EĞİTİM - 31 Ekim 2018 Çarşamba 11:04

“Sevr’den Lozan’a Türkiye Cumhuriyeti Devleti Değerleri” konuşuldu

A
A
A
“Sevr’den Lozan’a Türkiye Cumhuriyeti Devleti Değerleri” konuşuldu

Yarım asrı aşan sürede faaliyette bulunan Gedik Holding ve 2010 tarihinde kurulan İstanbul Gedik Üniversitesi Türk tarihinin en önemli konularından olan ‘Sevr’den Lozan’a Türkiye Cumhuriyeti Devleti Değerleri’ konulu konferansa imza attı. Konferansta Türkiye Cumhuriyeti değerleri ele alındı.

‘Sevr’den Lozan’a Türkiye Cumhuriyeti Devleti Değerleri’ adlı konferansta açılış konuşmalarını İstanbul Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hülya Gedik, Rektör Prof. Dr. Zafer Utlu, İHUAM Müdürü Prof. Dr. Berin Ergin, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şaduman Okumuş gerçekleştirdi. Konferansa Holding katılımcıları, İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim Üyeleri, Öğrencileri ve vatandaşlar tarafından ilgi büyüktü.

“Amacımız milli değerlerimizin korunması”

Önem teşkil eden, bilinmeyen konuları, yanlış bilinen konuları, güncel konuları yakalayarak çeşitli etkinlikler düzenlediklerini söyleyen İstanbul Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hülya Gedik, “Amacımız son zamanlarda daha da fazla konuşulan bu tarihi konunun gerçeklerinin tamamen anlaşılması, kulaktan dolma değil tarihin derinliklerine inilerek irdelenmesidir. Üniversitemizin bu etkinliği düzenlemesinin sebebi, özellikle milli değerlerimizin korunması ve bunun da gençlerimiz sayesinde bir sonraki jenerasyona aktarılarak birlik içinde ve tek bayrak altında birleşmektir” dedi.

“Temel amacımız tarihin yalınlığı ile ortaya çıkartılması”

Konferansın amacının Sevr ile Lozan arasındaki geçiş süresinin tüm aydınlığı ile bilim insanları tarafından tartışılmasını sağlamak olduğunu söyleyen İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Utlu, “Biz üniversite olarak her konunun ayrıntılı olarak tartışılmasından yanayız. Bu konferanslarımızı araştırma merkezleri kapsamında gerçekleştiriyoruz. Bunları gerçekleştirirken de temel amacımız tarihin yalınlığı ile ortaya çıkartılması. Lozan’ın bir başarı mı yoksa başarısızlık mı olduğunu çözümlemek istiyoruz. Bunun yanı sıra Sevr’in Türk milleti tarafından kabul edilmemesi ve buna karşı ciddi bir mücadele verilerek Cumhuriyetin kurulması bizim için bilinmesi gereken bir noktadır” diyen Utlu, günümüzde var olan milli veya yerli teknoloji kapsamında milli değerlere önem verdiklerini vurgulayarak, “Yerel değerleri sadece bilimsel anlamda veya fen anlamında ortaya çıkartmak değil, kendi milli ve yerel değerlerimizi kazanmaktır. Cumhuriyet bizim için 1923’de meydana çıkmış ve Türk milletinin şu anda var olmasını sağlayan bir değerdir ve bunu kabul etmemiz gerekiyor. Milli mücadelenin açıklığı ile ortaya konulması lazım. Neler yaşadıysak bunların gelecekte de yaşanılabileceğini farkına varıp; kendi üretimimizi, sanayimizi her alana yayabilmek için bunu mutlaka öğrenilmesi gereken bir nokta olarak ifade ediyoruz” dedi.

