GÜNDEM - 24 Şubat 2021 Çarşamba 17:41

Şırnak kırmızı beyaza büründü, vatandaşlar teröre karşı yürüdü

A
A
A
Şırnak kırmızı beyaza büründü, vatandaşlar teröre karşı yürüdü

Şırnak’ta, Gara'da 13 vatandaşını şehit eden terör örgütü PKK'ya tepki yürüyüşü düzenlendi. Binlerce kişi, ellerinde Türk bayrakları ile teröre lanet okudu.

Şırnak’ta sivil toplum kuruluşların öncülüğünde kadını, erkeği, genci yaşlısı binlerce kişi, terör örgütü PKK'nın Gara'da 13 vatandaşı şehit etmesinin ardından tepki yürüyüşü düzenledi. Yürüyüşe, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ve binlerce Şırnaklı vatandaşlar katıldı. Ellerinde Türk bayraklarıyla, ‘Şırnak teröre karşı tek ses, tek yürek’ pankartı ve büyük Türk bayrağıyla yürüyüşe başladı. Yürüyüş esnasında vatandaşlar 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Kürt Türk kardeştir PKK kalleştir', 'Kahrolsun PKK' sloganları attı.

Şırnak Cumhuriyet Meydanında başlayan yürüyüş Şırnak Sanat Sokağında son buldu. Burada grup adına basın açıklamasını Memur-Sen Şırnak İl Başkanı Abdullah Çatı okuldu. Çatı, Mehmetçiğin Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesine bölücü terör örgütünün faaliyetlerini sonlandırmak maksadıyla düzenlediği Pençe Kartal-2 harekat bölgesinde icra edilen operasyonlar neticesinde arındırılan terör ininde 13 vatandaşın teröristler tarafından kalleşçe şehit edildiği haberinin yürekle ateş düşürdüğünü söyledi.

Şırnak kırmızı beyaza büründü, vatandaşlar teröre karşı yürüdü

Çatı, “Vesayetin emir eri terör örgütü PKK’yı lanetleyip, 6 yıl önce PKK tarafından kaçırılarak Kuzey Irak’ta alıkonulan alçakça, kalleşçe şehit edilen 13 canımızı anmak ve birlikteliğimizi tüm dünyaya göstermek için buradayız. Şırnak’tan Gara'da şehit düşen vatan evlatlarının ailelerine selam olsun, Şırnak tek yürek devletinin yanında terörün karşısındadır. Emperyalizm için maşalık vazifesini yürüten terör örgütü, kanlı ellerini uzatmaya cüret ettiği her yerde ardında bir vahşet bıraktı. Ülkemizde ve bölgemizde refaha, özgürlüğe ve kardeşliğe göz diken eli kanlı terör örgütünün ve onun başka sahalardaki uzantıları ile taşeronluğunu ettikleri tapınağın yegane amacı bizi ölüme mahkum etmek istemeleridir.

Şırnak kırmızı beyaza büründü, vatandaşlar teröre karşı yürüdü

Kadim medeniyetin ortak varisleri, Selahaddin Eyyubi'nin torunları, Ahmed-i Hanilerin meftunları olarak Türkiye’de bir arada özgürlük, refah ve barış içinde yaşamak isteyen herkesi PKK katliamlarına karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz ve diyoruz ki ey PKK ektiğiniz fitne ile birlikte sizi de bu topraklardan söküp atacağız. Söz insan haklarından, demokrasiden ve hak-hukuktan açıldığında riyakarca mangalda kül bırakmayanların geçmişte olduğu gibi bugünkü vahşet sonrası da dut yemiş bülbül gibi susmaları yahut gerçeği eğip bükmeye çalışmaları bir kez daha maskelerini düşürmüştür. 13 silahsız masum insanın alçakça infazından, demokrasi, hak, özgürlük kılıfı altında ülkemizdeki terör örgütleriyle onların siyasi ve sivil görünümlü uzantılarına sınırsız destek verenler. Ülkemiz içinde terör örgütleriyle ve onların uzantılarıyla aralarına hiçbir mesafe koyamayanlar.

Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin kararlarını hiçe sayıp, terör örgütlerinin propaganda aygıtlarına dönüşen sosyal medya mecraları sorumludur. 6 yıl önce PKK tarafından kaçırılan Kuzey Irak’ta alıkonulan 13 evladımız, alçakça, kalleşçe şehit edildi. Bunun üzerine hala PKK’yı aklamaya çalışan sivil görünümlü alçaklar var. PKK ile aynı açıklamaları yapmaktan utanmayan aynı yalanlara sahip çıkan haysiyetsizler var. PKK terör örgütünün bu cinayetlerini kınamayanlar suça ortaktırlar buradan ilan ediyoruz. Aynı zamanda Türkiye ile ilgili her konuda yorum yapan ve çeşitli vesilelerle haksız şekilde ülkemize tepki gösteren uluslararası sendikal örgütlerin, AB kurumlarının, ülkemizdeki elçiliklerin ve insan hakları örgütlerinin bu katliamları görmezden gelmelerini de kınıyoruz.

