EĞİTİM - 26 Haziran 2020 Cuma 14:01

Sevilay Kaygalak Kent Çalışmaları Makale Ödülü sahibini buldu

A
A
A
Sevilay Kaygalak Kent Çalışmaları Makale Ödülü sahibini buldu

Praksis dergisinin bu yıl ilk kez düzenlediği Sevilay Kaygalak Kent Çalışmaları Makale Ödülü, dün online platform üzerinden gerçekleştirilen tören ile sahibini buldu. Ödüle "Gecekonduda Eğitime Kuşaklararası Yaklaşım: Sınırlar, Beklentiler, Tercihler" adlı makalesi ile Dr. Öğr. Üyesi Leyla Bektaş Ata layık görüldü.

Türkiye’nin önde gelen akademik dergisi Praksis tarafından düzenlenen Sevilay Kaygalak Kent Çalışmaları Makale Ödülü’nün sahibi, İzmir’de bir gecekondu mahallesinde kuşaklararası eğitim ve meslek tercilerini ele alan "Gecekonduda Eğitime Kuşaklararası Yaklaşım: Sınırlar, Beklentiler, Tercihler" adlı makalesi ile İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Leyla Bektaş Ata oldu. Tören koronavirüs pandemisi nedeniyle önlem amaçlı dün online platform üzerinden gerçekleştirildi. Tören öncesi duygularını paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Ata, “Bu ödüle layık olmak benim için mutluluk verici bir durum. Sosyal bilimler alanında bu tür ödüller çok sınırlıdır. Yaptığım niteliksel araştırmanın ödül alması benim için çok değerli” dedi.

Gecekondu mahallesi iki kuşak üzeninden incelendi
Araştırma hakkında bilgi veren Ata, “Üzerinde çalıştığım gecekondu mahallesinde Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu, İç Ege’den göç eden insanları birinci kuşak olarak ele aldım. Bu grup, eğitimle ilişkisi kısıtlı olan, birçoğu ilkokul mezunu insanlardan oluşuyor. Bu grubun çocukları olan daha çok 20 ila 40 yaş arasındaki bireyleri ise ikinci kuşak olarak adlandırdım ve çalışmamı iki kuşak üzerinden gerçekleştirdim. Çalışmada ikinci kuşağın eğitimle ilişkisini, gecekondu bölgesinden kent yoksulu olarak eğitim olanaklarına erişimini ve eğitim üzerinden sınıfsal hareket imkânlarını ele aldım” diye konuştu.

“Meslek seçimleri ilgi ve becerilerine yönelik değil”
Araştırmada elde ettiği verilere de değinen Ata, “İkinci kuşak bireyler gecekondu bölgesinde yaşamaktan dolayı eğitim imkânlarına eşitsiz katıldıklarını düşünüyorlar. Gecekondu bölgelerinde eğitim veren kurumların niteliğinden de memnun değiller. Daha prestijli okullara gitmeyi hak kazansalar bile bu okullarda öğrenci olmaktan çekiniyorlar. Bu okullarda sosyalleşmenin gerektirdiği sosyoekonomik olanaklara sahip değiller. Bu durum gençlerin eğitim hayatına katılırken okul tercihlerini sorgulamalarına sebep oluyor. Bunun yanı sıra aileler çocuklarının kısa yoldan, masa başı bir meslek sahibi olmasını istiyor. Bu nedenle de çocuklarını çoğunlukla meslek liselerine yönlendiriyorlar. Meslek liselerinde ise bölüm tercihi dönemin ön planda olan mesleklerine yönelik oluyor. Nitekim bakıldığında 80’li ve 90’lı yıllarda doğanlar için muhasebe bölümü baskın. Daha sonra bilgisayar ve bilişim bölümleri öne çıktı. Ayrıca meslek tercihlerinde ikinci kuşaktaki bireylerin ilgi ve becerilerine göre değil de dönemin ruhunu yakalamaya dönük bir yol izleniyor. Çünkü bu gruplar yoksullukla mücadele ediyor ve çocuklarının üniversite eğitimi gerektirmeden iş sahibi olabilmelerini önemsiyorlar. Eğitime ayrılan bütçeleri de kısıtlı. Fakat genel olarak bakıldığında bu gruptaki bireylerin çok başarılı geçmeyen lise hayatı yaşadıklarını ve eğitim gördükleri alanlarda istihdam edilmediklerine şahit oluyoruz. Eğitimleri iş hayatıyla örtüşmediği için de ciddi uyuşmazlıklar