 

“Tüm insanlığı ilgilendiren bir konferans”

İnsan Hakları Merkezi’nin amacını, insan hakları konusunda gerek halkı gerekse öğrencileri bilgilendirmek olduğunu dile getiren İstanbul Gedik Üniversitesi İnsan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi (İHUAM) Müdürü Prof. Dr. Berin Ergin ise, “Bu konuyu ele almamızın nedeni Lozan Barış Konferansı’nın bir insan hakları belgesi olmasıdır. Çünkü bu belge bu coğrafyada yaşayan tüm insanları ilgilendiriyor. Dil, din, ırk fark etmeden bu coğrafyada yaşayan insanların tümünü ilgilendiren hükümleri içeriyor. Sevr ve Lozan konularını Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin istikbali için gerekli olan bilgilerin tekrar edilmesini çok önemli bulduğumuz için bu konferansı düzenledik. Tarihte geçmişte yapılanları bilirsek daha rahat yol alabilir ve doğru kararlar verebiliriz” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "Bugün beka sorunu her 4 gençten üçünün bavulları zihninde toplamış olmasıdır" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bugün beka sorunu her 4 gençten üçünün bavulları zihninde toplamış olmasıdır” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bilkent Üniversitesi Sosyal Demokrasi Topluluğu’nca düzenlenen etkinlikte gençlerle bir araya geldi. Özel, 31 Mart’ta gerçekleştirilen Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin sonuçlanmasıyla birlikte CHP’nin birinci parti olduğunu, seçim sonrası katıldığı ilk programda gençlerle bir araya gelmesinin kendisi açısından çok değerli olduğunu kaydetti. “Seçmenin mesajını alırsan doğru yaparsın, almazsan tükenme sürecin başlar” Özel, CHP’de bir değişim süreci yaşandığını, her seçim sonuçlarının siyasilere yazılan bir mektup olduğunu ve bu mektupla siyasilere bir mesaj verildiğini ifade ederek, “O mesajı doğru okuyanların siyasette iyiye gittiğini, okuyamayanların da kötüye gittiğini adımın Özgür olduğu kadar inanarak savunan birisiyim. Seçmenin mesajını alırsan doğru yaparsın. Almazsan tükenme sürecin başlar" diye konuştu. “Siyasetin başarı kapısı bizim partiye kapalıydı” “Siyasetin başarı kapısı bizim partiye kapalıydı” diyen Özel, “Başımızın üstünde yüzde 25’lik bir cam tavan vardı. Kıramıyorduk, kıramayacağız diye artık zıplamıyorduk. O devasa siyaset kalesinin kapalı başarı kalesinin 3 anahtarı vardı. Tarihten mirastı, emanetti. O 3 anahtarı 3 deliğe soktuk ve teker teker çevirdik. Siyasetin başarı kapısı açıldı” dedi. “Bugün beka sorunu her 4 gençten üçünün bavulları zihninde toplamış olmasıdır” “Bugün beka sorunu her 4 gençten üçünün bavulları zihninde toplamış olmasıdır" diyen Özel, "En kötüsü yüzde 62, en yükseği yüzde 78 olmak üzere 5’ten fazla ankette gençler imkanım olursa yurtdışına gitmek, oraya yerleşmek ve orada yaşamak istiyorum diyor. Bu ülkenin yetişmiş, iyi eğitim almış ya da hak ettiği halde o fırsat eşitliğinden yararlanamamış pırıl pırıl gençleri, maalesef dünyanın başka ülkelerine gidiyor. Beka sorunu dünyanın başka ülkelerinin Türkiye üzerinde hesap yapması değildir. Plan yapması değildir. Hayal kurması değildir. O hayalleri geri püskürtmesini bildik ve biliriz. Bir ülkenin gerçek sorunu, o ülkenin gençlerinin dünyanın diğer ülkelerinde hayal kurmasıdır. İşte biz bu seçimlerde hiç olmazsa bir seçim daha, geleceğini dünyanın başka yerlerinde değil bu ülkede aramak üzere ya da gitse bile dönmeyi düşünerek, gönlünü hiç olmazsa burada bırakarak, gençlere bu ülkede hayal kurmaları için birlikte bir şey yapmayı teklif ettik ve onları çağırdık” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul A Milli Kadın Hentbol Takımı’nın EURO 2024’teki rakipleri belli oldu EHF Avrupa Şampiyonası’nda