TEKNOLOJİ - 20 Aralık 2019 Cuma 10:56

Son 5 yılda ‘siber güvenlik’ aramaları 7 kat arttı

A
A
A
Son 5 yılda ‘siber güvenlik’ aramaları 7 kat arttı

Google Trends verilerine göre son 5 yılda siber güvenlik konulu aramalar 7 kattan fazla arttı. Türkiye’de konuyla ilgili en çok arama yapan il ise Elazığ oldu.

NATO tarafından kara, deniz, hava ve uzaydan sonra 5'înci harp alanı olarak değerlendirilen siber güvenlik artık gündelik hayatın her noktasına dahil oldu. Berqnet Firewall’un Google Trends ve saha araştırmalarından elde ettiği verilere göre Türkiye’de yapılan 'siber güvenlik' konulu internet aramaları 2014 yılından bu yana yüzde 737 oranında artış gösterdi. Dünya genelinde ise bu artış oranı yüzde 337 olarak tespit edildi. Coğrafi olarak ise Türkiye’de 'siber güvenlik' konulu en çok arama yapılan ilk 3 il Elazığ, Ankara ve Kocaeli olarak sıralanıyor. Elazığ arama hacminde İstanbul’u 2’ye İzmir’i 4’e katlamış durumda. Bunun temel nedenlerinden biri Türkiye’de yalnızca Fırat Üniversitesi’nde bulunan Adli Bilişim Mühendisliği Bölümü olduğu kaydediliyor.

Siber saldırıya maruz kalan şirketlerin yüzde 80’inin nedeni bilinçsiz çalışanlar

Hızla dijitalleşmenin sonucunda bireysel kullanıcıların veya işletmelerin en önemli odak noktalarından biri haline gelen siber güvenlik kullanıcı davranışlarını da etkiliyor. Her yıl yeni methodlar geliştiren siber suçlular hayatın her alanında tehlike oluşturmaya devam ediyor. Küçük, orta ya da büyük işletmelere karşı gerçekleştirilen siber saldırıların yüzde 80’i bilinçsiz çalışanlar nedeniyle başarıyla sonuçlanıyor. Sosyal mühendislik adı verilen, insan davranışlarındaki yanlışlar ve zaaflarını kullanan korsanlar, şirketleri zor durumda bırakıyor. Siber korsanlar şirket çalışanları arasındaki zayıf halkayı belirleyerek bu kişilerin hatalarından faydalanıyor. Böylece şirket sistemlerine izinsiz bir şekilde erişen siber korsanlar birçok gizli belgeye ulaşabiliyor.

"Saldırıdan önce en zayıf halka seçiliyor"

Siber korsanların sosyal mühendislik saldırılarında ilk olarak bir kurban seçtiğini belirten Berqnet Firewall Genel Müdürü Dr. A. Murat Apohan, "Kurbanlar seçilirken genelde en zayıf halka yani bilgisiz, dikkatsiz kullanıcılar belirleniyor ve bu kullanıcılar hakkındaki her türlü bilgi sosyal medyadan toplanıyor. Sosyal mühendislik saldırılarında çalışanların zafiyetlerinden faydalanılarak çeşitli ikna yöntemleri kullanılıyor. Böylece korsanlar erişmek istedikleri bilgilere kolayca ulaşıyor. Bu süreçlerde kurbandan alınan bilgi karşılığında para, eşantiyon, hediye gibi ilgi çekici birçok argüman sunuluyor. Şirket bilgilerine ulaşmak için kişilerin zaafiyetlerinden yararlanan korsanlara karşı en üst seviyeden en alta kadar tüm çalışanların dikkatli olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Korsanlar korku ve heyecan duygularınızı tetikliyor"

