GÜNDEM - 01 Temmuz 2020 Çarşamba 18:30

Son 24 saatte koronavirüsten 19 kişi hayatını kaybetti

A
A
A
Son 24 saatte koronavirüsten 19 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 19 kişinin korona virüsten hayatını kaybettiğini, toplam can kaybının 5 bin 150'e yükseldiğini açıkladı. Bakan Fahrettin Koca: “Hastalığın gündemden düşmesi mevcut şartlarda mümkün görülmüyor" açıklamasında bulundu.

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 19 kişi korona virüsten hayatını kaybetti, toplam can kaybı ise 5 bin 150’e yükseldi. Bugün toplam 52 bin 313 test yapılırken, bin 192 yeni vaka tanısı konuldu, toplam vaka sayısı ise 201 bin 98 oldu. Bugünkü 2 bin 311 kişiyle birlikte toplam iyileşen hasta sayısı da 175 bin 422'ya yükseldi. Toplam entübe hasta sayısının 362, toplam yoğun bakım hasta sayısının ise bin 35 olduğu açıklandı.

Son 24 saatte koronavirüsten 19 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, “Toplam test sayımız 3,5 milyona yaklaştı. Toplam vaka sayımız 200 bini geçti. Yeni vaka sayılarında istikrarlı bir düşüş sağlayan, tedbirleri uygulamadaki başarısıyla örnek 5 ilimiz: Tekirdağ, Balıkesir, Samsun, Kırşehir, Düzce. Tüm illerde başarabiliriz.” dedi.

Son 24 saatte koronavirüsten 19 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “6 ayı geride kalan salgın insanlığın gündemindeki ciddiyetini koruyor. Hastalığın gündemden düşmesi mevcut şartlarda mümkün görünmüyor” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığından gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı saat 17.00’de başladı. Covid-19 salgınında gelinen son noktanın değerlendirildiği toplantının ardından Bakan Koca, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Virüsün ciddiyetini koruduğunu hatırlatan Bakan Koca, “6 ayı geride kalan salgın insanlığın gündemindeki ciddiyetini koruyor. Bu 6 ay sonunda toplam vaka sayısının 10 buçuk milyonu can kaybının ise 510 bini aştığı bildirilmiştir. Bir günde tespit edilen toplam vaka sayılarında gerileme yerine zaman zaman hayal kırıklığına yola açan artışlar olmuştur. Hastalığın gündemden düşmesi mevcut şartlarda mümkün görünmüyor. Hastalığın bütün hayatını yönetmesi ve aynı şekilde insanlığın kabul edeceği bir sonuç değildir. Bütün dünya için makul ve ortak çözüm yolu günlük hayatı önlemlerle düzene kavuşturmaktır. Zaman kazanmak için kısıtlarla elde edilen sonuçlar bir mücadele üstünlüğü sağlamamıştır” şeklinde konuştu.

“Türkiye 83 milyon nüfusu ile süreç içerisinde tüm dünyada takdir toplamıştır”

Türkiye’nin korona virüsle mücadele konusunda tüm dünyada takdir topladığını belirten Koca, “Türkiye 83 milyon nüfusu ile süreç içerisinde tüm dünyada takdir toplamıştır. İnsan sağlının hak ettiği ve kıymet gördüğü bir ülke olduğunu ortaya koymuştur. Tedavi başarımız yüzde 2.57’ye kadar düşen ölüm oranımız büyüklerimizi ve kronik hastalığı olanları riskten korumamızı tedbirlere uyum kabiliyeti dünyanın takdirle karşıladığı olaylardan bazılarıdır. Dünyaya örnek olan başarıyı kaldığımız yerden sürdürmeliyiz. Yeni vaka sayılarımız da binin altına inme başarısından sonra yakın günlerde ki artışlarla bazı tedirginlikler yaşamaya başladık. Bu artışların dünyadaki gelişmelerle tam olarak paralel olmadığını bilmeliyiz. Vaka sayılarındaki artışta kolaylıkla kontrol altına alınabilecek artıştandır. Riske karşı alınacak tedbirler birazcık çabayla uyulması gereken çoğu kolay tedbirlerdir. Yani yapmamız gereken gündelik hayatımızda tedbirlere uygun seçenekleri aramaktır. Salgınla mücadele bizlerden imkansız olanı istemiyor” ifadelerine yer verdi.

