GÜNDEM - 19 Ocak 2019 Cumartesi 07:52

Şecaat arz ederken böyle itirafta bulundular

A
A
A
Şecaat arz ederken böyle itirafta bulundular

FETÖ yargı üzerinden darbe yapmaya çalışırken alkış tutan Sözcü yazarları dün mahkemede, en amansız FETÖ düşmanlarının kendileri olduğunu savundu. “Biz onlara terör örgütü diyorduk ama elimizde bunu gösteren belge yoktu” diye konuşan Emin Çölaşan “Madem biliyordun niye destekledin” dedirtti.

Seçilmiş hükûmete yargı üzerinden darbe indirmek için peydahlanan 17/25 Aralık sürecinde FETÖ’nün yayın organı gibi hareket eden Sözcü gazetesinin yazar ve yöneticileri dün İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Gazetenin genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz, internet yayın yönetmeni Mustafa Çetin, internet haber koordinatörü Yücel Arı ile yazarlar Emin Çölaşan ve Necati Doğru savunmasını yaptı. İlk olarak Çölaşan dinlendi.

İSTİFALAR İÇİN YAZMIŞ

Çölaşan, SEGBİS ile Ankara’dan bağlandığı mahkemede “FETÖ ve herhangi bir terör örgütüyle hayatım boyunca ilgim olmadı. 42 yıllık gazeteciyim. Cemaat hakkında binlerce yazı yazdım. Herhangi biri adına dava vs. olmadı. Sizin huzurunuzda bulunmak benim için incitici ve rencide edici bir durumdur. FETÖ’cülüğü de cemaatçiliği de reddediyorum” dedi.

Mahkeme başkanının “17-25 Aralık’ta FETÖ yargı eli ile darbe girişiminde bulundu. Bu girişimden sonra 24 Aralık’ta ‘Bizim başaramadıklarımızı cemaat başardı’ başlıklı yazılarınız var. Ne amaçla yazdınız’ diye sorması üzerine Çölaşan “O sırada yapılan operasyonlarla 4 bakan istifa ettirildi veya görevden alındı” dedi ve bu istifalar sebebiyle “Biz başaramadık” dediğini savundu.

DARBE OLUNCA GÖRDÜK

Hakim, Çölaşan’a Zaman gazetesine kayyum atanırken yazdığı “Şimdi cemaati savunma zamanı” yazısını da sordu. Sözcü yazarı “O yazıdan bir gün önce cemaatin bütün yayın organları polis tarafından TOMA’larla basılmıştı. Kim olursa olsun gazetelerin bu şekilde polis tarafından basılmasına, bugün de yandaş medyanın başına gelse tepkimi ortaya koyarım. O güne kadar devlet bunların terör örgütü olduğunu açıklamamıştı. En sonunda MGK tarafından resmî kararlar alındı ve darbe olayında gördük ki gerçekten terör örgütüydü. Biz terör örgütü diyorduk ama bunu gösteren belge yoktu elimizde. Darbe olduğu zaman biz de gerçekleri gördük. Gerek Fetullah ve gerekse cemaatin en amansız düşmanlarından biriyim” diye konuştu.

LEKELENİYORMUŞ

Yazar Necati Doğru da 15 Temmuz darbe girişiminden iki gün sonra yazdığı “Naylon Darbe” yazısının başlığını savunamadı. 249 kişinin canını ortaya koymasını görmeyen Doğru, 15 Temmuz’un tezgâh olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişti. Savcı iddianamede Doğru’nun FETÖ’yü aklamaya çalıştığını ifade etmişti. Doğru dün mahkemede “Benim inancım, yaşama biçimim FETÖ’ye yardımcı olmak ile arama dağlar koyar. ‘FETÖ’ye kasıtlı yardım etti’ diye suçlamak beni ve yazarlığımı lekelemektir. Şerefli yaşama hakkımı elimden almaktır” dedi.

Duruşma sonunda Sözcü gazetesinin firari sahibi Burak Akbay ile 3 sanığın dava dosyalarının birleştirilmesine karar verildi. Davada sanık sayısı 9’a yükselirken, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için duruşma 12 Mart’a ertelendi.

KÖTÜ BİR ÖRGÜT OLDUĞUNU BİLİYORDUK

Sözcü’nün yayın yönetmeni Metin Yılmaz FETÖ için “Biz bunların çok kötü bir örgüt olduğunu biliyoruz. Manşetlerimiz hep bunlar. FETÖ’cüler darbe yapacak dedik. Uyardık” dedi. İnternet yayın yönetmeni Mustafa Çetin, FETÖ’cülerin gizli hesabı “Fuat Avni”den neden paylaşım yaptıklarıyla ilgili soruya “Fuat Avni 2014 ve 2015’te paylaşımları doğru çıktığı için fenomen olan bir hesaptı. Siyasilerin polemik yaparak büyüttüğü biri oldu. “Fuat Avni yine bildi” şeklinde haberler yapıyorduk” karşılığını verdi. İnternet yayın koordinatörü Yücel Arı da “1988’de İzmir’de FETÖ ile ilgili ilk haberi ben yaptım. Yeni Asır’da yayınlandı” ifadesini kullandı. Sanıkların hepsi de FETÖ düşmanı olduklarını ifade etti ancak kimse neden 17/25 Aralık’tan sonra FETÖ’ye destek çıktıklarını açıklayamadı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.