EĞİTİM - 08 Temmuz 2019 Pazartesi 12:58

“Şimdiden geleceğin mesleklerine göre karar vermeyin!”

A
A
A
“Şimdiden geleceğin mesleklerine göre karar vermeyin!”

Üniversite tercihi yapacak olan öğrencilere son tavsiyelerde ve uyarılarda bulunan Kariyer Danışmanı Nur Erdem Özeren gençlerin “Şimdiden daha geleceğin mesleklerine göre seçim yapmaları gerekmiyor. Ne iş yapacaklarına karar verip o işi yapabilecekleri bölüm alternatiflerinden birini seçsinler” dedi.

18 Temmuz’da sınav sonuçlarının açıklanacağını duyuran Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün aynı zamanda tercihlerin de 23-29 Temmuz 2019 tarihleri arasında yapılacağını bildirdi. Yıllarca bu sınava emek veren öğrenciler de şimdiden aileleri ile birlikte hangi üniversite ve bölümleri tercih edecekleri konusunda araştırmalara başladı. Bu anlamda hem gençlerin kafasındaki yanıtlanmamış sorulara cevap veren Arel Üniversitesi Mütevelli Heyet Danışmanı ve Kariyer Danışmanı Nur Erdem Özeren aynı zamanda da tercihler hakkında tavsiyelerde bulundu.

“50 yıl boyunca hangi mesleklerin var olacağını ya da yok olacağını şuan kimse bilmiyor”
Özellikle son zamanlarda geleceğin meslekleri ya da zamanla kaybolma ihtimali olan mesleklerle ilgili çıkan açıklamalara katılmadığını ve bu anlamda öğrencilerin olumsuz etkilenmemesi gerektiğini düşünen Nur Erdem Özeren, “Ne meslek ne de bölüm olarak değil de ne iş yapacaklarına karar verip o işi yapabilecekleri bölüm ve alternatiflerinden birini seçsinler” dedi. Özeren aynı zamanda, “Lütfen şu meslekler son bulacak, bu meslekler çok popüler olacak diyen kimseyi dinlemesinler. Çünkü gençler 5 yıl sonra başlayıp 50 yıl çalışacaklar. 50 yıl boyunca hangi mesleklerin var olacağını ya da yok olacağını şuan kimse bilmiyor. Bugünkü eğitim sistemi gelecekte adını bilmediğimiz mesleklere insan yetiştirmiyor. Dolayısıyla gençlerin şimdiden daha geleceğin mesleklerine göre seçim yapmaları gerekmiyor. Bu iş mesleğe ve bölüme göre yapılmaz. Hiç birimiz şuan geleceği bilmiyoruz. Hiçbir sektör bitmeyecek, bütün meslekler şekil değiştirecek bugün var olan mesleklerin yarısı kaybolacak ve yepyeni meslekler olacak ama bunları şuanda bilmediğimiz için buna göre seçim yapamazlar” şeklinde konuştu. Özeren aynı zamanda gençlerin bilgi kirliliğinden uzak durmasını ve herkese inanmamaları konusunda da, “Bilgi kirliliğin içerisinde öğrenciler her televizyona çıkıp söz söyleyenin her uzman olduğu söylenenin, üniversitedeki herkesin söylediklerinin doğru olduğunu düşünmesinler. Herkes kariyer danışmanı değildir. Doğru kişiden doğru bilgi almaya dikkat etsinler. Deneyim burada çok önemli meslekleri ve üniversiteleri de deneyim etmiş insanlardan dinlesinler” ifadelerini kullandı.

“Kılavuzdan bakarak tercih yapmasınlar”
Gençlerin tercihlerle ilgili olarak şimdiden çalışmaya ve araştırmaya başlamalarını gerektiğinin de altını çizen Özeren, “Her şeyden önce çok geç kalmasınlar ve şimdiden mesleklerini ve ne iş yapacaklarını seçmek için adım atabilirler. Üniversite seçimi için üniversiteleri ziyaret etsinler, sadece kılavuzdan bakarak tercih yapmasınlar. Çok fazla kafalarını karıştıracak bilgi ve yorum olacak etraflarında. En doğru bilgiyi teyit edip o şekilde hareket etsinler. Yorumlara göre değil bilgilere göre karar versinler. Lise rehber öğretmenleri tercih döneminde öğrencilere yardımcı oluyorlar. Ancak üniversite ve meslek sayısı çok fazla arttığı için hocalarımız da bu hıza ayak uyduramayabiliyorlar. Bunun da negatif sonucu olarak; öğrenciler sayısal bilgilerle istatistiklere göre tercih yapabiliyorlar. Bu hataya düşmesinler. Üniversiteler de bu dönemde burslarıyla ön plana çıkıyor. Orada da sadece üniversitenin burs imkanlarına değil iş hayatına onları nasıl hazırlayacakları konusundaki ve mezuniyet sonrası çalışmalarına odaklansınlar” dedi.

