GÜNDEM - 29 Mart 2020 Pazar 10:38

Şehir hastaneleri olmasaydı virüsün yayılma oranı iki katına çıkardı

A
A
A
Şehir hastaneleri olmasaydı virüsün yayılma oranı iki katına çıkardı

Tüm dünyada can almaya devam eden korona virüs (Kovid-19) Çin’de ve Avrupa’da sağlık çalışanları arasında da görülürken, gözler Türkiye’de son 15 yılda yapılan geniş kapalı alanlara sahip şehir hastanelerine çevrildi. Çin’de yapılan bir araştırmaya göre 81 bin enfekte vakanın yüzde 40’ının hastane bulaşımı olması sebebiyle yayıldığı ortaya çıkarken, Türkiye’deki kapalı alanları 450 bin metrekare ve üzerindeki şehir hastaneleri virüsün Türkiye’de yayılma hızını yarı yarıya düşürmüş durumda.

Salgın dönemlerinin hastanelerin fiziki koşullarının ön plana çıktığı bir dönem olduğuna vurgu yapan Bursa Şehir Hastanesi Başhekimi Öğretim Üyesi Dr. Dursun Topal, "Geniş alanlar insanların birbiriyle temasını azaltması açısından hasta ve çalışan güvenliği için çok önemli. Bu bağlamda şehir hastaneleri hasta ve çalışan güvenliği açısından ön plana çıkıyor. Bursa Şehir Hastanesi 475 bin metrekare kapalı alanı, merkezden kontrol edilebilen iklimlendirme sistemi ve izolasyon odalarıyla salgınla mücadelede Türkiye’nin en yetkin ve en güvenli hastanelerinden biri" dedi.

Cumhuriyet tarihinin en önemli sağlık yatırımlardan şehir hastaneleri projelerinin 10 tanesi tamamlanıp hizmet vermeye başladı. Halihazırda çalışmaların devam ettiği 8 proje ise açılış için gün sayıyor. Hizmete girdikleri günden bu yana gerek yatak sayısı, gerek Avrupa standartları üzerindeki cihaz ve sağlık ekipmanları imkanlarıyla dikkat çeken 7 yıldızlı otel görünümündeki şehir hastaneleri bulundukları il dışında komşu illere hatta bölgelere bile hizmet veriyor.

Açıldığından bu güne geçen 8 aylık süreçte 1 milyon 300 bin hastaya hizmet veren Güney Marmara’nın sağlık üssü konumundaki Bursa Şehir Hastanesi 475 bin metrekare kapalı alanı sayesinde de hasta ve sağlık çalışanlarının güvenliği açısından Türkiye’nin önde gelen hastanelerinden biri.

Sadece Bursa’ya değil çevre illere ve bölgeye de hizmet veren dev kompleks 6 bloktan oluşuyor. Kalp Damar, Genel Hastane, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Onkoloji Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi, dev sağlık kompleksini oluşturuyor.

859 deprem izolatörüne sahip Bursa Şehir Hastanesi her türlü olağan dışı koşulda deprem ve salgın gibi durumlarda hizmeti kesintisiz devam ettirebilecek şekilde planlanmış ve bu hizmeti yürütebilecek bir hastane durumunda. Yaklaşık 4 bin personelin çalıştığı hastanede her ay 200 bin hasta tedavisi yapılıyor. Sağlık üssünde 1355 yatak, 225 yoğun bakım yatağı, ve 49 ameliyathane bulunuyor. Bu ameliyathanelerde her gün 200’ün üzerinde ameliyat gerçekleştiriliyor.

Şehir hastaneleri olmasaydı virüsün yayılma oranı iki katına çıkardı

En güvenli tesislerin başında geliyor

859 deprem izolatörü üzerine kurulu Bursa Şehir Hastanesi şiddetli depremlerde bile kesintisiz hizmet verebilecek yapısıyla bölgesine güven verirken korona virüs (Kovid 19) salgınında da geniş yatak kapasitesi yoğun bakım sayısı ve 475 bin metrekarelik kapalı alanıyla da öne çıkıyor.