Siber saldırganların korku verici felaket senaryolarının yanı sıra hediye ve çekiliş gibi heyecanı tetiklemeye yönelik faaliyetler yürüttüğünü ifade eden Murat Apohan, "Korku siber saldırganlar için müthiş bir motivasyon kaynağıdır. Siber korsanlar hedefledikleri kişilere karşı korku ve heyecan verici duyguları etkili şekilde yönetiyor. Gündemdeki olaylar ve gelişmelerle ilgili kurbanlarda uzman izlenimi oluşturularak sosyal mühendislik için çalışmalar yapılıyor. İnsanların, özellikle de siber güvenlikte farkındalık ve bilinç düzeyi düşük olan kurum çalışanlarının, bu tarz güncel konularla ilgili duyguları tetiklenerek hataya sürükleniyor. Ardından siber saldırgan bu hatayı kötüye kullanarak sistemlere erişim sağlıyor." dedi.

Sosyal mühendislik saldırılarına karşı alınabilecek pratik önlemler şöyle sıralandı:

Fiziksel Güvenlik Önlemleri: Sistem için öncelikle fiziksel güvenlik en önemli tedbirlerin başında geliyor. Yetkisiz erişimlere karşı alınacak tedbirler bilgisayar sistemlerinden önce alınan ilk önlemdir. İşletmeler hassas verilere erişimde, basılı veya diğer matbu dokümanların korunmasında fiziksel güvenliği önceliklendirmelidir.
Güvenlik Politikalarına Uyum: Kurumların oluşturdukları güvenlik politikaları açık, anlaşılır ve uygulanabilir olmalıdır. Erişilebilirliği eksik veya uygulanabilirliği zor olan güvenlik politikaları çoğu zaman kurum çalışanlarına zorluk yaşatabiliyor. Bu nedenle global standartlara uyulması önleyici birçok tedibiri de beraberinde getirir.

Eğitimler ve Yaptırımlar: Sosyal mühendislikte en önemli nokta kurum çalışanlarının farkındalık düzeyini artırmakla başlar. Kurum çalışanlarının farkındalık düzeyini ölçüp, siber saldırılara karşı bilinçlendirmek için ISO 27001 kapsamında bilgi güvenliği farkındalık eğitimlerini çalışanlarına belirli periyotlarla tekrarlanmalıdır.
Firewall ve Antivirüs Kullanımı: Hem kurum ağını denetlemek hem de kurum çalışanlarının bilgisayarlarını koruma amacı ile muhakkak bir firewall ve antivirüs kullanılması gereklidir.

Geri Arama: Hassas bilgilerin iletilmesi durumunda geri aramanın zorunlu kılınması gereklidir. Özellikle parola ve benzeri erişimlerin paylaşılması sırasında sahte aramalara karşı muhakkak geri arama yöntemi benimsenmelidir.

Parola Politikası: Kurum genelinde bir parola politikası belirlenerek yönetim de dahil olmak üzere herkesin bu politikaya uyması önem arz ediyor.

Şüpheci Olun: Şüpheli durumlar, belirsiz veya ucu açık sorularla veyahut paylaşımlar istendiği takdirde özellikle de e-posta ve SMS erişimlerinde mutlaka şüpheci olmak, gerektiğinde iki kere doğrulamak kurum güvenlik politikalarına yansıtılmalıdır.