Şırnak kırmızı beyaza büründü, vatandaşlar teröre karşı yürüdü

Daha önce PKK’nın katliamlarına sessiz kalan, demokrasi ve insan haklarını savunduğunu iddia eden sendikaları, baroları, meslek örgütlerini, siyasi partileri, akademisyenleri, gazetecileri, sanatçıları, oyuncuları, insan hakları örgütlerini de PKK’nın katliamlarına karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz, ancak PKK’nın katliamlarına karşı ses çıkararak tutarlı olabileceklerini buradan bildirmek istiyoruz” dedi.

“Teröre karşı operasyonları başarıyla gerçekleştiren kahraman ordumuza selam olsun”

Temsil ettiğini iddia ettiği Kürt vatandaşların eğitim, sağlık, barınma, çalışma gibi haklarını engellemeye yönelik bir strateji izleyen PKK ile mücadelenin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yaşam hakkını koruma mücadelesi olduğunu aktaran Çatı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu mücadelede özellikle komşuları ve gelişmiş ülkeler tarafından yalnız bırakılan Türkiye’ye akıl almaz suçlamalar yöneltilmekte, Türkiye’nin kendi vatandaşına şiddet uygulayan bir ülke olarak gösterilme çabası dikkat çekmektedir. PKK terör örgütü, Türkiye için 40 yıllık bir terör ve şiddet problemi olmasına rağmen, birçok Avrupa ülkesi terör örgütü üyelerine kendi ülkelerinde koruma sağlamış, taraftar toplamalarına imkân vermiştir. Gerek söz konusu ülkeler gerekse de bu ülkelerdeki medya ve düşünce kuruluşları ile sivil toplum örgütleri PKK’yı temize çıkarıp meşrulaştırmaya yönelik ciddi bir imaj çalışması yürütmektedirler. Tüm bunların yanı sıra özellikle ülkemizden bazı sendikaların, meslek kuruluşlarının ve insan hakları örgütlerinin PKK’nın yaptığı katliamları gizleyen, örgütün faaliyetlerini meşrulaştıran ve Türkiye’nin terörle mücadelesini saptıran kara propaganda yaptıkları bilinmektedir. Uluslararası sendikal örgütlerin, AB kurumlarının, ülkemizde her konuda yorum yapan elçiliklerin, insan hakları örgütlerinin ve siyasi uzantı HDP'nin PKK’nın katliamlarını görmezden gelmelerini kınıyoruz.

Şırnak kırmızı beyaza büründü, vatandaşlar teröre karşı yürüdü

Ne bölge insanıyla ne Türkiye ile uzaktan yakından ilgisi kalmadığı kesinleşen terör örgütünün başını tamamen ezmek boynumuzun borcu haline gelmiştir. Bu terör örgütünün son mensubunu da etkisiz hale getirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. İnşallah o günler yakındır. PKK terör örgütünün bu ilk katliamı da değildir. Bölücü terör örgütü 1984 yılından bugüne kadar 30 bin sivil insanımızı aynı şekilde katletmiştir. Anne karnındaki çocuktan kundaktaki bebeğe, çobandan imama, eğitimciden sağlıkçıya, esnafa her kesimden insanımız bulunmaktadır. Terör örgütünün ve vekalet ettikleri emperyalizmin asıl amacı ehlileştirilmiş, başını önüne eğmiş, emir alan bir Türkiye safsatasıdır. Ama bu çabaları nafiledir. Milletimiz genciyle yaşlısıyla işçisiyle devletinin ve güvenlik güçlerimizin yanında kalacaktır. Ülkemiz zalimler, katiller için bir kabus olmayı sürdürecek, masumlar, mağdurlar ve İslam ümmeti içinse güvenilir bir liman olmaya devam edecektir.

