GÜNDEM - 18 Ocak 2019 Cuma 05:54

Sözcü’nün içini boşaltıp parayı kuryelerle kaçırdılar

A
A
A
Sözcü’nün içini boşaltıp parayı kuryelerle kaçırdılar

Sözcü’nün ‘görünmez’ patronu Burak Akbay’ın firar ettikten sonra gazete gelirlerini genel müdürün oğlu üzerinden yurt dışına kaçırdığı iddia edildi.

FETÖ’nün yayın organı gibi çalıştığı için yönetici ve yazarları hakkında dava açılan Sözcü gazetesinin yurt dışına para kaçırdığı iddia edildi. Gazetesine kayyum atanmasından korkan firari patron Burak Akbay’ın şirketin içini boşalttığı öne sürüldü. Akbay’ın, paraları kuryelerle yurt dışına çıkardığı ifade edildi. İddiaya göre kuryeliği Sözcü genel müdürünün oğlu üstlendi. 

KAYYUM KORKUSU
Sözcü gazetesinde Mediha Olgun ve Gökmen Ulu hakkında FETÖ soruşturması başlatılınca gazetenin patronu Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın ‘kayyum’ gelecek korkusuyla gazetede sendikalaşma oyunu oynadığını ve sonunda kendi çalışanlarını tehdit etmeye giden süreci yazmıştık. Sözcü’nün FETÖ’ye yardımı gün yüzüne çıktığında patronların bir başka talimatı ise paraları yurt dışına kaçırmak olmuş.

KURYE, MÜDÜRÜN OĞLU
Gazeteye gelen paraların sistematik şekilde kaçırılmaya başlanması Burak Akbay’ın yurt dışına kaçmasının ardından daha da sıklaşmış. Çok kısa aralıklarla yurt dışına gidip gelen Sözcü Genel Müdürü Asım Akgül’ün oğlu Deniz Akgül’ün bu ziyaretlerinin altında paraları nakit olarak yurt dışına çıkarmak olduğu kaydediliyor. Akgül’ün çok sık Zürih, Münih, Sırbistan gibi yerleri ziyaret ettiği anlatılırken, bu ziyaretlerin Sözcü’nün gelirlerini İsviçre’deki bankalara yatırma maksadıyla yapıldığı belirtiliyor. Bir kısmı günübirlik gerçekleştirilen bu ziyaretlerin birinde Sözcü Genel Müdürü Asım Akgül de oğlu Deniz Akgül’e eşlik etmiş. 24 Eylül 2017’de baba- oğlun Zürih’e yaptıkları seyahatin altında da para kaçırma işleminin olduğu iddia ediliyor.

FETÖ TAKTİĞİ
FETÖ’nün yayın organı Zaman’a kayyum atanmadan önce gazetenin içi bo-şaltılmıştı. FETÖ’cüler gazetenin merkez binadaki bütün taşınır-taşınmaz mallarını kiralık yaparak eşya kurtarmanın derdine düşmüştü. Böylece mal kaçırılmaya çalışılmıştı. Kayyum korkusu yaşayan Sözcü gazetesinin Zaman’ın taktiğini kullandığı belirlendi. Sadece Basın İlan Kurumundan gelen resmî ilan gelirlerini Türkiye’de bırakan Burak Akbay’ın, bu paralarla da çalışanlarının maaşını ve diğer giderleri karşıladığı söyleniyor.

O UÇAKLARIN SIRRI
Sözcü gazetesinin İzmir matbaasında aralarında Alman Bild, İngiliz Daily Mirror, The Sun, Daily Mail ve Sunday Times gazetelerinin de olduğu Avrupa gazeteleri basılıyor. Bu gazeteler Sözcü’nün kiraladığı özel uçakla Atina’ya gönderilip dağıtımı yapılıyor. Söz konusu gazetelerin basım gelirinin özel uçak kirasını karşılayamayacağı hesap ediliyor. Bu durum “Akbay bu uçaklarla da mı para kaçırıyor?” sorusunu akıllara getiriyor.

SAVCILAR İHBAR KABUL EDER Mİ?
Sözcü’de kayyum gelecek korkusuyla bizzat patron eliyle sendikalaşma hareketi başlatılmıştı. Talimatla hemen 75 kişinin sendikaya girmesi istenmişti. Maksat, kayyum gelirse zorluk çıkarmaktı. Daha sonra kayyum gelme ihtimalinin ortadan kalktığını düşünen Sözcü yönetimi, sendikalaşma hamlesini durdurdu. Çalışanlar diretince yönetim “Ya sendikadan istifa edersiniz ya da işten atılırsınız” diye kapıyı gösterdi. Bir çalışanı sendikadan istifaya zorlamanın 4,5 yıl hapis cezası var. Ama henüz herhangi bir Sözcü yöneticisine dava açılmış değil. 2 yıl önce de Sözcü’ye gelen denetim sırasında çalışanların sözleşmelerinde olan ikramiyeler yatırılmış fakat denetleme bitince çalışanların 1,5 aylık maaşına el konmuştu. Kitabını aldırarak iş adamlarından para sövüşleyen Ertuğrul Akbay’ın kazançlarını yurt dışına kaçırdığı iddiası başını ağrıtacak. Zira savcılar bu haberi ihbar kabul edip harekete geçebilir.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.