ilk kez mücadele etme hakkı kazanan A Milli Kadın Hentbol Takımı’nın rakipleri bugün çekilen kura ile belli oldu. Viyana’daki EHF merkezinde yapılan kura çekimi sonucu Türkiye, A Grubu’nda İsveç, Macaristan ve Kuzey Makedonya ile eşleşti. Kura çekim törenine katılan Türkiye Hentbol Federasyonu Başkanı Uğur Kılıç, kura sonrası yaptığı değerlendirmede, "Kura çekildi, top artık kızlarda. Son topa kadar mücadele edeceğiz ve tarihimizde ilk defa katıldığımız Avrupa Şampiyonası finallerinde iz bırakmak için maçlarımıza çıkacağız. Takımımıza güveniyorum" dedi. EHF 2024 Kadınlar Avrupa Şampiyonası, üç ülkedeki dört şehirde (Avusturya, Macaristan ve İsviçre), 28 Kasım-15 Aralık 2024 tarihleri arasında oynanacak. En büyük katılımlı Avrupa Şampiyonası olacak turnuvada 24 takım kupayı kaldırmak için mücadele edecek. Ön tur, Basel (İsviçre), Innsbruck (Avusturya) ve Debrecen’de (Macaristan) gerçekleştirileceği EURO 24’te, ana tur Viyana (Avusturya) ve Debrecen’de oynanacak. Final maçı ise 10.000 seyirci kapasiteli Viyana’nın Wiener Stadthalle’de oynanacak. EHF EURO 2024 logosu ise turnuvaya ev sahipliği yapan üç ülke bayrağının (kırmızı, yeşil ve beyaz) renklerini hentbolun dinamik hareketiyle birleştirerek yansıtıyor. EURO 2024 grupları şöyle oluştu: A Grubu: İsveç, Macaristan, Kuzey Makedonya, Türkiye B Grubu: Karadağ, Romanya, Sırbistan, Çekya C Grubu: Fransa, İspanya, Polonya ,Portekiz D Grubu: Danimarka, İsviçre, Hırvatistan, Faroe Adaları E Grubu: Norveç, Avusturya, Slovenya, Slovakya F Grubu: Hollanda, Almanya, İzlanda, Ukrayna
Ankara TBMM İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu komisyon başkanlığına seçildi. Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen toprak kaymasının tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, ilk toplantısını yaptı. Toplantıda komisyonun başkanlığına AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu seçildi. Komisyon başkanvekilliğine AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek, komisyon sözcülüğüne MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, katip üyeliğe ise CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül seçildi. Uslu, komisyon başkanı seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada, İliç’te yaşanan kazanın Türk milletini derinden üzdüğünü, halen toprak altında bulunan 8 işçiye bir an önce ulaşılmasını temenni ettiklerini söyledi. Kaza anında 10 milyon metreküpten fazla toprak kütlesinin kaydığına dikkati çeken Uslu, işçilerin kurtarılması için olayın ilk anından itibaren tüm kurum ve kuruluşların çalışmaya başladığını, heyelan riski nedeniyle bir süre ara verilen arama kurtarma çalışmalarının halihazırda 24 saat boyunca sürdürüldüğünü belirtti. Uslu, kaza sonrası toprakta, havada, suda kirlenme konusunda spekülasyonlar olduğunu ancak ilgili bakanlıkların gerekli kontrollerde şu ana kadar bir olumsuzluğa rastlanmadığını açıkladığını vurguladı. "Bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz" Araştırma komisyonunun Mecliste grubu bulunan tüm partilerin ortak kararıyla kurulduğunun altını çizen Uslu, şunları kaydetti: "Bu komisyonu birlikte kurduk, birlikte çalışacağız. Başkanlığı ben üstlendim ama buradaki her bir arkadaşımız başkandır. Herkes fikrini, talebini, düşüncesini rahatlıkla dile getirebilir. Hep birlikte bu sürecin onarılması ve bundan sonra bu tür kazaların önlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa çalışacağız. Milletimizin bize verdiği yükümlülüğü sonuna kadar yerine getireceğiz. Çalışacağız, dinleyeceğiz, yerinde incelemeler yapacağız ve hem bundan sonra bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz."