POLİTİKA - 28 Aralık 2018 Cuma 18:37

Söke CHP İlçe Yönetimi istifa etti

A
A
A
Söke CHP İlçe Yönetimi istifa etti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Söke İlçe yönetimi istifa etti. Günlerdir Söke’de siyasi arenada konuşulan istifa gerçekleşti. CHP Söke İlçe yönetimi, kadın kolları ile birlikte istifa kararını basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu. Açıklamayı İlçe Başkanı Suat Durukan ve Kadın Kolları Başkanı Nebihat Erten yaptı.

CHP Söke İlçe Başkanı Suat Durukan açıklamasında; “4 Yılı aşkın bir süredir Cumhuriyet Halk Partisi Söke İlçe Yönetim kurulunda görev yapmış ve bu sürenin son 7 ayını da ilçe başkanı olarak tamamlamış olarak bugün, aynı ekipte mücadele etmiş olmaktan gurur duyduğum arkadaşlarımla birlikte aşağıdaki gerekçelere dayalı olarak CHPi Söke İlçe Yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık görevlerinden istifa ediyorum. Yöneticilik yapmış olduğumuz süre boyunca Söke’de girmiş olduğumuz tüm ilçe kongrelerinde, üç tane genel seçimde, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, referandumda partimizi en iyi şekilde temsil etmiş, seçimlerde canla başla çalışmış, alnımızın akıyla Aydın genelinde hep başarılı sonuçlar almış bir Yönetim Kuruluyuz. 31 Mart 2019 yerel seçimleri aday belirleme sürecinde aday adaylarımıza en iyi şartlarda çalışma ortamı oluşturmaya eşit mesafede durmaya gayret gösterdik. Herkesin içinde gönlünden geçen bir aday olması en doğal hakkıdır. Bizlerin de içimizden geçen bir aday muhakkak ki vardı. Bizler yönetici olarak Söke’de en çok oyu alabileceğimiz adayı belirlemeye çalıştık. Bununla ilgili olarak Yönetim Kurulumuz adına adayımız budur diyerek, basın önünde, ya da ulu orta hiç konuşmadık. Yönetici olduğu dönemde Belediye başkanımız Sayın Süleyman Toyran ile son derece uyumlu çalıştık. Kendisi Belediye başkan adayı olarak gösterilmeyip, Levent Tuncel aday gösterilince, bizlerin adayının Süleyman Toyran olduğu, bu nedenle Levent Tuncel için çalışmayacağımız şeklinde bazı çevrelerce dedikodu üretildi. Bizler bugüne kadar her yerde ve ortamda gerçek partili olduğumuzu hep gösterdik. Bizim için önemli olanın Söke ve Aydın Belediyelerinde CHP bayrağının dalgalanması olduğunu, adayın isminin önemli olmadığını, önemli olanın parti olduğunu sürekli söyledik. Aday belli olduktan sonra İl yöneticilerimiz, Adayımız Levent Tuncel bizlerle görüşüp seçime bizim Yönetimimizde gitmek istediklerini söylediler. Biz de seçimi almak üzere her türlü çalışmayı tüm gücümüzle yapmaya hazır olduğumuzu, çalışma ortamını birlikte oluşturarak seçime birlikte gidebileceğimizi söyledik. Seçimi kazanmak üzere yapılması gereken bazı şeyler olduğunu, bunlardan birincisinin üzerimize sürekli iftira atan, yönetim kurulumuza hakaretler eden, Büyükşehir imkanlarından yararlanıp bize kin kusan birtakım kişilerin susturulması gerektiğini, aksi halde bunların partiye, Söke, Aydın BŞB seçimlerine olumsuz etki oluşturacaklarını söyledik. Seçimde birlikte ve organize hareket ederek, herkesin yetki alanının belli olduğu, saygı sevgi çerçevesinde bir seçim atmosferi oluşturulup İl başkanımızın, BŞB Başkan adayımızın da Söke’ye