Loglama: Kurum iç ağı ve kurum çalışanlarının bilgisayarları ile misafir ya da müşterilere sunulan internetin denetlenmesinin yanı sıra kanunlara uygun ve siber güvenliğin eksiksiz sağlandığı bir düzlemde eksiksiz log'lama (internet kayıtlarını tutma ve saklama) yapılması gereklidir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla BİLSEM’in 13 araştırma projesi Denizli’de görücüye çıktı Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Yarışması Bölge Finali ilk kez İzmir dışında bir kentin ev sahipliğinde Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Ege Bölgesi kentlerinden İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Uşak ve Denizli’den yarışmaya katılan okullardan toplam 100 proje yarı finale katıldı. Bu yıl 18.’si Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu tarafından düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasında Ege Bölgesindeki okullarda hazırlanan 887 projeden 100’ü jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek, bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Muğla’dan başvurdukları 90 proje arasından 13’ü ile yarışmaya katılan Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Ortaokul Öğrencileri Arası Proje yarışması bölge finali heyecanını yaşıyoruz. Öğrenciler yıl boyunca hazırladıkları projelerini sundular ve bunlar bir ön elemeden geçti. Davet edilen projeler ise burada 3 gün boyunca sergilenecek. Perşembe günü gerçekleşecek ödül töreninde dereceye giren öğrenciler Türkiye Finallerine gidecek. Biz bugün 13 proje ile buradayız. Şu an burada 100 proje var. Bunun 13’ü bize ait. Ege Bölgesi’ndeki projelerin yüzde 13’ü Muğla Bilim ve Sanat Merkezi’ne ait. Bilim ve teknoloji kuruluna bu yıl 90 proje ile başvuruda bulunduk. Türkiye bazında en çok proje başvurusu yapan ikinci okuluz. Ege Bölgesi’nde birinci sıradayız. Ege bölgesinde böyle bir başarı yok. Okullardan öğrenciler buraya gelerek geziyorlar. Buradaki projeler günlük hayat problemlerinde çıkardığımız tahlillerdir. Patent ve inovasyon değerine sahip projeler yaptılar” dedi.
Diyarbakır Havalar birden ısındı, uzmanından şeker hastalarına ’böbrek yetmezliği’ uyarısı Diyarbakır’da İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Aydın, sıcak havaların artmasıyla birlikte şeker hastalarına sıvı kaybının direkt böbrekleri etkileyeceğini ve böbrek yetmezliğine çok daha hızlı ilerleyebileceği uyarısında bulundu. Sıcak havaların birden artmasıyla birlikte Memorial Hastanesi’nde İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Aydın, uyarılarda bulundu. Şeker hastalığının, vücutta insülin eksikliği ve insüline karşı dirençten oluşan basitçe kandaki şekerin yükseldiği bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Aydın, ’gizli şeker’ denilenin ise gizli olan bir şeyin değil, halk arasında diyabetin başlangıcına veya tıp literatüründe prediyabet denilen diyabet öncesini kapsayan, vücutta henüz bir şeker hastalığı oluşmamış, hastanın şeker hastalığı bulgularının başladığı, gitgide şeker hastalığına doğru ilerlediği durum olduğunu ifade etti. Bundan korunabileceğini veya gizli şeker varsa bunun ilerlemesinin durdurulabileceğini aktaran Dr. Aydın, “Hatta tamamen ortadan kaldırabiliriz. Şeker hastalığı başlangıcı olan hastalar, özellikle diyetlerine, egzersizlerine dikkat ederlerse bu hastalığı önler, durdurur, hatta tamamen yok edebilirler. Evde margarin, iç yağ, kuyruk yağı yerine zeytinyağı kullanırsalar veya günlük en az yarım saat yürüyüş yapsalar, obeziteye yatkın hastalar diyet yapıp kilo verirlerse ve Akdeniz tipi dediğimiz yemekleri, salatayı artırırsalar bunu durdurup önleyebilirler, hatta hastalığı tamamen ortadan kaldırabilirler” dedi. “Yaz aylarında, şu anda hava sıcaklıkları artıyor vücudumuzda kaybettiğimizden çok daha fazla sıvı kaybediyoruz” diyen Dr. Aydın, “Hem