meydana geliyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Aralarında mamut fosilinin de yer aldığı 545 milyon yıllık fosiller Samsun’da sergileniyor Samsun Müzesi’nde sergilenen Güney Mamudu fosilinin de yer aldığı 545 milyon yıllık deniz lalesi fosili ve diğer fosiller ziyaretçilerden yoğun ilgi çekiyor. Bilim insanları dünya tarihindeki yaşamın 4,5 milyar yıldır sürdüğünü belirtiyor. Bu çok uzun zaman diliminde önceki çağlarda yaşayan birçok canlı türünün kalıntıları fosilleşerek bugüne kadar sağlam kalmayı başardı. Samsun Müzesi de kentte daha önceki yıllarda yapılan kazılarda bulunan nesli tükenmiş hayvan fosillerini ve diğer canlı fosillerini özel bir bölümde vatandaşların seyrine sunuyor. Samsun Müzesi’nde Samsun’da yapılan kazılarda çıkartılan 66-200 milyon yıllık ammonit fosili, yine Samsun’da bulunan 100 milyon yıllık deniz kestanesi (ekhinoid) fosili, 251-545 milyon yıllık deniz lalesi (krinoid) fosili, 1-2 milyon yıllık Güney Mamudu (M. Meridionalis) fosili ve 1-2 milyon yıllık yaban atı (Eguus) fosili sergileniyor. Müzeye gelen vatandaşlar, özellikle milyonlarca yıl önceki fosillere yoğun ilgi gösteriyor. 14 yıl önce maden ocağında bulunan mamut fosilleri sergileniyor Günümüzde mamut familyasından 2 tür yaşamını sürdürürken bunlar Afrika ve Asya fili olarak 2’ye ayrılıyor. Samsun Müzesi’nde sergilenen mamuta ait azı dışı ve üst çene Ladik’te bir kömür işletmesinde 14 sene önce bulundu. 1-2 milyon yıllık olduğu uzmanlar tarafından değerlendirilen fosilin bulunduğu yerde yapılan kazılarda aynı zamanda yine 1-2 milyon yıllık yaban atı fosilleri de bulundu. Müzede fosiller hakkında yapılan bilgilendirmede dinozorların ortaya çıkmasından 220 milyon yıl önce denizlerde yaşayan deniz kestaneleri, 65 milyon yıl önce yok olan ammonitler ve çiçeğe benzeyen deniz laleleri hakkında da bilgilendirme bulunuyor.
Şanlıurfa Kadın girişimci evinin önünde kurduğu serada mantar yetiştiriyor Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, evinin önünde kurduğu serada mantar yetiştiren kadın girişimci Saadet Seray, yoğun talep ve siparişlere yetişemiyor. Yaklaşık 5 yıl önce ailesinin geçimine katkı sağlamak için küçük bir sera kurarak mantar yetiştirmeye başlayan 4 çocuk annesi Saadet Seray (37) İlçe tarımın desteğiyle kurduğu 3 büyük çadır sera içinde işini büyüterek ilçe merkezi dâhil, çevre il ve ilçelere mantar satışı yapıyor. Daha önce eşine destek amacıyla küçük bir yerde mantar yetiştirmeye başladığını belirten Saadet Seray, Siverek Kadın Destek Merkezi sorumlusu Zuhal Laçin Kucaklı’nın tavsiye ve destekleriyle bir yıldır işini büyüttüğünü söyledi. "Eşimin işleri iyi gitmeyince bu işi düşündüm" Saadet Seray, ”Eşim daha önce ayakkabıcılık yapıyordu, işleri iyi gitmeyince destek amacıyla mantar yetiştirmeye başladım. Beş yıl önce başladığım işimi desteklerle daha büyüterek bu yeni yere geçtim. Eşimde iyi gitmediği işini bırakarak, burada çalışmaya başladı. Beraberce çalışıp ekmeğimizi buradan çıkartıyoruz. Hem çocuklarıma, hem evime ve hem de işime bakıyorum çok memnunum. Siverek’te bu işi pek yapanın olmadığını ve Pazar sorunu yaşamadığını söyleyen Seray, ”Gerek Siverek’te ve gerekse de çevre il ve ilçelere mantarlarımızı gönderiyoruz, talep çok iyi. Biraz daha bize imkan ve destek verilirse bu işi daha da büyütmek istiyorum” dedi. Eşinin kendisine destek amacıyla bu işe başladığını söyleyen Eyüp Seray, "Eşim bana destek amacıyla bu işi yapmak istediğini, mantar yetiştirebileceğini