ve bizlere katkı vermeleri, bizleri sahiplenmeleri halinde bizim bu seçimleri, bugüne kadar girip hepsinde başarılı olduğumuz diğer tüm seçimler gibi alacağımızı söyledik. Şartlarımızda, beklentilerimizde karşılıklı görüşerek anlaşıp, birlikte basına resimler, mesajlar vererek çalışmalarımıza başladık. Ancak, bize kin kusan fakat susturulmayan çevrelerce, kongrelerde bize rakip olup karşı cephelerde yer alan çevrelerce, kimsenin boyunduruğuna girmeyen, doğru bildiğini yapan bizlerin, neden sürekli onların görüşlerini almıyoruz, onlar ne dediyse yapmıyoruz diye bu tavırlarımızdan rahatsız olan, kendilerini her şeyden üstün gören yüksek egolu bazı çevrelerce taciz edilmeye devam edilmemize rağmen, seçim her şeyden önemli, bizler partiliyiz önemli olan seçimi almak, biz tecrübeliyiz bu seçimi alırız, kulaklarımızı kötü niyetli boş sözlere tıkayalım dedik bugüne kadar yerimizde durduk. Fakat Aday Levent Tuncel, kendisiyle yaptığımız görüşmelere, anlaşmalara, bizim tüm bu çabamıza ve gayretimize rağmen, 26 ekim Çarşamba günü yapılan Danışma toplantısında Yönetimi sahiplenmemiş, Yöneticiler aleyhinde ve rencide edici şekilde konuşup, kendi aranızda toplanın karar verin demiştir. Bunun üzerine, kendi aramızda toplanıp konuştuk. Adayın, kendisinden yapmasını özellikle istediğimiz bize saldıran birtakım malum kişileri susturma konusunda etkisiz kaldığının anlaşılması, sahiplenilmemiş bir Yönetim olarak seçime gitmemiz halinde; Seçim sürecinde, seçim sonucunda yaşanacak her türlü olumsuzluğun faturasının hiç hak etmesek dahi bize kesileceğinin, her türlü kazanımda başarıyı kendi hanelerine yazıp bizi saf dışı bırakacaklarının şimdiden belli olmasının anlaşılması sebebiyle, bugünden yolları ayırmanın, Adayın seçim sürecini istediği ekiple, istediği şekilde yürütmesinin önünün açılmasının en doğru karar olacağı görüşünde fikir birliğine varılmış, istifamızın bugün itibariyle verilmesi kararı alınmıştır. Buradan, geride bıraktığımız genel seçimde, önümüzdeki yerel seçim süreçlerinde yaşanan tüm olumsuzlukları CHP Genel merkez yönetimi, Aydın il Yönetimi nezdinde sorgulama ihtiyacı bulunduğunu, yönetim kadrolarından, aday belirleme yöntemine, alınmış sonuçlara kadar her şeyin gözden geçirilmesi gerektiği, demokratik, şeffaf yapılara, liyakat sistemine, kurumsal yapılara geçilmesi gerektiği, başarılının cezalandırılıp, birilerinin adamı olanın yükseldiği yapının kırılması gerektiği eleştirisini yapıp, bugüne kadar kongrelerde bize destek veren, yaşadığımız seçimlerde birlikte çalışma fırsatı bulduğumuz tüm temiz yürekli, çalışkan, cefakar CHP’li yoldaşlarımıza sonsuz teşekkür eder, bizlerde onların yüreklerinde yer ettiysek bir gün mutlaka bir yerlerde yine buluşacağımızın ümidini taşıdığımı belirtir sevgi ve saygılarımı sunarım” dedi.
Kadın Kolları Başkanı Nebihat Erten ise 2013 yılından bu yana Söke ve çevresinde yaptıkları çalışmalarda sıkmadık el, girmedik ev bırakmadıklarını belirterek, kadın kolları yönetiminden istifa ettiklerini açıkladı. Bugüne kadar kadın kollarında görev yapan herkese teşekkür ederek saygılarını ifade eden Nebihat Eren,bundan sonra da CHP için çalışacaklarını söyledi.