“Uçmak üzere olan kuşa hala kanatlarını kuvvetlendirmesi için imkan tanımazsanız, uçamaz”
Tercihler konusunda aile faktörünü ve baskılar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özeren , “Aileler çocuklarının kendilerini tanımasında destek olabilirler” diyerek, “Hepsi çocuğu için en iyisini istiyor ve aslında doğru yaptığını zannediyor. Bilse ki yaptığı yanlış, zaten yapmaz. Çocuğundan şikayetçi olan aileler varsa, önce dönüp kendilerine baksınlar. O çocuk onların eseri! Ben yetiştirmedim ki! Zaten model alıp, ailesine bakarak karakteri şekillenmiş o kadar çok genç var ki. Aileler çocuklarının kendilerini tanımasında destek olabilirler. Çünkü kariyer planlamada en önemli eksiklerden biri gençlerin kendilerini tanımaması. Bu anlamda aileler destek olabilir. Ancak bunun dışında hiçbir konuda, öğrenci sorup talep etmedikçe onun adına karar vermeye de, araştırmaya da kalkmamalılar. Yuvadan uçmak üzere olan kuşa hala kanatlarını kuvvetlendirmesi için imkan tanımazsanız, uçamaz” diye konuştu.

‘Kariyerine İlk Adım’ bursu ve sektörel işbirliği
Son olarak da Arel Üniversitesi olarak bu sene öğrencileri bekleyen yeni projelerden ve burstan bahseden Özeren, “Hem ön lisans hem de lisans programlarımızda Üniversite olarak bu yıl öğrencilerimize ‘Kariyerine İlk Adım’ adı altında bir burs veriyoruz. Öğrencilerin kendilerini keşfedip kendilerine uygun bölümü seçmeleri durumunda burslu okudukları dolayısıyla kariyerlerine ve geleceklerine yatırım yaptıkları bir burs sistemi var. Bu tüm programlarda uyguluyoruz. Diğer bir yeni adımımı da ArelPro markasıyla 100’e yakın şirketle sektör iş birliği yaptık ve sektörel derslerle şirketlerin öğrencileri yetiştirdiği bir eğitim programına gidiyoruz. Bütün bunların yanında iş dünyası hazırlık programı yapıyoruz. İş dünyasının beklentileri için kulüp, sivil toplum örgütleri, yurtdışı, staj vb. konularda öğrencileri teşvik ettiğimiz bir programımız var. Gelecek yıldan itibaren öğrenciler böyle bir eğitim programına tabi tutulacaklar” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Hava değişimleri nedeniyle grip vakaları arttı, servisler doldu Trabzon’da havaların son günlerde bir sıcak bir serin seyretmesi ile birlikte gribal enfeksiyonların artış gösterdiği ve geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri aktif olan grip salgının sürdüğü belirtildi. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, “Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte” dedi. Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, “Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza’nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs’ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye’den Çin’e giden de var, Çin’den Türkiye’ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor” diye konuştu.
Bitlis Bölgenin ilk kapalı yöntemle tüp açma operasyonu Tatvan’da gerçekleştirildi Bitlis’in Tatvan ilçesinde Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan tarafından bölgede ilk olan kapalı yöntemle tüp açma operasyonu gerçekleştirildi. Tatvan Devlet Hastanesinde kadın doğum uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, hastane ve bölgede ilk olan bir operasyonu gerçekleştirdi. Özel hastanelerde yüksek maliyetlerle yapılan kapalı yöntemle tüp açma operasyonunu Tatvan Devlet Hastanesinde gerçekleştiren Op. Dr. Ceylan, büyük bir başarıya imza attı. Yaklaşık bir yıldır takipli hastası olan 34 yaşındaki 3 çocuk annesi H.E.’nin doğal yollarla yeniden gebe kalması için hastayla birlikte operasyon kararı alan Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, devlet hastanelerinde nadir gerçekleştirilebilen bir yöntemle önemli bir operasyon gerçekleştirdi. Daha öncesinde tüpleri bağlanan hastasına kapalı yöntemle tüp açma operasyonu gerçekleştiren Ceylan, hastasının yeniden doğal yollarla gebe kalmasına imkan sağlamış oldu. Gerçekleştirilen operasyon sonrası hastasını serviste ziyaret eden Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, yapılan operasyon ve süreçle ilgili hastasını bilgilendirdi. Yapılan operasyon ve operasyonun önemiyle ilgili bilgi veren Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan, bölgenin kapalı yöntemle yapılan ilk tüp açma operasyonunu başarılı şekilde gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Yapılan başarılı operasyon sayesinde son doğurduğu bebeğini kaybeden annenin yeniden doğal yollarla gebe kalabileceğini anlatan Ceylan, “Hastamız bize daha önce geçirmiş olduğu sezaryen sırasında tüplerinin bağlanması sonucu doğal yollarla çocuğu olmayacağı için başvurdu. Son doğurduğu bebeği maalesef hayatını