söyledi. Daha önce mantar yetiştiriciliği ile ilgili hiçbir bilgimiz veya tecrübemiz yoktu. Eşime inandım güvendim ve beraberce bu işi yapmaya başladık. İlk başta evimizin küçük bir bodrum katı vardı, orda üretmeye başladık. Birkaç yıl sınırlı kapasitede üretim yapık ve mantar ile ilgili bilgi sahibi olduk, pazarı keşfettik” şeklinde konuştu. "İlçe tarım desteğiyle işi büyüttük" İşlerini büyütmek amacıyla ilçe tarıma başvurduklarını ve İlçe tarımdan çadır desteği aldıklarını söyleyen Seray, "Başvurumuz sayesinde ilçe tarım 2 tane yüzde 40 hibeli çadır desteğinde bulundu ve şimdi bir yıldır 3 tane çadır seramız da üretimimize devam ediyoruz. Gelen taleplere yetişemiyoruz, çok sayıda talep var. Önce ek iş olarak başladığımız bu işi, şimdi asıl işimiz olarak devam ediyoruz. Eşimi takdir ediyorum, tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Aylık 2 ton üretim yapılıyor Eyüp Seray, ilk işe giriştiklerinde aylık 250 kilo üretim yaptıklarını, şimdi 2 ton üretim kapasitesine ulaştıklarını belirtti. Seray, "biz bu kapasiteyi daha da yükseltmek ve insanlara istihdam ortamı oluşturmak istiyoruz. İmkânlarımızın kısıtlı olması ve yerlerimizin yaz ayına uygun almaması nedeniyle yaz mevsiminde maalesef üretim yapamıyoruz. İmkanlarımız el verirse yılın 12 ayında üretim yapmak istiyoruz. Talepler çok fazla ama taleplere yetişemiyoruz. Şimdi iç Pazar ile çevre il ve ilçelere veriyoruz” dedi. Şanlıurfa Kadın Destek Birimi Sorumlusu Zuhal Laçin Kucaklı da, “Kadın destek merkezimize gelen tüm kadınlarımızla gurur duyuyorum. Her konuda maddi ve manevi olarak yanlarındayız, girişimci ruhuna sahip tüm kadınlarımızın destekçisi olduk ve olmaya devam ediyoruz, en güzel örneği de Saadet ablamız oldu. Saadet ablamız yaklaşık 3 yıla yakın kursiyerimizdir. Böyle bir mantar üretimi yaptığını ve geliştirmek istediğini söyledi. Biz de her şartta destek olduk ve ablamız işi büyüttü ve geliştirdi de. İlçe Tarımda destek oldu ve işini çok daha fazla büyütmek istiyor ve her konuda destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Erzincan Girlevik Şelalesinde Erzincan’ın yöresel lezzetler tanıtıldı Erzincan’da Girlevik Şelalesi’nde düzenlenen ’48. Turizm Haftası’ etkinlikleri kapsamında, yöresel lezzetlerin tanıtımı yapıldı. "48. Turizm Haftası" etkinlikleri kapsamında kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunan ve 40 metre yüksekten dökülen şelalenin olduğu bölgede kurulan stantlarda, coğrafi tescil alan Kemah tuzu, kesme kadayıf, bal ve peynir gibi birçok ürünün yanı sıra yöresel yemekler tanıtıldı. Ayrıca etkinliklerde kentin güzelliklerini yansıtan fotoğraflar da sergilendi. Vali Hamza Aydoğdu, etkinlikte yaptığı konuşmada, herkesin kentin güzelliklerine sahip çıkmasını istedi. Kültürel mirasın öneminden bahseden Aydoğdu, şöyle konuştu: "Bir şehir kendi kültürüne, kendi geleneklerine ve özüne ne kadar sahip çıkarsa, o kadar evrensel olur. Onun için ben öncelikle geçmişten bugüne Erzincan’ın yöresel yemeklerini bugünlere taşıyan ve emeği geçin herkese teşekkür ediyorum. Arkadaşlar kültür dediğimiz şeyi bugün hayatımızda yaşıyorsak ve yaşamımızın bir parçasıysa, evimizin içindeyse, onu bir kültür olarak kabul edebiliriz. Yapılan yemeklerin şehir içinde ve şehir dışından gelenlere muhakkak tattırmak zorundayız. Çünkü eğer bir şey geleceğe taşınıyorsa, yeni nesiller tarafından da kavranıyorsa, bunun aktarımı o zaman oluyor. Sloganımız şu ’Değişerek devam edeceğiz, aynı zamanda devam ederek değişeceğiz.”
