TEKNOLOJİ - 22 Nisan 2020 Çarşamba 10:14

Siber hijyen kişisel hijyen kadar önemli

A
A
A
Siber hijyen kişisel hijyen kadar önemli

Korona virüs salgını tüm dünyayı etkisi altına alırken bu dönemde en büyük öncelik hijyen oldu. Kişisel olarak el yıkamadan maske takmaya kadar birçok hijyen önlemi aldığımızı belirten Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz; bilgisayar, telefon ve tablet kullanımında “siber hijyen”in hayati önemde olduğunu belirterek, “Sağlığımız için kişisel hijyen ne kadar önemliyse bilgi güvenliğimiz için siber hijyen o kadar önemli” dedi.

21. yüzyılda dünyanın en değerli servetinin bilgi olduğunu ifade eden Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, “Dolayısıyla bilgi/verinin güvenliğini sağlamak da aynı biçimde önemli ve gerekli. Sağlığımız için kişisel hijyen ne kadar önemliyse bilgi güvenliğimiz için siber hijyen de o kadar önemli. Özellikle de işi, eğitimi evden yürüttüğümüz, internet kullanımımızın kat be kat arttığı bu dönemde” diyerek vatandaşları bu yönde önlemler almaya davet etti.

Siber hijyen kişisel hijyen kadar önemli

Bilgi güvenlik için neler yapılması gerekiyor?

Siber hijyen için yapılması gerekenleri anlatan Doç. Dr. Koltuksuz, şunları söyledi:
“Çocuklarımız hem ders çalışmak hem de sosyalleşmek adına, bizler de iş ve benzer sebeplerle cep telefonu, tablet ve bilgisayarları yoğun biçimde kullanıyoruz. Bu iletişim-bilişim teknolojisi cihazlarının siber hijyeni çok önemli. Antiviral yazılımlar kullanarak cihazları koruma altına almamız gerekiyor. Çocuklarımıza bilmedikleri, alışık olmadıkları ve ders notu, kitap, film, müzik gibi bilişim nesnelerini bedava olarak vereceğini vaat eden çevrim içi kişilerden, web sitelerinden, çevrim içi reklamlardan uzak durmalarını hatırlatmamız lazım. Instagram, Facebook, WhatsApp gibi sosyal medya uygulamalardan gelebilecek tehditlere karşı da bilgilendirmeliyiz. Aynı biçimde, alışveriş sitelerinden gelebilecek saldırılar, kimlik hırsızlığı ve bilgi hırsızlığı saldırılarına karşı da bilinçli olmamız gerekiyor. Çevrim içi alışverişlerde sitelerin güvenilirliğine dikkat etmemiz gerektiği gibi ödemeleri de sanal kartlarla yapmaya çalışalım. İnternet bağlantımızı; güvenlik duvarı aracılığı ile korumalı, internet çıkışını sağlayan modem şifrelerimizi de sağlamlaştırmalıyız. Bilgisayar korsanlarının faydalanabileceği güvenlik açıklarına karşı korunmak için yazılımlarınızı güncel tutmalıyız. Yapılması gereken daha birçok husus bulunuyor, ancak bu maddeler ilk aşamada yapılması gerekenlerden bazıları."

"Teknoloji ve yazılımları bizim üretmemiz şart"

Korona virüs nedeniyle sıklıkla kullanılmaya başlayan çevrim içi uygulamaların, tüm dünyayı hazırlıksız yakaladığını belirten Doç. Dr. Koltuksuz, “Lakin bu süreç kısa sürede geçecek gibi durmuyor. Hatta 3-5 ay içinde geçse bile yenileri tekrar tekrar gündeme geleceğinden, Türkiye olarak bu alanda bir an önce yerli-milli üretime geçmemiz zorunlu. Sürecin güvenli yürüyebilmesi için her şeyden önce çevrim içi toplantılar, oturumlar ve dersler için kullanılacak yazılımı; yerli ve milli olarak bizim üretmemiz gerekiyor. Sonrasında, halen kullanımda olan iletişim altyapısını oluşturan ağ donanım sistemlerini, yapabildiğimiz kadar yerli-milli üretmeliyiz. Hepsinin de üzerinde, kendi ürettiğimiz iletişim uydumuz üstünden bunları gerçekleştirmemiz lazım. Gerek donanım gerekse yazılım alanında kullanmakta olduğumuz ve bilimi, teknolojisi, üretimi başkalarına ait olan iletişim bilişim teknolojilerini kullandığımız sürece, asla istediğimiz kadar güvende olamayız. Bu anlamda yerli ve milli üretim, stratejik öneme sahip” diye konuştu.

