EKONOMİ - 11 Ocak 2019 Cuma 15:38

SUDER’den ‘kurşunlu su’ haberlerine karşı açıklama geldi

A
A
A
SUDER’den ‘kurşunlu su’ haberlerine karşı açıklama geldi

Ambalajlı Su Üreticileri Derneği’nden (SUDER), medyada yer alan “Bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadelerin yer aldığı haberlere ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, “Söz konusu bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir. Ambalajlı sular, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadarki her adımda öncelikle Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer tüm yasal makamlarca sürekli denetimlere tabii tutulmakta ve Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından ruhsatlandırılmaktadır” denildi.

Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) dün bazı medya organlarında ‘yer alan ve içerisinde “Bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadeleri barındıran haberlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. SUDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Seyhanlı’nın imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Söz konusu haberde, Bursa Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden 4 Akademisyenin araştırmasında 43 farklı markanın içme suyundaki 16 farklı ağır metal analizinden baryum, kurşun ve stronsiyum gibi ağır metaller çıktı. Bazı örneklerde ağır metal değeri olması gerekenden yüzlerce kat fazla çıkarken, bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadeler yer almaktadır.

Haberde ayrıca Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ali Uğurlu’nun, ‘Ambalajlı Su Sektöründe korkunç derece denetimsizlik var. Standart dışı firmaların ruhsatları iptal edilmeli’ şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiştir.
Türkiye’de faaliyet gösteren ambalajlı su üreticilerinin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) olarak, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde 26-28 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Tarım, Çevre ve Sağlık Kongresi’nde sunulan bir araştırmaya dayalı olarak yayınlanan habere ilişkin aşağıdaki değerlendirmelerimizi dikkatlerinize sunarız:

Haberde söz konusu edilen araştırmanın kısa özetinde; araştırmanın hangi tarihte, hangi illerde, nerelerden toplanan ambalajlı suların, hangi koşullarda ağır metal analizine tabi tutulduğuna dair herhangi bir açıklayıcı bilgi yer almamaktadır.

Bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir
Bu nedenle de, söz konusu bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir. Ambalajlı sular, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadarki her adımda öncelikle Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer tüm yasal makamlarca sürekli denetimlere tabii tutulmakta ve Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından ruhsatlandırılmaktadır.

Bunların yanısıra, periyodik olarak hem tesislerden, hem de piyasadan Sağlık Bakanlığı ekipleri periyodik olarak numune almakta ve analiz etmektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ve ambalajlı suların tabi olduğu İnsani Tüketim Amaçlı Sular hakkında Yönetmelik ve Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelikler’de belirtilen ağır metal limitleri, Avrupa Birliği’nin ilgili mevzuatları ile birebir uyumludur. Mevzuatlarda belirlenen mikrobiyolojik ve kimyasal parametrelerin üst limitleri belirli bilimsel çalışmalarla uzman kurum ve kuruluşlar tarafından saptanmıştır.

Tüm bu bilgiler ışığında 10 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan habere konu olan ‘Ambalajlı İçme Suyu Örneklerinde Ağır Metal Analizleri ve Risk Değerlendirmesi’ araştırmasında da araştırma kapsamında çıkan tüm sonuçlar, mevzuat limitleri dahilindedir. Yine haberde yer alan Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ali Uğurlu’nun açıklamalarındaki, ‘Tespit edilen en yüksek baryum oranı korkutucu. Kurşun miktarı 0.010’un altında olması gerek ancak 8 katı çıkmış. Araştırma sonuçlarına göre bazı içme suları dördüncü derece su kalitesinde. Böyle bir ürün ancak banyoda kullanılır. Baryum (Ba), kurşun (Pb) ve stronsiyum (Sr) ağır metallerdir. Bu ağır metallarin kansorejen etkileri var. Bazı organlarda birikme, mutasyon, dejenerasyon etkileri söz konusu olabilir. Çünkü bu metaller vücutta birikme yapabiliyor. Ambalajlı su sektöründe korkunç derece denetimsizlik var’ sözüne ise katılmamız mümkün değildir.

Kaldı ki, yapılan araştırmada tespit edilen Baryum ve Kurşun değerleri, bırakın korkunç veya 8 kat yüksek olmasını, mevzuat limitlerinin altındadır. Bu nedenle de tüketicileri yanlış yönlendirmektedir. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz; ülkemizdeki bütün ambalajlı su işletmeleri, Sağlık Bakanlığının ruhsatlandırması ve haberli, habersiz denetimi altındadır. Yine işletmelerimiz bulundukları illerde, Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri ekipleri tarafından denetlenmektedir. Türkiye’de ambalajlı sularımızla ilgili bütün yasal mevzuat, AB Mevzuatı ile birebir uyumludur.

Dolayısı ile Sağlık Bakanlığından ruhsatlı bütün ambalajlı suların içeriğinde bulunan bütün mineraller ve diğer çözülü maddelerin bulunabilirlik alt ve üst limit değerleri, AB ve ülkemiz mevzuatında kabul edilmiş değerler aralığındadır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığından ruhsatlı olan ambalajlı suların bütün parametre değerleri hem ülkemiz hem de AB Yasal Mevzuat değerlerine uygun iken, bir kongrede sunulan bir çalışma kaynak gösterilerek, 'ambalajlı sularımızda limit değerlerin kat be kat üstünde ağır metal saptandığı' iddiası da havada kalmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından konu ile ilgili yapılan basın açıklamasını da ekte bulabilirsiniz.

Habere ilişkin bu değerlendirmelerinizin dikkate alınmasını bilgilerinize sunarız."  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.