Terör örgütlerinin sırtını sıvazlayan, silah ve mühimmat yardımlarıyla terör örgütleriyle stratejik ortaklık kuran, bu şekilde Türkiye'nin yoluna taş koymaya çalışan küresel şer şebekelerinin inadına gün, terör örgütlerinin heveslerini kursaklarında bırakma günüdür. Gün, terör örgütlerine silah dahil lojistik destek veren yabancı güçlerin oyunlarını bozma günüdür. Gün, eli kanlı terör örgütü PKK ve diğer terör örgütlerinin reklamlarını yapan medya ve tüm oluşumlarına karşı birlik olma günüdür. Dünyadaki tüm mazlumların ve mağdurların umudu olan büyük Türkiye Cumhuriyetine, bugüne kadar teröre karşı yapılan tüm operasyonları başarıyla gerçekleştiren kahraman ordumuza selam olsun.

Şırnak kırmızı beyaza büründü, vatandaşlar teröre karşı yürüdü

Hendeklere gömülen terör örgütünün bu alçak saldırıları milletimizi asla yıldıramayacaktır. Ülkemiz zalimler ve katiller için bir kâbus olmayı sürdürecek; masumlar, mağdurlar ve İslam ümmeti içinse güvenilir bir liman olmaya devam edecektir. İman ediyoruz ki; 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' Şırnak halkı olarak teröre karşı yapılan tüm operasyonların sonuna kadar destekçisiyiz. Hesap sorulmadan, zulmün kalbine hançer sokulmadan, dökülen şehit kanlarının bedeli ödetilmeden vazgeçmeyi düşünmeyeceğiz. Şırnak Sivil Toplum Örgütleri olarak mukaddes vatan yolunda toprağa düşen aziz şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet ve mağfiret, aziz milletimize ve şehitlerimizin kederli ailelerine sabır diliyoruz.”

Basın açıklamasının ardından grup, ellerinde Türk bayrakları ile slogan atıp dağıldı.