Adana Adana’da sıcaklar arttı, klima satışları başladı Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da hava sıcaklıkları artınca klima satışlarında da yoğunluk yaşanmaya başladı. Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da Mart ayında sıcaklık rekoru kırılırken Nisan ayında da termometreler 35 derecenin üstüne çıktı. Hal böyle olunca kentte klima satışlarından artış yaşandı. “Vatandaşlar elini çabuk tutmalı” İhlas Pazarlama Adana Bölge Müdürü Cumali Geleri, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Geleri, inverter klimaların enerji tasarrufu açısından çok daha fazla tercih edildiğini anlatarak, “Klima teknolojisi her üründe olduğu gibi her yıl yenileniyor. Bu yenilenmeyle birlikte de inverter teknolojili klimalar 4 mevsim çok rahat kullanılabiliyor. 4 mevsim hem ucuzluk hem de rahatlık sağlıyor. Klima sektörü gerçekten ciddi bir planlama isteyen bir sektör. Bir çok parça ve ürün tedariki ithal olarak yapılıyor. Dolayısıyla fiyatlandırmada döviz üzerinden fiyatlandırılıyor. Şu an mağazalarımızda bulunan klimalar geçen yıl stokladığımız tedarikini sağladığımız klimalar ve fiyatları da oldukça uygun. Vatandaşların ellerini çabuk tutup sahip olmalarını talep ediyoruz” ifadelerinii kullandı. “Yeni konutlarla klima satışı talebi artacak” Geçen yıl sıcaklıkların çok yüksek olması nedeniyle klima satışlarının da yoğun geçtiğini anlatan Geleri, “Geçen yıl mevsim normallerinin üzerinde sıcaklar yaşanmasından dolayı klima o sezonda bitti. Dolayısıyla klima montajlarında gecikmeler oldu. 15-20 gün sonra yapılan montajlar vardı. Bu sene sezona tedarikli başladık. Şu an fiyatlarımızda uygun kış mevsiminden itibaren satışlarımız da iyi bir şekilde devam ediyor. Hava tahmin uzmanlarının belirttikleri duruma göre bizim de şöyle bir tahminimiz var, bu yıl da yine mevsim normalleri üzerinde sıcaklıklar olacağı beklendiği için klimalara da talebin artacağını düşünüyoruz. Öte yandan 6 Şubat depremleri sebebiyle yeni yapılan konutlara da vatandaşların taşınacağını düşünerek burada da klima talep artışının olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla bu yıl da klima sektörü hareketli olacak ve müşterilerimizin geçen yıl ki fiyatlarlar tedariki sağlanan klimaları ellerinin çabuk tutup almalarını tavsiye ediyoruz” dedi. “Klima bakımı önemli” Klima bakımının da önemine değinen Geleri, düzenli bakımı yapılmayan klimaların sağlığa zarar vereceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu sıcaklarda klima bakımlarının da düzenli ve sıkı takip edilmesi gerekiyor. Özellikle Ay da bir kere ön filtrelerin temizlenmesi gerekiyor. Klimalarda malum havayı arıttığından dolayı evde uçuşan tozlar, partiküller bunlar filtrenin üzerinde birikiyor, biriken partiküller nem ile birleştiğinde temizlenmezse bakteriye dönüşüyor. Allah korusun evlerde sağlıklı yaşam derken bu bakımlar yapılmazsa hasta da olabiliriz. Bu yüzden yılda bir kere teknik servis ve bakımlarının yapılmasını tavsiye ediyorum” Öte yandan, Cumali Geleri geçen sene en çok Adana bölgesinde klima satışı yapıldığını söyledi.
İstanbul Sultangazi’de at eti baskını: Kamyonetten at eti çıktı, ahırda ise 3 at bulundu Sultangazi’de at kesimi yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçen polis ve zabıta ekipleri, belirlenen adrese baskın yaptı. Kamyonette at eti ve sakatatları ele geçirilirken, kesim için bekletildiği değerlendirilen 3 at ise ahırda bulundu. Olay dün gece saat 23.00 sıralarında Merkez Habibler Mahallesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre bir vatandaş, Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğüne Merkez Habibler Mahallesi’nde piyasaya sürülmek üzere at kesimi yapıldığına dair ihbarda bulundu. Gelen ihbarı değerlendiren Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler ve Sultangazi Belediyesi zabıta ekipleri verilen adrese baskın düzenledi. Bir ahırda kesim için bekletildiği iddia edilen 3 at ve ahırın yakınlarındaki bir kamyonet içerisinde ise at eti ve sakatatları bulundu. Olay yerinde yapılan incelemelerde kesim yapan kişilere ait olduğu değerlendirilen iki gecekonduya baskın yapıldı. Şüphelilerin baskın öncesi evleri terk ettikleri anlaşıldı. Yapılan çalışmaların ardından ahır içerisinde bulunan 3 at, Sultangazi Belediyesi’ne ait binicilik tesislerine götürülerek muhafaza altında alındı. Etlerin yüklendiği kamyonet ise inceleme yapılmak üzere Sultangazi Belediyesi veterinerlik işleri şefliğine götürüldü. Kesim yapan şahısların kimliklerinin belirlenmesi ve yakalanmalarına yönelik çalışmalar ise devam ediyor.