KÜLTÜR SANAT - 12 Mart 2018 Pazartesi 04:21

'Sultan Bestekârlar' İstanbul'da buluştu

A
A
A
'Sultan Bestekârlar' İstanbul'da buluştu

Yunus Emre Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği, ‘Anadolu’nun Renkleri’ etkinlikleri kapsamında 10 farklı ülkeden dünyaca ünlü müzisyenler, ‘Sultan Bestekârlar’ dinletisi ile Aya İrini’de güzel bir gece yaşattı.

Yunus Emre Enstitüsü tarafından dünyanın çeşitli noktalarında son bir yıldır yürütülen ‘Anadolu’nun Renkleri’ etkinlikleri Türkiye’yi, kültür zenginliğini ve dilini tanıtmaya devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleşen Anadolu’nun Renkleri faaliyetleri kapsamında 10 farklı ülkeden dünyaca ünlü müzisyenler ‘Sultan Bestekârlar’ dinletisi ile Aya İrini’de görkemli bir gece yaşattı. 

İlk olarak 27 Nisan 2017’de İsrail Tel Aviv’de Yafa Türk Kültür Evi'nde Türk ve İsrailli sanatçılar tarafından ortaklaşa icra edilen dinleti, yerel müzisyenlerin de katılımıyla zenginleşerek Arjantin ve Brezilya’dan sonra sultanların şehri İstanbul’da sanatseverlerle buluştu. Tarihi yarımadada yer alan Aya İrini’de gerçekleşen dinletide dünyanın 10 ülkesinden 12 yabancı müzisyen 22 Türk meslektaşıyla bestekar sultanların eserlerini birlikte icra etti. Orkestranın şefliğini ise ünlü orkestra şefi Musa Göçmen yaptı. Sanat, iş ve cemiyet dünyasının önde gelen isimlerinin izlediği dinleti, büyük beğeni topladı.

“Başka kültürlere ve medeniyetlere bu kadar saygılı hiçbir medeniyet yoktur” 

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki eserlerin modern versiyonda notalandırılarak dinleyicilerin beğenisine sunulduğunu kaydetti. Prof. Dr. Ateş, şu ifadeleri kullandı:
“Osmanlı döneminde sultanlarımız sadece devlet adamı değil aynı zamanda şair, bestekar, kültür ve sanatı destekledikleri gibi aynı zamanda kendileri de icracı olmuşlardır. O dönemde bugünkü notalama sistemiyle besteler sahnelenmedi. Onun için biz bu eserleri modern versiyonda notalandırarak Musa Göçmen yönetiminde bu akşam bu tarihi mekanda icra edilecek. Bu mekanın seçilmesi de çok önemli. Çünkü Osmanlı sultanları, Topkapı Sarayı ve avlusu civarında yaşadılar, eser verdiler. Bu eserlerden sembolik olarak bu kilisenin de önemi büyük çünkü 600 yıl boyunca başka kültürlere ve medeniyetlere bu kadar saygılı hiçbir medeniyet yoktur.”

“Yunus Emre Enstitüsü olarak yılda binden fazla faaliyet yapıyoruz” 

Çoğulcu bir yapıya müsaade eden pek az kültür ve medeniyetin olduğunu belirten Ateş, Osmanlı topraklarının kültür ve medeniyetin beşiği olduğuna vurgu yaparak, “Yunus Emre Enstitüsü Türkiye’nin dünya ile irtibatını sağlayan, bilinirliğini ve tanınırlığını artıran bir enstitüdür. Son 10 yıldır Türkiye çok önemli adımlar atmaya muktedir oldu. Bu ekonomide, ulaşımda, sağlıkta her alanda yapılan ilerleme kültür ve sanatta da kendisini göstermek zorunda çünkü biz büyük bir medeniyetin varisleriyiz. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi bu zenginliğin bir göstergesidir. Çokluk içerisinde birlik, çoğulcu bir yapıya müsaade eden pek az kültür ve medeniyet vardır. Bu topraklar ise bunun beşiği ve zeminidir. Bu konserlerle bu tekrar gün yüzüne çıkmış oluyor. Biz Yunus Emre Enstitüsü olarak yılda binden fazla faaliyet yapıyoruz. İstedik ki dışarıda yaptığımız faaliyetleri kendi halkımızla da paylaşalım. Kendi tarihimizle ve kültürümüzle yeniden barışalım” diye konuştu.

“Heyecanlı bir iş ve güzel bir proje diye düşünüyorum” 

‘Sultan Bestekârlar’ konserini dinlemeye gelen ünlü şarkıcı Ebru Yaşar, eski eserlere konservatuar geçmişinden dolayı kulak aşinalığının olduğunu söyleyerek, “İTÜ Konservatuar geçmişim var. Orada da gayet eski eserlere kulak aşinalığım var. Biliyorum desem tabii ki yalan olur ama önceden dinlemişliğim olduğu için belki bildiğim eserler denk gelecek. O yüzden yabancı duygularla dinlemek, yabancı müzisyenlerin duygularıyla icra edilecek olması bence heyecanlı bir iş ve güzel bir proje diye düşünüyorum” dedi.

“Merakla bekliyorum, çok ilgi çekici bir proje gibi görünüyor” 

Ünlü şarkıcı ve söz yazarı Suat Suna ise ‘Sultan Bestekârlar’ın çok ilgi çekici bir proje olduğuna vurgu yaparak, şöyle konuştu: 

“Merakla bekliyorum. Çok ilgi çekici bir proje gibi görünüyor. Osmanlı hanedanında sultanlık yapmış çok kıymetli padişahlarımızın eserlerini modernize etmişler. Enternasyonal bir açıdan dinlenebilmesi için çok sesli bir hale getirmişler. Bir senfoni orkestrası eşliğinde ilk icrası zannediyorum. Keyifle dinleyeceğiz.”
Oyuncu Erkan Petekkaya’nın da katılım gösterdiği ‘Sultan Bestekârlar’ konserinde; ‘Uzzal Peşrev’ (Sultan 4. Murad), ‘Şehnaz Peşrev’ (Sultan 1. Mahmud), ‘Pesendide Peşrev’ (Sultan 3. Selim), ‘Neva Peşrev’ (Sultan 2. Bayezid), ‘Valse Davet’ (Sultan Abdülaziz) ‘Polka in G NO 1-2’ (Sultan 5. Murad), ‘Çiçeklerin Dünyasında’ (Ermeni Halk Şarkısı), ‘Evic Saz Semaisi’ (Sultan 2. Bayezid) ‘Hicaz Kalender’ (Sultan 2. Mahmud), ‘Hicaz Sirto ve Hicaz Mandıra’ (Sultan Abdülaziz) eserleri seslendirildi. 

Gece, Amerika, Arjantin, Arnavutluk, Brezilya, Ermenistan, İngiltere, İsrail, Polonya, Romanya ve Yunanistan’ın eserlerinden oluşan seçkiyle sona erdi.  

Rıfat Fırat - Adem Gürer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.