Melih Yiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Tüketiciler Birliği’nden "kantinler daha fazla denetlensin" çağrısı Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, okullardaki kantinlere yönelik denetimlerin artırılması gerektiğini söyleyerek, "Aldıkları gıdaları ucuza alıp pahalıya satarak daha çok kâr etmek adına bayatlamış, kötü ürünleri alma durumları var" dedi. Kayseri’de Servet Akaydın İlk ve Ortaokulu’ndaki 23 öğrencinin okuldaki kantinden aldıkları köfte ekmekten zehirlenmesinin ardından açıklamalarda bulunan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, kantinlerin daha fazla denetlenmesi gerektiğini kaydetti. Kantinlerin ticari bir işletme olduğuna dikkat çeken Şahin, bazı kantinlerde ucuza gıda alınıp pahalıya satılarak daha çok kâr edildiğini belirterek, yetkililere çağrıda ulundu. Şahin, "Her okulda bir kantin var. Okullardaki kantinler ticari amaçlı kurulmuş işletmelerdir. Bunları biz hastane veya çocukların sağlığını düşünen bir işletme olarak görmeyelim. Bunlarda kâr etmek istiyorlar. Bunların da bilinçli ve bilinçsiz yanlış yapanı var. Aldıkları gıdaları ucuza alıp pahalıya satarak daha çok kâr etmek adına bayatlamış, kötü ürünleri alma durumları var” diye konuştu. "Ailelerin kantini takip etme hakkı var" Ailelere seslenen Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, "Aileler böyle bir olayla karşılaştıkları zaman çocuklarını, hatta kantini bile takip etmeleri lazım. Bu yetkimiz var. Kantine gidip ne sattığını takip edebiliriz. Nereden aldığını da sorabiliriz. Zaten sordurmuyorlarsa o çocuğu okuldan almak lazım" dedi. "Eğitimli insanlardan böyle bir tehdit ve küfürler yemeniz daha acı bir şey" 23 öğrencinin zehirlendiği Servet Akaydın İlk ve Ortaokulu’ndaki öğretmenlerin basına saldırmasına da tepki gösteren Şahin, "Yaşadığınız sıkıntıdan dolayı çok geçmiş olsun diyoruz. Ülkem adına utanç verici bir şey. Eğitimli insanlardan böyle bir tehdit ve küfürler yemeniz daha acı bir şey” diye konuştu. Şahin, yetkililerden konunun üzerine gidilmesini istedi.
Batman Tüpraş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı 12. kez düzenlediği çocuk şenliği ile kutladı Türkiye enerji sektörünün önde gelen şirketlerinden Tüpraş, sosyal sorumluluk projelerini de sürdürüyor. Geleneksel hale gelen Tüpraş Batman Rafinerisi Çocuk Şenliği’nde 1.500’ü aşkın çocuk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birbirinden keyifli etkinliklerle kutladı. “Enerjimiz Geleceğe” sloganıyla Türkiye’nin enerjisini üretirken, toplumsal fayda odaklı projeleri de hayata geçiren Tüpraş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, geleneksel Tüpraş Batman Rafinerisi Çocuk Şenliği’nin 12’ncisini düzenledi. Tüpraş Batman Sosyal Tesisleri’nde geniş katılımlı etkinliklerle kutlanan şenlikte, 10 çevre ilköğretim okulundan, 7-11 yaş arası 1.500’ü aşkın öğrenci ve Batman Rafinerisi çalışanlarının çocukları buluştu. Batman Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleşen etkinlikte, Batman Valisi’nin eşi Dr. Ayten Canalp, Batman İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Beşir Tileği, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir ve eşi Zeynep Demir ile Tüpraş yönetimi hazır bulundu. Organizasyonda ağırlıklı Batman’dan olmak üzere İzmit, İzmir, Kırıkkale rafinerilerinden gelen 70 kişilik Tüpraş gönüllü ekibine 70 öğretmen eşlik etti. Etkinlik sürecinde çocuklar okullarından öğretmenleri ve Tüpraş gönüllerinin rehberliğinde alınarak, Tüpraş Batman Rafinerisi sosyal tesislerindeki eğlence alanına getirildi ve aynı şekilde, gün sonunda okullarına teslim edildi. Koç Topluluğu bünyesindeki başarılı projelerin belirlendiği "En Başarılı Koçlular"da da ödül alan toplumsal gelişim projelerinden biri olan etkinlik, Batman Valiliği’ni, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü, çevre okul yönetici ve öğretmenlerini, sivil toplum kuruluşlarını, Tüpraş gönüllerini ve ailelerini buluşturan güçlü bir iş birliği örneği oluşturuyor. 23 Nisan Batman Çocuk Şenliklerinde bugüne dek 25 bine yakın çocuğa ulaşıldı Tüpraş’ın ilk günden bu yana büyük bir titizlikle gerçekleştirdiği toplumsal gelişim projelerinden biri olan 23 Nisan Batman Çocuk Şenliği, uzun yıllardır Batman halkıyla bütünleşen bir etkinlik haline geldi. Çevre okullardan öğrencileri ve rafineri çalışanlarının çocuklarını ağırlayan şenliklerde bugüne dek 25 bine yakın çocuk misafir edildi. Çocuklar Tüpraş tesislerinde kurulan oyun parklarında animatörler ve sahne şovları ile keyifli saatler geçirdi Tüpraş Batman Rafinerisi Tesislerinde kurulan, animatörlerin çeşitli etkinlik ve sahne gösterileri sergilediği şenlik meydanında çocuklar, birbirinden keyifli oyuncaklarla ve ikramlarla doyasıyla eğlendikleri bir gün geçirdiler. 23 Nisan’a özel olarak tasarlanan, Atatürk’le birlikte hatıra fotoğrafı çekimiyle de günü ölümsüzleştirdiler. 23 Nisan Çocuk Şenlikleri, Batman rafinerisinde bölge halkının geniş katılımıyla kutlanırken; ayrıca İzmit, Kırıkkale ve İzmir rafinerilerindeki Tüpraş tesislerinde de çalışanların çocuklarına yönelik çeşitli aktiviteler düzenleniyor.