kaybetmişti. Bebeğini kaybetmesi üzerine tekrar çocuk istemiyle bize başvurdu. Önceki sezaryenının üzerinden iki yıl geçmesi gerektiğini daha öncesinde iletmiştik. Bu hastamız benim bir yıldır kontrollerine gelen takipli hastamdı. Ardından da son sezaryenının üzerinden iki yıllık süre geçince birlikte tüpleri açma operasyonu yapmaya karar verdik. Hastamızın tüp bebek seçeneği yok muydu? Elbette vardı. Tüp bebekle de gebe kalabilirdi. Biliyorsunuz ki yardımcı üreme teknikleriyle gebe kalmak, gebeliğe bağlı bütün hastalık risklerini arttırmaktadır. Bizim yapmış olduğumuz ameliyatta da elbette riskler vardı. Çok şükür sorunsuz ve başarılı şekilde yaptık. Biz hastamıza kapalı yöntem ile tüp açma operasyonu gerçekleştirdik. Operasyon sonrası 48 saatlik sürecin ardından hastamızı taburcu edeceğiz. Altı hafta sonra belli kontrollerini yapacağız. Hastamızı bu bir yıllık süreçte de takibe devam edeceğiz. Yine iletişim halinde olacağız kendisiyle. Yapmış olduğumuz operasyon ile hastamızın fizyolojik olarak gebe kalması için tüplerini açtık. Yani tüp bebek ihtiyacını ortadan kaldırdık” dedi. “Kapalı yöntemde cerrahi riskler azalıyor, iyileşme süreci hızlanıyor” Kaplı yöntemle yapılan tüp açma operasyonunun açık ameliyatlara nazaran daha üst bir cerrahi beceri ve tecrübe gerektirdiğini kaydeden Ceylan, şöyle konuştu: “Bu ameliyat bölgede açık yöntemle çok sık yapılabilen bir ameliyat. Ancak biz bunu daha üst bir cerrahi beceri gerektiren kapalı yöntem ile gerçekleştirdik. Bu operasyonu yapmak için sadece yeterli imkan olması yetmiyor aynı zamanda cerrahi beceri de gerekiyor. Nerdeyse mikro cerrahi kabul edilebilecek bir ameliyat ve bu ameliyat cerrahi el becerisi ve tecrübe gerektiriyor. Çünkü kapalı olarak yaptığımızda orta çaplı bir damar büyüklüğünde kesilmiş bir organı yerinden tekrar açıp uç uca dikmemiz anlamına geliyor. Kapalı yöntemin önemine gelecek olursak, tabi ki açık cerrahiye göre karnın bütün kaslarını kesmemize gerek kalmıyor. Sadece küçük üç tane delikle bu ameliyatı yapabiliyoruz. Bu yöntemde hastaların operasyon sonrası iyileşme süreci çok daha hızlı oluyor. Çünkü herhangi bir kesik olmuyor, ağrıya neden olabilecek bir durum olmuyor. Bizim hastamız da ameliyattan 6 saat sonra ayağa kalktı ve yürüdü. Günümüzde artık en az kesi ile ameliyatları yapmaya çalışıyoruz. Bu hastamız için de fizyolojik olarak gebe kalması için tüplerini açtık. Yani tüp bebek ihtiyacını ortadan kaldırdık. Ameliyatı kapalı yöntem ile yapıp kesi olayını ortadan kaldırdık, ağrı ve cerrahi risklerini azalttık, cerrahi süresini azalttık. Bu imkanı bize verdiği için hastamıza ve devletimize teşekkür ediyoruz. Ayrıca, bu beceriyi kazanmamda emeği geçen İstanbul’dan Onkolog Alpaslan Kaban Hocam başta olmak üzere tüm hocalarıma teşekkür etmek istiyorum.” “Tüplerin bağlanması yumurtalık kanseri riskini azaltıyor” Tüplerin bağlanmasının yumurtalık kanseri riskini azalttığının kanıtlanmış bir durum olduğuna işaret eden Ceylan, “Normalde tüplerin bağlanmasını, tüplerin bağlanmasıyla korunmayı çok faydalı görüyorum. Sezaryenler sırasında ya da sezaryenlerden sonra ailelerini tamamlamış çiftler tarafımıza başvurarak tüplerini bağlatarak korunmayı talep ediyorlar. Bu en konforlu olanı ve üstelik çok kolay bir ameliyat. Tüpleri bağlamak neden faydalı diye soracak olursak; tüpleri bağlamanın kanıtlanmış bir şekilde yumurtalık kanseri riskini azalttığı bir gerçek var. O yüzden eğer kadınlarımız artık çocuk sahibi olmak istemiyor ve doğal yollarla korunmak zor geliyorsa tüplerini bağlatmayı tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve batı kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı, Edirne, Kırklareli, Çanakkale, Kocaeli, Sakarya, Bursa, Bilecik, Bolu, Düzce, Karabük, Zonguldak ve Bartın çevrelerinin yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam edecek. Rüzgar, genellikle güney, güneydoğu kesimlerinde kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, İç Ege, Batı Akdeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu ile Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimlerinde güney ve güneybatı yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-80 km/saat) şeklinde esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde ve akşam saatlerinden sonra yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu 23 İzmir: Parçalı ve çok bulutlu 26 Adana: Parçalı ve az bulutlu 38 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27 Samsun: Parçalı ve az bulutlu 27 Trabzon: Parçalı ve az bulutlu 29 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu 25 Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 32