“Kurallara uyum gösteren herkes hayat kurtaran kahramanlardan biridir”

Sağlık çalışanların bu süreçte kahraman olduğunu vurgulayan Koca, “Hastanelerimizde ya da hasta sayısının oldukça yüksek ölüm oranlarının ise bugün ki çok fazla olduğu günlerde hekimlerimizin öz verisinden pek çok kez bahsettim. Onlar bu süreçte hay at kurtaran kahramanlar olarak görev aldılar. Kovid-19 salgınına karşı bilinçli davranan kurallara uyum gösteren herkes bugün şartlarında hayat kurtaran kahramanlardan biridir. Bulaşmanın önünü keserek hayat kurtaran kahramanlar arasında yer almalıyız. Güvence altına alınacak hayatlardan birisi ise kendi hayatımızdır” dedi.

Virüsler ve tedbirler konusunda yanlış bilinen bazı noktalar bulunduğunu dile getiren Bakan Koca, "virüsün yayılma hızının azaldığı" düşüncesinin yanıltıcı, "virüsün hasta etme gücünün zayıfladığı" yönündeki düşüncenin bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu vurguladı.

“Günlük maskeler ertesi gün koruyuculuk özelliğini kaybetmektedir”

Maske ve mesafe kuralı konusunda da yanlış kanılar bulunduğuna işaret eden Koca, “Maske mecburiyeti getirdiğimiz il sayısı 60’ın üzerindedir. Uygulama düşünce olarak büyük destek bulmuştur. Uyum ise aynı düzeyde değildir. Maske hayatımıza girmiş olmak birlikte gerekli her durumda kullanılmamaktadır. Maske kullananların bir kısmı ise kullanım koşullarında ise dikkatli olmadığı görülmektedir. Günlük maskeler ertesi gün koruyuculuk özelliğini kaybetmektedir. Tekrar kullanılmamalıdır. Pek çok durumda tek bir tedbir yeterli sayılmaktadır. Maskemizi takarak üstünlüğü mesafeden ödün vererek kaybetmemeliyiz” dedi.

“Korona virüsün hayatımızın tek konusu olmasına izin ise vermemeliyiz”

Bakan Koca, Toplum Bilimleri Kurulu adını taşıyan ikinci bir Bilim Kurulunda çalışmalar yaptıklarını, kurulun salgınla mücadelede olumlu yöndeki veya risk içermesi muhtemel toplumsal eğilimleri anlamaya, mücadele gücünü artırmaya yönelik analizler yürüttüğünü, tedbirlere yeterli uyumun gösterilmediği sosyal grupların koşullarını değerlendirdiğini bildirdi. Koca, "Bu kurulda üzerinde durulan şu düşünce dikkat çekici olmuştur; tüm dünyadaki sonuçlarıyla izlenen salgın toplumumuzda dramatik etkiye yol açmıştır. Psikolojik hayatımız hastalık gündemiyle sınırlanmıştır. Gündelik hayattaki değişme ve izole bireysel yaşam ruhsal gerilimi artırmıştır. Sizin de gözlemlerinizin bu tespitle paralel olduğuna inanıyorum. Kovid-19 ile mücadelenin bu döneminde yapıcılığımızı, iyimserliğimizi, karşılıklı ödev duygumuzu korumalıyız. Sağlığın bir bütün olduğunu, hiçbir yönden ihmal edilemeyeceğini unutmamalıyız. Korona virüsün hayatımızın tek konusu olmasına izin ise vermemeliyiz. Kendi ruhsal hayatımızın da bir normali olduğunu, onu korumak gerektiğini bilmeliyiz” şeklinde konuştu.