Samsun Sinüzitte risk oluşturan faktörler SAMSUN (İHA) – Kulak, Burun ve Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Cemal Ayhan, alerji, burun spreylerinin aşırı kullanımı, sigara kullanımı, yüzme, dalış ve nazal poliplerin sinüzit için risk faktörü oluşturduğunu söyledi. Çocuklar dahil her yaştan insanı etkileyebilen sinüzit; burun tıkanıklığı ve akıntısı, öksürük ve yüzde baskı hissi gibi semptomlara yol açıyor. Medicana Sağlık Grubu Doktorlarından Opr. Dr. Cemal Ayhan, semptomların kişileri fiziksel, işlevsel ve duygusal olarak olumsuz etkileyebileceğini ifade ederek sinüzitin, genellikle ilaçlar ile tedavi edilse de ilerleyen vakalarda cerrahinin de bir seçenek olduğunu belirti. Sinüslerin bulundukları kemiğe göre sınıflandırıldığını dile getiren Medicana Intarnational Samsun Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Cemal Ayhan, “Sinüsler, sfenoid, maksiller, frontal ve etmoid sinüs olarak 4’e ayrılır. Sağlıklı sinüsler, sinüslerin ve burun kanallarının içini nemlendiren mukus üretir. Burun çevresinde yer alan sinüsler; kafatası ağırlığının azaltılması, burundaki hızlı sıcaklık dalgalanmalarında hassas yapıların korunması, yüzde meydana gelen travmaların etkilerinin azaltılması, immünolojik savunma gibi farklı görevlere sahiptir. Sinüzit meydana geldiğinde ise şişen ve iltihaplanan mukozal astar, çok daha fazla miktarda iltihaplı mukus üretir. Bu durum; sinüslerde tıkanıklık ve rahatsızlık, burun akıntısı ve tıkanıklığı, koku duyusunun azalması gibi semptomlar ile kendini gösterir. Sinüzitler de akut, kronik ve nazal polipozisli sinüzit olarak 3’e ayrılır. Alerjik rinit veya astımı olan kişilerin kronik sinüzitten muzdarip olma ihtimali yüksektir. Bunun nedeni, bu hastalıkların varlığında solunum yollarının iltihaplanma ihtimalinin daha yüksek olmasıdır” dedi. Sinüzit için risk faktörü oluşturan faktörler Risk faktörlerinden bahseden Opr. Dr. Cemal Ayhan, “Sinüzit, sıcaklık veya hava basıncındaki değişiklikler ya da sinüse neden olan veya mukus temizliğini engelleyen herhangi bir faktör nedeniyle ortaya çıkabilir. Alerjiler, burun spreylerinin aşırı kullanımı, sigara içmek, yüzme, dalış ve nazal polipler sinüzit için risk faktörleri şunları içerebilir. Sinüs içinde virüs, bakteri ya da mantar gelişmesi durumunda sinüzit; sinüs enfeksiyonuna dönüşür. Bu tür enfeksiyonlar, virüsün sinüs astarına saldırarak şişmeye ve daralmaya neden olduğu soğuk algınlığının ardından gelişebilir. Vücudun daha fazla mukus üretme tepkisi, kısıtlı drenajla birleştiğinde bakteri büyümesine neden olan bir ortam oluşturur ve sinüs enfeksiyonuyla sonuçlanır” diye konuştu. Sinüzitin belirtileri ve tedavisi Hastalığın belirti ve tedavisi hakkında da bilgi deren Opr. Dr. Ayhan, şunları söyledi: “Sinüzit belirtileri arasında yüz ağrısı ve basınç, burun tıkanıklığı, burundan nefes almada zorluk, burundan sarı veya yeşil mukus akıntısı, dişlerde ağrı, geceleri öksürük, koku veya tat alma duyusunun kaybı, baş ağrısı, yorgunluk, boğaz ağrısı ve ağız kokusu yer alır. Bu belirtilere ek olarak; ateş, yüz veya gözde ağrı ya da şişlik, yanak veya göz çevresinde kızarıklık, şiddetli baş ağrısı, bilinç bulanıklığı veya boyun tutulması gibi semptomların görülmesi durumunda vakit kaybetmeden bir sağlık kurumuna başvurmak gerekir. Sinüzit tedavisinde en sık kullanılan tedaviler, ilaçlar ve sinüs cerrahisidir. Spreyler, antibiyotikler ve steroidler gibi ilaçlar, sinüzit semptomlarını tedavi etmek için öncelikli olarak tercih edilir. Buhar solumak ya da nazal tuzlu su spreylerini veya damlaları kullanmak da sinüs rahatsızlığını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu ilaçlar; sinüslerin içindeki şişliği azaltmada, enfeksiyonla mücadelede ve tıkanıklıkları gidermede etkili olabilir. İlaç tedavisinden yanıt alınamadığında sinüs cerrahisi önerilebilir. Cerrahi; fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi olarak bilinen geleneksel yöntem ya da balon sinuplasti ile gerçekleştirilebilir. Balon sinoplasti işlemi, minik balonlar da dahil olmak üzere sinüs boşluklarının açılmasını sağlayan gelişmiş bir prosedürdür. İşlem sırasında endoskopide de kullanılan ince ve esnek tüplerden yararlanılır. Cerrah, bu tüpleri kullanarak tıkalı sinüs geçiş yoluna küçük bir balon yerleştirir. Daha sonra sinüs geçiş yolunun yapılandırılması ve açılması için balon şişirilir. Bu işlem, normal sinüs drenajını ve fonksiyonunu geri kazandırmaya yardımcı olur. Genellikle herhangi bir doku veya kemiğin çıkarılması ihtiyacını ortadan kaldırdığı için geleneksel sinüs cerrahisinden ayrılır. Ameliyatın ardından özellikle kronik sinüzit tekrarlayabilir. Sinüs ameliyatı geçiren hastalar, kronik sinüzitin tekrarlanmaması için devam eden tıbbi tedaviye ihtiyaç duyabilir.”