1355 yatak kapasiteli hastanede uluslararası düzeyde hizmet verdiklerini belirten Bursa Şehir Hastanesi Başhekimi Öğretim Üyesi Dr. Dursun Topal, "Maalesef dünyayı tehdit eden bir salgın hastalık ülkemizde de baş göstermeye başladı. Türkiye’nin her yerinde bu virüsle ilgili mücadele devam ediyor. Biz de üst düzey iklimlendirmemiz, izolasyon odalarımız ve 475 bin metrekarelik kapalı alanımızla Türkiye’nin hasta ve çalışan sağlığı açısından en güvenli hastanelerinden biri konumundayız. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar biz moralimiz, motivasyonumuzla, bakanlığımız koordinasyonunda, bilim kurulumuzun da önerileriyle 4 bin çalışanımız, tıbbi donanımımız, mesleki bilgi ve becerimiz ve tüm kalbimizle milletimizin yanındayız" dedi.

Vatandaşlardan hijyen kurallarına riayet etmelerini isteyen Topal, "Unutmayın 'Hayat eve sığar'" diyerek korona sürecinde evde kalınması çağrısında bulundu.

"Salgın dönemi hastanelerin fiziki koşullarının ön plana çıktığı bir dönem"

Çin’de yapılan bir araştırmaya göre 80 bin kişilik bir bulaşın yüzde 41’inin hastane kaynaklı olduğunu hatırlatan Topal, "Hastanemiz fiziki koşulları ve 475 bin metrekarelik kapalı alanıyla bulaştırıcılık açısından hasta ve sağlık çalışanları güvenliği için Türkiye’nin en güvenli hastanelerinden biri konumunda. Salgın dönemi hastanelerin fiziki koşullarının ön plana çıktığı bir dönem. Geniş alanlar insanların birbiriyle temasını azaltması açısından hasta ve çalışan güvenliği için çok önemli. Bu bağlamda şehir hastaneleri hasta ve çalışan güvenliği açısından ön plana çıkıyor. Bursa Şehir Hastanesi 475 bin metrekare kapalı alanı, merkezden kontrol edilebilen iklimlendirme sistemi ve izolasyon odalarıyla salgınla mücadelede Türkiye’nin en yetkin ve en güvenli hastanelerinden biri. Hastanemizde yapılan özellikli ameliyatlara bakacak olursak; yakın süreçte kornea nakli ameliyatları başladı. Ayrıca diğer devlet hastanelerinde yapılamayan beyin tümörleri ameliyatları, laparoskopik mide-bağırsak kanseri ameliyatları ve laparoskopik obezite (mide küçültme) ameliyatları alanında deneyimli uzman hekimlerimiz sayesinde başarıyla gerçekleştirilmektedir. Yanık merkezimizde yanık vakalarına uluslararası standartlarda müdahale edilirken, skolyoz ameliyatı ve gözde vitrektomi ameliyatı gibi özellikli ameliyatlar da yapılmaktadır" dedi.

Bursa Şehir Hastanesi’nde 30 adet diyaliz ünitesi, 15 yataklı doğum salonu, yanık merkezi, kapsamlı onkoloji merkezi, inme merkezi, el cerrahisi, uyku laboratuvarı, tüp bebek merkezi, 18 yataklı palyatif bakım, 8 adet iyotlu tedavi odası, genetik laboratuvarı, talasemi tedavi alanı, robotik ilaç hazırlama alanı, TPN ünitesi, kemoterapi ünitesi, travma ünitesi, anne oteli, 10 adet mahkum odası bulunuyor. Hastanede Avrupa standartlarında teknolojik cihazlar kullanılıyor.

Uğur Uslubaş - Hakan Gönül

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.