzde 99.8 saflıkta alüminyum üretme becerisine sahip, SAMİ teknolojisi ile projelendirilip montajı tamamlanan Avrupa’nın en yeni alüminyum elektrolizhanesi ise, çevre emisyonları açısından da Avrupa Birliği standartlarında.

Fuel Oil’e 70 milyon dolar gitmeyecek
Tesislerde kullanılan kükürt ve SO2 oranı yüksek 6 nolu Fuel-Oil’in çevreye daha fazla zarar vermemesi için 5 milyon dolar yatırımla doğalgaz dönüşümü gerçekleştirildi. 2008 yılından sonra tesislerde doğalgaz kullanılmaya başlandı. Yerli kömürün de devreye girmesiyle birlikte yılda 70 milyon dolarlık yakıt tutarının Türkiye’de kalması sağlandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.