"EBA siber tehditlerden en uzak ortam"

Ülkemizde ilk ve ortaöğretimde uzaktan eğitimde kullanılan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı EBA sistemi ile ilgili de değerlendirmede bulunan Ahmet Koltuksuz, “Şu an için en güvenli, siber tehditlerden en uzak ortam hiç şüphesiz EBA. Çevrim içi ve etkileşimli olduğunda, siber tehditlerle de yüz yüze gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Ancak EBA yazılımı, yerli ve milli olarak geliştirildiğinden, siber tehditlere karşı gereken önlemleri alma, güvenli biçimde ortaya çıkarma imkan ve kabiliyetimiz de var” dedi.

"Siber güvenlik eğitimi olmalı"

Özellikle çocukların, bu dönemde daha fazla dikkat edilip siber tehditlere karşı korunması gereken kesim olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Koltuksuz, şöyle devam etti: “Kullandıkları yazılım, sahip oldukları cep telefonu, tablet, dizüstü, masaüstü bilgisayarlar, bu donanımlar ile eriştikleri sunucular, kullanılan iletişim altyapısı gibi devasa geniş iletişim bilişim teknolojilerinden bahsediyoruz. Farklı sorunlar ve güvenlik tehditleri söz konusu olabilir. Ailelerin yanı sıra yanı sıra eğitimcilere, siyasetçilere, hukukçulara, bu alanda çalışan herkese birçok sorumluluk düşüyor. Her şeyden önce siber tehditlere karşı bir bilinçlenme gerekiyor, sonrasında da kademe kademe hepimizin yapması gereken birçok iş var. Örneğin; 4. sınıftan itibaren çocuklarımızı siber güvenlik konusunda eğitmeye başlamalıyız. Öte yandan stratejik önemdeki yerli ve milli yazılım/donanım üretiminin yapılabilmesi için dünya standartlarında eğitim almış mühendisleri yetiştirmemiz lazım. Kısaca ülkemizdeki herkesin bu işe gönül vermesi gerekmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile birlikte cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden ödenmesinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi. Yönetmelik, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ek 6’ncı maddesi ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 292/A maddesine dayanılarak hazırlandı. Yönetmeliğe göre cemevi, il müdürlüğüne Alevilerin ve Bektaşilerin cem erkanı yürüttükleri meydan adlı bölüm başta olmak üzere; kurban kesim yeri, aşevi, morg, gasilhane, görevli odası, taziye salonu ve diğer bölümlerden oluşan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespiti yapılan cemevlerinin aydınlatma giderlerinin ödenmesi için yazılı talepte bulunacak. Cemevinin aydınlatma amaçlı enerji tüketimi ile diğer amaçlara yönelik enerji tüketiminin sayaç tefriki yapılmak suretiyle ayrılması zorunlu olacak. Sayaç tefrik işlemlerinin kontrolü cemevinin unsurları dikkate alınarak il müdürlüğünün teknik personeli tarafından yapılacak. Yönetmelikte aranan koşulların sağlandığı tespit edilen cemevlerinin aydınlatma giderinin fatura ibrazına bağlı olarak ödeneceği il müdürlüğünce cemevine bildirilecek. Aydınlatma gideri ödenen cemevleri İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından her yıl yerinde kontrol edilecek. Cemevi dışında kaldığı tespit edilen ticari amaçla kullanılan bölümlerin aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanmayacak ve hükümlere uyulmaması halinde ödenmesi gereken faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, kesme-bağlama bedeli gibi her türlü bedel abone tarafından ödenecek. Bu bedellerden Başkanlık sorumlu olmayacak. Yapılan kontroller neticesinde fazla ödenen tutarın tespit edilmesi halinde fazla ödenen tutar, il müdürlüğünce yapılan ödeme tarihinden geri ödeme tarihine kadar geçen süre için 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz uygulanarak geri alınacak.
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.