“Son iki hafta içinde 5 ilimizin günlük vaka sayılarında dikkat çekici düzeyde artış olmuştur”

1 Mart'tan bu yana Türkiye'deki toplam vaka sayısının 199 bin 906 olduğunu belirten Bakan Koca, “Vakaların yüzde 53,74'ünün tüm şehirlerle irtibat halinde olan İstanbul'da tespit edilmiştir. Son iki hafta içinde 5 ilimizin günlük vaka sayılarında dikkat çekici düzeyde artış olmuştur. Bu iller Ankara, Gaziantep, Bursa, Konya ve Diyarbakır'dır. Salgın boyunca nüfusa kıyasla toplam vaka sayılarının en düşük olduğu 5 il ise şunlardır, Gümüşhane, Tunceli, Kars, Burdur ve Bartın. Vaka sayısında istikrarlı şekilde azalma gösteren, tedbirleri uygulama başarısı ile örnek olan 5 ilimizi de anmak istiyorum, Tekirdağ 2 hafta içinde günlük ortalama vaka sayısını yüzde 31,35, Balıkesir yüzde 21,72, Samsun yüzde 20,42, Kırşehir yüzde 20,27, Düzce yüzde 19,91 oranında azaltmıştır. Gümüşhane'de ise 2 haftadır hiç vaka görülmemiştir. Verdiğim bilgileri tüm şehirlerimizi kapsayacak şekilde diğer bazı kriterleri de içeren ayrıntılarıyla yarından itibaren Bakanlığımızın web sitesinde bulabilirsiniz" dedi.

“Mecbur kalmadıkça toplu tören ve kutlamalardan uzak kalmalıyız”

Mecbur kalmadıkça toplu tören ve kutlamalardan uzak durulması gerektiğini ifade eden Bakan Koca, "Mecbur kalmadıkça toplu tören ve kutlamalardan uzak kalmalıyız. Düğün törenleri, hasta ziyaretleri, asker uğurlamaları ancak tedbirlere tavizsiz bir şekilde uyularak düzenlenebilir. Alışverişimizi kalabalık ortamlardan yapmak yerine başka seçenekler geliştirilebilir. Tatil için amacına uygun şekilde kalabalıktan uzak yerler seçilebilir" diye konuştu.

Koca, en fazla vakanın 25-45 yaş arasında göründüğünü aktarırken şu ifadeleri kullandı:

"Hareketlilik arttıkça daha fazla gencimizin taşıyıcı olduğu anlaşılıyor. Hastalığı hafif atlatmak bahane olamaz, virüsü bu yolla bir başka yakınına, annesine, babasına taşınmış oluyor. Büyüklerimizi, dün evde izole ederek korumayı başarmıştık. Sabırla, sebatla kurallara uyarak bize destek oldular ancak bugün dünden daha fazla risk altındalar. Salgın boyunca vefat edenlerde 60 yaş üzeri ve en az bir alt hastalığı olanların oranı yüzde 72'ye yakındır. Son günlerde yoğun bakım hastalarımızın sayısındaki artışla birlikte entübe hastaların yaş ortalaması daha da yükselmektedir. Entübe hastalarımızda bir önceki ay 65,2 olan yaş ortalaması, bu ay sonunda 67,4'e yükseldi. Hayatı eve sığdırdığımız, büyüklerimizi korumaya aldığımız günlerin avantajlarını koruyamıyoruz. Bunun sorumluluğu altında tedbirlerimize sıkı sıkıya uymak zorundayız. İçimizi acıtan her kontrolsüz davranış bir yakınımızın, bir büyüğümüzün kaybına yol açacak kadar riskli olabilir. Anlık sevincimize, heyecanımıza, anlık talep ve ihtiyacımıza yönelik kontrolsüz bir hareketimiz, farkında olamadığımız nicelerinin ardından üzüntü duymamıza kaynaklık edebilir."