Levent Tuncer
 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da balkonda genç kızı kurtarma operasyonu: Sigara içerken kilitli kaldı, kurtarılınca kendi haline güldü Kağıthane’de yaşadığı evin balkonunda sigara içerken kilitli kalan genç kız, itfaiye tarafından kurtarıldı. Kurtarma anları kameralara yansırken, aşağıya indirilen genç kızın ekiplere olayı anlatırken kendi haline güldüğü anlar renkli görüntüler oluşturdu. Kağıthane Hamidiye Mahallesi’nde geçtiğimiz günlerde meydana gelen olayda, lüks bir sitede yaşayan 23 yaşındaki İrem Öztürk, evde tek başına olduğu esnada sigara içmek için balkona çıktı. Genç kız sigarasını içtikten sonra eve girmek için balkonun kapısını açmak istedi ancak kilitli kaldı. Denemelerine rağmen kapıyı açamayan genç kız, kurtarılmak için cep telefonundan itfaiye ekiplerini arayarak ihbarda bulundu. Sigara için çıktığı balkonda kilitli kaldı İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, balkonda mahsur kalan genç kızın ihbarı yapan kişi olduğunu anlayınca şaşırdı. Hemen harekete geçen ekipleri, merdiven aracı yardımıyla genç kızın olduğu balkona ulaştı. Ardından da genç kız, kask giydirdikten sonra sepete alınarak aşağıya indirildi. Genç kız bile kendi haline güldü Genç kızın kontrolleri yapıldıktan sonra da kaskı çıkartıldı. Aşağıda ekiplerle konuşan İrem Öztürk, o anları anlatırken kendi haline gülmesi renkli görüntüler oluşturdu. Genç kız ardından polis otosuna bindirilerek evine götürüldü. Yaşananlar ise İhlas Haber Ajansı (İHA) kameralarına yansıdı.
İstanbul Kira tespit davalarında dava sayısını ve mağduriyeti azaltacak bir ihtiyati tedbir önerisi Kanun’a göre kira tespit davaları, en erken altıncı kira yılı için açılabilir (TBK 344/3). Bu davayı genellikle kiraya veren taraf kiracıya karşı açar ve davanın konusu, kira bedelinin emsalleri düzeyine yaklaştırılmasıdır. Kiraya verenin tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuçlanmasının birkaç yıl sürdüğünü belirten Prof. Dr. Umut Yeniocak, emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararının mağduriyeti azaltacağını açıkladı. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Yeniocak, yüksek enflasyon sebebiyle hızla artan kiraların ev sahibi ile kiracıları çok sık karşı karşıya getirdiğini hatırlattı. Prof. Dr. Umut Yeniocak, kiraya verenin açacağı tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuç alınabilmesinin maalesef birkaç yıl sürebildiğini belirtti. Kiraya verenin davanın sonunu beklemesi hatta geçmişe dönük kira farklarının tahsili talebiyle kararı icraya koyması için de mahkeme kararının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini ifade etti. Yeniocak’a göre kiraya veren, yıllar süren davanın sonunu bekleyip geçmişe dönük kira farkını faiziyle talep ettiğinde, kanun gereği kendisine ödenen faiz de enflasyon karşısında oldukça düşük düzeyde olduğundan, bir mağduriyet de bu aşamada yaşanıyor. “Emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararı, mağduriyeti azaltır” Bu tabloda müdahale edilmesi gereken çok şey olduğuna değinen Yeniocak, “Elbette, enflasyon kalıcı olarak düşürülmedikçe bu sorunun sadece hukuk yoluyla kalıcı olarak çözümü mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı. Ancak kısa vadede kira tespit davalarında davacı kiraya veren tarafın, davalı kiracının dava süresince emsal kiraya yakın bir kira ödemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmesi ve mahkemenin de dosyada sıra dışı bir durum yoksa özellikle içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon şartlarında bu tedbir kararını vermesi gerektiğini vurguladı. Böylece dava boyunca yükseltilmiş kira bedelini tahsil eden ev sahibi için davanın uzun sürmesinin ikinci bir mağduriyet sebebi olmaktan çıkacağını kaydetti. Yeniocak, son olarak mahkemelerin bu yönde tedbir kararı vermeleri hâlinde uyuşmazlıkların arabuluculuk aşamasında anlaşmayla çözülme ihtimali de artacağından dava sayısının azalacağını öne sürdü. Ayrıca bu uygulamanın, taraflar arasındaki menfaat dengesine daha uygun bir çözüm olacağına da dikkat çekti.