şeker hastaları, hem de gizli şeker hastaları normal hastalardan daha fazla su kaybedebilir, böbrekleri normal hastalardan daha hassas olacağından bu sıvıyı yerine koymaları gerekiyor. İçtikleri su miktarlarını artırmaları lazım. Ayrıca protein, yağdan fakir, daha salata ve sebze meyveden zengin bir diyet öneriyoruz. Havalar sıcak olduğu için özelikle 50 yaşın üzerindeki insanlara gündüz güneşin en tepede olduğu saatler 12.00 ile 16.00 arasında dışarıda çok fazla olmamalarını öneriyoruz. Çünkü onların kaybedeceği sıvı direkt böbreklerini etkileyecektir ve böbrek yetmezliğine çok daha hızlı ilerleyeceklerdir” ifadelerine yer verdi.
Zonguldak Rektör Özölçer Koltuğunu çocuklara devretti ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla makamında ağırladığı çocuklara rektörlük koltuğunu devretti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle Hacı Mevlüt ve Hacı Sabahat Hamzaoğlu Anaokulu 5 Yaş Minik Kalpler Sınıfı öğrencilerinden Bulut Belen ve Azra Egemen’i makamında ağırladı. Ziyarette çocukların velileri, birim sorumlusu Öğr. Gör. Yasemin Cengiz Demir ve miniklerin öğretmeni Ebru Balçık yer aldı. Ziyarete ellerinde çiçeklerle gelen miniklere sırasıyla makam koltuğunu devreden Rektör Özölçer, onlarla bir süre sohbet etti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocukları makamında ağırlamaktan ve kendilerini dinlemekten büyük keyif aldığını dile getiren Rektör Özölçer, çocukların büyüdüklerinde bu makamlarda oturacak kişiler olduğunu, onları özveriyle ulus ve millet bilinciyle, dayanışma ve yardımseverlik duygularıyla yetiştirmenin büyük önem taşıdığını ifade etti. Rektör Özölçer ayrıca çocuklara kendi kültür ve manevi değerlerinin aktarılması hususunda herkese büyük sorumluluk düştüğünü belirterek çocukların hızlı dönüşen, dijitalleşen dünya karşısında kendi kültür ve manevi değerleriyle bu sürece katılıp çalışmaları, ülkeyi ileri götürme konusunda kararlılık göstermeleri için erken yaşta bu bilincin onlara aktarılması gerektiğine dikkat çekti. Ziyaret toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
İstanbul Beyoğlu’nda berbere “tıraş ücreti” saldırısı kamerada: 150 lira için kurşun yağdırdı Beyoğlu’nda berbere gelen bir şahıs 150 lira olan saç tıraşı ücretini fazla bulunca berberle kavga etti. Berber tarafından tartaklanan şahıs silahını alıp geldiği dükkana kurşun yağdırdı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polislerinin yakaladığı şahıs tutuklandı. Beyoğlu Hacıahmet Mahallesi’nde geçtiğimiz 5 Nisan Cuma günü yaşanan olayda, Mustafa D. tıraş olmak için semtte bulunan berbere gitti. Şahıs saç ve sakal tıraşı olduktan sonra ücreti ödemek istedi. Bunun üzerine berber Hikmet Zengin, traş ücretinin 150 TL olduğunu söyledi. Ancak müşteri şahıs ücretin çok olduğunu söyleyerek indirim yapılmasını istedi. Berberde ücreti 120 TL’ye indirdi. Bu ücreti de beğenmeyen şahıs 100 TL çıkartıp berbere verdi. Bu sebeple berber ile şahıs arasında kavga çıktı. Kavga esnasında şahsı tartaklayarak dükkandan kovdu. Bir süre sonra olay yerine silahla gelen şahıs berber dükkanına kurşun yağdırdı. Yaşananlar ise kameralara anbean yansıdı. Saldırının ardından şahıs kaçarken olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Beyoğlu Asayiş polisi saldırganı yakaladı Olayın ardından ihbar üzerine çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri görgü şahitlerinin ifadesine başvurarak çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmalar sonucunda şahsın kimliğini kısa sürede tespit eden polis ekipleri İstiklal Mahallesi’nde onu yakalayarak gözaltına aldı. Olayda kullanılan silahın da ele geçirildiği saldırıyla alakalı emniyete götürülen şahıs ifadesinin alınması ve adli işlemlerinin ardından sevk edildiği kilidi adliyede çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.