"Vefat eden vatandaşların yaş ortalaması 74"

Salgının 29 Mayıs-29 Haziran arasındaki seyrine ilişkin tabloları da paylaşan Bakan Koca, bu tabloda vefat eden vatandaşların yaş ortalamasının 74, entübe vatandaşların yaş ortalamasının 67,4, yoğun bakımda yatan hastaların yaş ortalamasının 64,9, hastanede yatan vatandaşların yaş ortalamasının 47,5, evde takip edilenlerin yaş ortalamasının 37,4, iyileşen hastaların yaş ortalamasının ise 36 olduğunu dile getirdi.

Salgının ağırlıklı erkeklerde etkili olduğuna dikkati çeken Bakan Koca, uzun süre kontrol altına alınan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlarda hastalığın şu an daha az görüldüğünü vurguladı.

Virüs enfeksiyonunun erkeklerde ve ileri yaşlarda daha ölümcül olduğuna değinen Koca, hastalığa yakalanma riski yüksek olan 20-60 yaş arası grubun iyileşme oranının da yüksek olduğu bilgisini verdi.

Son 24 saatte koronavirüsten 19 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, okulların açılma durumunun Bilim Kurulunda bugün için gündeme gelmediğini belirterek, “Önümüzdeki haftalar, salgının seyrine göre Bilim Kurulunda tartışılır ve bu anlamda alınması gereken bir yaklaşım olursa bunu paylaşmış oluruz. Şu dönemde okulların açılmamasına yönelik bir yaklaşımımız olmadı” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığından gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı bugün saat 17.00’de başladı. Covid-19 salgınında gelinen son noktanın değerlendirildiği toplantının ardından Bakan Koca, basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı.

“Önümüzdeki haftalarda okulların açılmasıyla ilgili konu gündeme gelebilir”

Okulların yüz yüze telafi eğitimlerine başlamalarıyla ilgili gelen soruya Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Önümüzde okulların açılmasına daha zaman var. Bilim Kurulunda bugün için bu konu gündeme gelmedi. Bunu salgının seyri belirler. Önümüzdeki haftalar, salgının seyrine göre Bilim Kurulunda tartışılır ve bu anlamda alınması gereken bir yaklaşım olursa bunu paylaşmış oluruz. Şu dönemde okulların açılmamasına yönelik bir yaklaşımımız olmadı” diye konuştu.

“Büyüklerimizle ilgili kısıtlamanın devam etmesini öneriyoruz”

65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkabildikleri 10.00-20.00 saatleri arasındaki dilimde şu an için bir esneklik düşünülmediğini belirten Koca, “Büyüklerimizle ilgili özellikle kısıtlamanın devam etmesi gerektiğini Bilim Kurulu öneri olarak söylüyor. Özellikle vefat edenlerin, yoğun bakım ve entübe olan hasta sayımızın giderek arttığını görüyoruz. Bizim şu dönemde, normalleşmeyle birlikte gençlerin de serbestliğiyle virüsü kolay ve belirtisiz taşıdığını görüyoruz. Bu kısıtlamanın şu an için devamından yanayız. Düğünler için de bir genelge yayınlandı; takı takılmaması, sayının dörtte bire kadar düşürülmesi, oyun ve benzeri etkinliklerin yapılmaması gibi. Bu kurallara bağlanan düğünü, vatandaşımız kurallar çerçevesinde yapsın. En çok bulaşın bu tip bir araya gelmelerde olduğunu biliyoruz” dedi.

“Taşıyıcılığın ve koruyuculuğun yüksek olmadığını söyleyebiliriz”

PCR ve Antikor testiyle ilgili gelen soruya ise Koca, “Toplam 153 bin kişi üzerinde bu çalışma yapılıyor. Şu an çalışmanın yapıldığı kişi sayısı 132 bine ulaştı. Bu sayının artışıyla birlikte toplam taşıyıcılık oranı yüzde 0,24. Bununla birlikte biz aynı kişilere antikor taraması da yapıyoruz. Antikor taramasıyla ilgili de koruyuculuk yüzde 0,81. Bu 132 bin kişide olan son durum. 153 binle ilgili sanıyorum haftaya çalışma bitmiş olur, daha kesin ve net sonuçları vermiş oluruz. Taşıyıcılığın ve koruyuculuğun yüksek olmadığını söyleyebiliriz. Toplumsal bir bağışıklığın olmadığını ve beklenti içine girmememiz gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

“Şeffaf olmaya gayret gösteriyoruz”

Türkiye’de virüsle mücadele kapsamında yapılanların Avrupa’ya anlatılması gerektiğine vurgu yapan Bakan Koca, “Avrupa’nın yapmaya çalıştığıyla bizim vatandaşımıza uyguladığımız yaklaşım aynı değil. Avrupa, sadece hastanelerinde solunum sıkıntısı veya semptomu olan vatandaşlarına test yapıyor. Biz, havaalanlarında, sınır kapılarında, askerimizin celp dönemi geldiğinde ve benzer alanlarda taramaları yapıyoruz. Test sayımızda, vaka sayımız düşmesine rağmen 50 binin altına düşmedi. Avrupa’nın da test sayısının da altında olmadığımızı biliyoruz. Günlük verilerimizi açıklamaya çalışıyoruz. Şeffaf olmaya gayret gösteriyoruz. Vatandaşlarımızın tedavilerini de ücretsiz yapmak istiyoruz. Avrupa’da olduğu gibi hastane yükümüzün de olmadığını söylüyoruz” dedi.

Bilim Kurulunun bugünkü gündeminde Bakan Koca, vaka sayılarının istenilen düzeye inmemesi doğrultusunda kongrelerin ötelenmesi gerektiğini açıkladı.

“Bu virüsün insandan insana geçtiğiyle ilgili şu anda bir veri yok”

Çin’de domuzlarda tespit edilen ve pandemi potansiyeli taşıyan yeni bir virüs hakkında gelen soruya ise Bakan Koca, şu yanıtı verdi:
“Çin’de, domuz gribi soyundan olduğu bilinen GH1N1 olarak adlandırılan, insana bulaşma potansiyeli olan bir virüsten bahsediliyor. Bu virüsün insandan insana geçtiğiyle ilgili şu anda bir veri yok. Ama mutasyonla insandan insana geçme potansiyelinin olduğu biliniyor. Bununla ilgili Çin’le bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Yakın takip içindeyiz. Farklı bir durum olursa bunu da açıklarız.”

“Var olan kısıtlamaların yeterli olduğunu düşünüyoruz”

65 yaş üzeri vatandaşların korunmasıyla ilgili yeni bir kısıtlama önerisinin olmadığını yineleyen Koca, “Var olan kısıtlamanın yeterli olduğunu düşünüyoruz. Özellikle büyüklerimizin dışarıda mutlaka maskeli olması gerektiği, mesafeyi koruyamayacakları alanlara girmemeleri gerektiğini söyleyebiliriz. Maskenin sadece kendimizi korumak için değil, karşımızdaki kişiyi de koruduğunu bilmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

“Cizre özelinde şahsen takipteyim”

Cizre ilçesinde vakaların kontrolden çıktığı ve sağlık hizmetlerinin yetersiz kaldığı yönünde çıkan iddiaları da yanıtlayan Koca, “Cizre özelinde, ben şahsen çok yakın takipteyim. İstismar edilme konusunun açık olduğunu düşünerek, sorunun olup olmadığı konusunda yakın takipteyim. Sağlık kuruluşlarımızın da bu anlamda eksiklerini tamamlama noktasında gayret içinde olduğumuzu, sağlık kuruluşlarımızın da ihtiyaçları karşılayamayacak durumda olmadığını söyleyebilirim. Daha yakın birlikteliklerin, sosyal ve kültürel etkinliklerle vaka sayılarının daha da arttığını görüyoruz. Endişe edildiği gibi bir durum yok” diye konuştu.

Bakan Koca, son olarak dezenfektanlar konusunda da vatandaşı uyardı. Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülen ve önerilen ürünlerin kullanılması gerektiğine dikkat çeken Koca, cilt sorunu olan kimselerin de dezenfektan kullanmaması gerektiğini önerdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.